X

Yogayı yaşam tarzınız haline getirerek hep yogada kalın

Biz yoga eğitmenlerine öğrencilerimizden ve yakın çevremizden gelen çokça soru ve yorumlar var. “Hocam sen hiç sinirlenmiyorsundur?”, “Hep pozitifsin.”, “Enerjiniz çok güzel” ya da uzun zamandır görmediğimiz eski bir arkadaşımızı gördüğümüzde söylenen “Waow çok değişmişsin!”. Eminim çoğu eğitmen arkadaşımın da başına geliyordur bu tarz konuşmalar. Bunların elbette çoğu doğru; ancak tabi ki biz de üzülüyoruz, sinirleniyoruz, hatta depresyona bile giriyoruz, fakat yaşadığımız her şeyi yoga ile dönüştürüp dengeleyebiliyoruz.

Yoga eğitmeni olduğum için haliyle çokça yoga eğitmeni -özellikle bayan- arkadaşım var. Tüm zor zamanlarımızda birbirimize akıl verirken veya birbirimizi dinlerken hep söylediğimiz şey “Yogada Kal”. Peki nedir yogada kalmak? Bu aslında, yogayı hayatınıza adapte etmek, yogayı birebir günlük hayatınızda uygulamaktır. Hiçbir sistem, bilgi uygulanmadıkça anlam ifade etmez, dönüştürücü olmaz. Zihninde düşünmek, kendini ikna etmek bile bir uygulamadır. Yalnızca bilmek maalesef aynı faydayı vermez. Bu nedenle işin sırrı önce uygulamadır.

Bugün siz değerli Uplifers okuyucularımızla bu uygulama sırlarını paylaşacağım. Haydi, başlayalım artık ve görelim nasıl yogada kalıp daha mutlu ve dengeli bir hayat yaşayabileceğimizi.

Yogaya göre insan doğası üçe ayrılır. Biz buna halk dilinde mizaç, fıtrat da deriz. Yogada buna guna denir. 3 adet guna vardır: Rajas, Satva, Tamas. Rajas yaratıcı Tanrı Brahma’yı, Satva yaşam Tanrısı Vişnu’yu, Tamas ise yok edici Tanrı Şiva’yı temsil eder. Günlük dilde ifade etmek gerekirse Rajas hareketi, Tamas hareketsizliği, ölümü, tembelliği, Satva ise denge, huzur, ışık ve birlik halini anlatır. Herkeste bu üç mizaç, biri daha baskın olmak üzere, bir arada bulunur veya gün içinde bu hallerin içine farklı oranlarda girer çıkarız. Örneğin; uykumuz gelince tamasik, spor yaparken rajasik, sevgilimizle, ailemizle ya da çocuğumuzla vakit geçirirken satvik oluruz. Ancak tüm hayatımızda baskın olan bir gunamız (mizacımız) vardır. Genel eğilimimiz tembel (Tamasik), hareketli, üretken (Rajasik), sakin, bilge (Satvik) olur. İnsanlara sorsanız hemen genel olarak hangi kategoriye ait olduğunuzu söylerler.

Her zaman fiilde kal

Yoga felsefesi bize der ki: ‘Sürekli hareket halinde ol’. Yani sürekli fiilde bulun. Böylece Tamas’ın tembel, zehirleyici, seni depresyona sürükleyen enerjisine düşmezsin. Tamas ölümü simgelediği için tamas enerjisi düşüktür, Rajas ise hareketi temsil ettiği için canlılık veren bir yaşam enerjisi ihtiva eder. Bu da bize yaşam gücü olarak geri döner. Yani yaşam gücümüz yükselir; ancak yaşam gücü de bir çeşit güç olduğundan kişi aşırı güçlenme, egoya yenilme gibi durumlara düşebilir. Yoganın temel odağı denge olduğundan aşırı Rajas konusunda dikkatli olunmalıdır. Yani aşırı fiil, hareket, üretkenlik halinde olma bir süre sonra gereğinden fazla ego sahibi olmanıza ve yok edici, diktatör bir güce dönüşmenize neden olabilir. Bu nedenle fiilleriniz Rajasik ancak Yogik olmalı. Yani fillerinize aşağıda açıkladığım satva enerjisini de katmalısınız.

Düşünce, söz, fiil düzeyinde yogik fiilde bulun

Yaptığınız fiillerde (eylemlerde) hep Rajas-Satva’da kalın. Yani hareket edin, fiilde bulunun; ancak bunları yüksek bir benlik duygusu ile birlik duygusunu hissederek yapın. Bir adım atmadan evvel bu herkesin hayrına mı yoksa birine zarar veriyor muyum diye düşünün. Yıkıcı olmak yerine yapıcı olun. Gerçek mutluluğun fiziksel madde, sahiplenme olmadığını bunların yanıltıcı olduğunu hatırlayın. Hepimizin bir alan içinde olduğunu ve bu alana yapacağınız her olumsuz etkinin alanda olan kişi olarak size de geri döneceğini bilin. Bunun bir üst seviyesi ise sadece eylem düzeyinde değil, düşünce düzeyinde bile Rajas-Satva’da kalabilmek. Bu başarıldığında kişi hayatında ışıldamaya başlar; çünkü kalben, bedenen enerjisi o kadar saflaşır ve yükselir ki düşünce ve duygularının güzelliği etrafındaki herkesi sarar. Bu aydınlanmanın ve özgürleşmenin en önemli adımlardan biridir. ‘Enerjin ne güzel’ lafının cevabı da zaten budur. İnsanlar bunu sizi gördüğü anda bilinçaltında hisseder.

İlgili yazı: Hayatın her anında yogadayız

Yogik beslen

Satvik gıdalar arasında yer alan doğal süt, yoğurt, sebze gibi besinler gün içerisinde enerjinizi saf, dengeli ve yüksek tutar

Guna kavramı Yogik beslenmenin de temelini oluşturur. Yoga felsefesine göre beslenme de Rajasik, Satvik, Tamasik olarak üçe ayrılır. Hamur işi, kızarmış gıdalar Tamasik bir enerjiye sahiptir. Sizi bitkin yapar ve hareketsizliğe iter. Rajasik gıdalar ise kahve, baharat vb. gibi aşırısı sizi anksiyeteye sürükleyebilecek gıdalardır. Rajasik gıdalar uyarıcıdır, ancak dikkatli tüketilmelidir. Satvik gıda ise doğal süt, yoğurt, sebze…vb. gıdalardır. Yogaya göre kişi Satvik beslenmelidir. Bu beslenme modeli kişiyi gün içinde enerjisini saf, dengeli ve yüksek tutar. Beden ruhun mabedidir ve beden neyse akıl O’ dur, akıl neyse de beden O’ dur. Bu nedenle bedeninize verdiğiniz her yiyecekten kendinizi yaratırsınız. Düşünceler de gıdadır. Aklınızı Tamasik, yok edici, öfke, nefret gibi duygular ile beslerseniz önce enerji bedeniniz, bir sonraki aşamada ise fizik bedeniniz zarar görür. Son noktada ise hastalanırsınız. Aklınızı sevgi, dostluk gibi düşüncelerle besler ve sağaltıcı, düşünce ve duygularınızı ifade edebileceğiniz bir hayat yaşamaya gayret ederseniz aklınızı da Yogik beslemiş olursunuz. Bu sağaltıcı uygulamalar yoga, meditasyon, nefes, kardiyovasküler egzersizler, dans, resim yapmak, yazı yazmak…vb. olabilir.

Zarar verme

Yogik yaşamın en önemli basamaklarından biri düşünce, söz ve fiil düzeyinde hiçbir canlı ve cansız varlığa zarar vermemektir

Yogik yaşamın en önemli basamaklarından biri düşünce, söz ve fiil düzeyinde hiçbir canlı ve cansız varlığa zarar vermemektir. Bundan gerekli durumlarda hakkımızı aramayacağımız anlaşılmasın. Örneğin; bir arkadaşınızla bir çatışma yaşamışsınızdır. Zarar vermeme ilkesinden hareket edersek, bu konuyu başkaları ile paylaşmak ve arkadaşımızın bunu sonra duyması ve kırılmasına sebep olmak yerine konuyu direk ilgili arkadaşımızla konuşup çözmeye çalışırsak, bu hem ona hem de arkadaşlığınıza zarar vermez. Ya da elinizdeki bir çöpü rastgele sokağa atmayıp çöpleri dünyaya zarar vermemek için çantamızda tutup çöp kutularına atabilir, fazla kıyafetlerimizi de ihtiyaç sahiplerini bularak dağıtabiliriz. (Aklınızda olsun, her maddenin bir yarılanma ömrü vardır. Maddeler bu yarılanma ömürlerine göre doğada yok olur. Bazen sokağa atılan bir çöpün yarılanarak yok olması yüz yıllar sürer.)

 

Yoga bir yaşam tarzıdır ve yaptıkça yapılır.

 

Hep yogada kalmanız dileğiyle…

 

Namaste

Rana Korkunç: Yoga Eğitmeni & Terapisti, Enerjist, İK Uzmanı // Çevre Mühendisi lisansının üzerine İTÜ’de MBA yaparken sosyal ve sayısal becerilerini birleştirebileceği İnsan Kaynakları alanına hayran oldu. Yaklaşık 10 yıl boyunca dünyanın önde gelen şirketlerinde İnsan Kaynaklarının nerdeyse tüm alanlarında çalıştı. Her zaman bir doğa, müzik, dans ve spor aşığıydı. Çeşitli grup ve derneklerde müzisyen ve dansçı olarak çalıştı. Yurtdışı festival ve konserlerde görev aldı. Şu anda tüm beceri ve eğitimlerini harmanlayarak dünya ile paylaşmaya çalışıyor. Kendini dünyalı ve sürekli bir hayat öğrencisi olarak tanımlıyor. Boş zamanlarında Windsurf, Tai Chi, Chi Ghong ve Dağcılık yaparak kendini tanımaya devam ediyor.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale