X

Bahar alerjisinin nedenleri ve korunmanın yolları

İlkbahar mevsimi içimizi ısıtan sıcacık güneşiyle, her yere mis gibi yayılan çiçek kokularıyla, capcanlı renkleriyle, kuş cıvıltılarıyla ve doğanın mucizevi uyanışıyla kendini göstermeye başladı. Dışarıda daha fazla zaman geçirmeye başladığımız, evlerimize de baharın taze ve tertemiz havasını davet etmek için camları kapıları aralamaya başladığımız şu dönemde havaya yayılan polenlere ve alerjenlere daha fazla maruz kalmak, özellikle alerjik bünyeleri en çok endişelendiren konulardan biri. Kızarmış ve sulu gözler, kaşıntılar, kızarıklıklar, burun ve geniz akıntısı, üst üste gelen hapşırıklarla yaşam kalitesini olumsuz etkileyen bahar alerjisi; çoğumuz için bahar dönemini yorgun, bitkin ve halsiz geçirmek anlamına geliyor.

Bahar alerjisinin nedenleri

Mevsim geçişi dönemi olan ilkbahar zamanlarında günlerin uzaması ve havaların ısınmasıyla birlikte havada gezinen polen sayısında hızlı bir artış yaşanıyor. İlkbahar ve yaz aylarında ağaçlardan ve çiçeklerden havaya yayılan polenler oldukça güçlü ve etkili alerjenler olarak biliniyor. Havadaki ısı değişimi nedeniyle oluşan rüzgarın ve esintinin de etkisiyle bitkilerden havaya karışan polenler ve alerjenler, özellikle sabah saatlerinde havada en yüksek seviyelerde bulunuyor.

Yetişkin bir birey günde 10 bin litre hava soluyabilirken, her nefeste 5 ile 50 milyon arasında kirleticiyi akciğerlerimize alabiliyoruz. Temiz havayı soluyarak karbondioksit olarak dışarı vermeye programlanmış akciğerlerimiz, özellikle yılın bu zamanlarda yoğun miktarda alerjene ve polene maruz kaldığında vücudumuzdaki tüm sistemlerin çalışması dengesizliğe girebiliyor. Bedenimiz bu dengesizliğe “bahar alerjisi” olarak adlandırılan burun ve geniz akıntısı, gözlerde kızarıklık, halsizlik ve yorgunluk gibi semptomlarla tepki vermeye başlıyor.

Bahar alerjisinden korunmak için evi havalandırmak etkili bir yöntem mi?

Zamanımızın çoğunu evde geçiriyor olduğumuz için evimizde soluduğumuz havanın kaliteli ve alerjenlerden arındırılmış olması bu dönemde her zamankinden daha fazla önem taşıyor. Evdeki havayı tazelemek için çoğumuzun, özellikle güzel havalarda elinin ilk gittiği yöntemse pencere ve kapı açmak. Temiz hava için evimizin camlarını açmak çoğumuza çok cazip gelse de, dışarıdaki polenler, diğer alerjenler ve hava kirliliği bu çok basit yöntemle birlikte içeri giriyor ve tüm eve yayılıyor. Dolayısıyla iç mekan hava kalitesini olumsuz etkileyerek bahar alerjilerini tetikleyebilen bu yöntem aslında, bahar alerjilerini engellemek için etkili bir çözüm değil.

İç mekân hava kirliliğiyle birlikte, polenlerin yanı sıra yerlerde ve kullandığımız eşyaların üzerinde biriken toz, toz akarı ve dışkısı ve evcil hayvan tüyü gibi alerjenler de alerjik semptomların ortaya çıkmasını hızlandırabiliyor.

Camları hiç açmamak polenlerden ve alerjenlerden korunmamızı sağlar mı?

Alerjiden muzdarip birçok kişi polenlerden kaçış için camını açmamayı tercih etse de, ne yazık ki bu da etkili bir çözüm değil. En azından bahar alerjisinden korunmak için yeterli değil… Çocuk Alerji Uzman Doç. Dr. Şule Çağlayan Sözmen, konuya ilişkin paylaştığı bilgilerde “Çiçeksiz yeşil bitkilerin polenleri rüzgarla kilometrelerce uzağa taşınabildiğinden hastanın etkilenmek için bu bitkilere yakın olması gerekmez. Bazen bir ağacın poleni 150 kilometreden daha fazla alana yayılabildiğinden, bu alan içinde bulanan ve alerjik hastalıklar açısından hassas olan kişileri etkileyebilir. Alerjimiz olan ağaç ve bitkileri çoğu kez göremeyebiliriz. Fakat ne yazık ki polenler havada bulunduğundan alerjik yapıya sahip kişilerin şikayetleri rüzgarlı havalarda artabilir. Polenler genellikle deri, saç, giysi, ayakkabı ve evcil hayvanların üzerinden evlere taşınarak hali hazırdaki ev tozunda birikir. Tozlanma mevsiminden uzun bir süre sonra en yüksek konsantrasyona ulaşırken, evde yaşayanların ve aktivitelerinin sayısı ne kadar artarsa, yerleşik polen havaya o kadar fazla salınır. Bu nedenle korunmak oldukça zordur” diyor.

Doç Dr. Sözmen“İlkbahar ve yaz aylarında çimenlerden, çiçeklerden, ağaçlardan ve yabani otlardan gelen polen, saman nezlesi olarak bilinen yaygın bir alerjik reaksiyona neden olurken; polen sayısı yüksek olduğunda hapşırma, öksürme, burun akıntısı ve tıkanması, gözlerde kaşıntı ve kızarıklık, boğaz kaşıntısı, koku kaybı, baş ve kulak ağrısı, halsizlik gibi semptomlar artabilir” diye de ekliyor.

Bahar alerjisinden korunmanın yolları

Bahar alerjisi, özellikle mevsim geçişi olan ilkbahar zamanında yaşam kalitemizi olumsuz etkilese de, yaşam tarzımızda gerçekleştireceğimiz küçük değişikliklerle bahar alerjisi semptomlarından kurtulabilmemiz mümkün. Bağışıklık sistemini güçlü tutmak, kişisel hijyenimize dikkat etmek ve en önemlisi de yaşam alanımızdan toz ve alerjenleri uzaklaştırmak bahar aylarında alerjiden korunmanın en etkili yolları arasında yer alıyor. 

Beslenme alışkanlıklarınızı gözden geçirin

Vücudunuzun alerjenlerle başa çıkabilme kapasitesinin güçlendirilmesi, bahar alerjisi semptomlarının en aza indirilmesi için ilk yapılması gerekenlerden. Bahar aylarında vücudunuzun ihtiyaç duyduğu enerjiyi doğru kaynaklardan aldığından emin olmalısınız. Antioksidan, vitamin, mineral ve lif yönünden oldukça zengin olan mevsim meyve ve sebzelerini tüketmek bağışıklık sisteminizin güçlenmesine ve bahar alerjisi belirtilerinin azaltılmasına yardımcı olacaktır. Bu süreçte bağışıklık sistemini destekleyen faydalı bakteriler olarak bilinen probiyotiklerin alınması önemli olsa da, fermente gıdalarda bulunan histaminin alerji semptomlarını artırabileceğini aklınızda bulundurmalısınız. Ayrıca koruyucu, renklendirici ve katkı maddesi içeren işlenmiş gıdalardan bu mevsimde özellikle uzak durmanız da, bahar alerjisi semptomlarını azaltmanıza yardımcı olacaktır.

Kişisel temizliğinize önem verin

Özellikle dışarıda vakit geçirdiğiniz zamanlardan sonra, eve geldiğinizde tüm kıyafetlerinizi ve ayakkabılarınızı temizleyerek dışarıdaki polen ve alerjenlerin evinize ulaşmasını engelleyebilirsiniz. Saçlarınız uzunsa sıkıca toplamak; mont, atkı ve bere gibi kıyafetlerinizi eve almadan önce silkeleyerek tozdan arınmasını sağlamak ve mümkünse çamaşır makinesinde yıkamak bahar alerjisi semptomlarının azalmasına yardımcı olacaktır. Ayrıca bu dönemde sık sık duş almak, ellerinizi dezenfekte etmek ve burnunuzu/genzinizi temizlemek de alerjenlerin bedeniniziden ve evinizden uzaklaştırılmasına yardımcı olabilir.

Evinizin hijyeni konusunda daha hassas davranın

Toz akarı, polen ve hayvan tüyü gibi alerjenlerin tutunabileceği halı ve kilimlerinizi bu dönemde ortadan kaldırmaya çalışın. Toz tutan kitap, biblo, dolap üstleri gibi tüm yüzeyleri daha sık temizleyin ve evinizde toz olmadığından emin olun. Bazen evinizi ne kadar süpürürseniz süpürün, ne kadar toz alırsanız alın kısa sürede tekrar tozlandığını gözlemleyebilirsiniz. Bunun sebebi aslında temizlediğinizi sandığınız tozların sadece yer değiştirmiş olması. Filtrasyon sistemi iyi olmayan elektrik süpürgeleri, evlerdeki tozun odadan odaya taşınmasındaki en önemli sebeplerin başında geliyor.  Evinizdeki toz maruziyetini azaltmak için zeminlerinize ek olarak yataklarınızı, koltuklarınızı ve ulaşılması zor yerleri etkili filtre sistemine sahip bir süpürgeyle temizlemeyi ihmal etmeyin. Süpürgenizin, kirli havayı hapsedip evinizin havasına geri vermemesine dikkat edin.

Ev tozunu ve bahar döneminde evinize giren polenleri temizleyebilmek için farklı alanlarda kullanabileceğiniz çeşitli başlıklara ve güçlü emişe sahip bir süpürge bahar alerjisiyle baş etmek konusunda en büyük yardımcınız olacaktır. Toz alma sürecinden sonra evinizi elektrikli süpürgeyle temizleyerek zemine dağılan tozlardan rahatlıkla kurtulabilir ve bulunduğunuz ortama tekrar yayılmasını önleyebilirsiniz.

  • Dyson V11™ kablosuz süpürge, 6 katmanlı filtre sistemi sayesinde evinizin tüm yüzeylerine yayılmış tozlardan kurtulmanızı sağlıyor. 0,3 mikron kadar küçük partiküllerin yüzde 99,97’sini yakalayarak yalnızca temiz havayı dışarı veriyor.
  • Dyson V11™ kablosuz süpürgenin yüksek verimli filtreleme özelliğini kullanmak evinizdeki alerjenlerden ve görünmez düşmanlarınızdan kurtulmanıza yardımcı oluyor.
  • En güçlü kablosuz temizleme başlığındaki sert naylon kıllarla halılarınızı fırçalayarak, dipteki kirleri çekmek için halının derinlerine iniyor. Yumuşak, anti-statik, karbon fiber lifler sert zeminlerdeki ve çatlaklardaki tozları kolayca yakalıyor.
  • Dyson V11™ kablosuz süpürge her zemin türünde derinlemesine temizlik için halılarla sert yüzeyler arasındaki farkı hissederek motor hızını otomatik olarak değiştiriyor.
  • Dyson V11™’in LCD ekranı, seçilen güç modu ve kalan çalışma süresi dahil olmak üzere mevcut performansı gösteriyor ve size temizlik sırasında daha fazla kontrol sunuyor.

Dışarı çıkmadan önce hazırlık yapın

Sabahın erken saatleri, polenlerin ve alerjenlerin havada en yoğun olarak bulunduğu saatler olarak biliniyor. Ayrıca rüzgarlı havalarda da, bitkilerdeki ve ağaçlardaki polenler havaya karışarak kilometrelerce yolculuk yapabiliyor ve bulunduğunuz yerde hiç bitki olmasa bile alerjenlere maruz kalmanız kaçınılmaz hale geliyor. Dolayısıyla rüzgarlı havalarda ve sabahın erken saatlerinde mümkünse dışarı çıkmamaya çalışın. Özellikle alerjik bir bünyeniz varsa açık havada Güneş’e fazla maruz kalmanız da alerji semptomlarının görülmesini hızlandırabilir. Güneşli havalarda dışarı çıkmadan en az yarım saat önce vücudunuzun açıkta kalan bölümlerine güneş koruyucu sürün, şapkanızı ve güneş gözlüğünüzü yanınıza aldığınızdan emin olun. Özellikle bu dönemde dışarı çıkarken göz makyajı yapmaktan, lens kullanmaktan ve gözlerinizi kaşımak için ellerinizi gözünüze değdirmekten kaçının. Gözleriniz çok hassassa ve sürekli kaşınıyorsa, eczanelerde satılan yapay göz yaşı damlalarını kullanarak temiz kalmasını ve alerjenlerden arınmasını sağlayabilirsiniz.

Evinizde soluduğunuz havanın temizliğinden emin olun

Toz ve polen gibi alerjen özellikteki mikro partiküller çok hafif oldukları için genelde yüzeylerde değil, soluduğumuz havada gezinirler. Özellikle de evde çok zaman geçiriyorsanız, bolca hareket ediyorsanız, cam ve kapı açmadan duramıyorsanız ve evinizi hareketli tüylü bir dostla ya da yerinde duramayan küçük çocuklarınızla paylaşıyorsanız tozların yüzeylerden çok soluduğunuz havada dolaşıyor olması kaçınılmaz.

Yukarıda da bahsettiğimiz gibi bahar alerjisini evlerinize davet etmemek için, özellikle rüzgarlı havalarda cam ve kapı açmamaya özen göstermelisiniz. Ancak dışarıdaki polenler sadece camdan ya da kapıdan değil kıyafetleriniz ve ayakkabılarınız aracılığıyla bedeninizle de evinize taşınabiliyor. Evde tüylü bir dostunuz varsa, dışarıdaki tüm polenlerin ve tozların evinize taşınmaması neredeyse imkansız. Ayrıca, mum ve tütsülerden; kızartma ve ızgara gibi yöntemlerle pişirilen yemeklerden eve yayılan gazlar da soluduğumuz havanın kalitesini düşüren kirleticilerin başında geliyor. Bahar döneminde iç mekân hava kalitesini kontrol altında tutabilmek adına tamamen kapalı filtre sistemine sahip bir hava temizleyici fan tercih edebilirsiniz.

  • Dyson mühendislerinin evleri ve iç mekânlardaki havayı daha temiz tutmak için tasarladığı Dyson hava temizleyici fanlar, havadaki zararlı maddeleri tespit edip hapsederek alerji korkusu duymadan, rahat rahat nefes almanızı sağlıyor.
  • Dyson Pure Hot+Cool™ hava temizleyici fan, iç alandaki alerjen ve zararlı maddeleri tespit ediyor. Tamamen kapalı HEPA filtresi sayesinde 0,1 mikron boyutundaki zararlı partiküllerin bile %99,95’ini hapsediyor.
  • Havadaki zararlı gazları otomatik olarak algılayarak gerçek zamanlı olarak raporluyor. Dengeli bir hava akışı için Air Multiplier™ teknolojisi kullanan ürünler termostat ısı kontrolüyle otomatik olarak odayı hedef sıcaklıkta tutuyor. Odanın her yerinde kontrol sağlamak için havayı karıştırıyor ve dağıtıyor. Bu şekilde temizlenen havanın yayılımı için güçlü bir hava akışı yaratıyor. Bulunduğu ortamı yazın serinletiyor, kışın ısıtıyor.
  • Deliksiz bir gece uykusu için sunduğu gece moduyla hava kalitesini izlemeye ve havayı arındırmaya devam ederken, Dyson Link uygulamasıyla hava kalitesini nerede olursanız olun akıllıca kontrol etme ve izleme imkânı sunuyor.

Bu içerik Dyson katkılarıyla hazırlanmıştır.

İlginizi çekebilir: Bahar temizliği zamanı: Evinizi temizlemek ve düzenlemek için pratik ipuçları

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 

Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 



İlgili Makale