X

Yiyelim güzelleşelim: Chia güzeli

Annem bana hamileyken genelde gofret, çikolata ve jelibonla beslenmiş. Doğumumdan 1 hafta kadar sonra ise sütten kesilince şekerli su ve o zamanlar toplumda anne sütünden daha iyi olduğu sanılan bebek maması vermişler. Hani yakın zamanda GDO’lu olduğunu öğrendiğimiz ve içinde kim bilir ne kadar çok şeker olan mamalardan. Rafine şeker ve rafine gıdaların zararı hakkında ne kadar okursam veya belgesel izlersem izleyeyim, şekerden vazgeçemiyorum. Kısaca ben bir şeker bağımlısıyım:)

Buna rağmen ve belki de bu yüzden bana göre sürdürülebilir ve mantıklı olan beslenme biçimi, %70 ‘clean’ besinler yemeye karşılık, %30 rafine yiyecekler tüketmek (veya %80-20 oranı da öneriliyor). Böylece hayatı cehenneme çevirmeden sağlıklı beslenmek mümkün olabilir. Bu bakımdan uygulanabilir tariflere ve (neredeyse) elimizin altında bulunan malzemelere ulaşmak çok önemli.

İşte tam bu noktada ben dahil pek çok kişinin farklı sağlıklı gıda alternatiflerine olan ihtiyaçlarına cevap veren bir marka ortaya çıktı: Güzel Gıda. Aslında markanın ortaya çıkışının çok öncesinde erkek arkadaşımın eski ve yakın bir arkadaşı olması sebebiyle kurucusunu tanıyorum. Burak İnal’ın uzun zamandır kendi kişisel hesabından paylaştığı güzel yemekleri erkek arkadaşımla beraber takip ediyor, onlardan ilham alıyor ve bazen de tarifleri taklit ediyorduk. Hatta bir ara neredeyse her Cuma akşamı iş çıkışı eski evinde, yakın arkadaşlarıyla beraber paylaştığı muhteşem yemeklerinden yiyorduk.

Böyle bir altyapıdan doğan bir marka; hem doğal bir şekilde iş ile hayatta zevk aldığımız şeyleri birleştirmeye güzel bir örnek oluyor, hem de ayakları yere basan bir marka olarak güven hissi yaratıyor.

Gelelim mutfağımıza ve beslenme düzenimize yenilikler katabilecek sağlıklı gıda alternatiflerine. Kinoa zaten uzunca bir süredir biliniyor ve pek çok yerde bulunabiliyordu. Şimdi ise chia tohumu hem kullanım kolaylığı, hem de içeriğindeki mineraller, protein, Omega 3 ve 6 sayesinde, özellikle sık, yoğun veya şiddetli spor yapanlar bakımından çok ilgi çekici.

Şunu da söylemeliyim: “Superfood”a, (yani sağlığa yararlı olduğu varsayılan birtakım besinlere verilen pazarlama terimi) inanmıyorum ama junk food’un zararlarına kesinlikle inanıyorum. Eğer zaten içinde neredeyse katkı maddesinden başka bir şey olmayan yiyeceklerle doldurmasaydık dünyayı; doğal ortamında, mevsiminde yetişen ve tüketilen her şey birer sağlık kaynağı olarak kabul edilmeye devam ederdi.

Vegan tariflerde yumurta yerine bağlayıcı olarak kullanılan bir besin olmasıyla gözüme çarpmıştı chia tohumu; fakat o zamanlar chia bulmak pek mümkün olmadığından deneyememiştim. Güzel Gıda’nın Güney Amerika’dan ithal edip kendi paketlediği chia’lara ulaşabildiğimizde ise tam olarak nasıl tüketeceğimizden emin değildim. Burak’ın ilk önerilerinden bir tanesi, onu düzenli olarak, örneğin her sabah bir tatlı kaşığı kadar tüketmek. Ve tabii ki evde Güzel Gıda’nın Instagram hesabından devam eden ilham verici fotoğraflardan da etkilenerek, sitesindeki Chia’lı tarifleri denemeye başladık. O zamandan beri chia bizim evde genelde her sabah ya yulaf ve meyve karışımının içine, ya yumurtanın içine, ya da bazen gece badem sütünün içine katılmak suretiyle hayatımızdaki yerini aldı.

Kısa süre önce denediğim tariflerden bir tanesi Kakaolu Chia Pestili. Aslında benimki kakaolu değil, keçiboynuzu unlu chia pestili; çünkü ham kakao halen zor bulunuyor (yakında Güzel Gıda’dan bunun hakkında da güzel bir haber gelecek gibi gözüküyor). Ayrıca hindistan cevizi şekeri yerine fazladan 1-2 hurma ekledim. İkinci denememde kıvamı hemen hemen tutturdum ve evde ister tatlı bir atıştırmalık, ister sabahları meyve ve badem sütüyle beraber yemek için bir alternatif elde ettik.

Chia kullanmanın en sevdiğim yanlarından bir tanesi, karışımlardaki tahıl miktarını düşürebilmek. Bu tarifte ise merak ettiğim şeylerden bir tanesi suya konulan chia karışımının neden buzdolabında bekletildiğiydi. “Chia suda bekledikçe şişen bir tohum. Ne kadar bekletirsen kıvamı o kadar artıyor yani. Buzdolabında bekletmemizin nedeni ise kapalı olması, soğuk olması ve karışımın içinde başka malzemeler varsa bozulmasını önlemesi.” diye açıkladı Burak.

Denediğim tarifler ve chia tohumunu kullanma şeklim genelde basit ve zahmetsiz. Fakat eğer chia’yla yapılabilecekleri bu kadarla sınırlı sanıyorsanız çok yanılıyorsunuz! İşte sevgili arkadaşım Başak Duru’nun benim için yaptığı doğumgünü pastası: yalnızca çiğ malzemelerden oluşan lavantalı, blueberry’li ve kajulu cheesecake!

Ben bundan sonra bir de chia’lı enerji barı ve truffe tariflerini denemeyi düşünüyorum. Siz de gözünüze bir şeyler kestirin ve deneyin derim.

Yazarın diğer yazıları için tıklayın

Gözde Mimiko Türkkan: Gözde Mimiko Türkkan, fotoğraf, sanatçı kitabı, video gibi çeşitli medyumları kullanarak toplumsal olarak inşa edilmiş kimlikler ve cinsiyet rolleri üzerine çalışmalar üretir. Eserleri, 2010’da Londra’da Central Saint Martins’de güzel sanatlar bölümünde yüksek lisansını tamamladığından beri yurtiçi ve yurtdışında çalışmaları sergilenmektedir. Öte yandan 15 yıl kadar önce başladığı dövüş sporlarına olan ilgisini ve deneyimini paylaşmak için Muay Thai ve CrossFit temelli dersler verdi. Ayrıca İstanbul’un ilk amatör koşu gruplarından olan İstanbul Koşu Kuvvetleri’nin ve Sosyal Güçlendirme için Spor ve Beden Hareketi Derneği BoMoVu’nun kurucularından. Muay Thai haricinde partneriyle beraber hayatlarında düzenli yer edinmiş snowboard, dalga sörfü, CrossFit, koşu ve yoga gibi sporlar ve bedensel aktivitelerini @sync.riders hesabından paylaşmaya devam ediyor.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale