X

Yin yoga nedir ve tam olarak nasıl başladı?

Yin yoga ile hissettiklerimden bahsetmek istiyorum. Yin yoga bağ dokulara, eklemlere ve eklem kapsüllerine, tendon ve ligamentlere, kıkırdaklara, kemiklerimizi içeren dokulara, yani daha derinde ,daha az elastik, daha yoğun bir şekilde fasya ağına odaklanan ve poz içerisinde 3-5 dakika kalabildiğimiz bir yaklaşım. Devamlılığı olan Yin yoga uygulaması ile bağ doku lifleri daha fazla hareket alanı sağlayacak şekilde gelişir ve yeniden hizalanır.

Yaşamın her alanında olduğu gibi yoga pratiğinde de Yin ve Yang formlar her zaman bir arada var olur ve birbirlerinden asla ayrılmaz. Bunu bedenimizde rahatlıkla görürüz. Bütünsel bir sağlık kavramından, yani yoganın ele aldığı zihin, ruh ve beden birlikteliğinden bahsedildiğinde Yin ve Yang dengesinin de beden içinde kurulması ve bu nedenle bedenin her yerinin çalıştırılması gerekir. Pratiğin Yang formları kaslara ve kana odaklanırken, Yin formları bize eklemler, ligamentler, tendomlar, derin fasya bağları ve kemikleri üzerine çalışma imkanı sunar.

Yin bir nesnenin sabit, hareketsiz, gizli yönüdür. Yang bir nesnenin değişen, hareket eden, açığa çıkan yönüdür. Bu iki yön her zaman bir arada var olur; biri olmadan diğeri asla var olamaz. Her şey Yin ve Yang bakımdan tanımlanabilir; taşlar, atlar, beden, yaşam, düşünceler… Hepsinin Yin ve Yang yönleri vardır. Modern zamanın Yin yogasından bahsettiğimizde 5 isim dikkat çekmiştir: Cho Chat Ling, Paulie Zink, Paul Grilley, Sarah Power ve Bernie Clark.

Paulie Zink, Yin yoganın kurucu olarak bilinen, uzun yıllar dövüş sanatları üzerinde ustalaşmış, Tao yoga hocasıdır. Zink’in Yin yoga stili, günümüzde bilinen Yin yoga stilinden oldukça farklıdır. Çalışmalarında Yin yoga pozlarının yanı sıra ayakta hayvanların hareketlerinin taklit edildiği Yang çalışmalarını yaptırmaktadır. Paulie, Yin yoga geliştirme yöntemini, “Doğayı ve etrafımdaki hayvanları zekice gözlemleyerek onların bir parçası olarak geliştirdim” diye açıklıyor. Varoluşta hiçbir şeyden ayrılamayacağımızın altını çiziyor.

Yin yoga stilinin adı aslında orijinal değildir. Paulie Zink başlangıçta yoga stilini Taoist yoga olarak adlandırmıştır. Zink’in 1980’lerde tanıştığı ve Yin yogada adını sıkça duyduğumuz öğrencisi Paul Griller, onun yoga ve Kung Fu öğretilerini harmanlayarak geliştirir, Zink’ten öğrendiklerini öğrencisi Sarah Powers’a öğretir. On yıl boyunca Paul Grilley’nin Yin yoga için kullandığı isim Paulie Zink’in de etkisiyle Taocu Yogadır. Ve hem stilin zaman içinde harmanlanması hem de uygulama farklılıkları, Sarah Powers etkisiyle Taocu yoganın adı 2000’lerde artık Yin Yoga olarak anılmaya başlar. Bu dönüşümün ardından Paulie Zink de sonunda Yin Yoga kullanmaya başlamış ve Yin Yoga Enstitüsü’nü kurmuştur.

Paul Grilley: Anatomiye oldukça meraklı ve çakra ve merisyenlerin varlığını yaptığı deneylerle nesnel şekilde göstermiştir. Tao yogayı ve Yin yoganın enerji bedeni üzerindeki etkilerini birleştirmiş ve Yin yoganın temelleri oluşmuştur.

Sarah Powers: Paul Grilley’in öğrencisidir. Paul’ün Taoist yoga öğretisini tekrar ele alarak geliştirmiştir. Sarah’ın ilk amacı zihni çözümlemekken yogayla tanışınca tüm yolculuğu değişmiş ve pratiklerinde Yin ve Yang’ı ele almıştır.

Bernie Clark: Sarah Powers’ın öğrencisidir. Yin yoga üzerine yaptığı çalışmalar, yazılar ve araştırmalarla Yin yogayı paylaşmaya ve yeni bilgiler aktarmaya devam etmektedir.

Yin yoganın bedenim ve zihnimdeki değişimleri ve bana hissettirdiklerinden bahsetmek istiyorum biraz da. Yin yoga ile bedenimde olanları duyup fark edebiliyorum. Pozların içinde kaldıkça derinleşiyorum, rahat bıraktıkça nefeslerim de özgürleşiyor. Durduğumda zihnim hep geçmişe takılıp kalırdı veya ben öyle sanmışım çünkü zihnimde ne çok ses varmış, bunu Yin yoga ile fark ettim. Sadece geçmiş değil, gelecek, başkalarının ne düşündüğü, planlar, hayaller, bunca düşünce arasında kendi sesimi hiç duymamışım. Artık zihnime gelenleri yargılamadan gelip gitmelerine izin veriyorum ve zihnim bir yerlere gittiğinde tekrar bedenime ve nefesime dönüyorum.

Pozun içinde sıkışıp kalmayı, çekiştirmeyi bırakıp görülmesi gereken ne varsa onlara yer açmaya ve görmeye niyet ediyorum. Bedenim hareket etmek istediğinde zihnime bakıyorum. Pozdan çıkma isteği zihnimin bir oyunu mu diye tartıyorum çünkü bedenimiz rahatken zihin kendi ihtiyaçlarını devreye sokabiliyor. Matın üzerindeki tavırlarıma bakıyorum, matın üzerindeki kim, üzerimdekileri çıkarmaya başladıkça kim olmadığımı görüyorum. Bedenim yeryüzüne doğru ağırlaştıkça hafifliyorum.

Ve her zaman kendime şunu hatırlatıyorum: Neye ihtiyacın var?

Sen de her gün bu soruyu kendine sorabilir misin? Şimdi yavaşla ve hissederek yaşa bu hayatı… Namaste!

Kaynaklar:
Temel Yin Yoga Eğitmenlik Eğitim Kitabı – Nihan Ayşe Yaman
Yin Yoga – Paul Grilley

İlginizi çekebilir: Yoga ve daha fazlası: İçimdeki “ben” ile nasıl tanıştım?

Nebahat Köse: 5 Ocak 1989 doğumluyum. İktisat mezunuyum. Mezun olduktan bir gün sonra bankacı olarak hayata başladım. Aynı kurumsal bankada işime devam ediyorum. Kendimi arama yolculuğumda yoga ile tanıştım. 2019 yılında ilk stüdyo dersinde deneyimlediğim yogaya aşık olmuştum. Adım adım yoga deneyimlerken beden, nefes ve ruhumla kendime yolculuğum başlamıştı. Daha sonra bunu hissetmek ve öğrenmek/öğretmek için Deniz Bağan 200 Saatlik Mindfulness ve Somatik Yaklaşım Hatha Yoga eğitimimi tamamladım. Bu eğitim ile her gün kendimi keşfetme ve öğrenme istediğim heyecanla devam ederken, içimde ki beni yeniden doğması için toprağa tohumu attım. Ardından bedenimle bağ kurduğum, bırakma halini yaşayarak duygularıma eni bir alan açtığım yollardan biri ile tanıştım: Yin Yoga... 40 saat Yin Yoga eğitimimi Yogakioo Nihan Ayşe Yaman ile tamamladım. Bedenime ve ruhuma iyi gelen yoga ile birçok kişinin kendini bulma yolculuğuna tanık olmak ve yaşatmak için yolculuğumda hep öğrenci olarak kalacağım ve öğrendiklerimi aktaracağım. Kendi dönüşümüne izin ver… Namaste

Yeni yıl hediyelerinin vazgeçilmezi Sosyopix ile anılarınızı ölümsüzleştirin

Sevdikleriniz için hediye seçmek bazen uzun uzun düşünmeyi gerektirir. Çünkü aslında aradığımız şey, sadece bir eşya değildir; bir duyguyu, bir anıyı, bir hatırlamayı karşı tarafa hissettirmektir. Tam da bu yüzden fotoğrafla kişiselleştirilmiş hediyeler, her zaman daha çok dokunur. Tek bir kare, bir gülüşün ardındaki hikayeyi yeniden canlandırır; yıllar önce çekilmiş bir fotoğraf bile açıldığında ilk günkü kadar sıcak hisseder. Sosyopix işte tam da bu noktada, o paha biçilmez anılarınızı estetik ve yaratıcı dokunuşlarla unutulmaz kılıyor.



Kişiselleştirilmiş takvimlerle zamanı anlamlandırmak

Yeni yıl, hayatımızda yeni sayfalar açmak demektir. Bu nedenle kişiselleştirilmiş takvimler, sadece günleri takip ettiğiniz bir araç olmaktan öteye geçer; umut ve güzellikle dolu bir yılın sembolü haline gelir. En güzel fotoğraflarınızla hazırlanan masa veya duvar takvimleri, sevdiklerinizin her gününe anlam katar. Her sayfa, sadece bir tarih değil, hatırlanan ve paylaşılan özel bir anı olarak kalır. Takvimi her çevirdiğinizde, geçmişin güzel anılarını hatırlamak ve geleceğe dair küçük bir mutluluk hissi yaşamak mümkündür. Bu küçük ama etkili detay, hediyenizi hem estetik hem de duygusal olarak unutulmaz kılar.



Anıların dokunulabilir hali: Fotoğraf baskıları



Bir zamanlar telefon ekranına sığdırdığınız, galeri arşivlerinizde kalan en mutlu kareleri bu yılbaşı yeniden keşfetmenin tam zamanı. Sosyopix fotoğraf baskıları, en özel anlarınızı sıcaklığını ve kalitesini koruyarak dilediğiniz formda hayat bulduruyor. İster yaz tatilinde o hiç bitmesin dediğiniz gün batımı karesini, ister kış tatilinde çekilmiş kar manzarasını seçin; retro tarzda ya da şık bir çerçeveyle hazırlatabilirsiniz.Çalışma masasında duran küçük bir fotoğraf, sizi kış tatilinin huzuruna veya yılın en güzel anılarına götürebilir. Bu yıl sevdiklerinize sadece bir hediye değil, birlikte paylaşılan özel anıları ve mutluluğu hediye edin.

Anıların estetik hali: Fotoğraf albümleri

Fotoğraf albümleri, her dönem popülerliğini koruyan ve hiçbir zaman değerini kaybetmeyen hediye seçeneklerinden biridir. Çünkü bir albüm, yalnızca fotoğrafları bir araya getirmez; aynı zamanda belirli bir dönemin, bir ilişkinin ya da bir yolculuğun hikayesini saklar. Sayfaları çevirdikçe hatırlanan detaylar, yeniden yaşanan duygular ve geçmişten gelen sıcaklık, bu hediyeyi zamansız bir klasik haline getirir.

Kişiye özel tasarlanan fotoğraf albümleri, hem estetik hem de duygusal yönüyle güçlü bir hediye seçeneği sunar. Kapak dokusundan sayfa düzenine, renk seçiminden yerleştirdiğiniz küçük notlara kadar tamamen size ait bir anlatım oluşturma fırsatı verir. Bu, sadece bir hediye değil; kendi elinizle hazırladığınız bir zaman kapsülüdür.



Anıları duvarlara taşıyan çerçeveler

Mutlu anıları saklamanın tek yolu albümlerde biriken fotoğraflar veya fotoğraf baskıları değildir; bazen evin en görünür köşesine yerleştirilen bir çerçeve de aynı etkiyi yaratır. Ölümsüzleştirilen anları çerçeveleyerek yaşam alanlarınıza sıcaklık ve derinlik katarken sevdiklerinizin her baktığında o ana yeniden dönmesini sağlar. Farklı boyut seçenekleri sayesinde ister küçük bir köşeyi canlandırabilir ister salonunuzun atmosferini değiştirebilirsiniz.  Duvarlara zarar vermeyen yapışkanlı çerçeveler ise kolay kullanımıyla, yalnızca bir dekor değil; her gün gülümseten bir anı sunar. 

Bi’kutu anı: Özel hediye kutularıyla yeni yıl coşkusu

Yeni yıl ruhunu tek bir kutuda toplamak istiyorsanız, özenle hazırlanmış hediye kutuları bunun için ideal bir çözüm sunar. İçerisinde not defterleri, yılbaşı ruhunu yansıtan kupalar, kokulu mumlar ve daha pek çok özel hediye, kutuyu açan kişinin yüzünde sıcak bir tebessüm bırakır. Böylece hediyeniz yalnızca bir kutu değil, birlikte paylaştığınız anıların sıcacık bir yansıması olur.

Siz de bu yıl, sıradanlığın dışına çıkarak sevdiklerinizin yüzünde unutulmaz bir gülümseme oluşturmak istiyorsanız, Sosyopix’in sunduğu bu kişiselleştirilmiş dünya tam size göre. Hatıralarınızı canlandırın ve onlara, her baktıklarında sizi hatırlatacak, zamana anlam katan dokunuşlar hediyeler sunmak isterseniz aradığınız her şey Sosyopix’te!





İlgili Makale