X

Aileyle aramızdaki sınırlar: “Ben sadece sizin çocuğunuzum” diyebilmek

“Ben sadece kızınım!”

Defalarca tekrarladı bu sözcükleri. Duyuyordu ama sanki algılamakta zorlanıyordu. Biraz zamana ihtiyacı vardı. Kendi sürecine saygı duymalıydı.

Hayatı boyunca annesinin babasının, annesi ve babası olmuştu. Sanki o ebeveyn, anne ve babası onun çocuklarıydı. Küçük yaşından beri taşıdığı ve artık çok ağır gelen bu sorumluluk yıllarca anne babasının “seninle arkadaş olalım” sözlerinin hipnozuydu. Anne babayla, arkadaş olmanın kendine gerçek arkadaşlıklar kurmak konusunda onu engellediğini fark etti. Kendisinin sadece duygusal ihtiyaçlarına duyarlı anne, babaya ihtiyacı vardı.

Her seansta zaten hiç ummadığı şeyleri fark ediyor, duygularıyla temas ediyor ve onları ifade ederek rahatlıyordu.

Kısacası, dönüşüyordu. İlk başta, yaptığım işi tanımlamakta zorlanırken, bir gün bana “Sen destekleyicisin! İletişim & ilişki uzmanı sıfatı seni, ne yaptığını anlatmıyor” dedi.

“Peki” dedim, “kabul…”

“Bundan sonra seni kişisel dönüşüm danışmanı olarak anlatacağım. Annemle babam sana kesin gelmeli!” dedi.

Der demez toparladı. “Aman ister gelirler, ister gelmezler! Ben miyim ana babaları? Onları da anneannem, babaannem, dedelerim düşünsün ya da kendileri kendilerini düşünsün!”

Esas olan bu farkındalıkları hayatın içinde uygulamaktı. Şimdi çalıştığımız konuda yaşam ona test eden deneyimler sunacaktı, bakalım neler olacaktı?

Bir sonraki hafta görüşmeye geldiğinde gözleri parlıyordu.

“Nasılsın?” soruma, “Hande hayatımda ilk defa sınır çizdim, kendi alanımı korudum” dedi.

Annem, babam hakkında rutin şikayet konuşmasını yapıyordu. Bunları dinlemenin beni üzdüğünü söyledim. Erkeklere ve babama dair algımı manipüle ettiğini söyledim. Annem bana öfkelendi. “İyice duyarsız oldun artık, sana anlatmazsam başka kime anlatacağım?” diye çıkıştı.

Çok sakince, “Arkadaşlarına, kendi annene anlatabilirsin, ben sadece kızınım. İstersen bir profesyonel danışmana da anlatabilirsin” dedim.

“Hande aniden boğazımda ve göğsümde bir rahatlama hissi oldu. Boğaz ve kalp çakramda bir enerji hareket etti. Çok iyiyim şimdi…”

Hayatın içinde, seansta fark ettiklerini uygulayan bir danışanın hikayesiyle ortak noktalarınız, duygularınız olabilir. Bu yazı size de şifa olması niyetiyle yazıldı.

Vakti, saati gelene ulaşması dileğiyle, sevgilerimle…

İlginizi çekebilir: Bir regresyon terapisi hikayesi: Sizler büyüksünüz ben küçüğüm!

Hande Akın: 5 Şubat 1977 İstanbul doğumluyum. Şişli Terakki Lisesi’nde okudum. Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo-TV Sinema Bölümü’nden mezun oldum. 15 yıl reklam sektöründe prodüksiyon ve müşteri ilişkileri yöneticilikleri yaptım. 28 yaşlarında başlayan sorgulama, kendimi keşfetme, tanıma, anlama maceramda 33. yaşım milat oldu. Reklamcılıkla vedalaştım. Aldığım ve almakta olduğum sayısını artık hatırlamadığım pek çok eğitim, seminer oldu. Kişisel gelişim alanında yaşam koçluğu yapmaya başladım yıl 2010... “Ben zamanı”nın kurucusuyum, Bu slogandan hareketle; EFT (Duygulardan Özgürleşme Tekniği), REGRESYON, Ezoterik şifa teknikleriyle harmanladığım kalbimin rehberliğinde özgün bireysel seanslarımın yanı sıra kişisel gelişime dair eğitimler, seminerler veriyorum. Kadın Olmak ve AŞK’a gel özellikle dişil enerji üzerine çalıştığım workshoplarım. İlham veren, motive eden, umudu yeniden yeşerten kitlelere özel konuşmalar yapıyorum. Kitabım “Kadın Olmak” 2014’te çıktı. 2015 ve 2016 yıllarında televizyon programı hazırlayıp, sundum. Akışta kalma deyimini içselleştirerek yapabildiğimce teslimiyetle gelişmek ve geliştirmek bana keyif veriyor. Birbirimizden öğrenerek, birbirimize destek vererek geliştiğimize, hepimizin birbirinden ilham aldığına ve her bireyin kendini şifalandırabileceğine inanıyorum.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale