Yoga yapan herkes için başucu referans kitabı: ‘Yoga’nın Temel Kasları’ ve çevirmeni Dr. Burak Ayhan ile röportaj

Yoga dersleri ve eğitimleri veren Uzman Dr. Burak Ayhan, yoga yapan herkes için güzel bir anatomi kaynağı olan “Yoga’nın Temel Kasları” ve “Yoga’nın Temel Duruşları” adlı kitapları, özgün içeriğini koruyarak, herkesin anlayabileceği şekilde Türkçeye çevirdi.

Kitapların içeriği hakkında genel bilgi verebilir misiniz? Bu kitapları okumak bize neler kazandırır?

B. A.: Bu kaynakları düz bir sırayla okunacak kitap olarak değil de, başucu referans kitapları olarak değerlendirmek gerekir. Yeni baştan bir kitap yazmaktansa benim gibi doktor ve yoga eğitmeni olan Amerikalı bir meslektaşım olan Ray Long’un güzel görsellerle hazırladığı bu kaynağı Türkçeye kazandırmayı tercih ettim. Çünkü Türkçe yoga anatomi kaynakları konusunda boşluk mevcuttu.

Yoga anatomi serisinin ilk kitabı olan, “Yoga’nın Temel Kasları” kitabında yoga pratiği sırasında kullanılan temel kaslar anlatılıyor. Bir tıp kitabı gibi bütün kasları ve teknik detayları değil de, yoga yapan herkesin bilmesi gereken konuları anlatıyor. Bu sayede yoga yapanlar kendi bedenlerindeki kasları bilerek, daha farkındalıklı pratikler yapabilecekler. Sıkıntı yaşadıkları duruşlarda ne çalışmaları gerektiğini kolayca anlayacaklar. Ezbere yapılan bir asana pratiği yerine, kendi bedenlerini bilerek ve ihtiyaca yönelik bir çalışma uygulayabilecekler. Bu sayede hareket sırasında sakatlanmalardan da sakınmış olacaklardır. Ayrıca bu kaynaktaki bilgileri özümseyen yoga eğitmenleri, öğrencilerine daha bilgili, farkındalıklı dersler ve çalışmalar yaptırabilecekler.

Tıbbi terminoloji hakkında daha önce bilgisi olmayan kişilere, bazı kavramlar anlaşılması zor olabiliyor. Bu kitabın anlatımı her kitleden okuyucu için uygun mudur? Kitabı okurken nelere dikkat etmeliyiz ve yoga anatomisi öğrenmek için uygulanması gereken bir metot var mıdır?

B. A.: Nasıl yoganın kendine ait bir dili var ve yoga yapan herkes bunu öğrenerek ortak bir lisanda konuşuyorsa, anatominin de kendi terim ve ifadeleri mevcut. Kitabın temel amacı her okuyucunun faydalanabileceği bir kaynak olarak kullanılması olduğu için, her okuyucunun rahatlıkla anlayacağı ve bilmesi gereken anatomik terimlere ve ifadelere detaylı açıklamalarıyla yer verildi. Bu terimlerin göz korkutmaması için kitabı çalışırken ilk tavsiyem anatominin zorlu ve anlaşılmaz olduğuna dair önyargılarını bir kenara bırakmaları. Nasıl birbirimizin adını ya da objelerin adlarını süreç içerisinde öğreniyor ve bunlar zamanla bizim için doğal kelimeler oluyorsa, bu terimler de zaman içerisinde günlük dile yerleşecektir. Tabi bunun için diğer bir tavsiyem, bilgiyi pekiştirmek için kitabı aralıklarla tekrar tekrar okumaları ve asana pratiklerini öğrendikleri bilginin farkında olarak yapmaları.

Yoga uygulayıcılarının en yaygın kaygılarından biri, pozları uygularken sakatlanır mıyım endişesi. Anatomi bilgisi sakatlanmalar üzerinde nasıl bir farkındalık yaratır?

B. A.: Bu endişe benim de gördüğüm kadarıyla gerçekten çok yaygın ve birçok kişinin daha derin duruşlar için pratik yapmasını engelleyen bir durum. Öncelikle benim gözlemim, kendi bedeniyle bağlantıya geçerek farkındalıklı pratik yapan bir yogi, ne kadar zor duruşlar pratik ederse etsin pek bir ciddi sakatlık yaşamıyor. Tabi böyle bir pratik yapma hali yıllar içerisinde oturduğu için yogaya başlamış ve ilerlemek isteyen kişilerde böyle bir risk mevcut.

Eğer kişi kendi bedeninin anatomik yapısını ve kısıtlarını bilerek, hangi bölgenin ne hareketleri yapabildiğinin bilgisiyle pratik yaparsa sakatlanma riskini önemli ölçüde azaltmış olur. Çünkü bu durumda güç ya da esneklik gereken duruşlarda bedenini ne kadar zorlayabileceğini bilebilir. Hiçbir eğitmen, öğrencinin bedeninin içine girip, onun hislerini bilemeyeceği için yoga yapan kişinin bunları kendisinin bilmesi gerekir. Yoksa bir duruşta kendini fazlaca zorlayarak, bedenin başka bölgelerinden ödün vererek sakatlanmalara yol açılabilir. Örneğin en sık gördüğüm ödün verme şeklindeki sakatlanma biçimi kalça ekleminin esnekliği yetmediği için diz eklemini girmemesi gereken bir pozisyona sokarak diz eklemindeki bağ dokulara zarar vermeleridir. Bu örnekteki gibi detaylara, anatomi bilgisine sahip olunarak dikkat edilebilir. Bu sayede kişi güvenli sınırlar içerisinde çekinmeden yoga asana pratiğini ilerletebilir.

Bu kitapları siz yazmış olsaydınız, eklemek istediğiniz bir bölüm veya konu olur muydu?

B. A.: Yoga anatomi konusu derya deniz bir konu olduğu için bu kitaba eklenebilecek birçok detay mevcut. Kitapları ben yazmış olsaydım, her yiğidin yoğurt yiyişi farklı olacağı için kesinlikle farklı konular da olurdu. Fakat bu kaynaklar iyi bir yoga anatomi bilgisi edinmek için gayet yeterli ve güvenilir. Farklı detayları da öğrenmek isteyenler yazılarımı takip ederek öğrenmeye devam edebilirler.

Kitabın yanı sıra, yoga anatomisini anlatacağınız eğitimleriniz de olacak mı?

B. A.: “Fonksiyonel Yoga Anatomi” eğitimi gördüğüm kadarıyla ülkemizde eksik olan bir eğitim. Birçok eğitimde gördüğüm kadarıyla yoga eğitmenleri doktor ve fizyoterapistlerden destek alıyor. Fakat bu alan normal anatomiye göre biraz farklı olduğundan öğrenmek isteyen kişiye sadece anatomi bilgisi anlatmak biraz yavan geliyor. Yoga anatomisini öğrenmek isteyen kişiye, yoga ve anatomi bilgisinin aynı pota içerisinde eritilerek oluşturulmuş bir sentezini sunmak gerekiyor. Bunun için de kişinin hem iyi bir anatomi/egzersiz bilgisi hem de yoga/asanalara hakimiyeti gerekiyor. Bu anlamda yıllardır yaptığım çalışmalar sonucunda bu alanda sentezlediğim bilgi birikimini Türkiye’de anlatmaya başlayacağım. Yoganın anatomi bilgisini merak edenler “Fonksiyonel Yoga Anatomisi” eğitiminin detayları için beni takip edebilirler.

Bir eğitmene ihtiyaç duymadan kendi pratiğimizi oluşturabilmek ve geliştirebilmek için anatomi bilmek yeterli midir? Ayrıca Yoga eğitmenlerinin anatomi bilmesi ne kadar gereklidir?

B. A.: Eğer bilgi gerçekten özümsenir ve öğrenilen bilgi uygulanılmaya başlanırsa, kişinin kendi pratiğini yapması için gayet yeterlidir. Yogaya başladığımda bir süre sonra anatomi bilgim sayesinde kendi pratiğimde varyasyonlarla değişik çalışmalar üretmeye başladım. Hiçbir zaman hareket ezberlemeden sadece bölgenin ihtiyacı olan çalışmaları düşünerek yaptım. İyi bir yoga eğitmeni ilk önce kendi kendinin öğretmenidir. O yüzden bilgi ile kendi bedenini keşfeden ve çalıştırabilen kişi, başkalarına da güzel ve kaliteli dersler yaptırabilir. Bence Yoga eğitmenliği yapan herkes anatomi öğrenmeli. Çünkü asana pratiğinin temeli anatomik bilgilere dayanıyor. Anatomi bilen bir yoga eğitmeni kaliteli ve özgün dersler verebilme kapasitesini artırmış olur.

Kısaca yoga anatomi bilgisi kişiyi hem kendi pratiğinde geliştirir hem de eğitmenlik kalitesini artıran bir değer yaratır. O yüzden yoga ile ilgilenen herkese bu kaynakları gönül rahatlığı ile tavsiye edebilirim. Çok yakında ise ile asanaların anatomik detaylarının anlatıldığı serinin 2. kitabı “Yoga’nın Temel Duruşları” yayımlanacak.

Kitabı incelemek ve satın almak için tıklayın: Yoga’nın Temel Kasları 

 

İlginizi çekebilir: Karantina günlerinde yoga yapmak için 9 sebep

Uplifers
Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!