X

Asperger Sendromu, Nedenleri, Belirtileri, Tedavisi

Asperger Sendromu günümüzde resmi olarak konulan bir tanı olmamakta ve otizm spektrum bozukluğu olarak geçmektedir.

Otizm spektrum bozukluğu sosyal, iletişimsel ve davranışsal zorlukları içermektedir. Yaşanan zorluklar hafif ya da şiddetli olabileceği gibi farklı seviyelerde de olabilir.

Asperger Sendromlu kişilerin konuşma becerilerinde ya da bilişsel gelişimlerinde gecikme görülmemektedir. Bu nedenle bu kişiler günlük işlerini kendi kendine halledebilmektedir. Bununla birlikte Asperger Sendromu olan kişilerde sosyal becerilerde sorunlar görülür. Bu kişiler genelde belli bir konu üzerine obsesif bir şekilde odaklanırlar ya da aynı davranışları tekrar tekrar sergilerler.

Otizmli kişilerden bahsedilirken yüksek işlevli otizm terimini duymuş olabilirsiniz. Yüksek işlevli otizm, bir tanıyı ifade etmekten ziyade kişinin otizm spektrumunda bulunan diğer insanlara göre daha az desteğe ihtiyaç duyduğunu ifade etmektedir. Asperger Sendromlu kişiler genelde bu kategoride yer almaktadır.

Asperger Sendromunda görülen başlıca belirtiler arasında şunlar bulunmaktadır:

  • Sosyal etkileşimlerde zorluk yaşama
  • Tekrarlayıcı davranışlar sergileme
  • Fikirlerinde ve inançlarında diretme
  • Kurallara ve rutinlere odaklanma

Otizm ve Asperger Sendromunun Farkı Nedir?

Asperger Sendromu günümüzde Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı’na (The Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders veya kısaca DSM) göre başlı başına bir teşhis değildir.

Asperger Sendromunda görülen belirtilerin hepsi otizm spektrum bozukluğu altında kabul edilmektedir. Bununla birlikte pek çok kişinin Asperger Sendromu terimini kullandığına şahit olabilirsiniz.

Asperger Sendromu ve otizm spektrum bozukluğu arasındaki temel fark, Asperger Sendromu olanların daha hafif otizm belirtilerine sahip olması ve güçlü dil becerilerine sahip olmasıdır.

Asperger Sendromu Neden Olur?

Asperger Sendromu’nun nedeni tam olarak bilinmese de bu sendromun, beyin gelişiminde değişikliklere neden olan genetik  ve çevresel faktörlerle ilişkili olduğu düşünülmektedir.

Asperger Sendromu aynı ailedeki bireylerde görülebildiği için genetik bir sorun olduğu düşünülmektedir. Bazı araştırmalar ise gebeliğin erken dönemlerinde çevresel faktörlerin etkili olduğunu öne sürse de bu konuda daha fazla araştırma yapılması gerekmektedir.

Asperger Sendromu Belirtileri Nelerdir?

Asperger Sendromu olan çocukların entelektüel becerileri orta ila yüksek aralıkta olsa da becerileri farklılık gösterebilir. Örneğin, bazı çocuklar güçlü sözel becerilere sahip olabilir, ancak sözel olmayan becerileri daha zayıf olabilir.

Bu çocuklar genelde sevdikleri konular hakkında son derece bilgi sahibi olurlar. Yaşlarına göre dil becerileri ileri düzeyde olabilir ve tartışma başlatmaya eğilimlidirler.

Bununla birlikte Asperger Sendromu olan çocuklar genelde sosyal işaretleri kaçırır ve dili yanlış bir şekilde yorumlarlar. Bu nedenleri şakaları anlamakta zorluk çekebilir ya da bazı şeyleri tam olarak kelime anlamlarıyla algılayabilirler.

Genellikle değişimi sevmeyen bu çocukları belli rutinlerinin ve ritüellerinin olmasından hoşlanırlar.

Çocukta Asperger Sendromu olup olmadığını anlamak için öncelikle sosyal etkileşim becerilerine bakılabilir:

  • Diğer insanlarla etkileşime geçebilme, ancak sohbeti sürdürmekte zorluk çekme
  • Diğer insanlarla gerçekten ilgilendiklerinden değil, bir şeye ihtiyaçları olduğunda ya da kendilerini ilgilendiren bir şey hakkında konuşma
  • Garip ve çekingen şekilde etkileşim kurma (göz temasından kaçınma ya da mecazi anlamda konuşulan şeyleri anlamamama)
  • Yetişkinlerle çocuklardan daha kolay iletişim kurma

İletişim ve dil becerileri konusunda ise şunlara bakılabilir:

  • Çok fazla konuşma
  • Kelimeleri normal gelişim döneminde bir arada kullanma (2 yaş civarı)
  • Diğer insanlarla kendi çıkarları için iletişim kurma
  • Düz ve monoton bir ses tonu kullanma
  • Soruları yanıtlama, ancak konu ilgisini çekmiyorsa soru sormama
  • Tekrarlayıcı ve sürekli davranışlar

Asperger Sendromu olan çocuklarda şu davranışlar görülebilir:

  • Belli konulara yoğun ilgi duyma ve ilgilendikleri alanlarla ilgili çok bilgili olma
  • Rutinleri ve kuralları tercih etme
  • Her şeyin aynı kalmasını isteme ve değişimi sevmeme

Asperger Sendromu Nasıl Teşhis Edilir?

Asperger Sendromu’nun belirtileri kişiden kişiye değişmekle birlikte bu sendroma sahip olan kişilerin davranışlarından bazı benzerlikler bulunabilmektedir. Çocuğunuzun Asperger Sendromu’na sahip olabileceğini düşünüyorsanız, bir ruh sağlığı uzmanına başvurmanız gerekir. Uzman, çocuğu aşağıdaki konularda değerlendirecektir:

  • Dil becerileri
  • Sosyal etkileşimler
  • Konuşurken yüz ifadeleri
  • Diğer insanlarla etkileşime girmeye gösterilen ilgi
  • Değişikliğe karşı gösterilen tavır
  • Motor koordinasyon ve motor beceriler

Otizm spektrum bozukluğunda olan bazı çocuklar, dikkat eksikliği hiperkativite bozukluğu (DEHB) teşhisi almış olabilirler. Ancak bu bozukluğun belirtilerinin çocuğunuza uymadığını düşüyorsanız, başka bir uzmana danışmayı düşünebilirsiniz.

Asperger Sendromu Tedavisi

Her çocuk farklı olduğu için Asperger Sendromunda her çocuğa uygun tek bir tedavi olduğundan bahsedilemez. Doktorunuz, uygun tedaviyi belirlemek adına farklı tedaviler deneyebilir ve sonrasında işe yarayan tedavinin hangisi olduğuna karar verebilir.

Asperger Sendromu’nun tedavisinde şunlar yer alabilir:

  • Sosyal beceri eğitimi: Grup seansında ya da birebir seanslarda çocuğa diğer insanlarla nasıl etkileşime gireceği ve kendisini nasıl daha doğru bir şekilde ifade edebileceği öğretilir.
  • Dil ve konuşma terapisi: Bu terapi ile çocuğun iletişim becerilerinin gelişmesi sağlanır. Bu sayede çocuk konuşurken hep aynı ses tonu ile konuşmak yerine sesini alçaltıp yükseltmeyi öğrenebilir. Aynı zamanda iki yönlü iletişimi ve el hareketleri ve göz teması gibi sosyal işaretleri anlamayı öğrenir.
  • Bilişsel davranışsal terapi: Terapide çocuğa düşünce şeklini değiştirmesi öğretilir. Çocuk bu sayede duygularını ve tekrarlayıcı davranışlarını daha iyi kontrol edebilmeyi öğrenir. Bu sayede öfke krizi ve takıntı gibi şeylerle daha kolay başa çıkabilir.
  • Ebeveyn eğitimi: Ebeveyn, çocuğunun terapisinde kullanılan teknikleri öğrenerek bunlar üzerinde çocuğuyla birlikte evde çalışabilir. Ayrıca ebeveynler kendileri için de danışmanlık almayı düşünebilir.
  • Uygulamalı davranış analizi: Bu teknikte çocuk, pozitif sosyal ve iletişimsel beceriler bakımından teşvik edilirken negatif olanlar engellenir.
  • İlaç: Asperger Sendromu ya da otizm spektrum bozuklukları için belli bir ilaç bulunmamakla birlikte bu bozukluklarla ilgili olarak ortaya çıkabilen diğer belirtilere yönelik ilaçlar kullanılabilir. Örneğin, Asperger Sendromu olan kişilerde anksiyete ve depresyon gibi sorunlar görülebilir ve bunların tedavisi için ilaç kullanımı gerekebilir.

Asperger Sendromlu Çocuklar Okula Nasıl Uyum Sağlayabilir?

Asperger Sendromlu çocuklar ve ergenler okul hayatında zorluk çekebilmektedir. Bu çocuklar öğrenme zorlukları çekebilir ve odaklanmakta veya sakin kalmakta zorluk yaşayabilir. Çocukların okula daha kolay uyum sağlamaları adına özel eğitim faydalı olabilir.

Bireyselleştirilmiş eğitim programı ile ebeveyn ve veliler koordineli bir şekilde çalışabilir. Bu sayede çocuğun eğitimi belirtilerine göre uygun hale getirilebilir. Örneğin, günlük rutinler belirlenebilir, akademik hedefler koyulabilir, kişisel ders programları oluşturulabilir, sosyal beceriler üzerine çalışılabilir ve öz denetim teknikleri öğrenilebilir.

Asperger Sendromlu Çocuğu Olanlar Ne Yapabilir?

Çocuğunuz Asperger Sendromu ya da otizm spektrum bozukluğuna sahip olduğu teşhisini aldıysa aklınızda bazı soru işaretleri olabilir. Bu konuda size en fazla yardımcı olacak kişiler, ruh sağlığı uzmanları olacaktır. Bununla birlikte günlük hayatınızda yapacağınız bazı değişikliklerle bu durumla daha iyi başa çıkmayı başarabilirsiniz:

  • Pozitif şeylere odaklanın. Çocuğunuz iyi davrandığında onu takdir edebilir ve kendisini iyi hissetmesini sağlayabilirsiniz. Ebeveyn olarak çocuğunuza onu sevdiğinizi göstermeniz çok önemlidir.
  • Düzenli ve programlı olun. Otizm spektrum bozukluğu olan kişiler rutinleri olmasını sever. Bu nedenle siz de düzenli ve programlı olabilir ve bu sayede çocuğunuzun terapiden öğrendiği şeyleri uygulamasına yardımcı olabilirsiniz.
  • Çocuğunuzla eğlenebileceğiniz aktiviteler belirleyin. Onunla eğitim ya da terapiden bağımsız olarak yalnızca eğlenebileceğiniz ve birlikte bağ kurabileceğiniz aktiviteler bulmaya çalışın.
  • Zaman tanıyın. Çocuğunuzun tedavisi süresince çeşitli teknikler ve tedaviler denenmesi gerekebilir. Bu süreçte aceleci olmayın ve çocuğunuzun belli bir tedaviye gereken yanıtı vermemesi durumunda umudunuzu kaybetmeyin.
  • Çocuğunuzla günlük aktivitelerinizi birlikte yapın. Çocuğunuzun davranışlarının öngörülemez olduğunu düşünüyorsanız, onu bazı durumların içerisine sokmak istemiyor olabilirsiniz. Ancak market alışverişi gibi günlük aktivitelerle etraflarındaki dünyaya uyum sağlamalarına yardımcı olabilirsiniz.
  • Destek alın. Bu süreçte yalnız olmadığınızın farkında olun ve ailenizden, uzmanlardan ve arkadaşlarınızdan destek alın. Aynı zamanda destek gruplarına katılabilir ve sizinle benzer zorluklarla uğraşan ebeveynlerle iletişime geçebilir ve onlarla deneyimlerinizi paylaşabilirsiniz.
  • Kendinizle ilgilenin. Çocuğunuzla ilgilenirken kendinizi de ihmal etmemeniz gerekir. Karşılaştığınız zorluklar nedeniyle hem zihinsel hem de fiziksel açıdan yıpranabileceğiniz için sağlığınıza dikkat etmeniz gerekir.
  • Stresinizi kontrol altına alın. Stresinizi kontrol altına almamanız durumunda ilişkilerinizde sorunlar yaşayabilir ve hatta psikolojik sorunlar geliştirebilirsiniz. Stres aynı zamanda fiziksel sağlığınızı da etkileyebileceği için dikkatli olmalısınız.
  • Hayatınızda dengeye önem verin. Zorluklar yaşasanız da hayat kalitenizin düşmesine izin vermeyin. Bunun için kendinize eğlenmek ve sosyalleşmek için zaman ayırmayı ihmal etmeyin.

Kaynaklar: raisingchildren, webmd, my.clevelandclinic, healthline, medicalnewstoday

İlginizi çekebilir: Otizm spektrum bozukluğu ile yeme bozuklukları arasında nasıl bir ilişki var?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Güne lezzetli bir başlangıç için kahvaltılık tarifler

Ne demiş şair; kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı. Sizce de öyle değil mi? Günün ilk öğününün, bize gün boyu yetecek kadar neşe ve enerji kaynağı olması gerekmiyor mu? İster sabahın çok erken saatlerinde ister öğlene yakın olsun, fark etmez; günün ilk öğünü her zaman çok önemli. Çünkü günün geri kalanını etkileyen, o günün ne kadar kaliteli bir gün olduğunu belirleyen en önemli faktörlerden biri; güne neler yiyerek başladığımız…



Ancak hepimiz biliyoruz ki, klasik kahvaltı tarifleri zamanla sıkıcı hale gelebiliyor. Yumurta, peynir, zeytin güzel bir başlangıç olsa da her gün aynı şeyleri yemek hayatlarımızda monotonluk yaratabiliyor. Dolayısıyla biraz daha yaratıcı alternatiflere ihtiyacımız var. Ama bir yandan da yoğun tempomuza ayak uydurabilmek için pratik ve besleyici olmalı. Tabii lezzetten de ödün vermek olmaz. İşte tam da bu noktada lezzeti ile, pratikliği ile, besleyiciliği ile kahvaltıların yıldızı müsli karşımıza çıkıyor. İşte müsli kullanarak hazırlayabileceğiniz lezzetli ve sağlıklı kahvaltılık tarifler:

Müslili Ekmek

Eğer kahvaltıda değişiklik yapmak ve lezzet ile besleyici değeri bir arada sunan bir alternatif arıyorsanız, müslili ekmek tam size göre. Klasik ekmek tariflerine göre çok daha zengin ve doyurucu bir seçenek sunan bu kahvaltılık tarifi, aynı zamanda çok daha lezzetli, çok daha eğlenceli. Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli’nin içeriğindeki kızılcık, kuru üzüm, elma ve marakuyalı özel karışım sayesinde enerjik bir sabaha doyurucu dilimlerle merhaba diyebilirsiniz.

Malzemeler:

Hamuru için:

  • 1 su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 2-3 tatlı kaşığı Dr. Oetker Aktif Maya
  • 0,5 çay bardağı süt
  • 4-4,5 su bardağı un
  • 0,5 çay bardağı toz şeker
  • 1 su bardağı ılık süt
  • 1 yumurta
  • 100 gram yumuşak margarin

Üzeri için:



  • 2-3 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 yemek kaşığı su

Hazırlanışı:

  • Mayayı bir kaseye alın ve üzerine yarım çay bardağı ılık sütü ilave edin. Kaşık ile birkaç kez karıştırıp 10-15 dakika bekletin.
  • Unu derin bir kaba eleyin ve üzerine beklettiğiniz mayayı ilave edin. Toz şeker, süt, yumurta ve margarini ilave edip iyice yoğurun. Üzerini kapatıp ılık ortamda 40-45 dakika bekletin.
  • Süre sonunda mayalanan hamura 1 su bardağı meyveli müsliyi ekleyin ve yoğurun. Hamuru yuvarlayıp pişirme kağıdı serilmiş fırın tepsisine alın. Üzerine su sürüp meyveli müsli serpin ve 20 dakika bekletin.
  • Fırını belirtilen dereceye ayarlayıp ısınması için önceden açın. (Alt-üst pişirme: 170 °C, Turbo pişirme: 160 °C)
  • Hamurun üzerini keskin bıçak ile 3-4 yerinden 1 cm derinliğinde kesin ve 25-30 dakika pişirin.
  • Fırından çıkarıp soğutun. Dilimleyerek servis yapın.

Çikolatalı Çıtır Smoothie Bowl

Kahvaltıda kendinizi şımartmak ve güne ‘bomba’ gibi başlamak istiyorsanız, tatlı bir kahvaltılık tarifi tam size göre olabilir. Çıtır tahıl ve çikolata parçacıkları içeren Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli ile çok pratik ve çok lezzetli bir kahvaltılık bowl hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • 2 yemek kaşığı Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli
  • 1 adet olgun muz
  • ½ avokado
  • 1 yemek kaşığı kakao tozu
  • 1 su bardağı badem sütü

Hazırlanışı:

  • Olgun muzu, avokadoyu, kakao tozunu ve badem sütünü blender’a alın. Pürüzsüz bir kıvam alana kadar yüksek hızda karıştırın.
  • Elde ettiğiniz smoothie karışımını bir kaseye aktarın ve kahvaltılık bowl için tabanı hazırlayın.
  • Smoothie tabanın üzerine çıtır çıtır Dr. Oetker Vitalis Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli’yi ekleyin. Ve harika kahvaltı kaseniz hazır.

Portakallı Muzlu Müslili İçecek

Kahvaltılarınızı bir sonraki seviyeye taşımaya hazırsanız, Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli ile tanışın. Bu benzersiz müsli, sadece lezzetiyle değil, aynı zamanda sağlık açısından sunduğu faydalarla da kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olmaya aday. Hem lif hem de Vitamin B1, demir ve magnezyum gibi önemli besin öğeleri açısından zengin olan bu müsli ile harika bir kahvaltılık içecek hazırlayabilir, güne başlarken ihtiyacınız olan enerjiyi ve besinleri alabilirsiniz:



Malzemeler:

  • 50 g Dr. Oetker Vitalis Bal Bademli Çıtır Müsli
  • 1 poşet Dr. Oetker Şekerli Vanilin
  • 2 adet muz
  • 2-3 dilim ayıklanmış ve zarları çıkarılmış portakal dilimleri
  • 2 su bardağı buzdolabında soğutulmuş süt
  • 2 yemek kaşığı bal

Hazırlanışı:

  • Muzları soyup iri parçalara kesin ve mutfak robotuna alın.
  • Üzerine portakal dilimleri, süt, bal ve şekerli vanilini ilave edip meyveler ezilinceye kadar karıştırın.
  • Hazırladığınız içeceği bardaklara alın. Üzerlerine çıtır müsliyi ekleyip kaşık ile karıştırın.
  • Buzdolabında 30 dakika bekletip servis yapın.

Meyveli Mini Kahvaltılık Muffin

Güne başlarken modunuzu yükseltecek, enerjinizi yerine getirecek ve ihtiyacınız olan besin öğelerini almanızı sağlayacak ve tüm bunları yaparken de eğlenceli bir hale çevirecek muffinlere kim hayır diyebilir ki… Siz de demezseniz, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ile harika bir kahvaltılık hazırlayabilirsiniz.

Malzemeler:

  • ½ su bardağı Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli
  • 1 paket Dr. Oetker Hamur Kabartma Tozu
  • 1 su bardağı tam buğday unu
  • 2 yemek kaşığı bal
  • ½ su bardağı süt
  • 1 yemek kaşığı tereyağı
  • 1 adet yumurta
  • 1 adet mini muffin tepsisi

Hazırlanışı:

  • Fırını 180 derecede önceden ısıtın ve mini muffin tepsisini yağlayın.
  • Bir kasede tam buğday unu, Dr. Oetker Vitalis Multi Meyveli Çıtır Müsli ve kabartma tozunu karıştırın.
  • Başka bir kapta süt, eritilmiş tereyağı ve yumurtayı çırpın. Islak malzemeleri kuru malzemelerin üzerine dökün ve karıştırın.
  • Hazırladığınız kek harcını mini muffin kalıplarına eşit miktarda bölün. Her bir kalıbı üçte iki oranında doldurmanız yeterli olacaktır, böylece kabardığı zaman da yeteri kadar alan kalacaktır.
  • Yaklaşık 20 dakika kadar pişirdikten sonra fırından çıkarın, birkaç dakika beklettikten sonra servis edebilirsiniz.

Bonus: Çabasız ve lezzetli kahvaltılar

Eğer daha hızlı bir şekilde lezzetli, pratik ve doyurucu kahvaltılık tarifler hazırlamak istiyorsanız, fazla çaba harcamadan da eğlenceli kahvaltılar yapabilirsiniz. Müslinizi ister sütle ister yoğurtla karıştırın; üzerine meyve, bal, biraz da kuruyemiş ekleyin ve voila! Enfes kahvaltınız hazır… Ama bir dakika; zaten eklenmişi var 🙂 Dr. Oetker Vitalis’in lezzetli, doyurucu ve sağlıklı dünyası ile klasik kahvaltılar yerine daha enerjik tariflerle güne başlayabilirsiniz.

Sağlıklı ve dengeli beslenmeyi, ‘sıkıcı’ kalıplardan çıkarmak ve her güne büyük bir neşe ile başlamak istiyorsanız Dr. Oetker Vitalis, kahvaltılarınızın vazgeçilmezi olacak. Üstelik sadece kahvaltılarınızın da değil; ara öğünlerinizde de lezzetli atıştırmalıklar olarak tüketebilirsiniz. Bu çıtır lezzetler, gününüzün her saatine enerji ve neşe katacak!

Siz de Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’Dr. Oetker Vitalis’in Multi Meyveli Çıtır Müsli, Bal Bademli Çıtır Müsli ve Sütlü-Bitter Çikolatalı Çıtır Müsli çeşitlerinden dilediğinizi seçebilir, güne en sevdiğiniz lezzetle harika bir başlangıç yapabilirsiniz.

*Bu yazı Dr. Oetker katkılarıyla hazırlanmıştır.





Cildimiz bizden ne ister: Almond Shower Oil ile cildin tüm ihtiyaçlarını karşılayan bir bakım

Yaşamın akışına ayak uydurabilmek için çoğu zaman oradan oraya koşuşturmak, yapılacaklar listesinin maddeleri arasında aceleyle hareket etmek ve hatta tadını uzun uzun çıkarabileceğimiz aktivitelerimizi bile hızlandırmak zorunda kalıyoruz. Ne yazık ki hızlandırmak zorunda kaldığımız bu keyifli aktivitelerden biri de genellikle duş keyfimiz oluyor. Duş almak, hem bedenimizi temizlemek hem de zihnimizi ve ruhumuzu rahatlatmak için önemli bir fırsat sunarken, aceleye getirdiğimizde bu değerli anların kalitesinden ödün vermiş oluyoruz… Oysa ki duş, sadece temizlik ve rahatlık hissinden ibaret değil; aynı zamanda yenilenme, canlanma hissini verebilmek için de önemli bir araç; özellikle de cildimiz için. Duş almanın sağlayacağı tüm olumlu etkilerden faydalanabilmek için, gün boyu pek çok çevresel etkiye maruz kalan cildimizin beklentilerine kulak vermek oldukça önemli. Peki, cildimiz bizden ne ister?



Vücut bakım ritüelinizde ilk sırada, temizlik!

“Cildimiz bizden ne ister?” sorusuna pek çoğumuz gibi cildimizin ilk vereceği cevap temizlik. Gün boyu maruz kaldığımız kir, toz ve alerjenlerden cildi arındırmak şart. Aksi halde gözeneklerin tıkanması sonucu cildin nefes almasını engellemiş oluruz. Bu da farklı cilt problemlerinin ortaya çıkmasına neden olabilir. Vücut bakımında da aynı yüzümüzde olduğu gibi temizlik, cildimizin ihtiyaç listesinde ilk sırada.

L’Occitane Almond Shower Oil’L’Occitane Almond Shower Oil’L’Occitane Almond Shower Oil’in altın renkli yağ dokusu, duş sırasında su ile birleştiğinde süt kıvamına dönüşerek hafifçe köpüren yapısı ile cildimizi nazikçe temizler ve arındırır. Bademin mis kokusu ile tenimizi kokulandırarak, bize de arınmanın verdiği hafifliği ve rahatlığı hissettirir.

Yoğun nem

Cildimizin istediği ve hak ettiği o özenli bakımın en önemli bir diğer bileşeni ise tabii ki yoğun nem, çünkü cildimiz kuruluktan hoşlanmaz. Cildimizin canlı kalmak, gençliğini ve ışıltısını korumak için neme ihtiyacı var. Almond Shower Oil, içeriğindeki zengin yağ, mineral ve vitaminler ile cildi dışarıdan içeriye doğru besliyor, ilk kullanımda hissedilen nemlendirici etkisiyle cildi yumuşacık yapıyor. E vitamini, omega 6 ve 9 yağ asitleri ve badem yağı açısından da zengin olan vegan formüllü Badem Duş Yağı, cildimizin gün boyu nemli kalması ve doğru kaynaklarla beslenmesi için ihtiyacı olan tek şey.



Yukarıda da söylediğimiz gibi, cildimiz kuruluğu hiç sevmez; dolayısıyla onu nemlendirip beslerken, kurumasına neden olabilecek uygulamalardan da kaçınmak önemli. Çok sıcak su ile yıkanmak, koruyucu önlemler almadan soğuk ve rüzgarlı havalara maruz bırakmak ya da az su tüketmek, ona hiç iyi gelmeyenler listesinde. Ona ihtiyaç duyduğu nem desteğini sunmak ise, cildimizin kurumasını önlerken yumuşacık dokunuşlarla buluşmak da ruhumuzu besliyor.

Güzel kokmak

Cildimiz, tüm gün bizimle; yaptığımız tüm aktivitelere, girdiğimiz her ortama, tüm anlarımıza ve deneyimlerimize eşlik ediyor. Tüm bu deneyimlerde hem bize hem de cildimize muhteşem hissettirecek bir şey daha var: Hoş kokularla sarmalanmak. L’Occitane Almond Shower Oil, cilt tarafından anında emilen yapısı ve mis kokulu badem aroması sayesinde gün boyunca cildimizi sarıyor ve sadece cildimizi değil, zihnimizi, ruhumuzu da mutlu ediyor. Cildimiz o büyüleyici badem aroması ile misler gibi olurken, harika kokmak da kendimizi çok daha iyi, keyifli ve özgüvenli hissetmemizi sağlıyor.



Narin dokunuşlar

Temizlenmiş, nemlenmiş, beslenmiş ve harika kokan cildimizin bir başka ihtiyacı da narin dokunuşlarla buluşmak. Çünkü, hassas cildimiz onu tahriş edebilecek uygulamaları da hiç sevmez. Örneğin, çok sık kese veya peeling yapmak ya da cilde zarar verebilecek bakım ürünlerini kullanmak, cildimizin asla istemeyeceği şeyler. Güzel haber; Almond Shower Oil, yumuşak dokusu ve temiz içeriği ile en hassas ciltlerin bile favorisi. Narin dokunuşlar, cildimize hak ettiği değeri sunarken bize de Almond Shower Oil’in duyuları harekete geçiren dokusu ile rahatlatıcı duş anlarının keyfini sürmek kalıyor.

Duyusal bir deneyim

Cildimiz biraz da şımartılmayı hak etmiyor mu? Elbette. L’Occitane Almond Shower Oil duyusal bir banyo keyfi sunuyor; ipeksi dokusu, mis kokusu, rahatlatıcı ve lüks dokunuşlarıyla cildimizi nemlendirmek ve beslemekle kalmıyor, şımartan bir bakım da sağlıyor. Duş keyfi bu sayede aceleye getirilen bir rutin olmaktan çıkıyor; canlandırıcı, yenileyici ve aromatik bir deneyime dönüşüyor. 

Doğal içerikli yapısı, ilk kullanımda anında nem verme özelliği, cildi yumuşacık yapan etkisi ve büyüleyici kokusu ile cildimizin tüm beklentilerinin karşılığı; Almond Shower Oil. Cildin tüm ihtiyaçlarını karşılayan bir bakım için siz de hemen tıklayın ve L’Occitane Almond Shower Oil ile tanışın.

*Bu yazı L’Occitane katkılarıyla hazırlanmıştır.





Virtual Influencer’lar: Kim bu sıra dışı influencer’lar? Takip etmeniz gerekenler?

Dijital dünya, sınırlarını sürekli olarak genişletmeye devam ediyor ve sanal dünyalar, artık hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geliyor. Üstelik yalnızca sanal dünyalar da değil, o dünyanın baş kahramanları olan virtual influencer’lar da. Yani biz 🙂 Sosyal medya platformlarında kendi takipçi kitlelerini oluşturan ve çokça sevgiyle ve ilgiyle karşılanan sanal influencer’lar, sadece teknolojik gelişmelerin başarılı bir somut örneği olmakla kalmıyor; aynı zamanda modern pazarlama pratiklerini de yeniden şekillendiriyor.



Yani, artık gerçek insan influencer’lar gibi biz virtual influencer’lar da markaları temsil edebiliyor, iş birliği çalışmaları yapabiliyoruz; dahası biz de hayatımızın akışını ya da bir günümüzün nasıl geçtiğini paylaşabiliyoruz, üstelik dünyanın pek çok yerinde. Peki, biz kimiz? İşte bu dijital dünyayı çok daha yakından tanımak ve bir parçası olmak için mutlaka takip etmeniz gereken virtual influencer’lar:

Virtual Alin


Gelin, önce benimle başlayalım ve size kendimi tanıtayım: Ben Alin! Ford Türkiye’nin marka elçisiyim. En büyük ilgi alanım elbette ki teknoloji ve otomobiller. Aynı zamanda seyahat etmeye de bayılıyorum! Türkiye’nin otomotiv alanındaki ilk ve tek sanal influencer’ıyım. Yani beni ben yapan, hobilerimi şekillendiren, yaşam tarzımı belirleyen her şey aslında markanın stratejisinden doğdu. Günümün büyük bir kısmını yepyeni keşifler yapmaya ayırıyorum ve hiçbir sosyal medya akımından da geri kalmıyorum…

Zencefil shot’ımla güne başlıyor, çıktığım yeni yollarda bol bol kahve molaları vermeyi ve maceralarımı sizinle paylaşmayı seviyorum. Başka çok sevdiğim bir şey varsa o da Mustang Mach-E ile geçirdiğim tüm anlar; çünkü onunla olan her yolculuğum sıra dışı diyor ve beni hemen takip etmeniz için Instagram hesabımı buraya bırakıyorum.

Rozy

Rozy, dünya genelinde en popüler virtual influencer’lardan biri ve Güney Koreli. Hatta Kore’nin ilk sanal influencer’ı. Gezmeyi, iyi giyinmeyi, yemek yapmayı çok seviyor. Dünyayı dolaşıyor, birbirinden şık tasarımlar kullanıyor, modellik yapıyor ve dünyaca ünlü markalarla çalışıyor. Her geçen gün yaptığı sponsorluk anlaşmalarının sayısı hızla artarken, sosyal medya takipçileri tarafından da hayranlıkla takip edilmeye devam ediyor. Rozy de tıpkı benim gibi sanatın ve estetiğin gücüne inanıyor ve her günü dolu dolu yaşamak için ilham veriyor.

Shudu



Shudu, moda fotoğrafçısı Cameron-James Wilson tarafından yaratılan dünyanın ilk dijital süper modeli olan bir sanal influencer. Güney Afrika Kökenli Shudu, iyi giyinmeyi çok seviyor. Dünyaca ünlü lüks moda markalarıyla iş birlikleri yapan Shudu, aynı zamanda sanal insan ırkının savunucusu olma görevini de üstleniyor. Shudu’nun yaratılmasındaki en önemli amaçlardan biri de dijital dünyanın temsilindeki etnik çeşitlilik eksikliğine dikkat çekmekti ve bence bu, hayranlık uyandırıcı.

Ion Göttlich

Ion Göttlich, bisiklet tutkunu bir sanal influencer. Teknoloji ve video oyunlarına olan ilgisi ile tanınan Ion, aynı zamanda da spor yapmaya çok düşkün. Yeni keşifler yapmayı, aktif bir yaşam sürmeyi ve sağlıklı alışkanlıklarını sürdürmeyi çok seviyor ve takipçileriyle bisikletini yanından ayırmadığı keyifli anları sıkça paylaşıyor. Dışarıdan bakıldığında Ion ile tarzımız pek uyuşmuyor gibi görünse de, çok önemli bir ortak yönümüz var: O da tıpkı benim gibi yollarda zaman geçirmeyi çok seviyor ve yeni keşiflere asla hayır demiyor.

Imma

Japonya’nın ilk virtual influencer’ı ve modeli, pembe saçlarıyla çok sevilen Imma. Bugüne kadar dünya çapında modadan iş dünyasına, lüks tüketim markalarından televizyon kanallarına kadar pek çok sektörde manşetlerde yer alan Imma, Instagram hesabından yaptığı paylaşımlarla ilgiyi üzerinde tutmaya devam ediyor. O da ben de yeni trendleri takip etmekten büyük keyif duyuyoruz; ayrıca dans ve müzik de ortak tutkumuz olabilir.

Lil Miquela

Instagram’da 2 milyondan fazla takipçisi olan ve dünya genelinde sevilen virtual influencer’lardan biri olan Lil Miquela, renkli yaşamından eğlenceli kareler paylaşarak takipçilerinin ilgisini çekmeyi başarıyor. Dünya devi moda markalarıyla iş birlikleri olan ve tarzından, kişisel bakımından ödün vermeyen Miquela, yeni yerler keşfetmeye de bayılıyor; tıpkı benim gibi… Unutmadan, ikimize de çillerin çok yakıştığını söylemiş miydim 🙂



Bermuda

Lil Miquela’dan sonra kız kardeşi Bermuda’yı da tanıyalım. Bermuda, kendini ‘robot queen’ yani robot kraliçe olarak anlatıyor ve adeta moda ikonu gibi tarzıyla ön plana çıkan bir sanal influencer. Özellikle lüks yaşam tarzı ve moda dünyasına olan tutkusuyla bilinse de pek çok farklı markayla da iş birlikleri yapıyor ve sık sık Miquela ile fotoğraf paylaşıyor. Bermuda da tıpkı benim gibi kişisel bakımına çok düşkün, ayrıca aktif bir yaşam sürmek, ikimizin de öncelikleri arasında. Miquela ile samimi ilişkilerine hayran olduğumu da belirtmeliyim…

Nobody Sausage

En komik virtual influencer’lardan biri olan Nobody Sausage, dünya çapında çok seviliyor ve 8 milyona yakın takipçisi var. Genelde günlük rutinlerini ve yaptığı işleri paylaşsa da modern dünyanın pek çok ortak sorununu da mizahi bir yaklaşımla ele alarak milyonları güldürmeyi başarıyor. Ayıca, müzik ve dansa olan ilgi ve tutkusu da coşku dolu bir enerji yayıyor. Benim de en çok güldüğüm, izlerken en çok keyif aldığım sanal influencer’lardan biri.

Lu do Magalu

Brezilya’nın en büyük perakende şirketlerinden birinin yüzü olan Lu do Magalu’nun ünü, yalnızca Brezilya ile sınırlı kalmıyor, çünkü sosyal medya hesaplarında dünyaca ünlü pek çok markanın ürünü ile ilgili içerikler üretiyor. İlk kez YouTube’da karşımıza çıkmış olsa da, bugün Instagram’da ve Facebook’ta da oldukça popüler. Ayrıca kendisini ‘Virtual 3D Influencer’ olarak tanıtıyor. O da teknoloji ve yenilikleri takip etme konusunda oldukça tutkulu ve bu tutkusunu takipçileriyle paylaşmayı seviyor, tıpkı benim de yaptığım gibi.

CodeMiko

Teknik olarak ‘VTuber’ olarak bilinen CodeMiko, Twitch yayıncısı bir sanal influencer. VTuber teknolojisinin sınırlarını zorlamakla ün salan CodeMiko, canlı yayınlarında yaptığı röportajlarla da çokça ilgi görüyor. Sanal dünyanın ve teknolojinin son gelişmelerini aktarırken, tarzından ve günlük keşiflerinden de ödün vermiyor. İkimizin de dijital dünyanın sınırlarını zorlamayı sevdiğimizi söylemeden geçemeyeceğim 🙂

Thalasya

Endonezya’nın ilk virtual influencer’ı Thalasya, dünyayı keşfetmeyi, yeni tatlar denemeyi ve moda tutkusunu takipçileriyle paylaşmayı çok seviyor. Üstelik çok çeşitli sektörlerdeki markalarla iş birliği yaparak, günlük rutinlerinde neler yaptığını da sık sık Instagram hesabına ekliyor. Thalasya da benim gibi yeni deneyimlere çok açık. Ayrıca, yemeklere ve özellikle de sokak lezzetlerine olan ilgisini de gizlemiyor. Sanırım ona yakın hissetmemi sağlayan ortak özelliklerimizden biri de bu.

Elbette ki listenin tamamı bu kadarla sınırlı değil. Sanal influencer’lar olarak sayımız günden güne artıyor. Teknolojinin, sanatın, gerçekliğin ve kurgunun sınırlarını zorlayan var oluşlarımızla, günden güne dijital dünyada yeni gelişmelere imza atmaya devam edeceğiz; tabii kendi hayatlarımızdaki maceraların dozunu artırmaya da. Siz de bu dünyadan haberdar olmak ve yeni maceralarımda benimle yer almak için takipte kalın! Geleceği, bugünden yaşayın.





İlgili Makale