X

Apple ürünleri, sağlıklı bir yaşam sürmeniz için yanınızda

Yeni yayınlanan rapor Apple ürünlerinin kişisel sağlık, araştırma ve tıbbi bakım konularında kullanıcıların, geliştiricilerin ve sağlık kuruluşlarının gelişimine nasıl yardımcı olduğunu gösteriyor… Gelin, raporun ayrıntılarına birlikte bakalım…

Kullanıcılara kişisel sağlık yolculuklarında güç veriyor

Sağlık uygulamasının 2014’te ve Apple Watch’un 2015’te kullanıma sunulmasından bu yana Apple, kullanıcılara daha sağlıklı bir yaşam imkanı verecek kolay anlaşılır ve anlamlı bilgiler sunmak amacıyla çok sayıda yenilikçi sağlık ve fitness özelliği sundu. Rapor, Apple’ın sağlık ve fitness özelliklerinin şu dört temel niteliğinin genel bir değerlendirmesini içeriyor: 1) Sağlık uygulamasında kullanıcılara sağlık bilgilerini depolayacak ve görüntüleyecek merkezi ve güvenli bir yer sunması, 2) Apple Watch’un, kullanıcıların sağlığı için akıllı bir koruyucu görevi üstlenmesini sağlayan özellikler sunması, 3) daha sağlıklı bir yaşam için kullanıcıların günlük sağlık ve fitness durumlarını iyileştirmelerini sağlayan özellikler sunması ve 4) geliştirici araçları ile, yenilikçi üçüncü taraf sağlık ve fitness uygulamalarına imkan tanıması.

Bu sonbaharda iOS 16 ve watchOS 9’un kullanıma sunulmasıyla birlikte Apple Watch ve iPhone, kalp sağlığı ve uykudan mobilite, kadın sağlığına kadar 17 farklı sağlık ve fitness alanına odaklanan çeşitli özellikler sunacak. Yıllar içinde her yaştan müşteri, bu sağlık ve fitness özelliklerinin kendi deyimleriyle hayatlarını nasıl değiştirdiğini paylaştı. Bunların, aralarında ciddi kalp rahatsızlıklarını keşfeden, bir düşme sonrasında acil durum yardımı alan veya günlük aktivitelerle sağlık durumlarını çarpıcı biçimde iyileştiren müşteriler de bulunan birçoğu hikayelerini raporda da paylaşıyor.

Kullanıcılar şimdi Apple Watch’tan, iPhone’dan ve bağlı üçüncü taraf uygulamalarından ve aygıtlarından gelen 150 farklı sağlık verisini Sağlık uygulamasında tek bir merkezi görünümde depolayabiliyor. App Store’da şimdi geliştiricilerin, kullanıcıların Sağlık uygulaması içerisinden paylaşmayı seçtikleri verileri bir araya getirerek, sıkı gizlilik ve güvenlik protokolleriyle yenilikçi sağlık ve fitness deneyimleri sunan HealthKit API’ını kullanan on binlerce uygulama bulunuyor. Raporda Nike Run Club, Calm ve WeightWatchers gibi gücünü HealthKit’ten alan dünya genelinde popüler uygulamaların yanı sıra Qardio Heart Health ve Withings Health Mate gibi sayıları giderek artan, gücünü yine HealthKit’ten alan ve bağlı aksesuarlar sayesinde kullanıcıların daha da fazla sağlık verisini takip etmesini sağlayan uygulamalar dikkat çekiyor.

Tıp topluluğuyla birlikte çalışarak sağlık ekosistemine destek

Apple, sağlıkta en güçlü inovasyonların ancak tıp topluluğuyla doğrudan iş birliği yaparak mümkün olacağına inanıyor. Rapor, bu iş birliğini dört kategoride açıklıyor: 1) araştırmacıların yeni bilimsel keşifler yapmalarını sağlayacak araçlar geliştirmek, 2) anlamlı verilerle hasta-doktor ilişkisini güçlendirmek, 3) sağlık kuruluşlarıyla iş birliği yaparak büyük ölçekte sağlıklı yaşama teşvik etmek ve 4) halk sağlığını ve devlet girişimlerini desteklemek.

ResearchKit çerçevesi sayesinde araştırmacılar çalışmalarına geniş bir iPhone ve AppleWatch kullanıcı tabanı içerisinden katılımcı bulabiliyor; katılımcılar da bilimin gelişimi için sağlık verilerini paylaşmayı seçebiliyor. Apple, Araştırma uygulaması aracılığıyla Harvard T.H. Chan School of Public Health ve the National Institute of Environmental Health Sciences; Brigham and Women’s Hospital ve American Kalp Derneği; ve University of Michigan ve Dünya Sağlık Örgütü ile birlikte çalışmalar gerçekleştirdi. Bu çalışmalar, ABD genelindeki kullanıcılara hepsi alanında ilk olan üç araştırma çalışmasına katılma imkanı sundu: Apple Kadın Sağlığı Çalışması, Apple Kalp ve Hareket Çalışması ve Apple İşitme Çalışması. Bu çalışmaların ön sonuçlarının yanı sıra University Health Network ile yapılan Kalp Yetmezliği Çalışması ve UCLA ile yapılan Dijital Zihinsel Sağlık Çalışması gibi Apple’ın desteklediği diğer çalışmalara dair bilgiler de raporda yer alıyor.

iPhone’da Sağlık uygulamasındaki Sağlık Kayıtları’nın ve üçüncü tarafların Apple geliştirici araçlarını kullanılarak geliştirdikleri uygulamalar ve aygıtlar, anlamlı veriler sunarak hasta-doktor ilişkisini güçlendiriyor. Hastalar şimdi Sağlık Kayıtları özelliğini 12.000’den fazla yerdeki 800’den fazla kurumda kullanabiliyor ve böylece çeşitli hizmet sağlayıcılarındaki tıbbi verilerini diledikleri zaman Sağlık uygulamasında kolaylıkla görebiliyor.

Bilime dayalı ve gizlilik üzerine tasarlanmış

Apple’ın tüm sağlık ve fitness özellikleri iki temel prensiple geliştirildi:

  • Zorlu bilimsel doğrulama süreçleri: Apple bünyesindeki klinisyenler, ürün geliştirme süreçleriyle yakından ilgileniyor; mühendisler ve ürün tasarımcılarıyla birlikte çalışıyor. Bunun yanında önde gelen araştırma kurumlarının uzmanlarıyla birlikte yürütülen çalışmalar ürünlerin ve özelliklerin bilime dayalı ve kullanıcı dostu olmasını sağlıyor.
  • Gizliliğin merkezde tutulması: Gizlilik, Apple’da en temel değerdir ve veri gizliliği hassas sağlık verileri için kritik önem taşır. Apple’ın sağlık ve fitness özellikleri kullanıcının gizliliğini merkezde tutuyor ve kullanıcılara şeffaflık ve kontrol gibi korumalar sunuyor. iPhone parola, Touch ID veya Face ID ile kilitli olduğunda, Sağlık uygulamasında bulunan Tıbbi Kimlik dışındaki tüm veriler şifreleniyor. iCloud ile eşzamanlanmış tüm veriler de hem aktarım sırasında hem de Apple sunucularında şifreleniyor. Ayrıca varsayılan iki faktörlü kimlik doğrulamaya sahip yeni bir watchOS veya iOS sürümü ve parolası olan kullanıcıların sağlık ve aktivite verileri Apple’ın okuyamayacağı biçimde depolanabiliyor. Sağlık uygulaması verileri, hiçbir zaman kullanıcının açık izni olmadan hiçbir üçüncü tarafla paylaşılmıyor. Kullanıcılar sağlık verilerini paylaşmayı seçerse, Sağlık uygulaması kullanıcıların hangi veriyi kiminle paylaşacaklarını tüm ayrıntılarıyla kontrol etmelerini sağlıyor. Kullanıcılar verdikleri izinleri diledikleri zaman inceleyip yönetebiliyor.
Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale