X

2018’i değerlendirme zamanı: Performans görüşmesine hazır mısınız?

Koskoca bir yıl daha bitiyor. 2018’i değerlendirmenin zamanı geldi çattı, pek çok şirkette performans değerlendirme dönemi başlıyor, belki de sizin şirketinizde başladı bile. Peki performans görüşmeniz için hazır mısınız? Ne yapacaksınız, neler söyleyeceksiniz, karar verdiniz mi?

Performans değerlendirme süreci aslında düzenli ve yapıcı geribildirimler ile tüm seneye yayılan, gelişimimizi destekleyen ve performansı sürekli daha iyi seviyelere taşımayı hedefleyen bir süreç olmalıdır. Ancak maalesef ideal uygulamaların çok uzağında, pek çok şirkette performans yönetiminin yılda sadece bir/iki kez yapılan, zorunlu ve kağıt üstünde bir değerlendirmeden ibaret olması performans görüşmesinin önemini daha da artırıyor ve hepimizin bu görüşmeden fayda sağlamak ve kendimizi doğru ifade etmek için elimizden geleni yapması gerekiyor.

Tüm kariyer yolculuğumuzu, hatta maaşımızı etkileyen bu görüşmelerin bizim için en kaliteli ve faydalı şekilde geçmesi için neler yapabiliriz?

Benden birkaç tavsiye:

Görüşmeden önce mutlaka hazırlık yapın.

Hepimiz bu hazırlığı yöneticimizden bekliyoruz, nasıl olsa o beni değerlendirecek diye ekstra bir hazırlık yapmaya ihtiyaç duymuyoruz. Böyle olunca da performans görüşmesi sadece yöneticimizin kendi bakış açısı ile koskoca bir yılımızı değerlendirdiği bir toplantı haline geliyor.

Siz kendinize düşen hazırlığı yapın. Sene başında belirlediğiniz hedefler varsa, bu hedeflere yönelik neler yaptınız, hepsini not alın. Hedefleriniz üzerinden öncelikle kendi kendinizi değerlendirmeniz size performansınız ile ilgili objektif bir bakış açısı sağlayacaktır. Başarılı olmadığınızı düşündüğünüz hedefleriniz varsa nedenleri üzerine düşünün. Daha iyi nasıl yapabilirdiniz? Neden yapamadınız? Gelecek sene daha iyi yapabilmeniz için ihtiyacınız olan bir eğitim, kaynak vs. destek var mı?

Hedefleriniz dışında ekstra sorumluluk alarak yaptığınız neler var? Projeler, ek sorumluluklar vb. mutlaka bunların üzerine de düşünün.

Geride bıraktığınız seneyi düşünürken yöneticinizin her yaptığınızı bildiğini düşünmeyin. Atladığınız konular var ise yaptıklarınızı, başarılarınızı hatırlatmaktan çekinmeyin. Sizin hazırlıklı olmanız, yöneticinizi de daha kaliteli bir görüşme yapmak için teşvik edecektir.

Kendinizi tanıyın, kabul edin ve objektif olun.

Bu hazırlığı yaparken tüm 1 yılı değerlendirin ve kendinize karşı dürüst olun. Amacınız gerçekten performansınız için bir “öz değerlendirme” yapmak olmalı, bahane aramak ya da haklı çıkmak değil. Bu değerlendirmeyi yaparken SWOT analizinden faydalanabilirsiniz.

  • Güçlü yanlarınız neler? 5-6 tane bulun ve bu alanların işinize, ekibe, müşterilerinize nasıl etkisi olduğunu anlatın.
  • Gelişmesi gereken yanlarınız neler? 3-4 alan belirleyin ve nasıl geliştirmeniz gerektiğine odaklanın.
  • Hedefinize ulaşmanız için fırsatlarınız nelerdi? Bu fırsatları kullandınız mı?
  • Hedefinize ulaşmanıza engeller/tehditler nelerdi? Bu engellerin üstesinden nasıl geldiniz?

Görüşme sırasında mutlaka geribildirim isteyin ve açık olun.

Olumsuz geribildirim vermek/almak hiç kolay değil. Ancak, bize verilen olumsuz geribildirimler aslında gelişimimiz için çok büyük fırsat. Seneler boyu terfi edemeyip neden terfi edemediğini bilmeyen binlerce kişi var. Performans görüşmesinden “düşük not” alıp, neden olduğunu bilemeyen/sorgulamayan pek çok insan var. Mutsuzlar, bu durumdan şikayet ediyorlar, ancak nedenini öğrenmeye ve çözmeye de çalışmıyorlar. Siz bu gruptan olmayın, biraz acı olabilir ancak geribildirim isteyin ve nedenlerini öğrenin. Hem çok daha anlamlı ve iyi hissedeceksiniz, hem de geleceğinize daha kolay yön verebileceksiniz.

Geribildirim alırken nelere dikkat etmelisiniz?

  • Açık olun ve savunmaya geçmeyin. Evet, kimse eleştirilmekten, olumsuz şeyler duymaktan hoşlanmaz, ama eğer bunun sizin için faydası varsa dayanabilirsiniz. Açık olun ve yöneticinizin ne demek istediğini anlamaya çalışarak, savunmaya geçmeden, bahane üretmeden, haklı çıkmaya çalışmadan dinleyin. Sonrasında üzerine düşündüğünüzde %100 haklı bulmasanız da farklı yapmanız  gereken şeyler olduğunu göreceksiniz.
  • Geribildirimlerinin spesifik olmasını isteyin. Örneğin yapılan bir sunumun kötü olduğunu söylemek, sunumu yapanı üzmekten başka bir işe yaramayacaktır. Ancak, sunumu beğenmeme sebeplerini sıralamak (slaytlar çok kalabalıktı, sesin çok monotondu, daha fazla görsel kullanılabilirdi, hiç göz teması yoktu gibi), karşıdakine kendini geliştirme fırsatı verecektir. Size verilen geribildirimlerin açık, net, tanımlanmış, gelişime yönelik olmasını isteyin. “Nasıl daha iyi olabilirdim/yapabilirdim?” sorusu işinizi kolaylaştıracaktır.

Gelecek kariyer planlarınız hakkında konuşun.

Performans görüşmesi kariyerinizi planlamak ve yöneticinizin fikirlerini alıp onu oluşabilecek fırsatlarda sizi değerlendirmesi için bilgilendirmek için de doğru bir zamanlama olabilir. Bu noktada kendinizi tanımanız ve neler yapabileceğinizin farkında olmanız oldukça kritiktir.

Eğer kafanız net ise hedeflerinizden ve bir sonraki adım için düşündüğünüz pozisyondan açıklıkla bahsedebilirsiniz. Örneğin rotasyon ya da lokasyon değişikliği istiyorsunuz, bu durumu yöneticiniz net olarak bilmezse oluşacak fırsatlarda sizi değerlendirmesi ihtimali azalacaktır. Şirket uygulamaları ya da yöneticinizin karar yetkisine göre alacağınız cevaplar net ve açık olmayabilir, ancak sizden deneyimli bir profesyonelden alacağınız yorumlar size farklı bir perspektif sağlayacaktır.

Bunların yanında en önemlisi bu planlardan bahsederken nedenlerini doğru ifade etmeniz ve mevcut işinizi kötülemeden neden değişiklik yapmak istediğinizi açıklamanız yöneticinizin sizi daha iyi anlaması için faydalı olacaktır.

Görüşmeyi mutlaka aksiyonlar ile tamamlayın ve bir gelişim planı oluşturun.

Bu görüşmeden ayrılırken, kafanızın net olması, sorularınızın cevaplanması oldukça önemli. Tam anlamadığınız, ne yapacağınızı bilmediğiniz kısımları mutlaka tekrar sorun ve nasıl yapabileceğiniz ile ilgili aksiyon önerileri isteyin.

Performans görüşmesi bir önceki seneye ait olsa da, bir sonraki senenin de verimli geçmesini sağlayacak ilk adımdır. Görüşme sırasında aldığınız geribildirimler doğrultusunda belirlediğiniz gelişim alanlarınız için yöneticiniz ile birlikte bir aksiyon planı oluşturun. Kendinizi geliştirmeniz için eğitime mi ihtiyacınız var, yöneticinizin koçluğuna mı, rotasyona mı, farklı sorumluluk yüklenmeye mi? Bu seçenekleri yöneticinizle tartışın ve bir gelişim planı oluşturun. Yöneticinizin bu gelişim planında size nasıl destek olacağını da netleştirin.

Kariyer bir yolculuk ve hepimizin hikayesi birbirinden farklı, biliyorum. Zor demeyin, benim yöneticim zaten zaman ayırmıyor, öylesine yapıyor, bizde işler böyle yürümüyor demeyin. Siz arasından ihityacınız olanı alın ve bu yılki görüşmenizde bir deneyin. Belki bir şeyler değişir ne dersiniz? Biz birşeyleri değiştirmeden, farklı şeyler olmasını beklemek de doğru değildir bazen. Bir değişiklik olmasa da siz üstünüze düşeni yapmış olursunuz ve içiniz rahat yolculuğa devam edersiniz.

Kendi yolculuğunuz ile ilgili detaylı konuşalım, minik öneriler ve neler yapabiliriz bakalım isterseniz, ozlemyilmaztaylan@gmail.com adresinden bana ulaşabiliriniz.

Sevgiyle…

İlginizi çekebilir: Doğru işte mi çalışıyorsunuz: 7 soruda keşfedin

Özlem Taylan: İçimde bir yerlerde kelimeleri hiç bitmeyen o kız çocuğunu dinlemeyi öğrendiğimde anladım hayallerimi gerçekleştirmenin yolunun deneyimlemekten geçtiğini… Deneyimledikçe dünyam büyüdü, içime sığmaz oldu, kelimelere döküldü. Yazıyorum, okuyorum, seyahat ediyorum, yürüyorum, koşuyorum, yoga yapıyorum. Aktif olarak çalışıyorum, üretiyorum, eğitimler veriyorum, koçluk yapıyorum. Hepsinden öte çiçeği burnunda bir anneyim, kızımla beraber büyüyorum. Burada sadece okuduğum okullarla, mesleğimle ya da pozisyonlarla değil, kimliklerden arınmış, şapkalardan arınmış bir Özlem olarak yazıyorum. Her yazı da aslında kendi sorularıma cevap arıyorum. Benim yolculuğum her gün kendimi yeniden keşfetmek üzerine, hadi siz de bana katılın..

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale