X

Aç değilken neden yemek yeriz: Duygusal yeme atakları ve nedenleri

Duygusal yeme atakları, daha fazla konuşur olduğumuz beslenme problemlerinin başlarında yer almaya başladı. Çoğunluğunu kadınların oluşturduğu “emotional yemek yeme” olarak bilinen bu yeme davranışı genelde fizyolojik açlık olmadan elinin altında olan ve özellikle de yüksek kalorili besin tüketme eğilimi olarak karşımıza çıkıyor. Uzun süreli ve kontrolsüzce yapılan bu eğilim genelde fazla kalori alımına bağlı olarak kilo problemine ve başarısız bir zayıflama denemesi ile kişileri kısır döngüye sokuyor. Peki nedir bu durumun tetikleyicileri?

1. Stres ve kaygı

Uzun süreli stres ve beraberinde kaygılı ruh hali; “Savaş! ya da Kaç!” diyen hormon olan kortizolün vücudunuzu doldurmasına neden olur. Stresle karşılaşma sonrası, vücudunuza yakıt doldurmak için, kortizol “daha fazla enerji için daha fazla ye!” diyerek kilo almanızı sağlar. Genel eğilim şekerli yiyecek ve içecek tüketimi şeklinde olur.

2. Yorgunluk

Eğer yeterince dinlenemezseniz, kaliteli uykunuzu alamazsanız ghrelin hormonu (yeme isteği veren hormon) artışa geçer, leptin (açlığı ve yemek arzusunu azaltan bir hormon) ise düşer. Bu iki hormon açlık hissiyatını yönetirler. Sonuç olarak vücudunuzun besine ihtiyacı olmasa bile aç hissedersiniz. Bu durumda genellikle, hamburger gibi, fast food tarzı junk foodlara yönelinilir.

3. Sinirlenmek

Sinirlenildiğinde vücudumuz ekstra enerjiye ihtiyaç duyar, yemek yeme ise bu gibi durumlarda bir kaçış noktası olur. Sinirlilik hali ile gelen yeme isteği sizi sadece oyalamakla kalmayıp, aynı zamanda sinirlendiren şeylerden de uzaklaştırır. Vücut özelikle hızlı ve çabuk tüketilen çikolata, cips, tuzlu kuruyemiş gibi atıştırmalıklara yönelir.

4. Alkol

Alkol, ne zaman ve ne kadar yiyeceğiniz konusunda doğru karar vermenizi olumsuz yönde etkiler. Ayrıca yağ ve şeker içeriği yüksek sağlıksız yiyecekleri tercih etme olasılığınızı artırır. Çalışmalar, fazla alkol tüketiminin, beyninizin otokontrol mekanizmasını bozarak, sağlıksız atıştırmaya yönelmenize neden olduğunu göstermiştir.

5. Yiyecek resimleri

Otokontrolünüzü sağlamak adına yapmanız gereken en basit yöntem, atıştırma istediğinizi arttıran görsellerden kendinizi uzak tutmanız olacaktır. Araştırmalar, içinde yiyecek bulunan reklamların, bilinçaltınızda elinize geçen her gıdayı sorgulamadan tüketme algısını oluşturduklarını göstermiştir. Çabucak ulaşabildiğiniz her atıştırmalığı yemeden önce gerçekten sağlığınız için faydalı olup olmadığını sorgulayınız.

6. Toplum baskısı

Duygusal yeme bozukluğu sadece kötü hissettiğinizde ortaya çıkmaz. Sosyal bir etkinlikte, aç olmasanız bile, bulunduğunuz ortamda servis edilen yiyecek ve içeceklere karşı koyamayabilirsiniz. Bu durumu yönetebilmenin en iyi yolu sosyal etkinliklerinize çok aç gitmeyerek, önünüze gelen yiyecekleri mümkün olduğuna çok çiğneyerek yavaş tüketim ile büyük porsiyonlardan kaçınabilmek olmalıdır.

Aç olmadığınız halde yemek yeme, kilo almanıza ve kan şekeri dengesizliği gibi çeşitli sağlık sorunlarına neden olabilir. Bu sağlıksız döngü, ancak sizi bu döngüye sokan ipuçlarını bulmanız ve bu davranışınıza karşı koyabilmenizle kırılabilir. Gerçek açlık yavaş gelir ve ertelemek kolay olabilir. Fizyolojik olarak acıktığınızda sağlıklı yemek tercihini seçme olasılığınız daha yüksektir. Düşünmeden yemek yeme ise, hızlı verilen bir kararla sadece içgüdüsel yeme eğiliminizi destekler ve sizi yanlış tercihlere yöneltebilir.  Unutulmamalıdır ki hızlı verilen kararlar, aşırı yeme ve daha sonra da suçlu hissetme olasılığınızı artırır.

Egzersiz veya meditasyon gibi duygularınızı yönetebilmenizde size destek olacak  aktiviteler bulun. Daha dikkatli yemek yemeye odaklanın ve sizi bu konuda destekleyecek kişiler ile aktivitelerinizi gerçekleştirin. Abur cuburları evinizden ve hayatınızdan çıkartın.

Hissederek, farkında olarak yerseniz sağlıklı kalmanız, kilonuzu yönetmeniz kolaylaşır, daha mutlu bir hayatın kapılarını aralarsınız.            

                     

İlginizi çekebilir: A’dan Z’ye kombucha: Nedir, nasıl tüketmeli, kimler kullanmalı? A’dan Z’ye kombucha: Nedir, nasıl tüketmeli, kimler kullanmalı? 

Diyetisyen Müge Bozok: 2008 yılında Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölümünden başarı ile mezun oldu. Türkiye’nin ilk Tıp Merkezi İntermed’de kariyerine başladı, bu merkezde çeşitli branşlarda doktorlar ile hastalıklarda beslenme tedavisi, sağlıklı beslenme, obezite tedavisi, adölesan çağı beslenme eğitimleri, hamile ve emzirme döneminde beslenme gibi birçok alanda çalıştı. 2011 - 2017 yılları arasında Prof. Dr. Osman Müftüoğlu’nun kurucusu olduğu Yaşasın Hayat! Kliniğinde mesleğine devam etti. Diyetisyenlik mesleğinin yanı sıra sağlıklı yaşamın yapıtaşları olan beslenmenin ve egzersizin vazgeçilmez olduğunu düşünerek, uluslararası çeşitli eğitimlerden geçerek profesyonel olarak pilates eğitmeni oldu. 4 senelik profesyonel pilates eğitmenliğinin yanı sıra çok sevdiği yoga seanslarının ileri seviyesine giderek çeşitli yoga eğitimlerinde katılıp “Yoga Alliance” sertifikasını almaya hak kazandı. 2017 yılında ise mesleki bilgi ve tecrübesiyle danışanlarına ve öğrencilerine daha kapsamlı hizmet verebilmek için “Revita” isimli kendi beslenme danışmanlık ve pilates - yoga stüdyosu yaşam merkezini kurmuştur.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale