X

Zihin sandığınızdan çok daha güçlüdür: Hayatınızı değiştirmeye hazır mısınız?

“Kuantum mekaniğinin doğuşundan bir yüzyıl sonra artık nihayet en sarsıcı fikri ciddiye almanın zamanı gelmiş olabilir: Gözlemci ve onun dikkatini yönlendirme biçimi, gerçekliğin özünde olan kaçınılmaz parçalarıdır.” Jeffrey M. Schwartz, Psikiyatrist ve Nöroplastisite Araştırmacısı

Beyin-Zihin Bülteni’nin Ocak 1987’deki sayısında basılan bir çalışmanın başlığı şöyleydi: “Beklentiler: Neyin Olacağını Beklerseniz Onu Alırsınız.” Princeton Üniversitesi’nin yaptığı bu araştırma gayet aşina olduğumuz bir kavrama işaret ediyordu: Kendi kendini gerçekleştiren kehanet. Araştırma özetle, sadece aktif olarak inandığınız şeylerin sizin ve başkalarının davranışlarında tezahür ettiğini söylüyordu (Akt: Hawkins, 2009). Makalede bu durum “yaratıcı sosyal gerçeklik” gibi akademik bir terim olarak adalandırılsa da bu, hisse fiyatlarından silahlanma yarışına kadar her şeyi etkileyen ciddi bir meseleydi. Burada ciddi bir mesele derken, bireysel ve toplumsal olarak sürekli korku ve ümitsizlik içinde olmanın davranışlarımızı etkileme biçiminden bahsediyorum. Eğer zihnimizin nelerle dolu olduğuna bakmazsak daha da ciddileşebilecek bir mesele bu.

Başlamadan önce bu yazıda bahsi geçen bilgilerin psikofarmakoloji araştırmaları, ileri teorik fizik, doğrusal olmayan dinamikler ve kaos teorisi gibi insanın bilincinin evrenle olan ilişkisini araştıran bazı çalışmalara dayandığını belirtmek isterim. Çünkü insan bilincinin evrenden ayrı bir şey olduğu düşüncesi günümüzde oldukça safça kalan bir düşünce. Zira insan evreni de kendi bilinci vasıtası ile deneyimliyorsa, psikoloji ve fizik birbiriyle ilişkili olmak durumunda.

Kısaca bilim tarihine bir göz attığımızda, çok yakın bir zamana kadar bilimin, doğrusal boyutlarda olan Newtoncu neden ve sonuç kavramları ile sınırlı olduğunu görüyoruz. Oysa deneyimsel gerçeklik, doğrusal değildir ve özneldir. Bu sebeple yaşayan ve bir bilinç sahibi olan insana ait problemler ancak (bedensel hastalıklar da dahil olmak üzere) neden-sonuca dayalı içerikle değil, doğrusal olmayan bağlam ile anlaşılabilir. Adsız Alkolikler benzeri kendi kendine yardım gruplarında olduğu gibi, umutsuz görünen vakalardaki milyonlarca iyileşme oranının arkasında yatan gerçek de bu. Ve bu gerçek yaşamın her boyutuna -beden, ilişkiler, finansal durum- uygulanabilir. Akademik bilim sadece içerikle ilgilenip bağlamı (koşullar, alan) göz ardı ettiğinden bunların önemi kavranamamış durumda. Heisenberg’in Belirsizlik İlkesi’nin ortaya çıkışı ile nihayet bilincin etkisi tanınmaya ve saygınlık kazanmaya başladı. Böylece “niyet”in gücü potansiyeli gerçeğe dönüştürmede önemli bir kritik faktör olarak kabul edilmeye başlandı (Kuantum teorisi, bilinç ve niyet arasındaki korelasyon için Fizikçi Henry Stapp’ın Mindful Universe: Quantum Mechanics and the Participating Observer kitabına bakınız).

Burada niyetin gücü derken, zihnimizde tuttuklarımızı kast ediyoruz. Çünkü tüm olumsuzlukların temelinde zihinde tutulan olumsuz duygu ve inançlar olduğu söylenebilir. Eğer zihniniz olumsuzluklarla dolu ise, iyi oluşunuz her zaman dışarda bir şeylere bağımlı, aynı şekilde kötü oluşunuz da başkalarının suçudur. Bu tür bir bağımlılık A’nın B’ye, B’nin de C’ye yol açtığını düşünmekten kaynaklanır. Bu düşünme tarzı sol beynin işidir ve sınırlıdır. İşte iyi oluşun yolu kafa yapınızı değiştirerek doğrusal nedenselliğin sınırlılığından çıkarak gerçek benliğinizi deneyimlemektir. Eğer bu nedensellik yanılsamasını aşabilirseniz her şeyin belirli nedenlerden dolayı değil, bütünün (bağlamın, alanın) bir sonucu olarak meydana geldiğini fark etmeye başlarsınız. Şimdi aklınıza şu soru gelmiş olabilir: Eğer hiçbir şey hiçbir şeye neden olmuyorsa bütün bunlar neden başıma geliyor? Sorunun cevabı alan teorisinde yatıyor. Meydana gelen her şey alanın sonsuz gücünün bir sonucudur. Bu alan içindeki parçaların çok güçlü bir elektromanyetik güçle bir arada tutulduğu, aklımızın almayacağı genişlikte ve zaman kavramının çok farklı işlediği bir alandır.

İşte siz de doğrusal olmayan dinamiklerin ve farklı bir zaman deneyiminin işlediği bu geniş alanın bir parçasısınız. Sol beyin tarzı zihniyet üzerinden bu güçlü alanı deneyimlemek çok zor. Sürekli bir neden arama ve her şeyi kesin olarak bilme eğilimindeki bir bakış açısı, zihni olumsuzlukla doldurur. Olumsuzluğun hakimiyetindeki bir bilinç “sahip olmakla” ilgilidir. Buna karşılık olumsuz duyguların bırakıldığı, alana güven duymaya başladığınız bilinç seviyelerinde konu artık neye sahip olduğunuz değil, ne veya kim olduğunuzdur.

Zihnimizde tuttuklarınız o kadar güçlüdür ki algınızı ve hayata bakışınızı etkilerler. Sahip olmak veya yapmak boyutundan “olmak” boyutuna geçtiğinizde dünya algınız değişmeye başlar ve bambaşka bir dünya deneyimlersiniz. Farklı renkte camları olan bir gözlük takmış gibisinizdir, dünya artık aynı değildir ve onu çok farklı bir şekilde deneyimlemeye başlamışsınızdır. Olumsuzlukları bıraktıkça hayatın uyumunu, eşzamanlılığı ve her şeyin nasıl birlikte aktığını keşfetmeye başlarsınız. Bütün dünya sanki sizinle işbirliği yapıyor gibidir çünkü sizin bilincinizde işbirliği vardır (Hawkins, 2009).

Yeni Bir Bilinç Masterclass ile hayatını iyileştir

Şimdi size güzel bir haberim var. Olumsuzlukları bırakmanızı sağlayarak yepyeni bir bilince geçmenizi sağlayacak “Yeni Bir Bilinç Masterclass” adlı bir video eğitim hazırladım. Bu video eğitim, ilişkilerinizi, bedensel ve zihinsel sağlığınızı ve finansal durumuzu kısacası hayatınızı iyileştirecek bir deneyim sunuyor. Video formatında e-posta adresinize gönderilecek Yeni bir Bilinç Masterclass’ta şu sorulara cevap bulacaksınız:

  • Neden iyi olamıyoruz ya da neden isteklerimizi gerçekleştiremiyoruz?
  • İnsanlarla, parayla, bedenimizle ve hayatla kurduğumuz ilişkide kendimize hangi sınırları koyuyoruz?
  • Bu sınırları nasıl hazırlıyoruz? Sınırlarımızı neden kolayca kaldıramıyoruz?
  • Ve en önemlisi onlara tutunmak bize nasıl bir fayda veya kazanç sağlıyor?
  • Sınırlayıcı inançlar nedir?
  • Zihin nedir? Ego nedir?
  • Varoluş seçimi nedir?
  • Ego direnci nedir?
  • Ego kazancı nedir?
  • İyi oluşumuzu yükseltmek ve tüm deneyimlerde bolluğu yaşamak için zihinle ilişkimizi nasıl düzenleriz?
  • Bırakmak nedir? Bırakmak derken zayıf/pasif bir eylemi mi yoksa gücünü alandan alan bir eylemi mi kast ediyoruz?
  • Duyguların kimyası nasıldır?
  • Duygularla ilişkimiz nasıldır?
  • Bilinç haritası nedir? İsteklerimizi gerçekleştirmekte ne işimize yarar?
  • Psikofizik nedir? İnsan bilinci ile evrenin işleyişinin nasıl bir ilişkisi var?
  • Bilinç kanunları nedir?
  • İyi oluşun ilkeleri nelerdir?
  • Serbest bırakma tekniği nedir? İlişki, sağlık ve bolluk konusunda nasıl işinize yarar?
  • Ve ileri okumalar (Yukarıda anlatılan konuların dayandığı bilimsel kaynaklar).

İlişki, sağlık, kazanç ve isteklerinizi gerçekleştirme konusunda bolluğa ve yeni bir bilince geçmek istiyorsanız “Yeni Bir Bilinç Masterclass” video eğitimi tam size göre. Alanında 20 yıllık deneyimi olan ve tüm meslek hayatını iyi oluş üzerinde çalışmalar yapmaya adamış bir psikolojik danışman olan benden bu video eğitimi almak isterseniz bana ayselkeskin2004@yahoo.com e-posta adresinden veya @ayselkeskinofficial Instagram hesabından ulaşabilirsiniz.

Kaynaklar:

  • David R. Hawkins. 2009. Healing and Recovery. Hay House Inc.
  • Henry Stapp. Mindful Universe: Quantum Mechanics and the Participating Observer. Springer. 2014.
  • Jeffrey M. Schwartz & Sharon Begley. Beyin ve Zihin. Bahçeşehir Üniversitesi Yayınları. 2014.

İlginizi çekebilir: Zihnin esaretinden çık: Sorunlarının çözümü zihinle özdeşleşmeyi bırakmakta

Aysel Keskin: Merhaba ben Aysel Keskin. Psikolojik Danışman ve Psikoterapistim. 2006 yılında Marmara Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık bölümünden mezun olduktan sonra, Türk Deniz Kuvvetlerinde yedi senelik bir kurumsal hayat deneyimim oldu. Kurumsal hayat deneyimimin ardından, çocukluk tutkum olan psikolojiye bir de seyahat tutkum eklendiği için okyanus ötesine giderek bir süre Amerika’nın Kalifornia ve Oregon eyaletlerinde yaşadım. Tüm psikoterapi yaklaşımlarını bilmekle beraber uzmanlaşmanın gerekliliğine inanarak, kanıta dayalı terapi yaklaşımlarından Süre Sınırlı Psikanalitik Psikoterapi (SSPP), Jungian Psikoterapi ve Rasyonel Psikoloji Enstitüsü Preferred Partner of The Albert Ellis Institute onaylı, APA (American Psychological Association) Kredili Rasyonel Duygucu & Bilişsel Davranışçı Terapi Eğitimlerini (süpervizyonlar dahil) tamamladım. Sorunların bütüncül ele alınması gerektiğine, beden ve zihnin dengesini kurduğumuzda hayatımızda olumlu değişimler olacağına inanıyorum. Beden ve zihin sağlığınız her şeyden önemli. Bana ayselkeskin2004@yahoo.com eposta adresinden ulaşabilirsiniz. Sağlık ve sevgi ile kalın. Instagram: ayselkeskin.psk.dan

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale