X

Aşkın büyülü hikayesinin başrolünde olmak için bilinçaltınıza kulak verin

Eşiniz veya sevgilinizle tanıştığınız o büyüleyici günü hatırlayın. Eğer yalnızsanız düşünün ki, kalabalık ortamda birden ilginizi çekecek karşı cinsten biri kapıdan içeri giriyor. Hayalinizdeki eşin o olduğunu düşünüyorsunuz ve derken güzel bir sohbete başlıyorsunuz. Kendinizi yanında çok güvende hissediyorsunuz, sürekli onunla konuşmak istiyor, sürekli yüzünü görmek istiyorsunuz. O kadar ortak özelliğiniz var ki, sanki yıllardır onu tanıdığınızı düşünüyorsunuz. Aslında neredeyse tanıyor gibisiniz. Daha önce acaba tanıştık mı dercesine zihninizi çılgın gibi sorguluyorsunuz.

Bingo! Yıllardır aradığınız ruh eşinizi buldunuz. Midenizde kelebekler uçuşuyor, artık geleceğe daha farklı gözlerle bakıyorsunuz, yüzünüzde sürekli anlamsız bir gülüş ifadesi, parlayan gözler… Sürekli konuşup, daha fazla vakit geçirmeye başlıyorsunuz. Etrafınızdaki kimsenin sahip olamadığı o yüce duyguyu, eşsiz kişiyi bulduğunuza inanıyorsunuz. Aranızda sonsuz bir uyum ve kader hissi var, sanki hiçbir şey tesadüf değildi, hatta bu kaderin ta kendisiydi.

İlgili yazı: Aşkın anatomisi: Aşık olduğunuzun 10 göstergesi

İşte bu romantik çekim ve sevdalanma durumu, aşık olmaktır! Romantik çekimlerin temelinde sanki daha önce tanışmış olma hissi yatar. Bu çok güçlü bir birlik ve bağ duygusuyla başlar. ‘Evet ben bunu yaşadım daha önce’ dediğinizi duyar gibiyim. Ve şuan bunu okurken; umutsuz bir gözle, bunun kalıcı olmadığını söylediğinizi de duyar gibiyim. Bu duygu ya bir kaç ay sürecek, eğer şanslıysanız birkaç yıl. Zaman geçtikçe romantik çekim git gide azalacak ve zamanla bitecek.

Zaman geçtikçe romantik çekimin bitmesinin sebebi nedir?

Zamanınızda sizi dünyanın en mutlu insanı yapmaya çalışan, sizi güldürmek için en çok uğraşan ve sizin için her şeyi yapacak olan o kişi, bir süre sonra hayatınızı zindan eden ve size sürekli çıkmaza sokan, istediğiniz hiçbir şeyi sunmayan bambaşka bir kişiye dönüşecek.

Ve sonunda yine mutlu sonların filmlerde olduğuna dair inancınız tazelenecek. Yine istediğiniz sevgiyi alamadınız, bulamadınız ve o romantik çekim yine bitti. Şimdi sıkı durun; bunun sebebini açıklıyorum. Çünkü aşk, çocukluğumuzda oluşan bir etkiyi temel alır. Aşık olduğumuzu düşündüğümüz kişiler, neredeyse tamamen ebeveynlerimizin iyi ve kötü yanlarını alan kişilerdir. Çocukluğunuzu hatırlayın, orada ne eksikti bir bakın. Sevgi, sahiplenilme, övgü, özgürlük, yalnızlık… Aşık olduğunuz kişiden alamayacağınız şeyler, tam olarak çocukluğunuzdaki eksik parçanız olacaktır.

 Şimdi onu neden daha önceden tanıdığınızı düşündüğünüzü iyice anlamış olmalısınız, çünkü zaten tanışmıştınız. Aşık olduğunuz kişinin o özel kişi olduğunu düşünmenizin sebebi, içinizdeki yarım kalan çocuğun ebeveynleri ile ilişkisini sorunsuzca sürdürme çabasıdır. Ruh eşiyle birlikte; çocukluğumuzda arzuladığımız sevgi açlığını, ilgi ve onaylanma duygusunu tamir edeceğimize inanırız. Bilinçaltımızın verdiği kararlar ile, ebeveynlerimizin bize vermediklerini yine vermeyecek olan bir eş tercih ederiz. Sevgilimiz veya eşimiz bize istediklerimizi verse bile, çocukluğumuzdaki etkiler; bunların gerçek olmadığını söyleyerek, yanılsama yaşamamızı sağlar.

Bir yandan aşkın büyüsü günden güne etkisini kaybederken, ruh eşinin aslında en çok canınızı yakan kişi olduğunu görürsünüz. Tüm zaaflarınızı ustalıkla kullanır ve midenizde uçuşan kelebekler yerini gözyaşı ve kalp sancısına bırakır. Ve orada oyun yoktur, o kişi aslında tam olarak kendisi gibi davranmaktadır. Çünkü romantik çekimle hayatınıza giren ruh eşiniz; sizin çocukluğunuzdan tanıdığınız ve bilinçsizce çektiğiniz özelliklere dayalıdır. Ebeveynlerinizden aldığınız sevginin boyutu ne ise, partnerinizin sevgisi de aynı ölçüde olacaktır.

Korkularınızı yenmek için bilinçaltınızı temizleyip sevgi ile doldurun
Kabulleniş ve teslimiyetle buluştuğunuzda, işte o zaman tekrarlanan kısır döngüyü kırıp, aşkın hazzını yaşayabilirsiniz.

Siz kendinizi ve bilinçaltınızı tamir etmediğiniz sürece bu döngüyü yaşamak zorundasınız. Korkularımız ve hayatımıza çektiğimiz negatif her şeyin temelinde olumsuz bilinçaltı kayıtları yatmaktadır. Korkularımız ise ancak bilinçaltımızı temizleyip yerini sevgi ile doldurduğumuzda son bulur.

Size güzel bir haber vermem gerekirse; kişi eğer istediği takdirde, kabulleniş ve teslimiyetle buluşursa işte o zaman tekrarlanan döngüyü kırıp, aşkın hazzını yaşayacaktır. Eril olan erkeğin, dişil kadını olmayı başaracaktır. Karşısındakini yargılamadan, değiştirmeye çalışmadan teslimiyet doğacaktır. Güçlü erkek (Şiddet uygulayan ve kısıtlayan değil, şefkatle sahiplenen erkek); yardıma, iltifata, hediyeye, sahiplenilmeye muhtaç dişil enerjinizi daha çok doyuracaktır. Temizlenen bilinçaltı, dengede tutulan dişil ve eril enerji ve cinsel kutuplaşma (Manyetik çekim) üçgeninin dengede olduğu bir ilişki, gerçek aşkın anahtarıdır.

İçinizdeki eril ve dişil enerjiyi bulmanız dileğiyle…

Dilşat Erdil: Sağlıklı Yaşam Danışmanı ve Bütünsel Bilinçaltı Değişim Uzmanı. Koç Üniversitesi İşletme Bölümü mezun olduktan sonra hayatını sağlıklı yaşam ve beslenmeye adamıştır. The BodyMind Institute’dan Nutritionist eğitimini aldıktan sonra Human Anatomy & Phsiology, The 90 Day Renewal Program sertifikalarını almıştır. Bir şeyi insanlar üzerinde uygulayabilmek adına önce işin mutfağına inmenin gerekli olduğunu düşünen Dilşat Erdil, raw akımın önde gelen isimlerinden olan David Wolfe’den Raw Nutrition eğitimi almış ve raw şeflik kurslarına katılmıştır. Kendi deneyimleri, aldığı eğitimler ve spor tutkunu kişiliği ile insanların hayatlarına dokunup onların hem fiziken hem ruhen hafiflemesinden mutlu oluyor. Dilşat Erdil, değişimin sadece fiziksel değil aynı zamanda bilinçaltı ve farkındalık ile birleşmesi gerektiğini düşünerek bütünsel değişim programını tasarlamıştır. Maslak’takı ofisinde birebir sağlık ve bilinçaltı seanslarını sürdürmektedir.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale