X

Zeigarnik etkisi hakkında tüm merak edilenler: Nedir? Nasıl çalışır, ne işe yarar?

Daha önce hiç bitmemiş işlerin aklınızı meşgul ettiği oldu mu? Zeigarnik etkisi, yarım kalan işlerin zihninizde yarattığı takıntıyı açıklayabilir. Belki geceleri rahat uykuya geçemeyişinizin sebebi, henüz bitmemiş bir proje ya da yarısını okuduğunuz romanın konusu hakkında kafanızda dönüp duran düşüncelerdir. Tamamlanmamış veya kesintiye uğramış görevleri düşünmeyi bırakmanın bu kadar zor olmasının bilimsel bir nedeni var. Psikologlar buna zeigarnik etkisi diyor ve tamamlanmamış görevleri, tamamlanmış olanlara kıyasla daha iyi hatırlama eğilimi olarak tanımlıyorlar. Eğer siz de zeigarnik etkisi nedir merak ediyorsanız zeigarnik etkisi veya zeigarnik sendromu hakkında daha fazlasını keşfetmek için yazımızı okumaya devam edin.

Zeigarnik etkisi nedir?

Bir şey üzerinde çalışmaya başladığınızda ama bitiremediğinizde, başka şeylere geçseniz bile bitmemiş işlerle ilgili düşünceler zihninizde yer kaplar. Bu düşünceler, sizi yarım kalan işe geri dönmeye ve başladığınız işi bitirmeye teşvik eder. Bu yüzden akıllı telefonunuzdaki bir oyunu kazanana kadar oynamaya devam ediyor ve bitirmek istiyorsunuz. Bitmemiş bir iş, yeni bir işe geçmeye çalıştığınızda bile bir etki yaratmaya devam ediyor.

Örneğin diziler de bu etkiden yararlanır. Dizi izlerken bölüm bitebilir ancak hikaye bitmemiştir. İzleyiciler daha fazlasını öğrenmek üzere hevesli bir şekilde bırakılır ve Zeigarnik etkisi sayesinde, bir dahaki bölümde ne olacağını öğrenmek için dizinin yeni bölümünü beklerler. Bu etkiyi muhtemelen okuldayken de yaşamışsınızdır. Bir sınavdan önce, üzerine çalıştığınız bilgileri iyi bir şekilde hatırlarsınız. Ancak sınavdan sonra o bilgileri hatırlamakta genellikle güçlük çekersiniz. Sınavda bilgileri kullanma işi sona erdiği için bilgiler hafızanızdan tamamen silinmiş gibi gelir. Böylece zeigarnik etkisi ne demek, açıklamış olduk.

Zeigarnik etkisi nasıl keşfedildi?

Etki ilk olarak, araştırmacı psikolog Kurt Lewin’in öğrencisi olan Bluma Zeigarnik adlı bir Rus psikolog tarafından gözlemlendi ve tanımlandı. Zeigarnik, Viyana’da bir restoranda otururken garsonların, kalabalığın ödenmemiş siparişlerini not almadan akıllarında tutabildiklerini fark etti. Ancak hesap ödendikten sonra garsonlar siparişlerin ayrıntılarını hatırlamakta güçlük çekiyorlardı.

Zeigarnik bu gözleminin üzerine konuyla ilgili bir dizi deney gerçekleştirdi. Bu deneylerde katılımcılardan bir ipe boncuk yerleştirme, bulmacaları bir araya getirme veya matematik problemlerini çözme gibi basit görevleri tamamlamaları istendi. Katılımcıların yarısı için bu görevler yarıda kesildi ve devam etmelerine izin verilmedi. Bir saatlik gecikmenin ardından Zeigarnik, katılımcılardan ne üzerinde çalıştıklarını anlatmalarını istedi. Çalışmaları yarıda kesilenlerin, ne yaptıklarını hatırlama olasılıklarının, görevleri gerçekten tamamlayanlara göre iki kat daha fazla olduğu görüldü.

Deneyin başka bir versiyonunda ise yetişkin katılımcıların tamamlanmamış görevleri, bitmiş görevlerden %90 oranında daha iyi hatırlayabildiklerini gözlemledi. Zeigarnik’in ilk çalışmaları, 1927’de yayınlanan “Bitmiş ve Bitmemiş Görevler Üzerine” başlıklı bir makalede yayınlandı.

Ardından etkiyi keşfetmek için daha fazla araştırma yapıldı. 1960’larda bellek araştırmacısı John Baddeley, bir deneyde bu bulguları daha kapsamlı bir şekilde araştırdı. Deneyinde katılımcılara bir dizi anagramı çözmeleri için sınırlı bir süre verildi. Anagramı süre dolmadan çözemediklerinde cevap olan kelime verildi. Katılımcılardan daha sonra anagramdaki sözcüğü hatırlamaları istendi, anagramı çözemeden süresi sona erenlerin kelimeyi daha iyi hatırladıkları görüldü. Bu, Zeigarnik’in insanların bitmemiş veya kesintiye uğramış işler / bilgiler konusunda daha iyi belleğe sahip oldukları bulgusunu destekliyordu.

Bununla birlikte, tüm araştırmalar etki konusunda destek bulamadı. Bazı çalışmalarda insanlar aynı etkiyi göstermedi ve diğer araştırmacılar, etkinin gücünü etkileyebilecek çeşitli faktörlerin olduğuna karar verdi. Örneğin, araştırmalar motivasyonun insanların bilgiyi ne kadar iyi hatırladıkları konusunda önemli bir rol oynayabileceğini gösterdi.

Zeigarnik etkisi nasıl çalışır?

Kısa süreli bellek hem kapasite hem de süre bakımından sınırlıdır. Tipik olarak, yalnızca belirli şeyleri bellekte tutmayı başarabiliriz ve o zaman bile bilgiyi tutmak için tekrar etmeye devam etmemiz gerekir. Yani bu, biraz zihinsel çaba gerektirir. Şaşırtıcı olmayan bir şekilde, kısa vadede hafızanızda ne kadar çok şey tutmaya çalışırsanız o kadar çok çalışmanız gerekir.

Örneğin garsonlar, hizmet ettikleri masalarla ilgili birçok ayrıntıyı hatırlamak zorundadır. Müşteriler yemeklerini bitirene kadar insanların ne sipariş ettikleri ve ne içtikleri hakkındaki bilgilerin hafızalarında kalması gerekir. Bu aşırı veri yüküyle başa çıkmak için, insanlar çoğu zaman büyük miktarda bilgiyi daha iyi hatırlamalarını sağlayan bir dizi zihinsel hileye güvenir. Zeigarnik etkisi buna bir örnektir. Bu sayede bilgiyi farkındalığa çekerek kısa vadede aklımızda tutarız. Tamamlanmamış görevleri sık sık düşünerek tamamlanana kadar onları hatırlamaya çalışırız. Ancak bu etki sadece kısa vadede hafızayı etkilemez. Hâlâ ulaşmamız gereken hedefler gibi bitmemiş görevler, uzun süreler boyunca zihnimizde yer almaya devam edebilir.

Zeigarnik etkisi hafızanın nasıl çalıştığı hakkında çok şey ortaya koymakta. Bilgi algılandıktan sonra, genellikle çok kısa bir süre için duyusal bellekte saklanır. Bilgiye dikkat ettiğimizde kısa süreli belleğe geçer. Bu kısa süreli anıların çoğu, oldukça hızlı bir şekilde unutulur, ancak aktif tekrar süreci boyunca bu bilgilerin bir kısmı uzun süreli belleğe taşınabilir.

Zeigarnik, bir görevi tamamlayamamanın bilişsel gerilim yarattığını öne sürmüştür. Bu da görevi farkındalığın ön saflarında tutmak için daha fazla zihinsel çaba ve tekrar ile sonuçlanır. Tamamlandığında ise zihin bu çabalardan vazgeçebilir.

Zeigarnik etkisi aşk

Peki bu etki, aynı zamanda yarım kalan aşkları unutamayışımızın da nedeni mi? Elbette bu mümkün. Tıpkı gün içinde devamını hatırlayamadığımız bir şarkının tüm gün kafamızı meşgul etmesi gibi, nedenini anlayamadığımız bir terk ediliş de benzer etki sebebiyle daha uzun bir süre zihninizi meşgul edebilir…

Zeigarnik etkisine göre yarım kalan, tamamlanmayan işleri sonuçlandırmak, hayatınıza daha rahat bir şekilde devam etmenize yardımcı olabilir.

Zeigarnik etkisinden kurtulma

Bu etki, insan beyninin nasıl çalıştığına dair ilginç bir gözlem olmanın ötesinde, aslında günlük yaşamınızı da etkileyebilir. Hatta bu psikolojik fenomeni kendi yararınıza bile kullanabilirsiniz. Sağduyunuz size bir görevi bitirmenin, hedefe yaklaşmanın en iyi yolu olduğunu söyler. Bunun aksine Zeigarnik etkisi, bir görev sırasında kesintiye uğramanın bilgiyi hatırlama yeteneğinizi geliştirmek için etkili bir strateji olabileceğini öne sürer.

Çalışmanızdan daha fazla verim alın

Örneğin bir sınava çalışıyorsanız, sınavdan önceki gece tüm bilgiyi öğrenmeye çalışmak yerine bunları oturumlarına bölün. Bilgileri kademeli olarak incelediğinizde, sınav gününe kadar hatırlama olasılığınız daha yüksek olacaktır.

Veya önemli bir şeyi ezberlemekte zorlanıyorsanız, anlık kesintiler yararınıza olabilir. Bilgileri sürekli tekrarlamak yerine, birkaç kez gözden geçirin ve ara verin. Başka şeylere odaklanırken, kendinizi zihinsel olarak çalışmakta olduğunuz bilgilere geri dönerken bulacaksınız.

Ertelemenin üstesinden gelin

Çoğu zaman, görevlerimizi son ana kadar erteleriz, sonra da teslim tarihine yetiştirmek için ekstra performansla tamamlarız. Ne yazık ki, bu eğilim sadece büyük bir strese yol açmakla kalmaz, aynı zamanda motivasyon kaybına da neden olabilir.

Ertelemenin üstesinden gelmenin bir yolu, Zeigarnik etkisini işe koymaktır. İşinizi yapmaya, ne kadar küçük olursa olsun ilk adımı atarak başlayın. Başladığınızda ama bitirmediğinizde, bitirene kadar kendinizi görevi düşünürken bulacaksınız. Hepsini bir anda bitiremeyebilirsiniz, ancak attığınız her küçük adım sizi nihai hedefinize daha da yaklaştırır.

İlgi ve dikkat oluşturun

Reklamcılar ve pazarlamacılar, tüketicileri ürün satın almaya teşvik etmek için Zeigarnik etkisinden de yararlanır. Örneğin film yapımcıları, kritik ayrıntıları gizli tutarak dikkat çekmek için tasarlanmış fragmanlar hazırlar. İzleyicilerin dikkatini çekerler ama aslında daha fazlasını isterler. Tüm ayrıntıları elde etmek için kişiler sinemaya gitmeli veya vizyona girdiğinde filmi satın almalıdır.

Televizyon programları da bu stratejiden yararlanır. Bölümler genellikle yüksek aksiyon anlarında sona erer ve karakterlerin kaderini veya durumun sonucu çözülmeden bırakılır. Bu tür sarsıcı sonların yarattığı gerilimi çözmek için, izleyicilerin bir sonraki bölümü izlemeyi hatırlamaları gerekir.

İlginizi çekebilir: Aslında hepimiz “bütün, tam ve anlamlı” olmak isteriz

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale