X

Akıl sağlığınızı korumak için: Akıllı beslenme

“Ben bir beyinim Watson, geriye kalan her şey yalnızca bir ilave” der Sherlock Holmes. Mevlana ise bunu yüzlerce yıl önce “Kardeşim sen düşünceden ibaretsin, geriye kalan et ve kemiksin” şeklinde ifade etmiştir. İnsanlık olarak yıllardır bu geriye kalan et ve kemiğin sağlığı için türlü türlü diyetler yaptık. Bedenimize tüm dikkatimizi çevirmişken bizi biz yapan şeyi, yani düşüncelerimizi barındırdığımız beynimizin sağlığını hiç düşünmedik.

Vücudumuza giren enerjinin tek başına beşte birini tüketen beynimizden bize bir beslenme menüsü hazırlamasını istesek nasıl olurdu acaba? Farklı diyet uzmanlarının yazdığı gibi 3 ana-2 ara öğün, güçlü bir kahvaltı vs. şeklinde mi olurdu?

Bu soruyu cevaplamak için son 150.000 yıldır neredeyse hiç değişmeyen bir beynin temel ihtiyaçlarına bakalım önce. 150.000 yıl geriye dönmek için çok uzun bir zaman olduğundan 15.000 yıl geriye gidip hala avcı ve toplayıcılıkla geçinen atalarımızı düşünelim.

Düşünün ki bundan tam 12.000 yıl önce bir Mart sabahı günün ilk ışıkları ile bir mağaranın köşesinde uyanıyorsunuz. Şehir hayatı, trafik gibi dertleriniz olmadığı için yattığınız yerden hemen fırlamanızı gerektirecek bir durum da olmuyor. Gece yaktığınız ateşin son közleri hala çıtırdıyor. Siz henüz çalışmayı keşfetmediğiniz için közün başında tembellik yapmayı da bilmiyorsunuz. Bir iki gerinmeden sonra yattığınız yerden kalktığınızda bir önceki gün sadece bir avuç yemiş yediğinizi fark edip bugün artık avlanmaya çıkmanız gerektiğini düşünüyorsunuz. Beyniniz tam bu noktada var olan açlık durumundan dolayı stres hormonları salgılamaya başlıyor. Günümüzde stresle ilişkilendirilen kötü duyguların aksine bu stres beyniniz için olumlu mesaj anlamına geliyor ve siz avlanmaya çıkıyorsunuz.

Son 15.000 senede beynimizin stres algısı değişti mi?

Aslında değişmedi. Beynimiz için iki türlü stresten bahsedebiliriz, onu besleyen stres ve onu öldüren stres. Nietzsche’nin “Beni öldürmeyen şey güçlendirir.” sözü beyniniz için bu durumda geçerli değildir. Çünkü beyin onu besleyen ılımlı (pozitif) stres ile güçlenir. Aç kalmak (uzun süreli olmadıkça) beynimiz için olumlu bir strestir ve evrimsel açıdan su içmek, yemek yemek kadar doğal bir süreçtir. Açlık durumunda vücut, hücrelere yenileme mesajı gönderir. Beyin bu süreçte yeni hücreler üretir, var olan hücreleri büyütür ve bağlantılarını güçlendirir. Bugün beynimizin günde 800 ile 1000 arasında yeni beyin hücresi (nöron) üretebildiğini biliyoruz. Açlık sayesinde üretilen yeni beyin hücreleri ile hafızanız güçlenir ve beyin yaşlanmasını yavaşlatmış olursunuz.

Düzenli olmayıp, ara ara yapılan açlık diyeti beyninize kıtlık durumunda olmadığınızı ve düzenli besin bulabildiğiniz mesajını verir. Bu mesaj vücudunuzun yağ birikimi yapmaması açısından da gereklidir. Tek tip beslenme de beyninize benzer bir mesaj verir aslında. Evrimsel yaşantısı boyunca bulabildiği çeşitlilikle beslenmeye alışmış olan vücut ve beyin tek bir çeşit beslenme ile yine bir kıtlık döneminde olduğunu düşünür. Bu da metabolik stres oluşturur. Sağlıklı bir beyin için çeşitliliği koruyup arada aç kalmak en güzel beslenme yöntemidir.

Peki bu açlık diyetini nasıl uygulayabiliriz?

Sağlıklı bir insan için uzmanlar bu konuda 2 farklı yol öneriyorlar. Bunlardan ilki haftada 2 günü az yiyerek geçirmek. Az yemek kişiden kişiye farklılık göstereceği için bunu anlamanın en güzel yolu sofradan aç kalkmaktır. Eğer oturduğunuz bir sofradan yabancı bir eve misafirliğe gitmiş gibi tam doymadan kalkıyorsanız, bu sizin az yeme limitidir. Diğer yöntem ise sadece sabah 11:00 ile akşam 19:00 saatleri arasında normal ölçülerde yemek. Hangi yöntemi uygularsanız uygulayın beyninizin ihtiyacı için yeterli ölçüde su içmeyi de unutmayın.

İlgili yazı: Mindful beslenme: Yemek ile farkındalığın buluştuğu nokta

Sinem Serap: Boğaziçi Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği'ni bitirdiğimde beynin artık hayatımın vazgeçilmez bir parçası olacağını biliyordum. Çocuklukta başlayan beyin-zihin ilgim sonunda akademik ortama taşındı ve şu anda doktora çalışması şeklinde devam ediyor. Beyinden sonra en büyük tutkum olan su altı, beni serbest dalış denemelerine, oradan meditasyona ve oradan da yogaya götürdü. Yaklaşık 1 sene önce yoga eğitmeni sertifikamı alsam da bu yolda hala öğrenci kalmaya devam ediyorum.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale