X

Yoga ve meditasyonla migren ve fibromiyaljiyi 12’den vurmanın 12 sırrı

Uzmanlar migren ve fibromiyaljisi olan hastalara yogayı öneriyor. Konuya aşina birisi değilseniz bu size uçuk ve ayakları yere basmayan bir fikir gibi gelebilir. “Bu kadar ağrım var, 3-5 hareket yapacağım, her şey düzelecek öyle mi?” diyebilirsiniz…

Yoganın 3500 yıldan fazla bir geçmişi var, son yıllarda yapılan çalışmalarla yoganın migren, fibromiyalji ve diğer kronik ağrılar üzerine iyileştirici etkisi bilimsel olarak da kanıtlandı. Peki, yoga bunu nasıl yapar?

Yoganın 3500 yıldan fazla bir geçmişi var, son yıllarda yapılan çalışmalarla yoganın migren, fibromiyalji ve diğer kronik ağrılar üzerine iyileştirici etkisi bilimsel olarak da kanıtlandı.
1. Yoga stresi azaltır

Yoga ve meditasyon, beynin sükunet ve soğukkanlılık merkezlerini devreye sokar ve yoga yapmadığınız zamanlarda bile onları devrede tutar. Sizi strese sokan olaylar ve kişiler değişmese de; siz stresle daha başarılı bir şekilde baş eder, soğukkanlılığınızı yitirmezsiniz, hiçbir şey sizi kolay kolay sinirlendirmez ve üzemez. Yoga yapmak kandaki stres hormonu düzeylerini azaltarak stresin neden olduğu dokulardaki yangıları (enflamasyon) dindirir. Daha az stres, uzun vadede daha az migren demektir.  

2. Kaygınız azalır

Yoga ve meditasyon yapmak; geçmişle kavga etmeden ve gelecekten endişe duymadan anda yaşamanızı sağlar. Farkındalık içinde yaşamak, günler, aylar içerisinde anksiyetenin azalarak yok olmasına olanak tanır. Kaygılar azalır, ağrılar da kaygıları takip eder.

3. Depresyon bulgularınız geriler

Yoga ve meditasyon pratiği, beyinde büyüme faktörü BDNF’yi, mutluluk hormonu serotonini, ödül hormonu dopamini arttırır. Prefrontal korteksin olumlu düşünme döngülerini devreye sokarak sizi gün be gün daha az depresif yapar. Sizi tetikleyen günlük musibetlerin sizi negatif sarmallara sokmasına engel olur. Depresyonun  bulgularının gerilemesi, migren ağrılarının gerilemesi veya hafiflemesini sağlar.

4. Metabolik sendromunuz düzelir

Yoga yapmak; insülin direncini azaltır, göbek çevresindeki yağlanmayı azaltır, tansiyonu düşürür. Metabolik sendrom düzelince migren de düzelir.

5. Kilo verirsiniz

Aynı sürede yapılan pek çok aerobik egzersiz ile yoga yapmak benzer düzeyde kalori yakar ve benzer şekilde kasları güçlendirir, kas kitlelerini artırır. Ama aerobik egzersizlere ek olarak, aynı zamanda kendinizle barışmanıza aracı olarak yeme bozukluklarının önüne geçer, serotonin düzeylerinizi artırarak iştahınızı keser, uzun vadede kalıcı olarak kilo verirsiniz.

6. Fibromiyalji ve kas ağrılarına iyi gelir
Yoga size kullanmadığınız merkez kaslarınızı kullandırır.

Hem yapılan hareketler hem de stres düzeylerinin azalması tüm ağrılara özellikle baş-boyun ve sırt ağrılarına iyi gelir, migren ve fibromiyalji ağrıları yavaş yavaş tarihe karışır.

7. Duruşunuz düzelir

Yoga size kullanmadığınız merkez kaslarınızı kullandırır. Anda kaldığınız müddetçe kendinizi patates çuvalı gibi bırakmazsınız, önce pratikte, sonra da gün içerisinde daha uzun sürelerle dik durmaya başlarsınız. Dik durmak uzun vadede migren ağrılarını azaltır, depresyon bulgularını geriletir.

8. Travmalarınızın kabulünü ve barışmanızı sağlar

Migren ve fibromiyalji hastalarının çoğunun öz geçmişinde çocukluk çağı travması öyküsü mevcuttur. Yoga ve meditasyon yapmak bu travmalarla yüzleşmeyi, onlara dolanıp kalmamayı, travmaları aşıp mukavemetle yaşamınıza devam etmenizi sağlar, bu süreçte migren ağrıları da hafifler ve sonunda belki de kaybolur.

9. Kendinize şefkat göstermenize vesile olur

Kendimizi eleştirmek ve yargılamakta hepimiz birer dünya şampiyonuyuz. Kendini yerden yere vurmak ve beğenmemek, hem stresin hem de pek çok hastalığın temel taşı. Yoga ve meditasyon pratiği, olanı ve kendinizi olduğu gibi kabul etmenizi, kendinizle uğraşmamanızı ve kendinize sevgi göstermenizi sağlar. Kendinizi sevdikçe ağrılarınız da azalır.

10. Sempatik baskınlık azalır
Yoga, meditasyon ve nefes, bize bırakmayı öğretir. Tutunmayınca, tutmayınca, bıraktıkça, ağrıları da beraberinde bırakmak mümkün olur.

Çağımız insanının ama özellikle migren ve fibromiyalji hastalarının en büyük sorunu, kronik stres yanıtına bağlı devamlı tetikte olmaları, bir türlü sakinleyememeleri. Sempatik baskınlık artışı aynı zamanda kronik ağıları da artıran veya migreni tetikleyen önemli bir sorun. Yoga ve meditasyon pratiği sırasında yapılan nefes çalışmaları sempatik baskınlığı azaltarak, parasempatik aktiviteyi artırır; ağrısız günler geçirmek mümkün hale gelir.

11. Bırakmayı öğrenirsiniz

Her şeyi kontrol altında tutmak, her şeye sahip olmak, her şeye yetişmek… Zaten mümkün değil de, hep sınırlarımızı zorluyoruz. Yoga, meditasyon ve nefes, bize bırakmayı öğretir. Tutunmayınca, tutmayınca, bıraktıkça, ağrıları da beraberinde bırakmak mümkün olur.

12. Uykunuz düzelir

Yoga ve meditasyon hem sizi sakinleştirerek hem de serotonin ve melatonin metabolizmalarınızı düzelterek daha çabuk uykuya dalmanızı, daha derin ve kaliteli uyumanızı, daha zinde kalmanızı sağlar. Daha iyi uyku, daha az migren ve fibromiyalji ağrısı demektir.

Sinir sistemini güçlendirici öneriler, ağrısız bir yaşam ve migrenle mücadele için Beynini Doğru Besle kitabıma bakabilir, bana www.banutascifresko.com üzerinden ulaşabilirsiniz. 

 

İlginizi çekebilir: Hayatı kabusa çeviren migrenle beraber görülen ve migrenin şiddetini artıran 10 hastalık

Yazarın tüm yazıları için tıklayın. Yazarın tüm yazıları için tıklayın. 

Dr. Banu Taşçı Fresko: Dr. Banu Taşcı Fresko, 1969 senesinde İstanbul’da doğmuştur. İstanbul Tıp Fakültesi’ni 1992 senesinde bitirmiş, ihtisasını İstanbul Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı’nda 1997 senesinde tamamlayıp Nöroloji Uzmanı olmuştur. Birçok özel hastanede çalıştıktan sonra şimdi çalışmalarını muayenehanesinde sürdürmektedir. Uzun yıllar kronik ağrılardan mustarip olduğu için, hastalara yol gösterecek, hayatlarını kolaylaştıracak bir kılavuz yazmak istemiştir. Ekim 2017de ‘Beynini Doğru Besle’ isimli kitabı çıkmış, kitapta migren ve fibromiyalji ağrılarıyla nasıl başa çıkılacağını, beslenmenin önemini ve tüm kronik hastalıklarda yoganın iyileştirici etkisinden bahsetmiştir. 2017 senesinde Arzu Rezzan Sunam ve Yelina Tayfur’dan Temel Yoga Hocalık Eğitimi ve Banu Çadırcı’dan 100 saat yoga terapi ve yoga anatomi eğitimi almıştır. Aynı zamanda Ahmet Güllü ve Vedat Örs atölyelerinde eğitim almış, profesyonel bir ressamdır, bu güne kadar 7 kişisel sergi açmıştır. Bugünlerde bir yandan Mayıs 2018’deki sergisine hazırlanmaktadır.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale