X

Z jenerasyonu 2025’te hangi moda trendlerini benimsiyor?

Z jenerasyonu, 1990’ların ortası ve 2010’ların başı arasındaki dönemde doğan bireyleri kapsıyor. Bu jenerasyon, moda dünyasında farklı ve ilginç seçimleri ile tanınıyor. Analyzify’a göre, dünya nüfusunun %30’dan fazlasını oluşturan bu jenerasyon 450 milyar dolarlık bir satın alma gücüne sahip olup diğer eğlence türlerine kıyasla en çok harcamayı modaya yapıyor. Peki, bu kuşağın bireyleri kişisel kimliklerini ve özgünlüklerini hangi moda trendlerini takip ederek ortaya çıkarıyor? Bu yazımızda, Z jenerasyonunun bu yıl benimsediği moda trendlerini derinlemesine analiz ediyoruz.

Y2K akımı yükselişe geçiyor

Günümüzde nostaljik bir atmosfer yaratan Y2K, 2000’lerin başında kendisini göstermiş olan bir moda akımı olup pop kültürünü moda dünyasına entegre ediyor. Z jenerasyonu bireyleri de 2025’te bu akımı kendilerine göre uyarlayarak dikkatleri üzerlerine topluyorlar.

Z jenerasyonunun benimsediği Y2K, düşük bel kot pantolonlar, parlak taşlarla süslenmiş aksesuarlar ve kısa ve dar kesime sahip tişörtler barındırıyor. Ayrıca, bu kuşağın bireyleri bu akım kapsamında birden fazla kemeri ve metalik aksesuarı aynı anda kombinliyor. Buna ek olarak, platform spor ayakkabılar, büyük logolu giysiler, batik desenler ve parlak renkler de bu trend doğrultusunda ön plana çıkıyor. Bu eğilim, Z jenerasyonunun cesur dokunuşlarını giyim tarzı açısından gözler önüne seriyor.

Vintage giyim popülerleşiyor

Z kuşağının bir diğer favorisi ise vintage yani nostaljik giyim. Bu yıl, bu jenerasyonun ikinci el veya yeniden tasarlanmış parçalara yöneldiğini somut bir şekilde fark ediyoruz. Bu eğilimin arkasında ise Z jenerasyonunun sürdürülebilir modaya verdiği önem ve bu önem doğrultusunda hızlı modadan uzaklaşma dürtüsü bulunuyor.

Z jenerasyonu, 1990’ların grunge tarzını, 1970’lerin şıklığını ve 1960’ların ruh haline göre uyarlanan stillerini günümüz modern dünyasında yeniden canlandırıyor. Genç bireyler, vintage giyim aracılığıyla kişisel tarzlarını ifade etme özgürlüğünü elde ediyorlar ve çevre dostu bir tutum sergiliyorlar. Z kuşağı bireyleri, bu trend kapsamında ikinci el kıyafetler satan mağazaları sık sık ziyaret ediyorlar ve garaj satışlarına katılıyorlar. Aynı zamanda, gençler aile büyüklerinin eski giysilerini de kombinlemeyi tercih edebiliyorlar. Bu eğilimin sınırları içinde genellikle oversize ceketlere, batik desenlere, psikedelik motiflere, renkli baget çantalara ve ispanyol paça pantolonlara başvuruluyor.

Maksimalist giyim tarzı öne çıkıyor

Aşırılığın estetiği anlamına gelen maksimalizm, minimalizmin zıttı olarak karşımıza çıkıyor. Z jenerasyonu, 2025’te maksimalizmi yani abartıyı ve fazlalığı giyim tarzlarına entegre ediyor.

Z kuşağı, maksimalist modayı kucaklayarak dikkat çekici desenlere, cesur parçalara ve büyük aksesuarlara kombinlerde yer veriyor. Bu trend, karışık desenleri, sıra dışı renk kombinasyonlarını, büyük ve iddialı aksesuarları ve katmanlı ve karmaşık parçaları kapsıyor. Z kuşağı bireylerinin bu eğilimi sahiplenişi, bu yılın başlarında ağır ve dikkat çekici mücevher tasarımlarının satışlarının yaşadığı %78’lik artış sayesinde somutlaşıyor.

Geleneksel cinsiyet rollerine uymayan parçalar kombinleniyor

Z jenerasyonu, toplumsal cinsiyet normlarını yıkması ve kapsayıcılığı vurgulamasıyla biliniyor. Kuşağın bu tavrı moda dünyasına da yansıyor ve bu akım kısaca cinsiyetsiz moda olarak tanımlanıyor.

Z kuşağı bireyleri, 2025’te kıyafetleri belirli bir cinsiyete ait olmaktan çıkararak kendilerini özgürce ifade ediyorlar. Bu trend, sadece modayla sınırlı kalmayarak daha kapsayıcı topluluklar yaratmayı amaçlıyor. Genç bireyler, bu eğilim doğrultusunda cinsiyetsiz tasarımlar sunan markalara yöneliyorlar ve kalıpları yıkan kombinler yapıyorlar. Bu kombinler, bol kesim kot pantolonlar, oversize tişörtler, blazer ceketler, sneakerlar, sade makyaj ve cinsiyet kalıplarını aşan renkleri barındırıyor.

Techwear akımı tercih ediliyor

Y3K olarak da bilinen techwear, fütüristik ve yenilikçi tasarım vizyonuna sahip bir moda akımı. Bu akım, ileri görüşlü bir yapıya sahip olup teknoloji ve işlevselliği bir araya getiriyor. Z jenerasyonu, techwear akımıyla günlük giyime teknolojik bir boyut kazandırıyor.

Z kuşağı bireyleri, bu trend kapsamında metalik unsurlara ve işlevselliğe odaklanarak akıllı kumaşlardan, teknolojik detaylara sahip giysilerden, yansıtıcı malzemelerden ve hem işlevsel hem de pratik tasarımlardan yana tercih yapıyor. Siberpunk estetiğini öne çıkaran bu moda akımı, içerdiği fonksiyonel detaylar sayesinde Z jenerasyonunun dinamik yaşam tarzına uyum sağlıyor. Genç bireyler, techwear akımını benimseyerek siyah, gri ve beyaz olan monokrom renkleri ve keskin hatlara sahip parçaları sokak modasına entegre ediyor. Bu sayede, Z kuşağının fütüristik ve iddialı stili kendisini belli ediyor.

Kaynak: Analyzify, Printful

İlginizi çekebilir: Yetenekli ve başarılı Türk moda tasarımcıları

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 

Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 



İlgili Makale