X

Bağımlılıklarla mücadele eden yenilikçi girişimler

Bağımlılık, modern dünyanın en karmaşık ve derin problemlerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Teknolojinin, bilimin ve inovasyonun gelişimi ise bu zorlukla mücadele etmeye yardımcı olan eşsiz fırsatlar sunuyor. Bu yazımızda, geleneksel yöntemlerin ötesine geçerek bağımlılıkla mücadelede devrim yaratan beş girişimi detaylı bir şekilde inceliyoruz.

Alkermes

1987’de kurulmuş olan Alkermes, derin nörobilim uzmanlığına sahip ekibiyle herhangi bir bağımlılığı bulunan bireylere yardımcı oluyor. Bu girişim, psikiyatrik ve nörolojik rahatsızlıklara odaklanarak çeşitli ilaçlar tasarlıyor.

Alkermes, kritik mental rahatsızlıklara, uyku bozukluklarına ve bağımlılıklara yönelik ürünler geliştiriyor. Bu girişim, 10 yıldan fazla bir süredir bağımlılık kavramını ön plana çıkarıyor. Temelde alkol ve opioid bağımlılığı olan insanlara odaklanan bu şirket, Vivitrol isimli ilacıyla sektörde adından sık sık söz ettiriyor. Bu ilaç, içindeki naltrekson ile fazlasıyla etkili sonuçlara imza atıyor. Naltrekson, opioid maddelerin beyinde etki yapmak için bağlandıkları yerleri bloke ediyor. Girişim, ilaç kütüphanesini genişletmek için farklı ilaçların geliştirilmesi üzerine de çalışıyor. Yeni ilaçlar arasında öne çıkan ALKS 2680, narkolepsi tedavisi için geliştiriliyor ve şu anda klinik test aşamasında bulunuyor.

Alkermes, 2003-2005 yılları arasında düzenlediği yatırım turlarıyla toplam fon miktarını 300 milyon dolara ulaştırdı. Yıllık geliri 1.66 milyar doların üzerinde olan şirket, yeni ürünlerini 2025 yılına kadar piyasaya sürmeyi hedefliyor.

Pelago

2017 kuruluşlu Pelago, madde kullanım yönetimi alanında tanınan sanal bir klinik olarak karşımıza çıkıyor. Bu girişim, tütün, alkol ve opioid bağımlılığına odaklanarak madde kullanımıyla mücadele ediyor.

Pelago, App Store ve Google Play aracılığıyla indirilebilen mobil bir aplikasyon geliştiriyor. Sanal madde kullanımı desteği sağlayan bu uygulama, alanında uzman isimlerle iletişim imkanı sunuyor. Kullanıcılar, koçlarla, danışmanlarla veya doktorlarla iletişime geçerek bağımlılıkları için bir adım atıyorlar. Ayrıca, uygulama aracılığıyla zaman içindeki ilerleme ve bağımlılıkla mücadele sayesinde tasarruf edilen para takip edilebiliyor. Bilişsel davranışçı terapinin ışığında geliştirilen bu uygulama, aynı zamanda ilaç destekli tedavi programları da içeriyor. Uygulama, bireysel sağlık, alışkanlıklar, genetik yapı ve isteklere dayalı işlediği için her kullanıcıya kişiselleştirilmiş bir plan sunuyor. Bu sayede, her kullanıcı kendisine özel ihtiyaçları ve istekleri doğrultusunda ilerleme katedebiliyor. İşverenler, bu uygulamayı satın alarak çalışanlarının uygulamanın içeriklerinden ücretsiz bir şekilde yararlanmasını sağlayabiliyorlar.

Seri C finansmanda bulunan Pelago, geçen yıl 58 milyon dolarlık bir yatırım alarak toplam fon miktarını 133 milyon dolara ulaştırdı. Girişimin uygulaması sayesinde bir yıl içinde kullanıcıların %44’ünün tütün ürünleri kullanımını ve %67’sinin de opioid kullanımını bıraktığı kanıtlandı.

Embera Neuro

2005 kuruluşlu Embera Neuro, kokain ve sigara bağımlılığına odaklanıyor. Bu girişim, bir biyoteknoloji firması olup bahsi geçen bağımlılıklara karşı ilaçlar geliştiriyor.

Embera Neuro, stres tepki sistemindeki aktiviteyi düzenleyerek bağımlılığı tedavi eden bir ilaç tasarlıyor. EMB-001 isimli bu ilaç, bağımlılığı yönlendirerek maddeye duyulan isteği ve kontrol kaybını azaltıyor. Bu ilaçla yürütülen terapi süreci, uzun vadeli yoksunluğun önüne geçiyor ve iyileşme belirtilerinin açığa çıkmasını sağlıyor. Şu anda klinik çalışmaları devam eden EMB-001, stres kaynaklı bağımlılıkları merkeze koyduğu için dolaylı yoldan stres yönetimini de geliştiriyor.

Seri B finansmanda bulunan Embera Neuro’nun toplam fon miktarı 17.23 milyon dolar olarak biliniyor. Girişim, kokain ve sigara bağımlılığına ek olarak travma sonrası stres bozukluğu, yeme bozuklukları, kenevir bağımlılığı ve metamfetamin bağımlılığı üzerine de çalışıyor.

Spark Biomedical

2018’de kurulmuş olan Spark Biomedical, opioid bağımlılığına çözüm üretiyor. Bu girişim, giyilebilir teknolojiyi bilim dünyasıyla birleştiriyor.

Spark Biomedical, Sparrow Ascent isimli bir cihaz geliştiriyor. Bu cihaz, opioid bağımlılarının madde kullanmadıkları zaman yaşadıkları yoksunluk semptomlarını gidermeye odaklanıyor. Amerika Birleşik Devletleri Sağlık Bakanlığı’na bağlı olan FDA onaylı cihaz, herhangi bir ilaç kullanımı veya invaziv yöntem içermiyor. Kullanıcıların beyinlerine bu cihaz sayesinde elektriksel uyarılar gönderiliyor ve bu sayede madde yoksunluğu sırasında yaşanan ağrı ve stres hafifletiliyor. Herhangi bir bağımlılık yapmayan bu cihaz, beyindeki doğal endorfin üretimini uyardığı için çeşitli belirtileri azaltıyor. Kullanıcılar, Sparrow Ascent’in 30 dakika gibi kısa bir sürede rahatlama sağladığını vurguluyorlar.

Seri A finansmandaki Spark Biomedical, geçen yıl 16.2 milyon dolarlık bir yatırım aldı. Girişim, bağımlılık tedavisini daha yaygın bir hale getirmek için teknolojisini genişletmeyi amaçlıyor.

CleanCo

2019’da kurulmuş olan CleanCo, alkol bağımlılığını çözüme kavuşturmayı amaçlıyor. Bu girişim, alkol tüketimine karşı bilinçli bir yaklaşım geliştiriyor.

CleanCo, düşük kalorili, şeker içermeyen ve doğal aromalara sahip alkolsüz içecekler üretiyor. Bu içecekler, tekila, cin, rom, votka ve viski gibi içkilere bir alternatif olup lezzetli tatlarıyla dikkat çekiyorlar. 30’dan fazla ödül kazanmış olan girişim, lezzet odaklı inovasyonuyla alkol tüketimini sınırlandırmak isteyen insanlara hitap ediyor.

‘’Alkol olmadan şerefe!’’ mantığını somutlaştıran Seri A finansmandaki CleanCo’un toplam fon miktarı 13.41 milyon dolar. Girişim, temiz içerikli kokteyl tarifleri sayesinde dünyada en çok satış yapan beş yıldızlı alkolsüz içecek girişimlerinin arasına yerleşti.

Kaynak: EU-Startups, Crunchbase, StartUp Health, Tracxn, PitchBook

İlginizi çekebilir: Bağımlı birine nasıl yardım edilir?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale