X

Anneliğin 33. haftasından mesaj var: Anne adaylarına 5 öneri

Annelik yolculuğumun 33. haftasından bildiriyorum…

Hayatımın başka hangi döneminde bu kadar farklı duyguyu bir arada yaşadım bilmiyorum. Merak, heyecan, keşif, karmaşa, telaş, çoşku, endişe, korku, tedirginlik, mutluluk, bencillik, umut… Aslında ne kadar da zenginmiş ruhumuz, apayrı duyguları bir arada ama ayrı ayrı hissederek yaşayabiliyormuşuz.

Bu haftaya kadar öğrendiğim en önemli şey, anne olmaya hazır olmak diye bir şey yok, kandırıyorlar bizi. Eğer düşünürsen, planlarsan hep bir eksik bulursun, konfor alanlarımız ve özgürlüğümüz o kadar tatlı ki, neler değişecek diye düşünürsen biraz daha beklemeye karar verirsin ya da vazgeçersin. Bu yüzden bir an geliyor ve oluyor işte, her şeyin doğru zamanda geldiği gibi. Belki de en güzeli böyle.

Hazır değilsin, donanımlı değilsin, deneyimli değilsin; olsun… İçinde canından bir can büyümeye başlıyor, başta inanamıyorsun, sorguluyorsun, biyoloji, fizyoloji, genetik… Beyninde milyonlarca soru ve kalbinde bir sürü şükür oluyor. O içinde büyüdükçe sende deneyimliyor, öğreniyor ve hazırlanıyorsun.. İşte yolculuğun keyfi de tam olarak bu bilinmezlikte; yıllarca güçlü yan olarak kullandığın sonuç odaklılık, derin bir bekleyişe dönüşebiliyor. Sabır ve sabırsızlık arasında ipince bir çizgi olduğunu öğreniyorsun, ne kadar cesaretli olduğunu düşünürken, bu kadar korkabildiğine inanamıyorsun. Bedenin değişiyor, duyguların değişiyor, hayatın değişiyor, tüm bu değişimlerin içinde bir bakıyorsun çok mutlusun. Tam bir duygu karmaşası hali..

Bu sürprizli yolculukta ben bugüne kadar neler öğrendim, neler işime yaradı, ne bana güç verdi, paylaşmak istedim.

Elalem örgütüne kulaklarını tıka!

Hamileliğini söylediğin ya da belli olmaya başladığı ilk andan itibaren akrabaların, arkadaşların, komşuların, annelerin, teyzelerin tüm ilgisi üzerinizde olacak. Seni soru yağmuruna tutacaklar, yediğinize-içtiğinize karışacaklar ve maalesef her şeyi en iyi bildiklerini ve en iyi yaptıklarını iddia edecekler. Sen sormadan kendi hamileliklerinde neler yaptıklarını anlatmaya başlayacaklar, içine korku tohumları ekecekler; mesela “Keyfini çıkar, doğumdan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” diyecekler. Devamlı cevaplarını henüz bilmediğin sorular duyacaksın; “Karnın da biraz küçük gibi?”, “Ee bebeğin hareketlerini hala hissetmiyor musun?”, “Bebeğe kim bakacak, bakıcı mı?”, “İşe ne zaman geri döneceksin?”, “ Normal doğum mu? Sezaryen mi?” gibi devam edecek bu sohbetler…

Fikir almak ve deneyimleri dinlemek tabii ki çok önemli ancak bu sensin, senin hamileliğin ve senin bebeğin. Evet deneyimin olmayabilir ancak içgüdülerine ve kendi araştırma/bulma yöntemlerine güven, söylenenlerden olumlu ya da olumsuz etkilenmeden önce mutlaka mantık süzgecinden geçir ve doktoruna danış. Hayatının en anlamlı ve heyecanlı yolculuğunu gereksiz kuruntular ile geçirme.

Aradığın her şey sende var!

İtiraf ediyorum çok korkacaksın, “Yapamayacağım, başaramayacağım” diyeceksin. Üzerine bir de böyle düşündüğün için vicdan azabı duyacaksın ve kendini suçlu hissedeceksin. Evet bunların hepsi normal, çünkü konfor alanının tamamen dışına çıkıyorsun ve hiç deneyimin yok. Keşke bir flash bellek ile tüm bilgi ve deneyim beynime yüklenebilse diyordum. Sonra “Benim teorik bilgilere ihtiyacım var” diyerek kurslara katıldım, kitaplar okudum. Bir şeyler öğrendikçe keşfettim ki aradığım bilgi ve deneyim benim ruhumda, bedenimde, hücrelerimde saklı. Bilinçaltımda, içgüdülerimde, sezgilerimde gizli. “Annelik” anne olmayı tercih edenlerimiz için yaratılışımızın doğası aslında; dişil enerjimizi, duygusal zekamızı, değerlerimizi, güçlü alanlarımızı, farkındalığımızı, sevgimizi kullanabileceğimiz, hem de bir ömür boyunca büyütüp, zenginleştirip, keşfedeceğimiz bir yolculuk, daha ne olsun! 

Yolculuktan keyif al!

Mükemmel olmaya ve mükemmel yapmaya çalışma. Senin yapabildiğin zaten en iyisi olacak, daha iyisi yok. Her şeyi kontrol edemezsin; bu yüzden akışa güven ve olumlu düşün. Bu süreçte sözüne ve bilgisine güvendiğin bir doktor kontrolünde ilerlemen hem fiziki ve hem ruhsal sağlığın için en önemlisi. Çünkü her şey sende yaşanıyor, sen sağlıklıysan bebeğin de sağlıkla büyüyecek. Dinlenmediğin kadar dinlen, kendine zaman ayır, bedeninin, hormonlarının, duygularının nasıl değiştiğini fark et. İçindeki minik kıpırtıların, farklı tepkimelerin tadını çıkar. Evet pek çok hazırlık var, alışveriş listeleri, yapılması ve alınması gerekenler… Artık her şey o kadar erişilebilir ki hamileliğin sadece alışveriş ve hazırlık olmasına izin vermemelisin. Hayatında bir daha böyle bir dönem olmayabilir. Doyasıya yaşa; bedeninle, sevginle, varlığınla gurur duy.

Aile ol!

Aşk, ilişkiler, evlilik derken insanın eş olduğunu, eşi ile bütün olduğunu hissettiği, özümsediği en önemli dönem sanırım hamilelik. Aşık olduğun adam ile birliktesin, ikinizden birer parça bir araya geldi ve içinde büyüyor… Bahsettiğim bir peri masalı değil. Ortak tutku, heyecan, korku, destek, hoşgörü hepsi aslında. Sadece sen anne olmuyorsun, o da baba oluyor. İkinizin de rolleri değişiyor, sorumlulukları artıyor, ne olacak, nasıl olacak bilmiyorsunuz. Bu noktada daha çok biz oluyorsunuz işte ve her şeyin üstesinden birlikte gelebileceğinize inanıp, güçleniyorsunuz. Sonsuz rahatlama veren, andan keyif almanızı sağlayan, enerjinize enerji katan inanılmaz bir güç bu. İşte burada doğru insan ile birlikte olmanın, uyumun, aşkın, şefkatin önemini bir kez daha anlıyorsun. Ben çok şanslıyım, tam tersi çok sarsıcı olabilir çünkü. Aile olmadan, ilişkinize inanmadan bu yolculuğa çıkmak için iyi düşünmeli.

Hayallerinden ve sen olmaktan vazgeçme!

Sen ne kadar iyiysen, dengedeysen, sensen bebeğin de o kadar sağlıklı ve huzurlu olacak. Sen yolculuğundan, yeni deneyimlerinden keyif aldıkça, çok daha sağlıklı bir anne olduğunu göreceksin, hissedeceksin. Bebeğinin onun için kendi olmaktan vazgeçmiş bir anneye değil, onu büyütürken kendini de besleyip, güçlendirmiş ve hayalleri olan bir anneye ihtiyacı var. “Zaman bulamıyorum, vakit ayıramıyorum” bahaneleri o kadar kolay kaçışlar ki, her şeyi olduğu gibi anne olmayı da sen seçtin. Sorumluluğunu al, ne olmak istediğini, nelere ihtiyacın olduğunu düşün, destek al ve aksiyona geç. Yürekten inandığında hepsini yapabilecek güçtesin.

Hayaller ve tutku duyduğunuz şeyler, siz onlardan vazgeçmediğiniz sürece hep sizinle beraber geliyor. O yüzden ne olursa olsun, kendine zaman ayır, hayallerinin ve tutkularının peşinden gitmekten asla vazgeçme.

Annelik çok özel ve muhteşem bir yolculuk. İçinde bitmeyen bir dinamizmi, inanılmaz bir mucizeyi, dünyanın en büyük keşiflerini taşıyor. Ben daha yolculuğun başındayım ve çok heyecanlıyım. Birlikte keşfetmek, deneyimlemek ve paylaşmak dileğiyle…

İlginizi çekebilir: Mutlu olmak için listelere ihtiyacımız var mı gerçekten?

Özlem Taylan: İçimde bir yerlerde kelimeleri hiç bitmeyen o kız çocuğunu dinlemeyi öğrendiğimde anladım hayallerimi gerçekleştirmenin yolunun deneyimlemekten geçtiğini… Deneyimledikçe dünyam büyüdü, içime sığmaz oldu, kelimelere döküldü. Yazıyorum, okuyorum, seyahat ediyorum, yürüyorum, koşuyorum, yoga yapıyorum. Aktif olarak çalışıyorum, üretiyorum, eğitimler veriyorum, koçluk yapıyorum. Hepsinden öte çiçeği burnunda bir anneyim, kızımla beraber büyüyorum. Burada sadece okuduğum okullarla, mesleğimle ya da pozisyonlarla değil, kimliklerden arınmış, şapkalardan arınmış bir Özlem olarak yazıyorum. Her yazı da aslında kendi sorularıma cevap arıyorum. Benim yolculuğum her gün kendimi yeniden keşfetmek üzerine, hadi siz de bana katılın..

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale