X

Yogaya ara vermek de yoga kadar dönüştürücü olabilir

Şehir hayatının hızı sağ olsun, hepimiz yapılması ve olması gerekenler arasında koşturup duruyoruz! Bazen neden koşturduğumuzu unutsak da yetişmeye çalıştıklarımızın listesi, hepimizin kendi hayatına göre değişiyor. Keyifli molalar vermeyi bilmediğimizde, hayat zorunlu molalar verdirerek tabii ki bizi sınıyor. (Bu, başka bir yazı konusu!)

Yoga, 13–14 senedir hayatımda. Seneler önce hobi olarak başladığım bu öğreti mesleğim oldu ve evet, artık kendi kalbimi titreten yogayı anlatarak yetiştirdiğim öğrencilerim var.

Yoga, her ne kadar fiziksel hareketler olarak algılansa da, aslında onun çok ötesinde. Ama evet, biz şehir insanları anda kalmanın büyüsünü fiziksel hareketlerle deneyimleyebiliyoruz. Bu yüzden dönem dönem bu hareketler amaçmış gibi algılansa da, aslında sadece araç! Aslında günün birinde niyetimiz karşı kıyıya geçmek için araç olarak kullandığımız bu tekneleri kullanmaya ihtiyaç duymadığımız bir hal ile bütünleşebilmek.

Fiziksel yoga pratiğim, uzun zamandır hayatımda ve bu zaman düz bir çizgi halinde var olmadı. Hayatımda yoga mat pratiğinden uzak durmam gereken zamanlar oldu, oluyor.

Ameliyat, rahatsızlıklar, duygusal dalgalanmalar vb… Her durumda her şeye yoga pratiği iyi gelmiyor, her baş ağrısına aynı ilacın iyi gelmediği gibi… Bazen duygusal olarak o kadar sarsıcı süreçlerden geçebilirsiniz ki, bırakın yogayı kendinizle ilgilenmek bile dünyanın en zor eylemi oluverir. Bazen sağlık sorunları izin vermez, siz ne kadar o mata dönmek isteseniz de… Ara vermek ve o yapamama halinin içinde olmak, insanı geri gidiyormuş hissiyle baş başa bırakıyor.

Bir aşağı bakan köpek pozunu yapamamak mesela… “Geri kaldım, yapamıyorum, asla yapamayacağım” hissiyle bizi baş başa bırakıp karanlık hallerimizi uyandırır, yetersizlik, başarısızlık, değersizlik gibi… Her ara vermek zorunda kaldığımda, burası benim için büyük bir öğreti yeri oldu. Bazen duygusal yoğunluklar, bazen sağlık sorunları beni o mata çıkamama durumuyla tanıştırdı.

İnsan ancak durduğunda kendi karanlığına dokunabiliyor, o yüzden biz şehir insanları hep meşgulüz. Farkında mısınız?

Bu yüzden aslında yoga matında olamama durumu, yeni bir pratik alanıdır. Hayatta her şey nasıl baktığımız ve kullandığımız ile ilgili dönüştürücü bir hal alabilir. Basit sorulardan başlayarak:

  • Şu an ne yapabilirim? Gerçekten ne yapmak istiyorum? Sırt üstü uzanmak, oturmak, kitap okumak, yazı yazmak…
  • Ne yapabilirim? Şu an mümkün olan ne? Elimden gelen ne?

Yoga, asla poz yapmak, başarmak olmadı. Sadece burada, olanla kurduğumuz ilişki EN GERÇEK YOGA…

Bir şey yapmaktan ziyade burada olanın yanında oturabilmek ve onu da kapsama haline geçme isteğini araştırabilmektir. Arkadaşlar, bir haberim var ve hoşunuza hiç gitmeyecek: Çoğu yoga uygulayıcısı hayatındaki başka bağımlılıkları yoga pozları ile ikame ederek iyileştiğini sanabilir. Oysa gerçek iyileşme düz bir çizgi değildir ve bu yüzden can sıkıcıdır. O yüzden her türlü aranın hep sağlıklı olduğunu düşünüyorum.

Her yoga matına dönüşüm bu yüzden büyük bir aşk oldu, oluyor! Dürüst olmak gerekirse hayatımda yoga mat pratiğine ara vermek zorunda kaldığım dönemde, hep anlattığım gerçek yogayı ilk kez deneyimlemiştim. Ve evet, oranın içinden geçmek hiç kolay olmadı ama böylece hayat, idrak edebilmenin kapılarını aralama şansı verdi.

Ve aslında bu yüzden yoga mat pratiğine ara vermek, aslında pratiğe ara veriyorsun anlamına gelmiyor. Böyle zamanlar aslında gerçek pratik zamanı oluyor. Hava güneşliyken öğrendiklerimizi, hava kapalıyken deneyimlemeye başlıyoruz!

Evet, her dönüşümde asla mat pratiğinde bıraktığım yerde olmadım ama süreç çok daha derin, hiç dokunamadığım, bilmediğim karanlıklarıma dokunmama vesile oldu!

Hayatta olan her şeyi iyi / kötü diye ayıran biziz. Oysa her şey sadece bir deneyim ve o deneyime nasıl baktığımız tüm hayatımızı etkiliyor.

Son dönemde öğrencilerimden, “Sakatlandım, yogadan uzak kaldım, iyi değilim” gibi cümleler duyuyorum! Bunları hatırlatmak istedim!

Benzer bir hikâyeniz varsa oraya bunların ulaşması dileğimle…

İlginizi çekebilir: Esneklik neden önemlidir: Hayatın akışına esneyerek uyum sağlayın

Özde Çolakoğlu: Çalışma Ekonomisinden mezun oldu. Mezun olduktan sonra metin yazarlığı, editörlük, sosyal medya uzmanlığı gibi farklı alanlarda uzun yıllar çalıştı. 2009 yılında yoga ile tanışmasının ardından farklı uzmanlar ve stillerle çalışma şansı yakaladı. Bedende başlayan bu öğretiyi daha da derinleştirmek isteyen Çolakoğlu bu amaçla ilk temel yoga uzmanlık eğitimini 2012 yılında aldı. O zamandan itibaren farklı birçok eğitime katıldı ve katılmaya devam ediyor. Ocak 2018’de Yoga Alliance’ın E- RYT 500 Sertifikasını almaya hak kazandı. 2013 senesinden itibaren çeşitli yoga merkezlerinde ders vermeye başlayan Çolakoğlu, 2017 yılında Githa Yoga ekibine katıldı ve stüdyonun ana hocalarından biri oldu. Bu dönemde stüdyonun büyümesi için kurucu ekip ile birlikte çalıştı, atölyeler ve eğitimler verdi. Çolakoğlu, yoga uzmanlık programları düzenleyerek uzmanlar yetişiyor. 200 ve 300 saatlik temel ve ileri yoga uzmanlık programları ve kamplar düzenliyor. 2021’de bu mesleğini stüdyo sahipliğine dönüştürmüştür. Kadıköy, Moda’da kurulan, Yoga ve Ayurveda merkezi Goa Yoga’nın kurucu ortağıdır.

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale