X

2020 ile birlikte yeni bir on yıla girerken: Değişime hazır mısınız?

Bir yılı geride bırakıp yeni bir yıla adım atarken, bir dönemin bitişi ve yeni bir dönemin başlangıcı olduğundan, hissettiğimiz duygularla hayatımızı değerlendirme eğiliminde oluruz. Neredeydik, neler hedeflemiştik, neleri gerçekleştirdik veya gerçekleştiremedik? Yılbaşı bu sorgulama sürecini tetikler ve aslında bize, hayatımızı yeniden yapılandırmak için bir fırsat verir. Fakat yeni yıla girip de birkaç hafta geçtikten sonra yeniden rutinin içine dönerek, hayatın akışı içinde sürüklenip giderek, çok da tatmin olmadığımız hayatlar yaşayabiliriz.

Bu yıl geçişi ise daha da önemli, çünkü 2020 yılı ile birlikte yeni bir on yıla giriyoruz.

Büyük dönüşüm rüzgârlarının estiği bu dönemde yaşamak istediğimiz dünyayı yaratacak olan bizleriz. Astrolojik olarak da bu etkileri görüyoruz ve kitabıma da adını veren “Ruhsal Rönesans” çok daha güçlü bir şekilde kendini hissettirecek. Geçen hafta gerçekleşen yılın son dolunayının ardından 26 Aralık’ta yeniayda gerçekleşecek güneş tutulması ve 10 Ocak’taki ay tutulması adeta dönemin başlangıç çanlarını çalıyor olacaklar.

Büyük bir dönüşümden geçmekte olan dünyada yolumuzu bulabilmek, istediğimiz hayatı yaratabilmek ve zorlanmamak için içsel pusulamıza ulaşmalı, kim olduğumuzu, bu hayatta yapmak istediklerimizi bulmalıyız. Ruhumuzla uyumlu bir hayat yaratmak bizi içsel huzura ve tatmin olma duygusuna taşır. Bu hayata katmaya geldiklerimizi paylaştıkça hayatın anlamını buluruz. Bunu yapabilmek için de bize özel, hayatımıza anlam katacak şeylerin ne olduğunu anlamalı ve rotamızı bu yöne çevirmeliyiz.

Yıllardır bu çalışmaların içerisinde deneyimlediğim, gözlemlediğim ve özellikle koçluk seanslarımda yaşadığım şey şu: Hepimiz değişmek, hayallerimizi yaratmak istiyoruz ama özellikle bir şartla, aynı kalarak, aynı alışkanlıkları, davranışları sürdürerek, ki bu maalesef mümkün değil! İsteğin doğasına aykırı. Einstein’ın da dediği gibi; “Delilik aynı şeyleri tekrar tekrar yapıp farklı sonuçları beklemektir.” 

Belki de senelerdir hayalini kurduğumuz, hatta belki de artık unuttuğumuz isteklerimizi gerçekleştirmek istiyorsak bunun için gerekli olan çalışmaları da yapmaya hazır olmamız gerekiyor. Başka bir deyişle aslında “bükülmez niyet” koymamız, yani ne olursa olsun yılmadan yolumuza devam etmemizi sağlayacak olan içsel güç ve motivasyonu içerin derin bir kararlılık gerekiyor.

Bunun için de;

  • Hem içsel dönüşüm çalışmaları yapmak; olumsuz inançları, kırgınlıkları, öfkeleri, kısacası geçmişe dair taşıdığımız tüm olumsuz ve gölge duygu ve düşünceleri serbest bırakmak ve arınmak,
  • Hedefe yönelik bir plan doğrultusunda aksiyon almak,
  • Süreklilik; yani yılmamak, karşımıza çıkan tüm zorluklara rağmen yola devam etmek ve bunun için kendi kendini motive edebilmek ve disiplin gerekiyor.

Maalesef sadece birini yapmak çoğu zaman yeterli olmuyor ve değişime engel olan dinamikleri dönüştüremiyor, etkili bir sonuç için hepsini bir arada kullanmak gerekiyor. Yemek yaparken, eksik malzeme ile yaparsak o zaman yemeğin tadı da bir tuhaf oluyor, hele ki ana malzemelerde sorun varsa hiç yenmeyecek bir şey çıkabiliyor ortaya.

Aslında bu dönüşüm sürecinde bizi olduğumuz yerde tutan ve engel olan en güçlü sabotaj aktörleri, arka planda gezinen belli belirsiz sinsi duygulardır. “Canım istemiyor, modum yok, sıkılıyorum, sonra yaparım, neyse bir kereden bir şey olmaz, birazdan, zamanım yok, çok yoğunum, param yok, izin alamam, yorgunum, hep benim başıma geliyor, olmaz zaten” gibi gibi… Tanıdık geliyor mu sizlere de? Bir bakmışız, bir on yıl daha geçmiş….

Tüm gezegenlerin de desteklediği bu dönüşüm fırsatını en iyi şekilde değerlendirmek ve bu yıl hedeflerimize doğru yürüdüğümüz bir yıl yaşamak için, hatta daha da iddialı bir hedef koyup “hayatımızın bugüne kadarki en muhteşem yılını yaratmak” için kolları sıvamalı, yola koyulmalıyız.

Bu kadar önemli bir dönemden geçerken sizleri desteleyebilmek için ben de 4 haftalık online bir çalışma hazırladım. 20 Aralık Cuma akşamı başlayacak ve 2020 hedeflerinizi ve aslında gerçekten kim olmak istediğinizi belirleyeceğiniz bu çalışma ile ilgili tüm detaylar burada bulabilirsiniz. 

Sihirli ve büyülü, hayallerinizi inşa ettiğiniz, harika bir yıl olmasını dilerim,
Sevgilerimle…

İlginizi çekebilir: Kelebek etkisi: Kanatlarımızı bu dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek için çırpmak

Zekiye Olgaçay: “Ruhsal Rönesans” kitabının yazarıdır. Babasının büyükelçi olması nedeni ile çocukluğunu Brezilya, Mısır, Kuwait, Çekoslovakya, İngiltere gibi dünyanın birçok farklı ülkesinde, 5 farklı kıtada geçirdi. Lise yıllarından itibaren İstanbul’da yaşamaya başladı ve iletişim fakültesinden mezun olduktan sonra pazarlama ve iletişim sektöründe on beş yıllık profesyonel iş hayatı süresince birçok farklı şirkette yöneticilik pozisyonlarında çalıştı. Kalbini ve iç sesini dinleyerek 2000 yılında başladığı dönüşüm yolculuğunda öncelikle kişisel gelişim alanında dünyanın değişik yerlerinden çeşitli eğitmenlerin Türkiye'deki organizasyonlarını gerçekleştirdi. Bu süreçte, dönüşüm alanında dünyanın önde gelen eğitmenleri ile birebir çalışma fırsatı oldu, birçok eğitim aldı, seminerlerine katıldı. Kendini keşfetme yolculuğunda yaşam amacının; “başka insanların hayatlarına olumlu yönde katkıda bulunmak ve bu dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek” olduğunu keşfederek yeni hayatının her adımını buna göre yaratmaktadır. Dönüşümsel yaşam koçu, regresyon terapisti ve şamanik çalışmalarla, kendi bireysel deneyimlerini katıldığı çalışmaların öğretileri ile birleştirerek seansları ve seminerleri ile kişilerin hayatlarını dönüştürmeleri için rehberlik ederken kendi yolculuğuna ve gelişimine devam etmektedir.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale