X

Yoga ve Meditasyon Eğitmeni Bora Ercan ile yoga üzerine keyifli bir sohbet

Sevgili Uplifers okuyucuları, yıl bitmeden sizlere bir kez daha yazmak istedim ve 2024’ün son yazısının yoga üzerine olması benim için çok kıymetli.

Yaklaşık 4 yıl önce yoganın 3. basamağı olan asanalarla başladığım bu süreçte yalnızca bedenimi değil zihnimi de oldukça kuvvetlendiren, yaşam enerjimi yükselten ve zor dönemleri aşmama yardımcı olan yoga ile tanışmanızı çok isterim.

3 ay önce yaş ortalaması yüksek 60 kişilik bir grupla yogaya başladık. Grubun asıl amacı hareket etmek olduğundan yoga felsefesi üzerine onlarla sohbet etme imkanım hiç olmadı. Ancak her ders sonrası onlara; bugün ne için şükrediyorsunuz, hayatınızda kendinizi şanslı hissettiğiniz şeyler neler, hayatınızın bu döneminde en çok neyle mücadele ediyorsunuz gibi küçük sorular yönelttim. Bazı ders sonlarında da ‘bugün eve gittiğinizde kendinize 10 dakika ayırın ve bu süre boyunca hiçbir şey yapmadan öylece oturun’ dedim.

Bel ağrılarına rağmen kobra pozuna giden, bacağındaki platine rağmen dağda* güçlü duran grup 10 dakika hiçbir şey yapmasalar bile pek çok şey düşünüp süre sonunda ona yöneleceklerini söyledi. Sanırım hepimizde durum bu.

Bu nedenle sizlere ‘yoga felsefesi’ üzerine bilgilerine çok güvendiğim, bu alanda pek çok değerli çalışmaya imza atmış Yoga ve Meditasyon Eğitmeni Bora Ercan ile keyifli bir röportaj hazırladım. Umarım siz de okurken en az ben kadar keyif alırsınız. Sevgiyle…

Yoga ile yolları minik de olsa kesişen hemen hemen herkes sizi tanır. Tanımayanlar için ufak da olsa bahsedelim hocam; Bora Ercan kimdir?

Bu soruyu eskiden olsa şevkle cevaplardım ama inanın on tane kitap yazdıktan ve bu yaşa geldikten sonra hiç mi hiç kendi hakkımda yazmak, konuşmak istemiyorum. Yine de, soru havada kalmasın diye, dünyada yoga scholar diye bir kavram var, yani yoga araştırmacısı, öyle diyelim.

Son yıllarda Türkiye’de yoga oldukça popüler hale geldi. Yoga yapan kişilerin sayısı da her geçen gün artıyor. Bu popülerliği nasıl yorumluyorsunuz?

Sosyolog Kurtuluş Cengiz’in öncüsü olduğu değerli bir akademik çalışma var: Türkiye’de Spiritüel Arayışlar başlıklı bir kitap. O kitaptan benim çıkarımım yoga pratikleri, uygulayanların kendine olan güvenlerini destekliyor ve ek olarak özellikle kadınlar için güvenli bir sosyal ortam yaratıyor. Ötesinde sosyal medya, covid-19’da kapanma süreci ve burada yazamayacağım başka etkenler de söz konusu.

Ülkemizde yoganın fiziksel aşamaları kolayca yayılırken felsefi kısmı daha yavaş ilerliyor. Okuma konusunda yetersiz bir toplum olduğumuz için mi durum böyle?

Bu soru yanıtını da içinde barındırıyor, evet haklısınız, günümüz insanı üzümü yemek istiyor bağını sormak, bağcıyı tanımak gibi bir kaygısı yok ama malum artık bağcılar çok fazla kimyasal kullanıyor, toprak zehirlendi, üzümün tadından anlaşılmıyor belki ama hastalık taşıyor zevkle yediklerimiz. Dolayısıyla yoganın özü üzümü yerken bağını sormak, hatta bağcıyı tanımak, gerekiyorsa onu dövmektir. Şimdi buradaki mecazı anlamayıp Bora dövmekten söz ediyor, diyenler çıkabilir, onlar gerçekten dayağı hak ediyor. Zen sopasının amacı kişiyi uyanık tutmaktır, yani ünlemler eğitim için önemlidir.

‘Yoga dışa değil içe dönüktür’ diyorsunuz. Bu cümleyi nasıl anlamalıyız?

Aslında yoga hem dışa hem de içe dönüktür. Her ikisi de değerlidir. Dış, içe dönüş için bir kapıdır. Bunlar yin yang gibi birbirinden ayrı düşünülemez. O söz biraz dikkat çeksin diye söylendi. Nihai amaç içe dönüklüktür tabii.

Yoganın yalnızca fiziksel değil, psikolojik bir iyileşme sağladığı su götürmez bir gerçek. Sizce yogayı diğerlerinden ayıran en temel durum nedir?

Psikolojik iyileşme ağır vakalar için geri tepebilir. Bu nedenle yoga eğitmeni birden kendini terapist sanmasın. Bu çok tehlikeli. Yoga aynı psikanaliz gibi çok uzun süreçli bir yol, evet iğneyle kuyu kazar gibi insan kendiyle uğraşır, elbette de sonuçta bir farklılık ortaya çıkar, çıkabilir.

Yogaya yeni başlayacaklara neler önerirsiniz?

Online ya da canlı ders alacakların hocanın hocasının, hatta hocanın hocasının hocasının kim olduğunu sorsunlar. Yoga belirli lineage’lar ile var. Yani siz hangi gelenek, hangi okulu öğreniyorsunuz. Örneğin, hatha yogada Sivananda, Satyananda, Iyengar ve bunların türevleri okullar var.

Son olarak Uplifers okuyucularına ne söylemek istersiniz?

Günümüzde bilgiye ulaşmada internet önemli bir rol oynuyor ama bu da içinde yanlış bilginin hızla yayılması gibi bir tehlikeyi barındırıyor. Az önce sosyal medyada gördüm üç haftada 399 TL’ye meditasyon öğretmenliği programı yapılıyor. Bu kadar kısa bir sürede hiçbir şey olunmaz, aklımıza gelecek en basit işin çırağı bile olunmaz… Yani inanmayın bunlara, bana da!

İlginizi çekebilir: Dengeyi yakala, kendini bul

Yağmur Aşık Mola: Yağmur Aşık Mola, 1993 yılında Aydın’da doğdu. Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden mezun olduktan sonra çeşitli ajans ve gazetelerde muhabirlik yaptı. Halen bir kamu kurumunda editörlük görevine devam etmektedir. Türkiye’nin en uzun ömürlü insanlarının yaşadığı Nazilli’de hayatını sürdüren Mola, minimalizm, dijital detoks, sağlıklı yaşam konularında araştırmalar yapmış, çeşitli gazete ve dergilerde yazılar kaleme almıştır. İletişim: yagmurasik1@gmail.com https://www.instagram.com/yagmurmola/

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale