X

Aşk bu hikaye ile başladı: SadeceBi’Yemek fenomeninin girişimcisi Ögecan Arsoy anlattı

Genel olarak hepimiz hayatımızın farklı yönlerinde adeta aslan kesiliriz, örneğin kişisel alanımız vardır, zevklerimiz vardır ve en önemlisi değişmezse değişmez kurallarımız vardır. Fakat işler dönüp dolaşıp da gönül işlerine geldiğinde işte orada kendimize laf söyletmeyiz, yorumları kaldıramayız ve hatta hepimizin kendi yıkılmamış duvarları da vardır…

Konu aşk ilişkileri olduğunda benim yazılarımı takip ediyorsanız bilirsiniz ki, ben özellikle yaşadığım uzun dönemli ilişki ertesinde evlenme ve sonrasında hayatımı kökünden değiştiren boşanma sürecimden sonra ilişki konularında çokça düşünmek fırsatı buldum. Bir kere çok ağır bir şekilde aldatılmıştım, dünyam yıkılmıştı ve kendime olan güvenimi, öncelikle kadın olmaya olan sevgimi ve kendi değerime olan inancımı kaybetmiştim…

Evet dışarıdan adeta “yıkılmaz” bir duvar gibi görünmekteydim belki ama içimde bir harabe vardı. Sonra tek bir ciddi ilişkim oldu, sevilmeyi öğrendim, gerçekten çok sevgi beni muhteşem şekilde iyileştirdi, yaralarımı adeta bir ilaç gibi tek tek sardı… Çok sevdim evet ama iş “yeniden evlenmek” aşamasına geldiğinde yine “kendini kapatan” taraf oldum, güvenemedim, olduğu gibi kabul edemedim ve sonunda ilişkimi evlilikten hemen önceki noktada bitirmek kararını verdim…

Bugün neredesin dediğinizde hayatımdaki en büyük “aşılması gereken” noktalardan biri kadın-erkek ilişkileri, çokça erkek arkadaşım olmasına rağmen, işler “özel” ilişki kurmaya geldiğinde ne benim yeniden yeniden demek için “genç” bir yaşım var, ne de zamanım var, ne de inanın geldiğim noktada yargılamaktan bağımsız olarak “benden ilişki anlamında çok farklı noktada olan” bir kişi ile hizalanabilmem mümkün… İşte bu noktada geçtiğimiz günlerde yine yazılarımdan oldukça sıklıkla okursunuz “tesadüf diye bir şey yoktur” ben bu inançlardayken, tamamen evrensel bir akış beni SadeceBi’Yemek girişimi ile tanıştırdı…

Fikir şahsi olarak muhteşem bulduğum bir fikir, hepimiz oldukça yoğun çalışıyoruz, zamanımız kısıtlı ve gerçekten istediğimiz ilişkiyi arayarak bulmamız mümkün olmayabiliyor. Peki bu noktada bizim için hayata bakış açısı, ilişkiden beklentileri, günlük zevkleri, hobileri ve daha birçok kriteri bizimle oldukça uyumlu olan veya en azından uyumlanabileceğimiz kişiler araştırılmış olsa ve bize bu kişiler ile “bir yemek yiyebilme” fırsatı sunulsaydı değerlendirmek istemez miydik? İşte SadeceBi’Yemek Türkiye’de bu hizmeti verebilen ve böyle bir bakış açısı ile bir “ilki” başarmış olağanüstü bir girişim hikayesi. Gelin bu girişimin sevgili mimarı Ögecan Arsoy ile tanışalım ve bu güzel hikayeyi hep birlikte yaşayalım:

Sevgili Ögecan Arsoy, bize kendinizden biraz bahsedebilir misiniz? Neden ilişkiler üzerine çalışmak istediniz ve SadeceBi’Yemek nasıl oluştu?

Eğitimim Sinema-TV alanında olmasına rağmen, aslında ilişkiler üzerine 11 yıldır çalışıyorum. İlk arkadaşlık servisimi 2006 yılında kurdum. Bu alanda birçok tez ve araştırma projesi de yazdım. SadeceBi’Yemek fikri uzun zamandır aklımdaydı. Bugüne kadar online olarak gerçekleştirdiğim işi psikolog ortağımla birlikte gerçek hayata da taşıma kararı aldık. Bize bugüne kadar aşkın hep tesadüflerle başlatıldığı öğretilmişti. Bu konuda birçok filmler, kitaplar, şarkılar yapıldı. Ancak aynı kafeye gittiniz, aynı okulda okudunuz, aynı otobüse bindiniz diye tanışıp birbirimize kur yaptığımız kişiler gerçekte bizim için doğru insan olmayabiliyor. Geriye de genellikle hayal kırıklıkları ve mutsuzluklar kalıyor.

