X

Baharda yoga bir başkadır

Yeniden merhaba, bu ayın konusu baharda yoga. Aslında hepimizin bildiği gibi yoga hayatımızın her anına eşlik eden bütünsel bir anlayış olsa da baharda yerini ayrı tutuyorum. Doğanın çeşit çeşit renkleri ile yeniden canlandığı bahar mevsimi eşliğinde açık havada bol oksijen eşliğinde pratikler yapmanın zevki ve bol oksijen desteği sebebi ile yararı bir başkadır.

Hem eğitmen arkadaşlarımın kullanabileceği hem de ailelerin çocukları ile yapabileceği baharda yoga aktiviteleri için yazının devamına bekliyorum sizi.

Doğada sessiz yürüyüş meditasyonu

İster evinize yakın bir parkta isterseniz okul bahçesinde uygulayabileceğiniz şahane bir meditasyon çalışması. Bu meditasyonun tek kuralı sessizlik. Bu sayede sadece yürüme eylemine ve ayaklarımıza odaklanıyoruz. Her adımda ayaklarımızı hissederek yürümeye çalışıyoruz. Ayakkabı ile uygulayabileceğiniz gibi yerle teması daha derinden hissetmek ve topraklanmak için çıplak ayakla güvenli bir alanda da uygulayabilirsiniz. Özellikle deniz kenarı imkanı olanlar için çıplak ayakla bu meditasyonu uygulamanız tavsiyedir. Her adımda nefesimiz eşliğinde adımlarımız derinleşiyor. Gözler serbest, bulunduğu çevrede rahatça gezebilir. Bırakın serbest dolaşsın ki daha önceden belki de geçtiğiniz aynı yollarda neleri farklı göreceksiniz. Hem duyulara hitap eden, hem de bol oksijen ile enerjimize de iyi gelecek olan bu çalışmayı listenize alın.

Açık hava pikniğinde mindful yemek

Günlük koşturma içerisinde veya sınırlı zamanlarda yemek yediğimizde çoğu zaman farkındalığımızdan uzaklaşıyoruz. ‘Dün ben ne yemiştim’ten öte yemeğin tadını bile kaçıyoruz. Bazen de maalesef çocukların ekranlar karşısında yemek yemesi onları tamamen duyulardan uzaklaştırıyor.

O halde açık hava pikniklerini bu durumu tersine çevirmek için kullanmanın tam zamanı. Menümüzde her ne varsa öncelikle yemeğin içerisindeki malzemelerin nerden geldiğini, nerede yetiştiğini, vücudumuza ne gibi yararlar sağladığını yemeye başlamadan konuşalım.

İmkanınız varsa menüyü birlikte oluşturmak, yemekleri birlikte hazırlamak ise mutlaka bonus olacaktır. Gelelim mindful yemek pratiğine. Nasıl uygulayabiliriz?

5 duyuyu kullanarak yediğimiz her bir lokmanın tadını çıkaracağız ve sonrasında üzerine konuşacağız:

  • Gör (Şekli, rengi..)
  • Dokun (Dokusu; yumuşak, sert, düzgün..)
  • Kokla (Kokusu var mı? Varsa nasıl, neye benziyor ? Güzel mi?
  • Sesini duy (Bir sesi var mı? Neye benziyor, tarif edebilir misin?
  • Ve sıra geldi tadına bakmaya. Önce dilinin üzerine koy ve bir iki saniye beklet.

Şimdi nasıl geldi? Her zaman yediğin bir yiyecek için yaptıysan bile ne kadar farklı değil mi? Bu çalışmanın canlı örneğini görmek için minikyogees YouTube kanalına bakabilirsiniz.

Ağaç pozu, köklenmek

En sevilen pozlardan biri ağaç pozu aynı zamanda bahar yogamıza da en fazla yakışacak olan çalışmalardan biri. Kendinize sevdiğiniz bir ağaç seçin. İsmini belirledikten sonra ağacımızı bahara hazırlamak için adım adım canlandıracağız.

Öncelikle iki ayağımızı sağlam bir şekilde yere basıyoruz. Minik bir fidan olarak başlayacağımız için dengemizi sağ/ sol ayak üzerine verdikten sonra diğer ayağımızın tabanını yere sağlam bastığımız ayağımızın bilek kısmına nazikçe yerleştiriyoruz. Bunu yaparken ağacın rengini ve detaylarını zihnimizde canlandırıyoruz. Her bir detayını sabırla canlandırarak diğer ayağımızla da dengeliyoruz. Minikyogees youtube kanalında detayları ile ağaç pozunu bulabilirsiniz. Şimdi ağacımızı sulama ve büyütme zamanı. Bu kez minik fidanda ayak bileğine yerleşen ayaklar yavaş yavaş dizin altına yerleşiyor. Yine dengemizi sağlamak için iki tarafta uygulayalım. Kollar yani dallarımız, çiçekleriyle önce zihnimizde canlanıyor sonra da ağacımızda yerini alıyor. Bu çalışmayı tamamladıktan sonra ayaklarımızla kökle hissinin bedendeki yansımalarını konuşalım. Bu deneyim bedenimizin diğer yerlerini nasıl etkiledi paylaşalım.

Karahindiba Nefesi

Karahindiba çiçeğini bilir misiniz? Karahindiba Nisan ve Mayıs aylarında tüm tarla kıyılarında çayırlık alanlarla yol kenarlarında yetişen, çok yıllık sarı çiçekli otsu bir bitkidir. İster karahindiba ile isterseniz başka bir çiçekle bu nefes çalışmasını açık havada uygulayabilir, tazecik oksijenle rahatlayabilirsiniz. Bunun için önce burundan derin bir nefes al ve nazikçe dudaklarından nefesi üfle.. Gözlerini kapatıp uçuşan çiçeğin tüylerini hayal edebilirsin…

İçsel hava durumum

Bugün nasılsın? Duyguları tarif etmek, isimlendirmek her zaman kolay olmayabilir. Hava durumundan faydalanmak ise iyi bir seçenek olabilir. Önce yetişkinler kendilerine sorarak başlayabilir, sonrasında çocuklarımıza sorabiliriz.

  • Güneşli
  • Yağmurlu
  • Kar yağışlı
  • Bulutlu
  • Rüzgarlı
  • Sisli….

Açık havanın keyfini yoga ile mutlaka destekleyin. Burada sadece birkaç örnek paylaştım. Birlikte yapılacak o kadar çok çalışma var ki… Hemen bir liste oluşturmanızı ve uygulamaya başlamanızı tavsiye ederim.

HER MEVSİMDE İYİ Kİ ÇOCUK YOGASI!

Çocuk yogası derslerini deneyimlemek ve dersler konusunda detaylı bilgi edinmek için @minikyogees Instagram, YouTube ve Spotify hesaplarını takip edebilir www.minikyogees.com web sitesini ziyaret edebilir ve her türlü sorunuz için bana bu kanallardan ulaşabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Çocuk yogası nedir, çocuklar ne zaman yogaya başlayabilir?

Günce Dere: Çocukların herhangi bir madde olmadan sadece kendi zihin ve bedenleri ile kalabildikleri tek branş Çocuk Yogası'dır. İşte bu nedenle yurt dışında hemen her anaokulunda olan ‘’Çocuk Yogası’’ derslerinin Türkiye’de de yaygın hale gelmesini kendine hedef edinmiş bir Çocuk Yogası eğitmeniyim. Türkiye'nin Yoga Alliance onaylı Tek Çocuk Yogası Okulu Etkin İnsan Gelişim Enstitüsü Çocuk Yogası Eğitmenliği Uluslararası Sertifika Programları 2-7 yaş (1.modül) ve 7-15 yaş (2.modül) tamamladıktan sonra Yoga Alliance onaylı Çocuk Yogası eğitmeni olmaya hak kazanarak, aktif bir şekilde çocuk yogası dersleri vermekteyim. Hafta sonu derslerimi Ataşehir'de bulunan Satyayogastüdyo’da, gönüllü eğitmen olarak 8-15 yaş aralığındaki minik yogiler ile Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Dila Kurt Eğitim Evi'nde çalışmaktayım. Ek olarak, özel dersler ve etkinlikler kapsamında yeni minik yogiler ile tanışıyorum.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale