Vazgeçtim. Aynı kapıyı tırnaklarımla yontmaktan, koca dağlara tekrar tekrar tırmanıp aşağı düşmekten vazgeçtim. Yoruldum diyemem, …
İki ben, iki at, bir duvar
İki tane at geliyor uzaktan o kadar güzeller ki, biri altın biri boz. Yanımıza sokuluyorlar …
İnsan diye tasvir edileni gübre edip üzerine filizlenendir ‘insan’
İnsan en çok kendi kurduğu oyuna yenilir. Belki de hayatının içinde karşılaşmak istemediği kendinden bile …
‘Yavaş yavaş unutuyorum çocuk olduğumu, annemin kucağını, tüm masalları’
Küçük bir tohumdum ben. Toprağın altında, diğer köklerin arasında kendine küçük bir kuytu bulmuş, onun …
Kendi toprağımızın ağası iken başka bir toprağın işçisi haline geldik
Yavaş yavaş koparılıyoruz toprağımızdan, köklerimizin ince çıtırtıları eşliğinde… Öyle hunharca da değil, sessizce, yavaşça koparılıyoruz. …
Boşluğun yankısında yitirilmiş karanlıklar
aynen. Kadınlığını kaybetmeden önce umudunu kaybetmişti. Karanlık kalabalık sokakların yalnız ve yankılanan adımlarında içindeki boşluğun …
Bir mirasın melodisi: ‘Öğretmenimi gökte ararken göbek bağımda buldum’
Annem 70 yaşında ilk defa koroda sahneye çıkıp solo şarkısını söyleyecek… Daha küçücüktüm, annemin bir …
Küllerden filizlenen masumiyet: Yıkım, yas ve yeniden başlamak
Tüm kavgalar bittiğinde, öfkenin yaktığı ormanların üzerine yumuşak meltemler esmeye başlayıp, külleri savurmaya başladığında… Ve …
Zamanın kıyısında: Bir kavuşma düşünün hikayesi
Anne sütünden zehirlenmiş çocukların dağlanmış gözlerle dolaştığı bu karanlık sokaklar, hep bir kalp acısının ve …