Biz de bu “aşk tesadüfleri sever” klişesini kırabilmek ve insanları gerçekten beklentilerine uygun, iyi anlaşabilecekleri ve mutlu olabilecekleri doğru kişilerle tanıştırabilmek için bu projeyi hayata geçirdik ve “aşk tesadüflere bırakılamaz” dedik.

Ülkemizde ilişkiler konusunda aslında bir önyargı var, SadeceBi’Yemek ile nasıl yorumlar aldınız, talep nasıl oldu?

En çok televizyondaki evlilik programlarıyla karşılaştırıldık. Orada maalesef kontrolsüzce ve reyting kaygısıyla hareket edilen bir format var. Bu nedenle ikili ilişkiler arasında aracı olmak, aklımıza hep bu olumsuzlukları getiriyordu. Aynı zamanda Tinder, Happn gibi online servislere karşı da insanların güveni kırılmış durumda. Bu nedenle SadeceBi’Yemek’i ilk olarak online bir servis zanneden kişi çok oluyor. Ancak bizim en önemli farkımız, online bir hizmet sunmuyor olmamız ve üyelerimizin hiçbir mecrada profil bilgilerini yayınlamıyor olmamızdır.

Bugün toplam kaç kişiye hizmet vermektesiniz? Burada buluşturduğunuz ve umduğunuzdan da daha iyi sonuçlanan ilişkiler oldu mu?

İstanbul’da tamamı yüz yüze mülakattan geçen, karakter testleri yapılmış ve en az üniversite mezunu 550 üyeye ulaştık. Her geçen gün bu sayı artıyor. Her ay 30’dan fazla tanışma yemeği organize ediyoruz ve bugüne kadar 5 çiftimizin güzel bir ilişkiye başlamalarına vesile olduk.

Bugün SadeceBi’Yemek hizmeti almak istersek, bize bu sürece başlamadan önce hazır olabilmek için 3 öneriniz olsaydı bunlar neler olurdu?

Öncelikle bir insanın başka bir insanın dünyasında mutlu olabilmesi için kendisini tanımış ve isteklerinin farklında olması gerekiyor. Bunun ilk adımı ise insanın kendisiyle barışık bir yapıda olmasından geçiyor. Bu süreci daha kolaylaştırmak için üyelik paketlerimizde ücretsiz psikolojik danışmanlık gibi özellikler de bulunuyor. Bir ilişkiden neler bekliyoruz, hayatımızda neden birisine ihtiyaç duyuyoruz, önceki ilişkilerimizde yürüyen şeyler ve yürümeyen şeyler nelerdi gibi sorulara cevaplarımızın olması çok önemli.

SadeceBi’Yemek girişimini yönetmek ve gerçekleştirmek hayatınıza neler kattı, neleri öğrendiniz, neleri beklemediğiniz veya umduğunuz gibi deneyimlediniz?

Kuşkusuz en önemlisi yaşadığımız kültürü daha yakından tanımamızı sağladı. İnsanların yaşam tarzları, beklentileri ve yaşadığı çelişkileri ne kadar biribirinden farklı olsa da, aslında temel isteklerin güven, sevgi, saygı, sadakat gibi ne kadar yalın ve makul istekler olduğunu gördük.

İlişkiler hakkında çalıştığınız süreç boyunca birçok tecrübeniz oldu diye düşünüyoruz, bu süreçte gördüğünüz en önemli çıkarımlar sizce nelerdir?

Mutlu bir ilişki emek, zaman ve saygı istiyor. Birbirini yargılamaksızın ve değiştirmeye çalışmaksızın iki insanın başta hayat görüşleri olmak üzere her türlü kritik konuda birbiriyle uyumu yakalaması ne kadar zor olsa da, o ilişkiyi sürdürmek ve kişilerin birbirlerinin alanına saygı duyması bir o kadar zorlu bir süreç.

Bir diğer önemli konu da elbette çiftler arasındaki kimyasal çekim ve tensel uyum. Bunun ortaya çıkması için de, uygun adayları birbirleriyle yüz yüze yemek randevusuna çıkartmak ve fiziksel olarak bir araya getirmekten daha güzel bir seçenek olabilir mi?

SadeceBi’Yemek’e ulaşmak için web sitelerini ziyaret edebilir, Facebook ve Instagram hesaplarını takip edebilir, destek@sadecebiyemek.com’dan da sorularınızı iletebilirsiniz.

Pınar Özeken (Ulus): 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini aldı. Özellikle 2011’den bu yana moda ile ilgili çalışmalara ağırlık verdi ve hala moda üzerine yazı dizileri, farklı moda kaynaklarında yayınlanmaktadır. Yoga eğitmeni olma yolunda ilerleyen Pınar, bir Arjantin Tango aşığı. Gerçek tutkularından bir diğeri ise seyahat etmek."Dünya üzerinde ayak basılmadık toprak kalmasın" mottosu ile dünyayı dolaşmaya devam ediyor.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale