X

7 adımda üretici olmanın rotası

Belli bir alanda başarılı olmak ve belirlediğimiz hedefleri gerçekleştirmek, hangi alan için düşünürsek düşünelim, kolay değil. İşin özünde yaşam zaten kolay değil.

Çoğu zaman kendimizi gerçekleştirebilmek ve hayatta kendimize bir yol çizebilmek için pek çok yola giriyoruz, bazen isteyerek bazen tesadüfen, bazense şartlardan dolayı. Sonuç olarak bu süreç boyunca yaşadıklarımız bizim hikayemizi oluşturuyor. Bunun için de durmadan çabalıyoruz, yoğun işler yürütüyoruz ve elimizden geldiğince gayret gösteriyoruz. Sonuç ne olursa olsun, denemiş olmak için kısacası.

“Bu süreçte yoğun ve hedefsiz bir şekilde sadece iş yapmak mı? Yoksa uzun vadede kendine hedef koyarak üretici bir biçimde bir yaşam mı?” İkilemini ortaya atsam, ne düşünürsünüz? Çoğu zaman bu tür ayrımları oradan buradan duyuyoruz ama bu konuda başarılı olabiliyor muyuz? Sürekli yoğun olup da uzun vadede elimizde bir şey kalmaması bence üzerinde düşünülmesi gereken bir farkındalık sorunsalı. Ne kadar üreticiyiz, ne kadar yoğunluktan mızmızlanan rutin köleleriyiz? Yaşamınızı, okul ve iş hayatınızı gözden geçirerek şu sorulara cevap bulmaya çalışın:

Öncelikle yoğun insanlar organizedir. Yapılacaklar listesini düzenli olarak kontrol eder ve bunları gerçekleştirirler. Üretici insanlar da bunu yapar ama listelerinde “doğru” olanları kontrol eder ve doğru olanları hayata geçirirler.

“Her şeyi bir hedef doğrultusunda mı yapıyorum?”

Hakikati olmayan bir çaba, sadece bir çabadır. Üretici insanlar yapacakları işin sadece ne olduğunu bilmezler; “neden” sorusuna da cevapları vardır. Yani bu işi “niye yapıyorum” ya da “yapmalı mıyım?”

Uzun zamana yaydıkları hedefleri vardır. Kısa zaman için oluşturdukları hedefler, gerçek hedefleri için destekleyicidir. Bu nedenden dolayı üretici insanlar kararlı, organize ve “işe hazırdırlar.” Rutinlerinin kölesi değiller ve yollarına çıkan engelleri aşma konusunda hızlı karar alabilirler.

“Hedeflerimi gerçekleştirmek için sistemler yaratıyor muyum?”

Eğer bir girişimciyseniz, amacınız başarılı bir iş kurmaktır en basit haliyle. Sisteminiz satış sürecinizden, pazarlamadan ve işletme becerinizden oluşur. Bir sistem yaratmak hedefi gerçekleştirme sürecinde önemli bir rehberdir, haritadır. Şu nokta önemlidir; üretici insanlar bir hedefin yön sağlayıcı olduğunun farkındadır. Yani hedef bir nevi pusuladır. İyi planlanmış bir sistemle yola çıkıldığında pusula her zaman doğru yolu gösterir. Bu nedenle sistem her zaman kazanır.

“Kendime güveniyor muyum?”

Gayret etmek kolay bir şey değildir. Yani süreç zorludur: sabır, deneme, yanılma, karar aşamaları vs. Bunun yanı sıra çok çalışmak daha da zorlu bir süreçtir. Başarı beklenildiği düzeyde değilse şartları zorlama çabası azalmaya başlar ve kendine güvenme hissi düşer. Bu nedenle yoğun insanlar çabuk vazgeçer. Öte yandan, üretici insanlar ise devam eder ve istedikleri noktaya gelebilmek için sadece denemenin değil, denemeye devam etmenin gerçekten önemli olduğunun farkındadırlar. Sonucunda başarılı olunmasa bile hedef için en yükseğe sürekli taş atmak kritik bir stratejidir.

“Hayatımın kontrolü bende mi?”

Pek çok insan kendi dışında gelişen şans veya şanssızlık gibi faktörleri başarı ve başarısızlıkta etken görür. Eğer başarı sağlanmışsa, “şans onların yanında olduğu içindir,” başarısızlıkta ise “şanssız” olmaktan şikayet edilir. Şansın hayatın her alanında bir parça etkisi vardır, bu yadsınamaz, ama üretici insanlar şansa umut bağlamaz ya da şansızlık olacak diye kaygı duymazlar. Bu kafadaki insanlar, bunun sorgulaması için mental enerji bile harcamazlar. Şans zaten kontrol edilebilen bir şey değildir ama kişi kendini kontrol edebilir. Fark buradadır.

“Tesadüfler?”

Yoğun insanlar her an her şeye “hazırdır.” Üretici insanlar ise belli şeylere zaman tanır, düşünmek ve hareket etmek için kendilerine zaman bırakırlar. Yeni fırsatların, tesadüfen gelişen olayların avantajlarından yararlanmak isterler, yeni metotlar denerler. Şunun altını çizmekte fayda var; her zaman tekerleği yeniden icat etmek gerekmez. İyi işleyen bir tekerleği kabul edip bunu benimsemek de şartlar dahilindedir.

Southwest Havayolları’nın CEO’su Tim Ferris’in girişimcilik üzerine olan podcastinde Ferris’in önemli bir anektodu var: “Her gün onlarca karar alıyorum ve bu kararlardan oluşan bir çerçeve yaratıyorum, sonra kendi kendime kararları değerlendiriyorum. Bu kararlar, kullanıcısına ucuz bilet sağlamayı misyon edinmiş “Southwest”e hem ekonomik hedefine hem de algı yaratma hedefine yardımcı olacak mı? Eğer cevabım evet ise karar evettir; hayır ise hayır!”

Karar verme aşamasında zorlanıyorsanız, bir adım geriye bakmakta fayda var. Hedefi düşünmelisiniz ve buna doğru yönü yeniden belirlemelisiniz. Şöyle düşünelim: arabayla bilmediğimiz bir adrese gideceğimiz zaman navigasyonu ayarlarız ve navigasyon bize genelde makul bir yol çizer. Hedef belliyken, sistem ayarlanmışken bazen yolu karıştırırız ama navigasyon bize yeni rota oluşturur. Yaşam da ve üretmek de böyle biraz. Yolumuzu belli bir sistem dahilinde sürdürürüz, engeller çıkarsa başka bir “rota oluştururuz.”  Oluşturmamız gerekir daha doğru bir ifadeyle.

“Aynı anda pek çok iş?”

Ben de dahil olmak üzere hepimiz, aynı anda pek çok iş yapmaya çalışıyoruz. Ben ve pek çok genç insanın inandığı gibi “bu yaşlarda yapmayacağız da ne zaman bu kadar koşuşturacağız” diye bir düşüncemiz var ama bu pek de önerilen bir durum değil. Buna katılmayabilirsiniz de, şahsen ben de çoğu zaman bunu sorguluyorum ama iki işi aynı anda yapmak demek bir bakıma iki işi de yarım yapmak anlamına gelebilir. Üretici insanların, işleri zamana bölme ve belli bir zaman dilimi içerisinde sadece “bir işe” odaklandığı pek çok kez dile getiriliyor. Belki işleri hedefler doğrultusunda zaman dilimlerine bölmek veya bu konuda bir öncelik sırası belirlemek bence en mantıklı olanı.

“Yardım almalı mıyım?”

Yoğun insanlar, bir işi yapmadıkları zaman yardım arar ve alırlar. Üretici insanlar da yardım almak için hızlı davranır ama bu sadece ihtiyaçlarından ötürü değildir. Bu tutum, karşılarındaki ya da çalıştıkları insanlara olan saygılarından kaynaklanır. Bu, deneyimin, becerinin ve sezilerin değerini belli eden bir faktördür. Karşılıklı saygı, her türlü ilişkinin temelini oluşturur ve karşılıklı saygıyı oluşturmanın ilk adımı, saygıyı göstermektir. Üretici olmak istiyorsanız, size güvenen, ilham veren ve sizin de onlara ilham olacağınız kişilerle iletişim halinde olun. Hedeflerinizi gerçekleştiremeseniz bile, bu hayatınızı zenginleştirecektir.

Natali Oral: 2014 yılında İstanbul Bilgi Üniversitesi Medya, İletişim Sistemleri ve Sosyoloji bölümlerini bitirdim. Aynı üniversitenin sosyoloji bölümünde yüksek lisans eğitimine devam etmekteyim. Farklı kültür alanlarının toplumla ve bireyle olan ilişkileri, yaratıcı alanlar ve şehir hayatına dair gözlem ve araştırmalar yapıyorum ve bunları farklı dijital mecralarda yazılarla paylaşıyorum.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale