X

‘Ah şu duygular’: Kaçınmak yerine kucaklamak

Bu hafta size birazcık psikolojik sağlamlık kavramından bahsetmek istiyorum. Konu hakkında derinlemesine bilgi sahibi olmak isterseniz de daha önce yarım bıraktığım yakın zamanda da tekrar çok beğenerek okumaya devam ettiğim Psikolojik Sağlamlık adlı kitabı sizlere de önermek isterim. Yazarı Prof. Dr. Ayşe Bilge Selçuk.

Genellikle sağlamlık kelimesini duyduğumuz zaman güçlü olmak, dayanıklı olmak, sert olmak gibi kavramlar aklımıza gelir. Psikoloji işin içine girdiği zamanda bu kavramların yanında esnek olmak kavramı da karşımıza çoğu zaman çıkmaktadır.

Ancak insan, çevresel koşullara ve olaylara adapte olabilme ve roller geliştirme yeteneğine sahip bir canlıdır. Aynı zamanda çevresinde her türlü etkileşim sonucunda olaylara ve durumlara karşı tepki verme ve davranış sergileme yeteneğini kazanır ve sürekli olarak geliştirir. Anne karnından başlayarak öğrendiğimiz her duygu ve hisse karşı çeşitli tutum ve davranış yetenekleri kazanırız ve kazanmaya devam ederiz.

Dolayısıyla duyguları hangi şekillerde, düzeylerde, yaşama, ifade etme, kaçma ve korunma gibi durumları zaman içinde öğrenir ve geliştiririz. Yaşadığımız problemler de aslında burada başlar. Bu durumların hepsinin içerisinde yer alabiliriz. Kimi zaman yaşar, kimi zaman ifade edemez, kimi zaman kaçmaz, kimi zaman koruruz. Bunların hepsi öğrenme sürecimizin bir parçasıdır. Ancak uzunca bir zaman sadece bu yollardan birini öğrenir ve onunla ilerlemeye çalışırsak bu bizi olumsuz etkileyebilir. Duygularımızı öğrenmek, yaşamak ve geliştirmek istiyorsak bu süreçlerin hepsini zamanı içinde kullanmamız gerekir.

Genellikle çoğumuza öğretilen ya da gösterilen kaçma ve korunma durumlarıdır. Bu, en ilkel insanlık zamanından beri öğrendiğimiz temel bir yöntemdir. Özellikle de gelişen kişisel gelişim ve spiritüel yaşam kavramları ile birlikte pozitif ve negatif durum ve duygu tanımlamaları insanın gelişim ve psikolojik sağlamlık durumuna bakış açısını sekteye uğratabilmektedir. Çoğu yerde hızlı ve sadece pozitif ilişkilere özendirme, sorunlardan uzaklaşma, pozitif ortam ve çevrelere, sadece haz odaklı yaklaşıma özendirme gibi kavramlar karşımıza gelmektedir. Ancak insanın en önemli yeteneklerinden biri de sorunlar ve koşullar karşısında çözüm üretebilme veya koşullar karşısında hayatta kalabilme becerileridir.

İnsan için mutluluk, neşe, haz, tutku gibi duygular varsa acı, öfke, hayal kırıklığı, değersizlik, güvensizlik gibi pek çok duygu da vardır. Yaşadığı tüm duyguların içerisinde vakit geçirebilme ve bu duygular ile ne yapacağını öğrenebilme kapasitesi sonucunda insan gelişir ve ilerler. Bütün insanlık tarihi gelişimine baktığımızda gerçek gelişim ve sağlamlığın bu şekilde oluştuğunu ya da duygulara karşı yaşanan tepkiler olduğunu görebiliriz. Birey olarak kendi psikolojik sağlamlığımızı arttırmak istiyorsak aslında her türlü duygu ve durum içerisinde bulunabilmeyi, derinleşebilmeyi tabii ki yeri geldiğinde uzaklaşabilmeyi de öğrenmemiz gerekir. Her duygunun dozu, yeri, zamanı ve ifade şekli önemlidir, bunlardan sadece bazılarına bağımlı hale gelmemeniz ve hepimizin duygularıyla kucaklaşması onlarla derin ve uzun yolculuklar yapabilmesi dileğiyle…

Egzersiz

  • Aklınıza gelen, en çok içinde olmaya çabaladığınız 3 duyguyu bir kağıda yazınız.
  • Sonrasında karşısına aklınıza gelen, en çok kaçındığınız 3 duyguyu yazınız.
  • Daha sonra her bir duyguyu düşünürken gözlerinizi kapatın ve burnunuzdan uzun nefes alıp ağzınızdan uzun bir şekilde verin. Bunu 10 nefes arka arkaya devam ettirin.
  • Her bir duygu için tekrar egzersizi gerçekleştirmeye çalışın.

Ufak da olsa özellikle kaçındığınız duygularda kalabilme üzerine size yardımcı olacaktır.

Not: Bu egzersizi kaçındığınız duyguları hissettiğiniz anlar içerisinde de uygulamaya çalışabilirsiniz.

İlginizi çekebilir: Omurga duruşundan daha fazlası: Alışkanlıklar ve postür

Mert Bağ: Merhabalar, ben Mert Bağ. Erken yaşlarda ilk olarak voleybol branşını hayatıma kattıktan sonra basketbolla tanıştım ve uzun yıllar basketbol ve voleybol branşlarında çeşitli takımlarda oynadım. 2012 yılında aktif sporculuk hayatımı bırakarak, Marmara Üniversitesi Spor Yöneticiliği bölümünü bitirdim. Üniversitedeyken pazarlama, iletişim ve psikoloji alanlarında daha çok uzmanlaşmaya çalıştım ve birçok farklı spor branşını da tecrübe etme şansı buldum. Kısa bir süre spor pazarlaması alanında çalıştıktan sonra, 2017 yılından itibaren insan bedeni üzerine egzersiz, nefes, fiziksel ve zihinsel beden travmaları gibi alanlarda yurt içinden ve yurt dışından eğitimler alarak bu alanlarda çalışmaya ve kendimi geliştirmeye devam ediyorum. Kendi bedensel travmalarımı çözmek adına çıktığım bu yolculukta çok fazla farklı keşiflerin içerisinden geçtim ve insanı anlamaya dair her bilimsel alanın içerisinde dolanmaya çalışıyorum. O yüzden burada yazmaya, sizlerle paylaşmaya çalışacağım şeylerde kendi geçtiğim yollardan, bu yolda karşılaştığım farklı öğrencilerim ve danışanlarımla tecrübe ettiğimiz deneyimlerden, araştırmış olduğum farklı konulardan bahsetmek olacak. Bir gün psikoloji ile ilgili bir yazıya denk gelmişken, bir sonraki yazıda egzersiz, bir sonrakinde biyolojiden, bir başka yazıda nefesten bahsetmiş olabilirim sizlere, insanın işleyişi ve bağlantılı olduğu veya yoldayken karşılaşmış olduğum ne varsa bütün bu deneyimleri sizlerle paylaşacağım. Bu uzun ince karışık bir adamın insanı, işleyişi ve evreni keşfetmek adına çıkmış olduğu bir serüven, bu serüvenin içerisinde durağımız şu anda burası. Burada olmaktan umarım siz de keyif alırsınız.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale