Aşk bu hikaye ile başladı: SadeceBi’Yemek fenomeninin girişimcisi Ögecan Arsoy anlattı

Genel olarak hepimiz hayatımızın farklı yönlerinde adeta aslan kesiliriz, örneğin kişisel alanımız vardır, zevklerimiz vardır ve en önemlisi değişmezse değişmez kurallarımız vardır. Fakat işler dönüp dolaşıp da gönül işlerine geldiğinde işte orada kendimize laf söyletmeyiz, yorumları kaldıramayız ve hatta hepimizin kendi yıkılmamış duvarları da vardır…

Konu aşk ilişkileri olduğunda benim yazılarımı takip ediyorsanız bilirsiniz ki, ben özellikle yaşadığım uzun dönemli ilişki ertesinde evlenme ve sonrasında hayatımı kökünden değiştiren boşanma sürecimden sonra ilişki konularında çokça düşünmek fırsatı buldum. Bir kere çok ağır bir şekilde aldatılmıştım, dünyam yıkılmıştı ve kendime olan güvenimi, öncelikle kadın olmaya olan sevgimi ve kendi değerime olan inancımı kaybetmiştim…

Evet dışarıdan adeta “yıkılmaz” bir duvar gibi görünmekteydim belki ama içimde bir harabe vardı. Sonra tek bir ciddi ilişkim oldu, sevilmeyi öğrendim, gerçekten çok sevgi beni muhteşem şekilde iyileştirdi, yaralarımı adeta bir ilaç gibi tek tek sardı… Çok sevdim evet ama iş “yeniden evlenmek” aşamasına geldiğinde yine “kendini kapatan” taraf oldum, güvenemedim, olduğu gibi kabul edemedim ve sonunda ilişkimi evlilikten hemen önceki noktada bitirmek kararını verdim…

Bugün neredesin dediğinizde hayatımdaki en büyük “aşılması gereken” noktalardan biri kadın-erkek ilişkileri, çokça erkek arkadaşım olmasına rağmen, işler “özel” ilişki kurmaya geldiğinde ne benim yeniden yeniden demek için “genç” bir yaşım var, ne de zamanım var, ne de inanın geldiğim noktada yargılamaktan bağımsız olarak “benden ilişki anlamında çok farklı noktada olan” bir kişi ile hizalanabilmem mümkün… İşte bu noktada geçtiğimiz günlerde yine yazılarımdan oldukça sıklıkla okursunuz “tesadüf diye bir şey yoktur” ben bu inançlardayken, tamamen evrensel bir akış beni SadeceBi’Yemek girişimi ile tanıştırdı…

Fikir şahsi olarak muhteşem bulduğum bir fikir, hepimiz oldukça yoğun çalışıyoruz, zamanımız kısıtlı ve gerçekten istediğimiz ilişkiyi arayarak bulmamız mümkün olmayabiliyor. Peki bu noktada bizim için hayata bakış açısı, ilişkiden beklentileri, günlük zevkleri, hobileri ve daha birçok kriteri bizimle oldukça uyumlu olan veya en azından uyumlanabileceğimiz kişiler araştırılmış olsa ve bize bu kişiler ile “bir yemek yiyebilme” fırsatı sunulsaydı değerlendirmek istemez miydik? İşte SadeceBi’Yemek Türkiye’de bu hizmeti verebilen ve böyle bir bakış açısı ile bir “ilki” başarmış olağanüstü bir girişim hikayesi. Gelin bu girişimin sevgili mimarı Ögecan Arsoy ile tanışalım ve bu güzel hikayeyi hep birlikte yaşayalım:

Sevgili Ögecan Arsoy, bize kendinizden biraz bahsedebilir misiniz? Neden ilişkiler üzerine çalışmak istediniz ve SadeceBi’Yemek nasıl oluştu?

Eğitimim Sinema-TV alanında olmasına rağmen, aslında ilişkiler üzerine 11 yıldır çalışıyorum. İlk arkadaşlık servisimi 2006 yılında kurdum. Bu alanda birçok tez ve araştırma projesi de yazdım. SadeceBi’Yemek fikri uzun zamandır aklımdaydı. Bugüne kadar online olarak gerçekleştirdiğim işi psikolog ortağımla birlikte gerçek hayata da taşıma kararı aldık. Bize bugüne kadar aşkın hep tesadüflerle başlatıldığı öğretilmişti. Bu konuda birçok filmler, kitaplar, şarkılar yapıldı. Ancak aynı kafeye gittiniz, aynı okulda okudunuz, aynı otobüse bindiniz diye tanışıp birbirimize kur yaptığımız kişiler gerçekte bizim için doğru insan olmayabiliyor. Geriye de genellikle hayal kırıklıkları ve mutsuzluklar kalıyor.

Biz de bu “aşk tesadüfleri sever” klişesini kırabilmek ve insanları gerçekten beklentilerine uygun, iyi anlaşabilecekleri ve mutlu olabilecekleri doğru kişilerle tanıştırabilmek için bu projeyi hayata geçirdik ve “aşk tesadüflere bırakılamaz” dedik.

Ülkemizde ilişkiler konusunda aslında bir önyargı var, SadeceBi’Yemek ile nasıl yorumlar aldınız, talep nasıl oldu?

En çok televizyondaki evlilik programlarıyla karşılaştırıldık. Orada maalesef kontrolsüzce ve reyting kaygısıyla hareket edilen bir format var. Bu nedenle ikili ilişkiler arasında aracı olmak, aklımıza hep bu olumsuzlukları getiriyordu. Aynı zamanda Tinder, Happn gibi online servislere karşı da insanların güveni kırılmış durumda. Bu nedenle SadeceBi’Yemek’i ilk olarak online bir servis zanneden kişi çok oluyor. Ancak bizim en önemli farkımız, online bir hizmet sunmuyor olmamız ve üyelerimizin hiçbir mecrada profil bilgilerini yayınlamıyor olmamızdır.

Bugün toplam kaç kişiye hizmet vermektesiniz? Burada buluşturduğunuz ve umduğunuzdan da daha iyi sonuçlanan ilişkiler oldu mu?

İstanbul’da tamamı yüz yüze mülakattan geçen, karakter testleri yapılmış ve en az üniversite mezunu 550 üyeye ulaştık. Her geçen gün bu sayı artıyor. Her ay 30’dan fazla tanışma yemeği organize ediyoruz ve bugüne kadar 5 çiftimizin güzel bir ilişkiye başlamalarına vesile olduk.

Bugün SadeceBi’Yemek hizmeti almak istersek, bize bu sürece başlamadan önce hazır olabilmek için 3 öneriniz olsaydı bunlar neler olurdu?

Öncelikle bir insanın başka bir insanın dünyasında mutlu olabilmesi için kendisini tanımış ve isteklerinin farklında olması gerekiyor. Bunun ilk adımı ise insanın kendisiyle barışık bir yapıda olmasından geçiyor. Bu süreci daha kolaylaştırmak için üyelik paketlerimizde ücretsiz psikolojik danışmanlık gibi özellikler de bulunuyor. Bir ilişkiden neler bekliyoruz, hayatımızda neden birisine ihtiyaç duyuyoruz, önceki ilişkilerimizde yürüyen şeyler ve yürümeyen şeyler nelerdi gibi sorulara cevaplarımızın olması çok önemli.

SadeceBi’Yemek girişimini yönetmek ve gerçekleştirmek hayatınıza neler kattı, neleri öğrendiniz, neleri beklemediğiniz veya umduğunuz gibi deneyimlediniz?

Kuşkusuz en önemlisi yaşadığımız kültürü daha yakından tanımamızı sağladı. İnsanların yaşam tarzları, beklentileri ve yaşadığı çelişkileri ne kadar biribirinden farklı olsa da, aslında temel isteklerin güven, sevgi, saygı, sadakat gibi ne kadar yalın ve makul istekler olduğunu gördük.

İlişkiler hakkında çalıştığınız süreç boyunca birçok tecrübeniz oldu diye düşünüyoruz, bu süreçte gördüğünüz en önemli çıkarımlar sizce nelerdir?

Mutlu bir ilişki emek, zaman ve saygı istiyor. Birbirini yargılamaksızın ve değiştirmeye çalışmaksızın iki insanın başta hayat görüşleri olmak üzere her türlü kritik konuda birbiriyle uyumu yakalaması ne kadar zor olsa da, o ilişkiyi sürdürmek ve kişilerin birbirlerinin alanına saygı duyması bir o kadar zorlu bir süreç.

Bir diğer önemli konu da elbette çiftler arasındaki kimyasal çekim ve tensel uyum. Bunun ortaya çıkması için de, uygun adayları birbirleriyle yüz yüze yemek randevusuna çıkartmak ve fiziksel olarak bir araya getirmekten daha güzel bir seçenek olabilir mi?

SadeceBi’Yemek’e ulaşmak için web sitelerini ziyaret edebilir, Facebook ve Instagram hesaplarını takip edebilir, [email protected]’dan da sorularınızı iletebilirsiniz.

Pınar Özeken (Ulus)
2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini ... Devam