X

Afganistan’ın ilk kadın graffiti sokak sanatçısı Shamsia Hassani

Shamsia Hassani, Kabil Üniversitesi’nde öğretim görevlisi bir ressam, ayrıca Afganistan sokaklarını güzelleştiren bir grafiti sanatçısı. Hassani, Afganistan sokakalarında bombalardan zarar görmüş, terk edilmiş binaların duvarlarını tuval olarak kullanarak, genellikle, geleneksel renkli kıyafetler içindeki neşeli kadınları, müzik aletleriyle tasvir ediyor. Görevinin bir parçasının, savaşın karanlığın ortasındaki şehri, renklerliyle güzelleştirmek olduğunu söylüyor.

Shamsia Hassani, Hammer Museum-Müzesi küratörü Ali Subotnick ile, 2014 yılında Los Angeles’ı ziyaret ederken bir araya geldi ve kısa bir süre sonra Subotnick, müzenin Afgan Halı Projesi için Afganistan’a gitti. Subotnick Hassani’nin çalışması ve cesaretinden çok etkilendiğini ve sanatçıyı iki aylık bir çalışma için davet ettiğini söylüyor.

Kabil’de bir kadının sokakta yalnız başına yürümesi bile tehlikeliyken, şehrin sokaklarında duvarları boyamak için dolaşan bir kadın gerçeği, çok cesur, güçlü ve bağımsız bir şekilde resimlere döküyor.

Afganistan’daki kadınlara ilham veriyor…

Geçtiğimiz beş hafta boyunca, Shamsia Hassani, kendini güvende hissettiği sakin bir Westwood apartmanında çalıştı. Benim için son derece özgürleştirici bir deneyimdi diyor..

West Adams’ta büyük bir duvarı yeni bitirdi, tuval üzerine çalışmaları Melrose Avenue (caddesinde) Seyhoun Galeri’de görülüyor.

Galeri çalışmaları da, duvarlardaki işleri gibi; renkli Afgan giysileri içinde, hafifçe süslenmiş kadın tasvirleri, ana dilleri Dari dilinde metinlerle çevrelenmiş.. Hepsi çocuksu, biraz melankolik bir ifade taşıyor.

Kabil’de genç bir kadın olarak grafitiye nasıl başladınız? 

Aralık 2010’da Kabil’deki bir atölye çalışmasında (workshop) sokak sanatı yapmaya başladım. Combat Communications (bir sanat savunucusu grubu) Afgan sanatçılara grafiti sanatını tanıtmak için bir atölye çalışması organize etmişti. Bundan önce grafiti konusunda hiçbir fikrim yoktu. Atölye çalışmasından sonra, sokak sanatının toplumumuz için daha iyi olacağı fikrine kapıldım, çünkü Afganistan’da iyi galerilerimiz yoktu ve insanlar sergilere gitmiyorlardı. İnsanları sokakta sanatla buluşturma fikri bana doğru göründü.

Ve aynı zamanda, renklerle kötü savaş anılarını örtebilirim ve şehrin manzarasını değiştirebilirim diye düşündüm.

Bu şartlarda nerede çalışıyorsunuz? 

Benim küçük bir stüdyom var. Oturma odamın bir balkonu var, orda tuvalleri ve kağıtları boyuyorum Herşeyi yoluna koyduğumda dışarıya çıkıp boyamaya devam ediyorum. Çoğunlukla kamusal alanlar, küçük ara sokaklar değil, kendimi daha güvenli hissettiğim yerlerde yapıyorum.

Üniversite bazen bana izin ve destek verir.

Altı ayda bir, duvar boyarım. Genellikle, sahipsiz bir binanın, yıkılmış bir duvarını. Hızlı çalışmam gerekir. Ve bu duvarlar çok büyük değildir, çünkü büyük duvarları hızlı boyamak zor. Bazen durum oldukça zorlaşır, sadece 15-20 dakika vaktim olur ve 20 dakikada iyi ve kaliteli bir iş çıkaracağımdan emin olamam. Böylece sokaktaki çalışmalarımı genellikle yarım bırakırım ve insanlar siler ve üzerini boyarlar. İç mekanı boyuyorsam, daha çok zamanım olur ve uzun süre çalışırım.

Bir kadın için Kabil’de sokakta resim yapmak ne kadar zor?

Şimdi durum iyi değil. Çok tehlikeli. Bombalamalar var. Her yerde bir şey olabilir. Bir başka şey de, sanatı sevmeyen ve iyi bir şey olmadığını düşünen geri kafalı insanlar, özellikle de kızlar sanat yaparlarsa çok hassas oluyorlar.

Afganistanda sokak sanatı yaptığım zaman, kötü muameleye maruz bırakan gerici insanlar yüzünden, hep korkuyorum. Eğer bir çocuk olsaydım, belki sokakta daha rahat resim yapabilirdim. Çünkü bir çocuk olsaydım hiç kimse bana bir şey söyleyemezdi. Ama ben bir kız olduğum için, bırakın sanatı, sokakta yalnız yürürsem bile tedirgin hissediyorum.

Stüdyo çalışmaları ile grafitiyi nasıl bağdaştırıyorsunuz? 

Resimlerimi çok çok hızlı yapıyorum, çünkü sokaktan hızlı çalışmaya alışkınım. Sprey boya, akrilik bir fırça ve bazı şablonlar kullanıyorum. Dari dilinde metinler koyuyorum Şöyle şeyler yazıyorum; “şimdi hepsi esir, şarkı söylemiyorlar çünkü özgür değiller.”

Bir sanatçı olarak mı yetiştirildiniz?  Ya da sanatçı olmak için cesaretlendirildiniz mi?

İran’da Afgan uyruklu olarak doğdum. Hatırladığım kadarıyla, her zaman sanat yapmaya çalıştım. Her zaman bir eskiz defterim vardı. Ailem sanatımı destekledi. İran’da çocukken, okulda sanat eğitimi almak istedim, ama uyruğum yüzümden bana izin vermediler. Afgan halkı için her konuda kısıtlamalar vardı.

16 yaşımdayken Afganistan’a geri döndük. Üniversitede resim eğitimi aldım ve bundan sonra öğretmenliğe başladım ve M.A. yaptım. Ve şimdi Kabil Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nde

Grafiti yapmaya başladığımda insanların hiçbir fikri yoktu. Ve bir şekilde insanlara tanıtmak istedim ve sadece grafiti yaparak geliştim, çünkü bunu herkesle paylaşmak için sorumluluk hissettim.

 

Kaynak: 

huffingtonpost.com

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale