X

Ampütasyon nedir? Çocuklar ampütasyon hakkında nasıl bilgilendirilmeli?

Nedeni ne olursa olsun, bir uzvu kaybetmek asla kolay değildir. Ampütasyon hem zihinsel hem de fiziksel olarak kişiyi olumsuz etkileyebilir; kaçınılmaz şekilde kendisinin ve sevdiklerinin hayatını değiştirir. Kolay olmasa da ampütasyondan sonraki hayat, sadece “yeni bir rutin, yeni bir normal” bulma meselesidir. Özellikle yeni ampüte olanlara tüm bu sürecin göz korkutucu görünmesi, son derece doğaldır. Yine de kimsenin bir ampütasyondan tek başına geçmediğini hatırlamak önemlidir. Ameliyat öncesi tanıdan ömür boyu akran desteği programlarına kadar her konuda yardımcı olmayı hedefleyen çeşitli kaynaklar olduğu unutulmamalıdır.

Ampütasyon konusunda çoğumuz yeterli bilgiye sahip değiliz. Bu konu hakkında öğrenebildiğimiz kadar çok şey öğrenmek, kişisel korkularımızı sakinleştirmenin yanı sıra, ampütasyon yapılan sevdiklerimize yardımcı olabilmek için bilinçlenmemizi sağlayabilir.

Önemli uyarı: Süreç açısından son derece zor olan ampütasyonu deneyimlemek ve konuşmanın yanı sıra, içeriği okumak da zorlayıcı ve tetikleyici olabilir. Bu durumu dikkate almanızı tavsiye ederiz.

Ampütasyon nedir ve neden yapılır?

Ampütasyon kol, bacak, ayak, el, ayak veya el parmağı gibi bir uzvun veya ekstremitenin tamamının veya bir kısmının cerrahi olarak çıkarılmasıdır. Ampütasyonun gerekli olabileceği birçok farklı neden olabilir. Bunlardan en yaygın olanı, periferik arter hastalığı olarak adlandırılan arterlerin hasar görmesi veya daralması nedeniyle zayıf dolaşımdır. Yeterli kan akışı olmadan, vücut hücreleri ihtiyaç duydukları oksijeni ve besinleri kan dolaşımından alamazlar. Sonuç olarak, etkilenen doku ölmeye başlar ve enfeksiyon başlayabilir. Diğer ampütasyon nedenleri arasında şunlar olabilir:

  • Ağır yaralanmalar (Örneğin bir araç kazası veya ciddi yanıklar nedeniyle)
  • Ekstremite kemiğinde veya kasında kanserli tümör
  • Antibiyotikler veya diğer tedavilerle iyileşmeyen ciddi enfeksiyonlar
  • Nöroma adı verilen sinir dokusunun kalınlaşması
  • Donma

Ampütasyon prosedürü nasıl?

Bir ampütasyon, ameliyata ve komplikasyonlara bağlı olarak genellikle 5- 14 gün veya daha fazla süre hastanede kalmayı gerektirir. Prosedürün kendisi, kesilen uzuv veya ekstremite ve hastanın genel sağlığına bağlı olarak değişebilir. İlgili ameliyat, genel anestezi altında veya vücudu belden aşağısı uyuşturan spinal anestezi ile yapılabilir. Ampütasyon ameliyatında, cerrah mümkün olduğu kadar sağlıklı doku bırakarak tüm hasarlı dokuyu çıkarır. Ameliyatın ardından fiziksel ve zihinsel iyileşme dönemi başlayacaktır.

Ampütasyondan sonra iyileşme, kullanılan prosedürün ve anestezinin türüne bağlıdır. Doktor, ağrıyı hafifletmek ve enfeksiyonu önlemeye yardımcı olmak için çeşitli ilaçlar reçete eder. Hasta “hayali ağrı” (kesilmiş uzuvda yaşanan ağrı hissi) veya duygusal açıdan sorun yaşıyorsa doktor, gerektiği şekilde ilaç veya danışmanlık reçetesi yazacaktır.

Ameliyattan sonra ayrıca nazik, germe egzersizleriyle başlayan fizik tedavi sürecine girilir. Yapay uzuv ile uygulama, genelde ameliyattan 10- 14 gün sonra başlayabilir. İdeal olarak, cerrahi yaranın yaklaşık 4- 8 hafta içinde tamamen iyileşmesi beklenir. Ama elbette yaşanan uzuv kaybına, fiziksel ve duygusal uyum, uzun bir süreç olabilir. Ampütasyon sonrası uzun vadeli iyileşme ve rehabilitasyon, şunları içerecektir:

  • Kas gücünü ve kontrolünü geliştirmek için egzersizler
  • Günlük aktiviteleri gerçekleştirme ve bağımsızlığı geliştirme yeteneğini geri kazanmaya yardımcı olacak aktiviteler
  • Yapay uzuvların ve yardımcı cihazların kullanımı
  • Uzuv kaybından kaynaklanan üzüntüye ve yeni beden imajına uyum sağlamaya yardımcı olmak için danışmanlık da dahil olmak üzere duygusal destek

Ampütasyonun yarattığı duygusal zorluklarla başa çıkmak

Yazının başında da belirttiğimiz gibi ampütasyonun duygusal etkileri doğal olarak yorucu ve zordur. Bu durumla başa çıkmanın herhangi bir yanlış yolu yoktur. Keder, öfke, depresyon; bunların hepsi son derece geçerli ve normaldir. Önemli olan bu duygularla nasıl başa çıkıldığıdır. Ampüte edilen kişiler için sağlıklı başa çıkma yollarından bazılarını şu şekilde sıralayabiliriz:

  • Duygularınızı kabul edin ve onaylayın: Duygularınız ne olursa olsun -olumsuz olanlar dahil- görmezden gelmeyin. İyi ve kötü duyguları kabul etmek, onlarla başa çıkmanın ilk adımıdır.
  • Yolculuğa odaklanın: Ampütasyondan sonraki rehabilitasyon için sabit bir zaman çizelgesi yoktur. Herkese göre değişir ve yıllar alabilir. Duygusal rehabilitasyon genellikle ömür boyu süren bir görevdir, bu nedenle nihai hedefe odaklanmak yerine, şimdiye kadarki ilerlemenizi takdir etmeyi öğrenin. Her küçük adım, kutlamaya değer bir ilerlemedir, unutmayın.
  • Bir amaç bulun: İster manevi ister sadece eğlence amaçlı olsun, sabah uyanmak için sizi heyecanlandıran bir şey bulmaya çalışın. Bazı insanlar ampüte bireylere yardım eden kuruluşlarda gönüllü olmayı sevebilir, bazıları ustalaşmak üzere hobiler edinir. Amacınız her ne ise, hayatta olduğunuz ve iyileşmek için çalıştığınız için sizi mutlu ettiğinden emin olun.
  • Kendinizle ilgili yeni bir şekilde düşünmeyi öğrenin: Artık yapamayacaklarınıza odaklanmak yerine, hala yapabildiğiniz ve ampütasyondan bu yana yapmayı öğrendiğiniz yeni şeylere odaklanmaya çalışın.
  • Diğer ampüte bireylerle konuşun: Sevdikleriniz ve rehabilitasyonuz için size yardımcı olan uzmanlar ne kadar iyi niyetli olurlarsa olsunlar, kendileri ampüte olmadıkça sizin tam olarak ne hissettiğinizi anlayamazlar. Bu yüzden ampüte bireyler için destek grupları, deneyiminizin gerçekten anlaşıldığını hissedebileceğiniz bir alan yaratabilir.

Önemli not: Bu yazıda yer verilen tüm bilgi ve öneriler bilimsel destekli makaleler baz alınarak, genel bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup herhangi bir uzman tavsiyesi içermemektedir. Sayfa içeriğinde tedavi edici sağlık hizmetine yönelik bilgiler içeren öğelere yer verilmemiştir. Tanı ve tedavi için mutlaka hekiminize başvurun.

Bir başka önemli konu: Ampütasyon öncesi çocuğun bilgilendirilmesi

Yaşanan depremin ardından sağ kalan kişilerin hastanelerde tedavi gördüğünü biliyoruz. Tedavi sürecinde bazı yetişkinler ve çocukların sağlıklarını korumak adına ampütasyon kararı alınabiliyor. Bu süreçle alakalı, çocuklara bilgilendirmelerin nasıl yapılacağı da büyük önem taşıyor. Afet- Çocuk Sivil Koordinasyon Ekibi, afet bölgesinden kurtulan ve tedavi sürecinde ampütasyon gereken bir çocukla konuşacak kişiler için, konuya dair detaylı bir doküman hazırladı. Buna göre;

  1. Öncelikle kendi duygunuzun farkında olun. Bu durum herkes için çok üzücü ve beklenmedik olabilir. Üzülmemek, korkmamak gibi bir beklentiye girmek yerine duygunuzun farkında olarak ve bu duygunun doğal olduğunu bilerek ilerlemek daha yararlı olacaktır. Çocuklar duyguları anlama konusunda uzman gibidir. Yüz ifadeniz, ses tonunuz onlar için bazen sözcüklerden daha öncelikli olabilir. Bu nedenle verdiğiniz bilgi kadar bilgiyi nasıl verdiğiniz de önemlidir.
  2. Sürece ilişkin hem kendiniz bilgi edinebilirsiniz hem de çocuğa yaşına uygun olarak doğru bilgiyi aktarabilirsiniz.
  3. Bilgi vermek her şeyi en ince ayrıntısına kadar anlatmak değildir. Kısa, net ve doğru bir bilgi verip sonrasında çocuğun sorularına göre devam edebilirsiniz.
  4. Çocukların “Canım yanacak mı?, Acıtacak mı?” gibi kaygıları olabilir. Bu soruların cevabı net olmamakla birlikte ağrıyı hissetmemesi için sağlık çalışanlarının çaba sarf edeceği bilgisini verebilirsiniz.
  5. Çocuklar hem ameliyattan önce hem de sonrasında korktuğunu belirtebilir. Burada da korkmamasına ilişkin cesaretlendirmeler yerine korku hissetmenin gayet doğal olduğu bilgisini verebilirsiniz.
  6. Çocuklar tıpkı yetişkinler gibi bu durumu neden kendilerinin yaşadığını sorgulayabilirler. “Neden ben?”, “Neden benim çocuğum?” gibi sorgulamalar görülebilir. Özellikle okul öncesi çocuklara bu durumun kendilerinin yaptıkları
    ya da yapmadıkları herhangi bir şeyden kaynaklanmadığını mutlaka söylemelisiniz.
  7. Bundan sonrasına ilişkin bilgi vermek hem çocuğu hazırlayacak hem de olası kaygılarını dile getirmesine alan açacaktır.
  8. Çocuklarda ve genç/ergen yaş grubunda öfke, depresyon, içe kapanma gibi belirtiler gözlenebilir. Bu gibi durumlarda olabildiğince sabırlı ve kapsayıcı yaklaşmalısınız. Akıl verme, çözüm önerme, neşelendirmeye ya da kafasını dağıtmaya çalışma gibi yöntemler kullanmamalısınız. Önceliğiniz çocuğun duygularını anlama ve çocuğa anlaşıldığını hissettirmek olmalıdır. Uzuv kaybı yaş döneminden bağımsız olarak kişi için bir kayıp ve “yas” sürecini beraberinde getirme riski taşır. Her bireyin yasa verdiği tepkiler ve şiddeti farklı olabileceğinden uygun desteğin sağlanması, gerekli durumlarda bireysel görüşmelerin ve psikolojik desteğin sağlanması önemlidir.

Daha detaylı bilgi sahibi olmak için dokümanın tamamına buradan ulaşabilirsiniz.

Kaynaklar: webmd, pamhealth, beaconpo, onemsiyoruz.org

İlginizi çekebilir: Depremden sonra çocuklarla iletişimde dikkat edilmesi gerekenler

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale