X

Akış teorisi: Ya sevdiğiniz işi yapın ya da yaptığınız işi sevin

Olağanüstü günlerden ve karantina halinden geçerken birçok mecrada coronavirüsün ne olduğu, nereden ortaya çıktığı, ne kadar saldırgan olduğu, ne zaman kontrol altına alınacağı ile ilgili yazılar okuduk, videolar izledik. Artık hemen hemen ne yapmamız ve ne yapmamamız gerektiğini çok iyi biliyoruz. Hem fiziksel hem mental olarak alınması gereken önlemlerle ilgili birçok uzman fikrini sundu. Ben bu yazımda karantina sürecinden yola çıkarak başka bir konu hakkında yazmak istedim.

Malum, neredeyse hepimiz hiç olmadığı kadar uzun süredir evimizde zaman geçiriyoruz. Biz uzmanlar bu krizi fırsata çevirebileceğinizi, evde ertelediğiniz işlerinizi yapabileceğinizi, kendinizi geliştirebilecek aktiviteler yapabileceğinizi, hayatın normale döndüğü zamanlar için yeni hedefler oluşturabileceğinizi söylüyoruz. Fakat evde kalma süresi uzadıkça motivasyon kaybı yaşanması da kaçınılmaz oluyor.

Bu sürece gelene kadar bırakın bir günü, bir haftanın nasıl bittiğini bile anlamazdık. Şimdi muhtemelen çoğunuza gün bitmiyormuş gibi geliyordur. Bunun sebebi aslında şu anki algımız. Kendimizi hapsolmuş, özgürlüğü kısıtlanmış gibi hissettikçe zamanın akması da o kadar yavaşlıyormuş gibi geliyor. Halbuki hayat normalken işe, okula gidip geliyor, arkadaşlarımızla, ailemizle vakit geçiriyor, tatil ya da başka aktivite planları yapıyor, kısacası sevdiğimiz şeyleri uyguluyorduk. Dolayısıyla vaktin nasıl geçtiğini anlamıyorduk, çünkü akıştaydık.

Akış, adından da anlaşılacağı üzere kendinizi bırakmak, kendinizi bütünüyle içinde olduğunuz duruma vermektir. Mihaly Csikszentmihalyi’nin Akış Alan Kuramı tam da bunu anlatmaktadır. Çok sevdiğiniz bir iş yaparken ya da sevdiğiniz insanlarla beraberken saate baktığınızda belki saatlerdir o işi yapıyor olduğunuzu görürsünüz. Zaman nasıl geçmiştir farkında olmazsınız. İşte akış kuramı da size hayatta sizi mutlu eden şeyleri yapmanızı ve akışa bu şekilde kapılmanızı söyler.

Akış teorisine göre yaptığımız işleri keyif alarak yaparsak ya da keyif aldığımız işleri yapmayı tercih edersek o işte çok daha başarılı oluruz. Bu teoride aslında gerekli şartlar oluştuğunda (odaklanma, konsantrasyon, yetenek) yaptığımız aktiviteyi tutkuyla, tam bir motivasyonla yapmamız bizi çok daha fazla mutlu eder. Bu, öyle bir motivasyondur ki yemek yemek, tuvalete gitmek bile unutulur.

Eğer bugünlerde evinizde akış teorisini uygulamaya çalışırsanız zamanınızın çoğunu keyifle ve nasıl geçtiğiniz anlamadan harcayabilirsiniz. Akış teorisini merak edenler Mihaly Csikszentmihalyi’nin Akış: Mutluluk Bilimi kitabını okuyabilirsiniz. Lütfen kendinize bu sürecin geçici olduğunu sık sık hatırlatın ve evde -mutlu- kalmaya devam edin.

İlginizi çekebilir: Kaygıyla anın tadını çıkararak baş edin: Kara bulutlar neşenizi çalmasın

Uzman Psikolog Merve Saraçoğlu: İstanbul Ticaret Üniversitesi Psikoloji Lisans ve Uygulamalı Psikoloji Yüksek Lisans eğitimini tamamladıktan sonra Bristol Üniversitesi’nde Klinik Psikoloji Programı’nı tamamlamıştır. 2010 yılında başladığı Bilişsel ve Davranışçı Terapi eğitimini 2013 yılında bitirerek psikoterapist ünvanını almıştır. Eş zamanlı olarak Pozitif Psikoterapi Enstitüsü’nden onaylı Pozitif Psikoterapi eğitimi ve Pozitif Aile Terapisi eğitimi almıştır. 2012 yılında Avrupa Psikodrama Organizasyonu onaylı psikodrama eğitimini tamamlamıştır. Yüksek lisans ve doktora eğitimi sürecinde, davranış bozukluklarında gevşeme teknikleri konusunda eğitim ve süpervizyonlar almıştır. Bu süreçte birçok danışmanlık merkezinde psikoterapist olarak görev yapmıştır. Halen yetişkinler için bireysel danışmanlık yapmakta ve psikoterapi uygulamaları esnasında Bilişsel-Davranışçı Terapi, Pozitif Psikoterapi, Çözüm Odaklı Terapi ve Motivasyonel Görüşme Tekniklerinden yararlanmaktadır. Kendi oluşturduğu ‘’Ofiste Gevşeme’’ programıyla kurumsal şirketlere iletişim ve gevşeme teknikleri eğitimleri vermektedir.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale