X

Bahar yorgunluğu varsa ondan kurtulmanın çareleri de var!

Dışarıda mis gibi hava, canlanan bir doğa, yavaş yavaş yüzünü gösteren güneş; renkli, ılık ve ışıl ışıl parlamaya başladı bile! Bizler üzerimizdeki ağırlıklardan kurtulduk, hafifledik…

Havadaki nem oranı ile sıcaklığın da artması, bedenin adaptasyon sürecini daha da zorlar.

Şimdi bu güzel havada üzerimizden montların, kabanların ağırlığını atmışken erkenden çıkıp sahilde yürümek, dostlarla buluşup biraz laflamak ya da hazır günlerde uzamışken işten eve hemen dönmek yerine biraz dışarıda vakit geçirmek ne güzel olur. Tabii tüm bunlara halimiz varsa… Birçoğumuz bahar aylarında yataktan zor kalkarken, bütün gün esnemekten ağzımızı kapatamıyorken, kolumuzu kaldıracak halimiz yokken ne erken kalkması, ne laflaması, ne yürümesi değil mi?

Doğa böyle canlanmışken biz ona uyum sağlamakta neden böyle zorlanıyoruz?

Birçok konuda durumun sebeplerini öğrenmek ve anlamak genellikle o durumu değiştirmek için gereken çözüm yollarını da beraberinde getiriyor. Bu yüzden işe bahar yorgunluğuna sebep olan unsurları öğrenerek başlamakta fayda var.

Hava kirliliği de süreci daha yoğun geçirerek daha yorgun hissetmemize sebep olur.

Bahar aylarında güneş ışınlarının daha dik gelmesiyle denizlerden daha fazla su buharlaşır ve buna bağlı olarak havadaki nem oranı artar. Havadaki nem oranının artması ile havadaki elektrik yükü de artar ve artan elektrik yükü vücut kimyamızı, fizyolojimizi değiştirir. Havadaki nem oranı ile sıcaklığın da artması, bedenin adaptasyon sürecini daha da zorlar. Diğer taraftan hava kirliliği de süreci daha yoğun geçirerek daha yorgun hissetmemize sebep olur. Dolayısıyla kırsal alanlarda bu süreç daha kısa sürer ve yorgunluk daha az hissedilir.

Beslenme, yeterli sıvı alımı, yeterli vitamin ve mineral desteği bahar yorgunluğunu gidermede büyük önem taşır.

Bahar aylarında yorgunluğa sebep olan nem artışının vücuda etkileri öncelikle burun, boğaz ve solunum yollarında ödeme neden olarak akciğere giden oksijen miktarının azalması şeklinde olur. Vücut azalan oksijenin etkilerinden kurtulmak için çeşitli bölgelerdeki kan damarlarını büzer.

Bu durum;

  • Cilt damarlarının daralması ile ciltte kuruluk ve saç dökülmesine,
  • Mideye giden damarların daralması ile gastritin artmasına,
  • Kalp damarlarının daralması ile hipertansiyona,
  • Tiroid dokusuna giden damarların daralması ile hormon salgısının azalmasına,
  • Tüm damarlarda genel oksijenlenme azalması ile halsizlik, yorgunluk hissedilmesiyle birlikte baş dönmesi ve dengesizliklere de sebep olur.

Ayrıca terleme fonksiyonları da etkilendiğinden vücut toksinlerinin atılması engellenir ve vücudun nem dengesi bozulur.

Tüm bunlardan kurtulmanın ya da en aza indirmenin yolları neler?

Elbette düzenli yapılan 10-15 dakikalık egzersizler bir çok durumu şifalandırdığı gibi bahar yorgunluğunun azalmasına da büyük fayda sağlar. Paylaştığım videoyu sabahları aç karnına uygulamanızı öneririm. Vakit durumunuza göre akşam saatlerinde de uygulayabilirsiniz. Bahar yorgunluğundan kurtulmak için uygulayacağınız egzersiz çok fazla yormayan, saatlerce sürmeyecek türden olmalı.

Bunun dışında beslenme, yeterli sıvı alımı, yeterli vitamin ve mineral desteği de büyük önem taşır. Günlük ihtiyacınız olan su miktarını mutlaka tüketin, vücudunuzu asla susuz bırakmayın.

A vitamini (turuncu ve yeşil yapraklı sebzeler, süt gibi gıdalarda bulunur), C vitamini (kivi, çilek, yeşil sebzeler), E vitamini (yağlı tohumlar, tahıl, süt) ile, doğal yollar ile beta-karoten (havuç, ıspanak, rokoli, kayısı, kavun), omega 3 (ceviz, keten tohumu), likopen (karpuz, domates, pembe greyfurt) gibi gıdaları mutlaka öğünlerinize dahil edin ya da ara öğünler olarak tüketin.

Günlük ihtiyacınız olan su miktarını mutlaka tüketin, vücudunuzu asla susuz bırakmayın.

Şeker, şekerli yiyecekler, beyaz undan hazırlanmış hamurlu yiyeceklerden uzak durun. Kafein ve alkol tüketimini en aza indirin. Sigaradan bahsetmiyorum bile! Vücudunuzun en çok oksijene ihtiyaç duyduğu bu aylarda olabildiğince uzak durun.

Bunların dışında alerji bahar yorgunluğunu daha yoğun hissetmenize sebep olur. Alerjiden korunmak için dışarıda güneş gözlüğü kullanmaya özen gösterin, düzenli gözlük kullanıyorsanız gözlüğünüzü sık sık yıkamayı ihmal etmeyin, evinizi sabah çok erken saatlerde havalandırmayın, akşam eve geldiğinizde duş alın ve kıyafetlerinizi değiştirin.

Alerji bahar yorgunluğunu daha yoğun hissetmenize sebep olur.

Umarım bu uygulamalar baharı daha enerjik, keyifli ve eğlenceli yaşamanıza yardımcı olacaktır…

İlginizi çekebilir: Baharı daha esnek bir beden ve zihinle karşılamak için: Bahar yogası 

Şebnem Sürücü: Spor hayatıma ortaokul döneminde Fenerbahçe Spor Kulübü’nde voleybol ile başladım. 1998 senesinde Los Angeles Madonna Grimes Fitness And Dance Company bünyesinde düzenlenen eğitim programına katıldım ve dansın ilk tohumları hayatıma orada atılmış oldu. 1999 senesinde Miss Fitness Türkiye 2.'si seçilerek ülkemizi Balkan Şampiyonası’nda temsil etme hakkını kazandım. Yarışmaya hazırlık döneminde beslenme ve egzersiz sistemleri hakkında geniş araştırma yapma şansım oldu ve İstanbul’ da çeşitli spor merkezlerinde egzersiz danışmanı ve stüdyo dersleri eğitmeni olarak görev aldım. Sultans of The Dance ve Night of The Sultans dans tiyatrolarında 4 sene dansçı olarak görev aldım. Profesyonel dans hayatım boyunca Türk ve yabancı çok değerli dansçı ve eğitmenlerden bale, jimnastik, ritm ve oyunculuk dersleri aldım. Dans çalışmalarım sonrasında çeşitli anatomi ve kinesiyoloji eğitimlerine katıldım. Postür, postür bozuklukları ve düzeltilmesine yönelik beden zihin bağlantısını güçlendiren çalışmalara yöneldim. Yoga Terapi ve Pilates eğitimleri ile beraber hamilelik döneminde pilates, osteoporoz ve skolyoz için pilates konularında çeşitli çalışmalara katıldım. Pilates ve Yoga eğitmeni olarak beden zihin bağlantısı ile bedenin hareket sınırlarını geliştirmek ve bu süreçte fiziksel beden ile ortaya çıkan farkındalığın, ruhsal ve duygusal duruma yansıması, çevre ile ilişkilere yeni bir bakış kazandırması her zaman heyecan duyduğum bir konu oldu. Güzel Sanatlar Fakültesi Sanat Ve Tasarım Bölümü mezunuyum ve aynı heyecan ile görsel sanatlar ve seramik konularında da çalışmalarıma devam ediyorum. surucusebnem@gmail.com

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale