X

Zihnin oyunlarını fark etmek: Beyninizin yarattığı 8 yanılgı

Merhaba, bu yazıda hayatımızın her alanını etkileyen zihinsel yanılgılarımızdan bahsetmek istiyorum. Hayatımızın her alanını en büyük ölçüde etkileyen ve üzerine daha derin düşünme zahmetine girişmediğimiz için tek düşüncemiz halinde orada bulunan ve dolayısıyla bizi sanki başka türlü olması mümkün değilmiş gibi hissettiren otomatik düşüncelerimiz…

Bilişsel davranışçı teoriye göre otomatik düşüncelerimiz erken yaşam deneyimlerimizle oluşur ve tüm yaşamımız boyunca etkisini gösterir. Bilenler için biraz Freud’un bilinçaltı teorisini de andırıyor. 0-6 yaş döneminizde bilinçaltınıza yerleşen düşünceler (kök veya çekirdek inançlar) bütün yaşamınız boyunca kendini gerçekleştirmeye devam eder. Ta ki siz onları fark edip, sözüm ona, hack’leyene kadar. Ve yine bir kez daha ortaya çıkıyor ki farkındalık her şeydir! Otomatik düşüncelerinizin farkında olmak ise oto pilotta giden hayatınızın dümenini bilincinizle elinize almanızdır.

O nedenle, gelin bakalım zihnimiz ne gibi otomatik bilişsel yanılgılara düşebiliyormuş… Bilişsel davranışçı teorinin dile getirdiği gibi bilişsel çarpıtmalarımız neler olabilirmiş bir bakalım… Bakalım ki, bu daima yanlış yolla sonuçlanan kestirme yolları artık tercih etmeyip hayatımızın dümenini kendi elimize alabilelim.

Zihin okuma

En popüler ve en çok sevilen yanılsamalardan biri “zihin okuma”dır. Diğer insanların düşüncelerini bildiğimiz ve diğer insanların da bizim düşüncelerimizi bildiği inancıdır. Bir başkasının veya başkalarının ne düşündüğünü varsaymak.

İki yönlüdür ve örnekleriyle zihnimizden geçen cümleler şunlardır: “Bunu ona söylememe gerek yok. O zaten bunu biliyor.” Bizi en çok hayal kırıklığına uğratan yanılsamadır.
İkincisi ise, “Kesin şunu demek istiyor.
Hayır, ne o kişi siz söylemediğiniz takdirde sizin bildiğinizi bilebilir, ne de siz karşınızdaki size söylemediği takdirde onun ne düşündüğü hakkında kesinliğe sahip olabilirsiniz. O nedenle en iyi yol, varsaymayı bırakıp sormak ve söylemektir.

Kişiselleştirme

Bazı insanlar her şeyi üstüne alınır. Diğer insanların kendini kötü hissetmesi, hatta havanın kötü olması bile onların suçudur. Zihnimizdeki cümlesi; “Benim yüzümden”, “Bu benim suçum.

Hayır, emin olun herhangi bir olaydaki tek parametre asla, hiçbir zaman sadece siz değilsiniz. Bu mümkün değil. Çünkü birliğin içinde bulunuyorsunuz, hep beraber hareket eden bir kainatın parçalarıyız her birimiz. “Yanlış, hata, suç” kavramlarına da daha derinden baktığımızda da çoğu zaman yanlış diye hissettiğimiz şey size ya da olayın içindeki diğer kişilere bir ders, bir öğreti olabilir ve bir güce dönüşebilir. Aslında olmakta olan, olması gereken şeydir ve doğada suç ya da suçlu yoktur. Bu sadece zihnimizin bir yanlış değerlendirmesidir.

Olmalı

“Olmalı” bir emir kipidir. Dayatmacılığı ve reddedilemeyecek bir şeyi belirtir. –meli, -malı’lar kişiye bir hapishane inşaa eder. Zihin ne yapacağına, neler yapabileceğine veya diğer alternatiflerin neler olabileceğine değil, kesin olarak ne yapmaması, ne olmaması gerektiğine odaklanır: “Başarılı olmalıyım”, “Bu konuda asla hata yapmamalıyım.

Sanırım bu konu da esneklikle ilgili; esnek olmadığımız her an, kırılmaya mahkumuz. Çünkü doğaya bir baksanıza… Ne demek istediğimi bence anladınız.

Ya olursa?

Olmayan veya olmayacak şeylerle ilgili kaygılanmaktır. Her durumda o durumun içerdiği küçük olumsuz olasılıkları sorarak garanti aramadır: “Ya uçak düşerse?” “Ya kalp krizi geçirirsem?

Kaygı zaten olana veya olacağa güvenememekten gelir. Emin olma arzusu doğurur içeride. Sanırım burada hatırlanması gereken şey şudur: “Ne zaman her şeyden emin olabilirsin ki?” Hiçbir zaman. “Bu sorularının cevaplarını kim kesin olarak bilebilir ki?” Hiç kimse. Öyleyse bunlar mantıksız sorulardır, hepimizin zaman zaman sorduğu ve kaygı geliştirdiği, hiçbir zaman fayda getirmeyen sorular…

Etiketleme

Kendisini ve diğer insanları bir davranış veya tutumdan ötürü belli bir özellikle tanımlayıp diğer özelliklerini unutma: “O böyle biridir ve hep aynı şekilde davranacaktır.

Oysa senin de milyonlarca kez değiştiğini, farklı durumlarda, farklı insanlara karşı farklı davrandığını unutma. Aslında olan şudur: 1 dk. önce tanıdığın kişi, 1 dk. sonra aynı kişi değildir. Hepimiz her an gelişir ve değişiriz ve farklı durumlarda farklı davranırız.

Aşırı genelleme

Tek olaydan çıkarak genel sonuçlara ulaşma. Bir sınavdan kötü not alınca: “Ben zaten hep başarısızım.
Eskişehirli biri ile tanışır ve dolandırılır: “Bütün Eskişehirliler dolandırıcıdır.
Bir kez yemek yapar ve tadı istediği gibi olmaz: “Benim yemeklerim kötü olur.

Bu noktada sonsuz olasılıklar okyanusu içinde yüzdüğümüzü hatırlamak faydalı olacaktır. Bir kez olan, bir daha kesin olacak ya da artık hep öyle olacak anlamına gelmez. Bir dur bakalım, bu hayatta öyle, “her şey mümkün” ki , öyle “bugün iyi dediğin yarın kötü, bugün talihsizlik dediğin yarın talih, bugün elde edemediğin için tüh dediğin şey, yarın şükre dönüşür” ki, sen bile anlayamazsın. Bırak hayat seni şaşırtsın!

Size aşırı genelleme ile gelen ve genellemesine mutlak şekilde inanan birine içinizden şunu söylemek gelebilir: “Hayır canım, inan o işler bildiğin gibi değil.

Mükemmeliyetçilik

Her şeyde mükemmel olma isteğidir, elbette standartlar yükseldikçe başarı şansı düşer ve kişi yetersiz, mutsuz hissetmeye başlar. “Mükemmeliyetçilik” huyunun nasıl bir illet olduğunu zaten biliyorsunuzdur (zihin okuma). Yine de iki çift laf etmem gerekirse, “ZATEN MÜKEMMELİZ” ve bunu yürekten inanarak söylüyorum. Olduğumuz hal her nasılsa, evren için nadide (unique) bir değere sahip. Olduğumuz hal ile yaptığımız her şey de bu mükemmellikte! Hepimiz ve her şey mükemmel. Eğer pratik yaparak bir konuda mükemmelleşiyorsanız bu da mükemmel ve zaten olması gereken; eğer tembellik yapıp yatıyorsan, işte emin ol bu da mükemmel çünkü düşünce sistemin, mizacın, seni o ana getiren şartlardaki her bir detay, senin tembellik yapmayı seçmen içindi ve sen başka bir şeyi seçemezdin. Deneyimle, deneyimle ve öğren. Öğren ve büyü… Sadece akılla, bilgiyle değil, deneyimle, idrak ederek öğren neyin ışık neyin karanlık olduğunu.

Pireyi deve yapma

Hemen felaket dolu sonuçlara atlamadır. “Felaketleştirme” olarak da anılır. Mesela, ağaçtan bir fındık düşer başına, gökten taş yağıyor zanneder. Veya başında şişlik olacağını, hatta beyin kanaması geçirebileceğini düşünür.

Unutmayalım, neye inanırsak ona dönüşürüz ve dönüşür yaşamlarımız. Neye inanıyorsak ondan başka bir şey yaşamamız mümkün değildir, çünkü kainatın çalışma prensibi böyle… O bir ayna, yalnızca sana seni gösteren… Kainatın, yaşamın görevi bu, sana seni göstermek ve böylelikle senin kendini tanıman, bilmen… Önce aynada yansıyan sanrılarını gör ve temizle, ardından hakikatine doğru açılacaktır kapı.

Bu yazı hepimizin farkındalığını zihnimizin oyunlarına dair genişletsin ve düşmeyelim artık bu kestirme yolların tufasına. Daha derin düşünelim, daha geniş bakalım, soru soralım ve cevabı hemen yine kendimiz yapıştırmayalım, bilmeyelim ve merak edelim, soru soralım ve bir boşluk bırakalım, bekleyelim ki gerçek gelebilsin.

Bu aralar hem bireysel hem de sınıf oluşturarak verdiğim Mindfulness derslerinde Bedensel, Zihinsel ve Ruhsal Mindfulness konularının, zihinsel kısmında bu konulardan bahsediyorum. Ve daha nerelerde farkındalığımızı genişletebiliriz onları deneyimliyoruz birlikte. Thailand’da geçirdiğim Vipassana inzivasından sonra öyle derinden anlıyorum ki bu illüzyonları ve bizi nasıl da oyaladıklarını…. Artık bu oyalanmalara son verip gerçeği aramanın vakti çoktan geldi. Zihnimizdeki kontrolsüz maymun dümenimizi yeterince kullandı ve şu an, artık onu oradan kaldırma vaktidir.

Bana ulaşmak için Instagram adresimden takip edebilir ve neler yaptığımız görebilirsiniz. Mindfulness derslerine katılmak isterseniz de bana 0554 963 4286’dan ulaşabilirsiniz. Aynı zamanda bu otomatik düşüncelerin kaynaklarına (bilinçaltı inançlarına) dair, bu kaynakları keşfedip onları temizlemeye dair bir çalışma isterseniz bir Theta Healing seansı da alabilirsiniz.

Hepinize farkındalıklı günler diliyorum… Sevgiler…

İlginizi çekebilir: Kendine acımayı bırak: İçindeki güç ve ışık parlasın!

Dilek Cantimur: Dilek Cantimur, 20 Kasım 1988, İstanbul doğumluyum. 2011 yılında Yeditepe Üniversitesi Uluslararası Finans bölümünü burslu okuyup onur derecesiyle mezun olduktan sonra 5 yıl finans sektöründe çalıştım, fakat daha sonra “özümü gerçekleştirebilme yolumun” bu olmadığını fark ettiğimde bu illüzyona bir son verip Özüme Ait olan Hayatı inşa etmeye başladım. Hem aldığım tüm meditasyon ve enerji eğitimlerinden hem de yüksek lisans eğitimim süresinde edindiğim bilimsel gerçekler neticesinde öğrendim ki Her Problem ve Hastalık ilk önce İnsanın kendi Zihninde yaratılıyor. Şimdi terapilerimde bu zihinsel nedenlerin keşfedilmesi, bilinçaltı blokajlarının dönüştürülmesi konusunda en etkili yöntem olan Theta Healing terapisini uyguluyorum ve bir de günlük hayatlarında uygulayabilecekleri basit fakat çok etkili 7 derslik Meditasyon programları sunuyorum. Ve hayallerimden birinin tezahürü olarak kurduğum “CreatinggrounD” merkezinde farkındalığa hizmet eden birbirinden farklı ve değerli etkinlikler düzenliyorum. Bütünün hayrına… Aşkla.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale