X

Anksiyeteyi daha kötü hale getiren 4 besin

Pek çok gıda içerisinden kafein ve şeker ilaveleri anksiyete belirtilerini tetikleyebilirler. Bu nedenle şekerli içecekler ve rafine karbonhidratlar yerine yatıştırıcı çaylar ve tam tahıllı ekmekleri tercih edebilirsiniz.

Dünya çapında milyonlarca insanın bir anksiyete bozukluğu bulunuyor. Ancak bazı gıdaların anksiyete belirtilerini tetikleyebildiklerini biliyor muydunuz? Eğer anksiyete hayatınızı etkiliyorsa, tabağınızda olanlara dikkat etmeniz gerekebilir.

Anksiyete belirtilerini tetikleyen gıdalara ve onların alternatiflerine bir göz atalım.

Alkol

Genellikle sosyal anksiyeteyi bastırmak için kullanılan alkol aslında onu daha kötü hale getiriyor.

Alkol beyindeki serotonin ve diğer nörotransmiterlerin düzeylerini değiştirir ve bu da anksiyeteyi daha kötü hale getirir. Alkolün etkisi geçtiğinde ise çok daha kaygılı hissedersiniz.

Alkolün net bir ikamesi olmasa da aromasını seviyor ancak etkilerine ihtiyacınız yoksa alkolsüz bira gibi ürünleri tercih edebilirsiniz. Mocktail veya gazlı soda gibi şeyler ise sosyal durumlarda tercih edebileceğiniz iyi seçenekler olabilirler.

Kafein

Neredeyse tüm insanlar her gün kahve ve çay tüketirler. Ancak sabahları severek tükettiğimiz bu içecekler anksiyete söz konusu olduğunda faydadan çok zarar verebilirler.

Kafein düşük dozlarda genel olarak güvenilirdir. Ancak yüksek dozlarda panik bozukluk sahibi olan insanlarda anksiyete gibi istenmeyen etkiler yaratabilir.

Uzmanlar ortalama bir yetişkinin günde 400 mg kadar kafein tüketebileceğini ve herhangi bir tehlikeli yan etki yaşamayacağını belirtiyorlar.

2020 yılında Bahreyn’de üniversite yaşındaki öğrencilerle yapılan bir çalışmada günde 400 mg’dan fazla kafein tüketenlerde şunlar görülmüş:

  • baş ağrısı
  • terör ve panik hissi
  • yakalanmış, kapana kısılmış hissi
  • çok fazla endişelenme
  • değersiz hissetme

Starbucks ölçeğinde konuşmak gerekirse bir tane grande medium roast kahvede 310 mg kadar kafein bulunuyor.

Kafeinin bu etkisi sadece kahve ile değil, kafein barındıran çay, çikolata ve ilaçlarda da görülüyor.

Bu nedenle kahve ve çay yerine papatya çayı, nane çayı gibi diğer seçenekleri tercih edebilirsiniz.

Şeker ilavesi

Şekerden %100 kaçınmanın bir yolu yoktur çünkü meyve gibi sevdiğimiz besinlerde doğal olarak ortaya çıkar. Ancak fazladan şeker ilavesi genel anksiyeteye katkı yapar.

Bedenimiz fazla glukozu emmek ve kan şekerini dengelemek için insülin salgılar ancak şekerdeki bu yüksek artış bedenin normal durumuna dönmesi için çok çalışmasına sebep olur ve bu da yükseliş ve inişlere sebep olur.

Bol miktarda işlenmiş şeker tüketmek endişe, huzursuzluk ve üzüntü hislerini tetikleyebilir.

2018 yılında fareler ile yapılan bir çalışmada bol miktarda şeker tüketiminin ardından dopamin üretiminde düşüş görülmüş. Bu yoksunluk belirtisi negatif ruh hali belirtilerine sebep olmuş.

Şeker ilavesine sahip olup da kaçınmanız gereken gıdalar sadece tatlı formunda olmuyorlar. Ketçap, salata sosları, makarna sosları, kahvaltılık gevrekler gibi şeylerin tümünde bol miktarda şeker bulunuyor.

Fakat şeker arzusunu tamamen reddetmek zorunda da değilsiniz. Arada bir şeker tüketmekte sıkıntı yoktur. Stevia, erythritol, yacon şurubu gibi doğal ikameleri de deneyebilirsiniz. Tabağınızı meyveler ve tatlı patates gibi doğal olarak tatlı sebzelerle de doldurabilirsiniz.

Rafine karbonhidratlar

Rafine karbonhidratların lif ve mikrobesinlerinin neredeyse tümü alınmıştır. Bunlar kalp damar hastalıkları riskinde artışla bağlantılıdırlar.

Rafine karbonhidratlar anksiyeteyle de bağlantılı olabilirler.

2019 yılında yapılan bir çalışmada rafine tahıl tüketiminin daha yüksek anksiyete ve depresyon şiddetinde artış ile bağlantısı bulunmuş. 2018 yılında farelerle yapılan bir deneyde ise rafine karbonhidratlar bakımından zengin bir beslenmenin anksiyete belirtileri ile bağlantılı olduğu görülmüş.

Rafine şekerler ve rafine tahıllar iki temel rafine karbonhidrat türüdürler. Rafine tahıllar öğütülerek elde edilirler ve lifli kısımları ve bunun yanında besleyici yerleri alınır.

En yaygın rafine karbonhidrat kaynakları şöyle:

  • hamur işleri
  • gazlı içecekler
  • makarna
  • kahvaltılık gevrekler
  • işlenmiş atıştırmalık ve öğünler
  • beyaz un
  • beyaz pirinç
  • beyaz ekmek

Rafine şekerler, şeker kamışı, pancar ve agave gibi ürünlerden elde edilirler. Şekerlerinin çıkması için bu gıdalar öğütülürler. Bu rafine şekerler meyve ve süt ürünlerinde bulunan doğal şekerlerden farklıdırlar.

En yaygın rafine şeker türleri şöyle:

  • sukroz
  • yüksek fruktozlu mısır şurubu
  • agave şurubu

Bunlar yerine tam tahıllardan üretilmiş gevrek ve ekmekleri tercih edebilirsiniz. Bazı bol miktarda karbonhidratlı ancak tam tahıl çok sağlıklı olabilir. Glutensiz besleniyorsanız esmer pirinç, yulaf ve kinoadan yapılmış makarnaları deneyebilirsiniz.

Gıda hassasiyetleri, alerjiler, intoleranslar ve anksiyete

Her 13 çocuktan 1 tanesinin ve her 10 yetişkinden 1 tanesinin bir gıda alerjisi vardır. Çalışmalara göre gıda alerjileri ve hassasiyetleri olan genç insanların anksiyete riskleri daha fazla.

Yetişkinler de bu durumdan etkilenebilirler. 2019 yılında yapılan bir değerlendirmeye göre gıda alerjisi olan çocukların ebeveynlerinin stres, anksiyete ve korku içinde yaşama düzeylerinde artış görülmüş.

Anksiyete algılanan bir tehdide uzun süre maruz kalmak sonucunda ortaya çıkabilir. Eğer gıda alerjileriniz varsa her yediğinizde ciddi bir tepki ve hayati tehlike ortaya çıkabilir.

Küçük bir endişe sizi ayık tutar: Etiketleri okur, içindekilere bakarsınız ve her zaman yanınızda epinefrin taşırsınız. Ancak gıda alerjileri konusunda devamlı olarak endişe etmek zorlayıcı olabilir. Eğer bu durum oluşursa, doğru destekle anksiyeteyi kontrol altında tutabilirsiniz:

  • eğitim
  • gıda rehberliği
  • danışmanlık
  • destek grupları
  • ilaçlar

Siz veya çocuğunuzun tıbbi ihtiyacı oluşursa bir hastaneye test ve teşhis için gidebilirsiniz. Böylece korkunuzla alakalı bir yiyecek menüsü oluşturulabilir.

Anksiyetenizi terapi, mindfulness, spor ve anti-anksiyete ilaçları ile kontrol altında tutuyorsanız, yediklerinize de dikkat etmeniz gerekebilir.

Alkol, kafein, şeker ilavesi ve rafine karbonhidratlar anksiyetenize katkı yapan faktörlerdir. Alkolsüz içecekler, yatıştırıcı çaylar ve meyvelerdeki doğal şekerlerden faydalanabilir, tam tahıllı ekmek tüketebilirsiniz.

Kaynak: healthline

İlginizi çekebilir: Anksiyete bozukluğu ve fobiler: Anksiyete nedir, fobi nedir?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale