X

Annelik yolculuğuna çıkmaya hazır olanlara bedensel ve zihinsel sağlık için ipuçları

Bilinçli hamilelik, yani hamileliğe bilerek ve isteyerek hazırlanma süreci, müstakbel annenin birçok alışkanlığını değiştirmesini ve yaşam tarzında ciddi değişiklikler yapmasını gerektirebiliyor. Haliyle bu da hem fiziksel hem zihinsel olarak yorucu bir sürece dönüşebiliyor. Bu nedenle anne olmaya hazırlanan kadınların nelere dikkat etmeleri, bu süreçte neler yapmanın hamile kalma şanslarını artırabileceği gibi konular, hem onlara hem de bu süreçte yanlarında olacak kişilere yol gösterebilir. Biz de anne olmaya hazırlananlara iyi gelecek bir rehber hazırladık. İşte beslenmeden stres yönetimine annelik yolculuğuna çıkmaya hazır olanlara bedensel ve zihinsel sağlık için ipuçları:

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurun.

Beslenmenize özen gösterin

Yapraklı yeşillikler, taze meyveler, yağsız proteinler, avokado, zeytinyağı gibi sağlıklı yağları beslenmenize ekleyin. Antioksidan zengini yiyecekleri tüketmeye özen gösterin. Sağlıklı beslenmenin doğurganlığı artırdığına dikkat çeken birçok araştırma, aynı zamanda antioksidanlar, vitaminler gibi besin içeriklerinin yumurta hücrelerine zarar verebilecek serbest radikalleri etkisiz hale getirdiğine de vurgu yapıyor. Diğer yandan, kan akışını iyileştirerek üreme organlarının çalışmasına katkı sağlayan omega-3 yağ asitlerini de beslenmenize dahil etmek için yumurta, kabuklu yemişler ve somon, uskumru ve morina gibi yağlı balıkları tüketebilirsiniz. Sağlıklı gıdaları öğünlerinize eklemenin yanı sıra rafine şeker ve karbonhidrat tüketimine sınır getirmenizde fayda var. Aksi halde hormonal bozuklukluklar ve dengesiz insülin seviyeleri ile karşılaşabilirsiniz.

İdeal kilonuzu koruyun

Çok zayıf veya fazla kilolu kadınlar, gebe kalma konusunda daha fazla zorluk yaşama eğilimindedir. Genel bir kural olarak, 20-24 arasında bir vücut kitle indeksi (BMI) hamile kalmaya elverişlidir. Obez ve düşük kilolu kadınlarda düzensiz adet döngüsü oluşabilir veya hiç adet görmeme durumu da meydana gelebilir. Bu da hamile kalma şansını fazlasıyla düşürür. Fazla veya eksik kilo hormonal dengeyi bozarak doğurganlığı tehdit eder, ayrıca polikistik over sendromu (PCOS) geliştirme riskini de artırır. Bu nedenle hamile kalmayı planlıyorsanız ideal kilonuzu hem beslenme hem de düzenli egzersiz ile korumaya özen göstermelisiniz.

Yeterli su için

Bol su içmek ve gazlı, şekerli içeceklerden kaçınmak, hamile kalma şansınızı artırmaya yardımcı olur. Günlük su tüketiminizi artırarak dehidrasyonu önlemenin yanı sıra kan akışınızın hızlanmasına ve cinsel organ ve yumurta hücrelerine erişmesine yardımcı olabilirsiniz. Ayrıca, suyun kan akışını hızlandıran etkisi sayesinde sperm hücreleri daha kolayca yumurta hücrelerine nüfuz edebilir. Dehidrasyon ise döllenme ihtimalini düşürür. Bu nedenle her gün yeteri miktarda su tükettiğinizden emin olun.

Döngünüzü takip edin

Hamile kalma şansınızı artırmak ve cinsel birleşme için en ideal zamanları tespit etmek için yumurtalama döngünüzü takip edin. Birçok mobil aplikasyon adet döngüsünün yanı sıra yumurtlama döngüsünü de kolayca takip etmenizi ve hamile kalma şansınızın yüksek olduğu günleri görmenizi sağlıyor. Onlardan destek alabilir veya kişisel takviminize uygun günleri işaretleyebilirsiniz. Ayrıca yumurtlamayı tespit etmek için eczaneden yumurtlama izleme kitleri de satın alabilirsiniz.

Düzenli cinsel ilişkiye girin

Düzenli ve sağlıklı bir cinsel yaşam, partnerler arasındaki çekimi ve bağı güçlendirmenin yanı sıra stresi azaltmaya, kan akışını hızlandırarak yumurta ve sperm hücrelerine uygun döllenme ortamını yaratmaya yardımcı olur. Doğurganlık ihtimalini artırmak için yumurtlamadan önceki üç gün içerisinde cinsel birleşme önerilir. Ancak, hamile kalma şansınızı artırmak için cinsel ilişki sıklığınızı artırmak isteyebilirsiniz.

Kafein tüketimini azaltın

Eğer kahveyi çok sevenlerdenseniz annelik yolculuğunuza başlamak için kahveye ve dolayısıyla kafeine bir süre ara vermenizde fayda var. Doğurganlığı olumsuz etkilediği bilinen kafeinin gebe kalma şansını azaltmasından dolayı hamilelik planlanırken tüketilmesi önerilmemektedir. Ancak, kahvesiz yapamıyorsanız en azından günlük bir fincana indirmekle başlayabilir veya doktorunuza danışabilirsiniz.

Aktif kalın

Bütüncül sağlığı desteklemenin yanı sıra aktif bir yaşam doğurganlığı da olumlu yönde etkiler. Düzenli olarak hareket etmek, farklı egzersiz ve spor türlerini yapmak stres yönetimini kolaylaştırır, kan akışınızı hızlandırır, fiziksel gücü ve dayanıklılığı artırır, bağışıklığı destekler ve ideal kilonun korunmasına yardımcı olur. Çok ağır ve yorucu egzersizlerden kaçınarak ama bedeninizi düzenli olarak hareket ettirerek hamile kalma şansınızı artırabilirsiniz.

Alkol ve tütün ürünleri tüketmeyin

Hamilelik planından bağımsız olarak da bütüncül sağlığı tehdit eden; şekerden kalp rahatsızlıklarına kısırlıktan adet düzensizliklerine pek çok olumsuz durumun oluşma riskini artıran alkol ve sigaradan uzak durun.

Peki, tüm bunlar annelik serüvenine hazırlanmak için yeterli olur mu? Beden ve zihnin bir bütün olarak çalıştığını hatırlayacak olursak cevap hayır. Annelik bedensel yeterlilikler kadar zihinsel olarak da bu yolculuğa hazır olmayı gerektiriyor. Başta stres yönetimi olmak üzere çeşitli yaşam tarzı ve düşünce düzenlemeleri ile de kendinizi bu yolculuğa daha güçlü bir şekilde hazırlayabilirsiniz.

Stresi kontrol altına alın

Modern çağın getirdikleriyle stresten uzak bir yaşam sürmenin neredeyse imkansız olduğunu söyleyebiliriz. Hem bireysel hem çevresel boyutta birçok stres faktörü var. Ancak, sağlıklı bir hamilelik süreci ve artan doğurganlık için stresi kontrol altına almak şart. Stres, yalnızca zihinsel değil bedensel de birçok olumsuz semptoma sahip. Hormonların dengesini bozan, adet düzenliliğini tehdit eden, organların yapısını ve işleyişini bozan, çeşitli ağrılara, mide krampları, migren atakları gibi yaşam kalitesini olumsuz etkileyen çeşitli rahatsızlıklara neden olan stresi yönetmek için nefes egzersizlerinden, meditasyon tekniklerinden, olumlamalardan ya da mindfulness pratiklerinden destek alabilirsiniz.

Gerçekçi olmayan ebeveyn beklentilerini bırakın

Unutmayın ki mükemmel ebeveyn diye bir kavram yoktur. Her annenin serüveni kendine özeldir; bu nedenle gerçekçi olmayan ve sizi strese sokan, üzerinizde baskı yaratan kalıplardan, düşüncelerden sıyrılmanız gerekir. O öyle yapmış ben de yapmalıyım, bu yanlışmış yapmamalıyım ve benzeri söylemlerle zihninizi doldurmayın. Anne olduğunuzda çocuğunuz için en doğrusunun ne olduğunu bileceğinize güvenin, sezgilerinize inanın.

Destek ağınızı şimdiden toplayın

Hamilelik ve lohusalık sürecinde hem fiziksel hem de duygusal ihtiyaçlarınızın değişeceğinin farkında olun ve hazır vakit varken kendinize bir destek ağı oluşturmaya başlayın. Anneniz, babanız, yakın dostlarınız, ablanız, arkadaşlarınız size tüm süreçlerde destek olabilecek ama destek olurken yargıladığını ya da bir şeyleri yanlış yaptığınızı hissettirmeyecek yanınızda olmaktan keyif alacak kişileri belirleyin ve onlarla daha sık iletişim kurmaya başlayın.

Partnerinizle konuşun

Partnerinizle, ebeveyn olduğunuzda neler beklediğiniz hakkında dürüst bir sohbet etmenin zamanı geldi. Ebeveynlik görevlerini ve evin sorumluluklarını gözden geçirin; nasıl görev paylaşımı yapacağınızı önceden konuşun ki bebek geldikten sonra kafalarınız karışmasın. Açık ve dürüst bir iletişim kurduğunuzdan emin olun ve tabii ki en önemlisi belki de hayatınızda iki kişi olarak geçireceğiniz son günlerin tadını çıkarmayı unutmayın!

Sağlıkla, mutlulukla ve ‘aşk’la kalın…

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurun.

Kaynak: healthline, nhs.uk, flo.health, toplinemd

İlginizi çekebilir: Hamilelik öncesi dönemde beslenmede dikkat edilmesi gerekenler

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale