X

Z kuşağı ve milenyum kuşağından girişimcilerin kurduğu milyon dolarlık startuplar

Kaynak: itsaugust.co

Girişimcilik ekosistemi, son yıllarda ezber bozan bir dönüşüm geçiriyor. Bu dönüşüm, dijital sezgileriyle hem yatırımcıları hem de hedef kitlelerini etkileyen Z jenerasyonu ve milenyum kuşağının ekosistemdeki faaliyetleriyle somutlaşıyor. Sosyal medyayı etkili bir şekilde kullanan bu girişimciler, kadın sağlığından modaya, modadan sanata kadar birçok alanda milyon dolarlık startuplara imza atıyor. Bu yazımızda, geleneksel iş modellerine mesafeli duran Z ve milenyum kuşaklarından kurucuların startuplarını derinlemesine inceliyoruz.

The Stack World

The Stack World, bir milenyum olan Sharmadean Reid tarafından feminist ve eşitlikçi bir perspektifle 2021’de kuruldu. Bu startup, dünya çapında toplumsal cinsiyet eşitliğinde ilerleme kaydedilmesi için çalışıyor.

The Stack World, kadın odaklı bir finans yayını geliştiriyor. Bu yayın, kadın yaratıcıların kendi aralarında alış-satış yapmasını destekliyor. Üyelere daha fazla kazanmaları için gerekli araçları sunan bu yayın, atölye çalışmalarından eğlenceye kadar uzanıyor. Kadınların işletmeleri için sermaye toplamalarını ve hedef kitlelerine ulaşmalarını sağlayan yayın, kadın girişimcilerin faaliyetlerini destekleyen premium kulüpleriyle ön plana çıkıyor. Ayrıca, kadınlar bu kulüplere dahil olarak girişimcilik dünyasıyla ilgili sorularına aradıkları cevapları bulabiliyorlar.

Sharmadean Reid, toplam fon miktarı 10.2 milyon dolar olan The Stack World için topladığı yatırımlar aracılığıyla 2009-2019 yılları arasında Birleşik Krallık’ta risk sermayesi toplayan 10 siyahi kadın girişimciden biri oldu.

August

August, 2020’de Nadya Okamoto ve Nick Jain isimli iki Z jenerasyonu üyesi tarafından kuruldu. Bu startup, bir yaşam tarzı markası olup regl olan herkes için regl çözümleri sunuyor.

August, regle yönelik damgalamayı ortadan kaldırma misyonuyla kurulmuş olup bu dönemde kullanılabilecek sürdürülebilir ve konforlu ürünler geliştiriyor. Bu ürünlerin arasında ped, kap ve tampon bulunuyor. Startupın pedleri ultra yumuşak 100% pamuktan hazırlanmasıyla girişimin sürdürülebilirliğe olan bağlılığı gözler önüne seriliyor. Bahsi geçen ürünler, regl döneminde kokuya sebep olmuyor ve fazlasıyla emici yapılarıyla ön plana çıkıyorlar. Girişim, cinsiyet, ırk, kültür, yetenek ve sosyoekonomik duruma bakmadan regl olan herkesi kapsayarak çalışmalarına devam ediyor.

August, sosyal medyada her gün birden fazla paylaşım yapma stratejisinin katkılarıyla toplam fon miktarını 5.6 milyon dolara ulaştırdı. Startup, ihtiyacı olanlara regl ürünleri bağışlıyor ve acil durum yardım fonlarına destek oluyor. Aynı zamanda, doğaya verdiği değeri de okyanusun plastiklerden arındırılmasına yardım ederek ve düşük gelirli topluluklarda güneş paneli projelerine yatırım yaparak gösteriyor.

Betchin Cakes

Milenyum Brittni Popp tarafından 2019’da kurulmuş olan Betchin Cakes, gastronomi dünyasını sıkıcılıktan uzaklaştırıyor.

Betchin Cakes, doğum gününden yıl dönümüne kadar her türlü etkinlik için benzersiz pastalar hazırlıyor. Bu startup, insanların hayatlarındaki önemli anları kutlamalarına veya anmalarına yardımcı olma amacıyla mutfak sanatlarını ön plana çıkarıyor. Girişimin özel yapım pastaları, tatlıların sıradan olmadan hem lezzetleriyle hem de görüntüleriyle insanları etkileyebileceğini somutlaştırıyor. Bu pastalar, geleneksel pastaların çok ötesinde olup Barbie bebek gibi hiç beklenmedik malzemelerle süsleniyorlar. Betchin Cakes, Paris Hilton ve Khloe Kardashian gibi tanınmış müşteriyle biliniyor.

Instagram’ı aktif bir şekilde kullanan Betchin Cakes, 2020-2021 yılları arasında satışlarında %120’lik bir artış yaşadı. Startup, özel pastaları sayesinde popülaritesini artırmaya devam ediyor.

K.NGSLEY

K.NGSLEY, milenyum Kingsley Gbadegesin tarafından pandemi döneminde kuruldu. Gbadegesin, işsizlik maaşını biriktirerek kendi adını taşıyan bu cinsiyetsiz moda markasına imza attı.

K.NGSLEY, Versace, Celine ve Loewe gibi markalarla uzun yıllar çalışmış olan yetenekli tasarımcı Gbadegesin’in deneyimine dayanıyor. Bu marka, temelde siyahi insanları, LGBTİ+ bireylerini ve kadınları merkeze yerleştiriyor. Bir başka deyişle, marka çoğunluk tarafından dışlanan ve ayrımcılığa uğrayan grupları desteklemeyi hedefliyor. Aktivizmin bir sonucu olan K.NGSLEY, minimal ama dikkat çekici kesimlere sahip şık parçalarıyla biliniyor. Bu parçalar arasında elbiseler, gömlekler, tişörtler, pantolonlar, ayakkabılar, mayolar, bikiniler ve aksesuarlar bulunuyor. Markanın ürünleri, daha önce rapçi Lil Nas X ve güzellik influencerı Bretman Rock’ta görüldü.

K.NGSLEY, sadece bir yıl içinde altı haneli satış değerine ulaştı ve günümüzde de cinsiyetsiz modayı benimsemek isteyen başta Z jenerasyonu olmak üzere her yaştan insana hizmet veriyor.

Darmo Art

Darmo Art, Alexis de Bernede ve Marius Jacob-Gismondi isimli iki Z kuşağı üyesi tarafından 2018’de kuruldu. Bu startup, sanatçıların görünürlüğünü artırmayı ve onlara uluslararası destek sağlamayı hedefliyor.

Darmo Art, Avrupa’nın en prestijli lokasyonlarında sanat sergileri düzenliyor. Bu sergiler, sanatçıların eserlerini sergilemelerine fırsat tanıdığı gibi sanatçılardan, koleksiyonerlerden, galerilerden ve basından oluşan kocaman bir ekosistemin kuruluşunu destekliyor. Sektörde tanınmış kişilerden oluşan bir jüri, startupın sergilerinde yer alacak sanatçıları seçiyor. Startupın yükselen sanatçıların gelişimini destekleyen dinamik perspektifi, iki kurucunun 2022’de Forbes’in 30 yaşının altındaki başarılı girişimciler listesine dahil olmasını sağladı.

2022 yazında iki sergisi de altışar haneli hasılat elde etmiş olan Darmo Art, Fransa’dan Almanya’ya kadar uzanan çalışmalarıyla sanat dünyasındaki konumunu sağlamlaştırmaya devam ediyor.

 

Kaynak: Business Insider, PitchBook, Crunchbase

 

İlginizi çekebilir: Z jenerasyonu 2025’te hangi moda trendlerini benimsiyor?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale