X

2020 yılının en iyi diyeti karşınızda: Akdeniz Diyeti yılın en iyisi seçildi

Yeni yıla kilo verme ve sağlıklı beslenme hedefleriyle başlangıç yapmış olanların dikkatini çekecek bir haberimiz var: 10 yıldır yayınlanan, içerisinde Dukan Diyeti’nden vegan diyete kadar kilo verme ve sağlıklı yaşama gibi farklı amaçlar gözetilerek seçilmiş 35 farklı diyetin yer aldığı Amerikan News & World Report, Akdeniz Diyeti’ni sağlıklı beslenme, uygulama kolaylığı, diyabet hastalığına uygunluk ve bitkisel beslenme kriterlerini göz önünde bulundurarak tüm diyetler arasından en iyi diyet olarak seçti.

Akdeniz ülkelerinde yaşayan bireylerin Amerika’da yaşayanlardan çok daha uzun ve sağlıklı yaşadığını gösteren araştırmalar, Akdeniz Diyeti’nin meyve ve sebze ağırlıklı, sağlıklı yağlarca zengin, kuruyemişlerin yer aldığı, kırmızı et yerine deniz ürünlerinin ağırlıklı olduğu, bolca zeytinyağı kullanılan, şeker ve doymuş yağların tüketilmediği bir diyet olması sebebiyle en sağlıklı diyet olduğunu gösteriyor.

Raporu oluşturan 25 kişilik heyette yer alan Yale Üniversitesi Araştırma Merkezi direktörü Dr. David Katz, Akdeniz Diyeti’nin en iyi diyeti belirlerken dikkat ettikleri dengeli beslenme, sürdürülebilirlik, kolay erişilebilirlik gibi kiriterlerin tamamını karşıladığına dikkat çekiyor.

İlginizi çekebilir: Dukan diyeti listesi: Dukan diyeti nedir? Nasıl yapılır?

Neden Akdeniz Diyeti?

Akdeniz Diyeti’yle ilgili araştırmaların yoğunluk kazanması, 1960’larda Akdeniz ülkelerinde yaşayan bireylerde kalp rahatsızlıklarına dayalı ölüm oranının oldukça düşük olduğunun fark edilmesiyle başladı. Bu keşiften sonra sürdürülen bilimsel araştırmalar, Akdeniz Diyeti’nin kalp ve damar rahatsızlığı riskini azalttığını ortaya çıkardı. Yapılan tüm araştırmalardan ve Akdeniz Diyeti’nin sağlık üzerindeki olumlu etkilerinin kanıtlanmasından sonra Dünya Sağlık Örgütü de Akdeniz Diyeti’ni sağlıklı ve sürdürülebilir bir beslenme düzeni olarak tanıyarak kronik rahatsızlıkların önlenmesine yardımcı olabileceğini duyurdu.

Akdeniz Diyeti nedir?

Akdeniz Diyeti bir Akdeniz ülkesi olmamız sebebiyle bize çok tanıdık, beslenme düzenimize ve damak tadımıza oldukça uygun bir diyet türü. Akdeniz Diyeti’nin temel besinleri taze sebze ve meyveler, tam tahıllar, baklagiller, kuruyemişler ve zeytinyağından oluşuyor. Akdeniz Diyeti’nde en temel prensipler;

  • Günlük olarak taze sebze, meyve, tam tahıllar ve sağlıklı yağlar tüketmek
  • Haftalık olarak balık, beyaz et, baklagil ve yumurta tüketmek
  • Süt ve süt ürünlerini mümkün olabildiğince az tüketmek
  • Tercihen hiç kırmızı et tüketmemek ya da ayda bir-iki kez tüketmek

Tabii ki Akdeniz kültürü denince akla ilk gelen şey yukarıdaki besinlerce zengin yemeklerinizi geniş sofralarda sevdiklerinizle paylaşarak ve hareketli bir yaşamı da benimseyerek tüketmek.

Hayvansal değil bitkisel beslenme

Akdeniz Diyeti’nin en temel prensibi sebze, meyve, kuruyemiş, baklagil ve tam tahıl ağırlıklı beslenme. Az miktarda süt ve süt ürünü, beyaz et, yumurta ve deniz ürünleri önerilse de Akdeniz Diyeti’ni uygularken kırmızı et tüketimini minimuma indirmek, hatta mümkünse hiç tüketmemek gerekiyor.

İlginizi çekebilir: Vejetaryen beslenme rehberi ve bitkisel protein kaynakları

Sağlıklı yağlar

Sağlıklı yağlar tüketmek de Akdeniz Diyeti’nin olmazsa olmazlarından. Doymuş ve trans yağlar, özellikle de hayvansal yağlar kalp sağlığını olumsuz etkilediği ve yüksek kolesterole sebep olmaları nedeniyle bu diyette kesinlikle kaçınılması gereken besinlerin başında geliyor. Tahmin edebileceğiniz üzere Akdeniz Diyeti’nde en çok kullanılan yağ zeytinyağı. Bu diyetin olmazsa olmazlarından kuruyemişler ve tam tahıllar da doymamış yağ yönünden oldukça zengin besinler. 

Akdeniz Diyeti’ndeki sağlıklı yağ kaynaklarından bir diğeri de balık. Sardalya, ton balığı, somon gibi yağlı balıklar vücutta enflamasyonu engellemeye yardımcı omega-3 yağ asitleri yönünden oldukça zengin. Omega-3 yağ asitleri ayrıca kan basıncının dengelenmesinde ve kalp krizi riskinin azalmasında da önemli rol oynuyor.

İlginizi çekebilir: Yağ ve kolesterol: Günlük ne kadar yağ tüketmeliyiz, hangi yağı seçmeliyiz?

Yeni başlayacaklar için Akdeniz Diyeti’ne uygun beslenme önerileri

  • Günlük öğünlerinizi sebze ve meyve ağırlıklı oluşturun. Her gün en az 7-8 porsiyon meyve ve sebze tüketmeye çalışın.
  • Ekmek, makarna, kahvaltılık gevrek gibi karbonhidrat ağırlıklı besinlerde tam tahıllı olanları tercih edin. Örneğin, sebze yemeğinin yanında tüketeceğiniz 1-2 kaşık bulgur pilavı Akdeniz Diyeti için oldukça uygun bir ana öğün.
  • Özellikle yemek yaparken tereyağı yerine zeytinyağı kullanın. Kızarmış ekmeğin üstüne tereyağı sürmek yerine birkaç damla zeytinyağı sürerek yemeyi tercih edin. Farklı bir lezzet denemek isterseniz rendelenmiş taze domatesin içine zeytinyağı karıştırarak kızarmış ekmeğin üstüne sürüp yemeyi deneyin. Ne kadar lezzetli olduğuna inanamayacaksınız.

  • Daha fazla deniz ürünü tüketin. Mümkünse haftada iki kez balık yemeye çalışın. Taze ya da konserve ton balığı, somon, uskumru, alabalık gibi yağlı balıkları tercih edebilirsiniz. Yağlı balıkları pişirmenin en kolay, sağlıklı ve lezzetli yolu ızgara ya da fırında buğulama yöntemidir.
  • Kırmızı eti azaltın. Kırmızı et yerine balık, beyaz et ya da baklagil tüketerek günlük protein ihtiyacınızı karşılayabilirsiniz. Eğer et yemeden duramıyorsanız porsiyonlarınızı mümkün olabildiğince küçük tutun ve ayda 1 ya da 2’den fazla kırmızı et tüketmemeye çalışın.
  • Süt ve süt ürünleri tüketebilirsiniz, ancak miktarını abartmamak şartıyla… Yarım yağlı yoğurt ya da az miktarlarda, mümkün olabildiğince az yağlı peynirleri tüketebilirsiniz.
  • Yemeklerinizi baharatlarla zenginleştirin. Baharatlar tüm yemeklerinizi daha lezzetli hale getirir, tuz ihtiyacını azaltır ve metabolizmayı hızlandırdığı için sindirime yardımcı olur.  

 

Kaynaklar:

Mother Nature Network

Mayo Clinic

Health Line

Medical News Today

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale