X

Bahar alerjisi nasıl geçer: Bahar alerjisine karşı beslenme tüyoları

Baharın gelişi çoğunlukla heyecanla karşılanırken bazıları için bu durum endişeli bir bekleyişe neden olur. Kızaran ve sulu gözler, üst üste ve fazla sayıda hapşırıklar, kızarıklıklar, kaşıntılar… Kısacası yaşam kalitesini ciddi bir şekilde etkileyen bahar alerjisinin, günlük yaşamımızı olumsuz etkilememesi için uygulanabilecek bazı basit yöntemler var. Bu yöntemlerin temel amacı bağışıklık sistemini güçlendirmek.

Bahar alerjisi nasıl geçer?

Öncelikle vücudunuzun ihtiyacı olan enerjiyi aldığından emin olun. Yeterli enerji alamayan vücut genel olarak işlevleri düzenli bir şekilde yerine getiremeyecektir. Vücudun temel enerji kaynağı olan karbonhidratlardan, tam buğday ya da tam tahıllı olanları tercih etmeniz vücudunuza enerjinin yanı sıra posa ve vitamin de sağlayacaktır. Aynı zamanda meyveler de enerji ihtiyacımızı karşılarken posa, vitamin, mineral ve antioksidan ihtiyaçlarımızı karşılamaya yardımcı olur. Yeterli enerji ile birlikte yeterli düzeyde protein de alınması oldukça önemli. Vücudun temel yapı taşları protein yapısındadır. Enzimlerimiz, hormonlarımız, dokularımız proteinler sayesinde üretilir ve yenilenir. Vücudumuzun düzenli çalışması için günlük protein ihtiyacımız ortalama kilo başına 1 gram proteindir. Yani 70 kilo olan bir insanın günlük alması gereken protein miktarı 70 gramdır. Karbonhidrat ve proteinle ile birlikte sağlıklı yağların da günlük beslenmemizdeki yeri oldukça önemlidir. Hücrelerimizin bütünlüğü ve hücrenin içine girip çıkan maddelerin sorumluluğu hücre zarında bulunan yağlardadır.

Protein, karbonhidrat ve yağları ihtiyacımız olan miktarlarda aldıktan sonra yeterli düzeyde vitamin ve mineral alıp almadığımızı da kontrol etmemiz gerekiyor. Genel olarak sağlıklı bir besin örüntüsü olan kişilerin vitamin ve mineral ihtiyaçları da karşılanır ancak bu konuyla ilgili endişeleriniz varsa bir doktora görünmenizde fayda var. Vitamin ve minerallerle birlikte antioksidan alımımız da oldukça önemli. Özellikle koyu renkli meyve ve sebzelerde bolca bulunan antioksidanlardan, bu besinlere günlük hayatımızda yer vererek faydalanabiliriz. 

Probiyotikler bağışıklık sistemimizi destekleyen faydalı bakterilerdir. Probiyotik bakteriler genellikle fermente gıdalarda bulunur, ancak aynı zamanda fermente gıdalarda bulunan histamin, alerji belirtilerini artırabilir. Bu süreçte fermente yani mayalı besin alımınızı azaltmanız bahar alerjisi belirtilerini hafifletebilir. Yoğurt, peynir, kefir, boza, nar ekşisi, turşu, ekşi mayalı ekmek, sirke, şarap ve bira fermente gıdalardandır. Probiyotik desteğini eczanelerden alacağınız tablet ya da şase formlar ile sağlayabilirsiniz.

Bahar alerjisini tetikleyen ve kaçınılması gereken şeylerin başındaysa paketli, işlenmiş gıdalara geliyor. İçlerine konulan koruyucu, renklendirici, kıvam verici olan katkı maddeleri her türlü alerjiyi tetikleyici etki gösterirler. Bu gıdaları özellikle mevsim geçişlerinde mümkünse hiç tüketmeyin.

Vücudumuzun yarısından fazla oluşturan su, yaşamımız için en değerli besin öğesidir. Vücudumuz, yeterli su olmazsa çalışamaz hatta hayatta kalamaz. Bahar alerijisinin etkilerini de en aza indirmek için gün içinde bolca su tüketilmesi gerekir. Bunun yanı sıra vücudun su kaybetmesine neden olan çay ve kahve tüketimi de sınırlandırılmalıdır.

 

İlginizi çekebilir: Portakal, tek C vitamini kaynağı değil: C vitamini deposu 10 besin

İnci Beyza Yürekli: Diyetisyen İnci Beyza Yürekli, İstanbul’da doğdu. Tam burslu olarak girdiği İstanbul Arel Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nden 2015 yılında “Yüksek Onur Öğrencisi” olarak mezun oldu. Lisans eğitimi boyunca beslenme bilimleri ile ilgili birçok seminer, kongre ve sempozyuma katıldı. Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Diyet Aktif Diyet Danışmanlık Merkezi, Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Büyük Çekmece Devlet Hastanesi, Güngören Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Merkezi ve Galatasaray Spor Kulübü’nde stajlarını tamamladı. Çocuk ve adölesanlara yönelik beslenme eğitimleri verdi. Aynı zamanda Pera Medya bünyesinde bulunan bugunbugece.com adlı sitede “Yemek Kültürü” adlı köşesinde yazılar yazdı. Üniversiteden mezun olduktan sonra Bağdat Caddesi ve Nişantaşı’nda özel bir diyet danışmanlık merkezinde çalışmaya başladı. 2016 yılında bomontiada‘da yer alan disiplinler ötesi inovasyon platformu ATÖLYE bünyesinde Alfa Beslenme ve Diyet Danışmanlık Merkezi’ni kurdu. Ayrıca 2014 yılından beri Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı’nda gönüllü olarak faaliyetlerde bulunmaktadır. http://alfabeslenme.com/

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale