X

Hayatımızda her şey yolunda giderken bile kendimizi neden yeterince iyi hissetmeyiz?

Hayatınızı dışarıdan bir göz gibi incelediğiniz zaman sağlığınızın iyi olduğunu, aile bireyleriniz ve arkadaşlarınız gibi sevdiklerinizle sağlam ilişkilere sahip olduğunuzu ve kariyerinizde etkili bir şekilde ilerlediğinizi fark edebilirsiniz. Her ne kadar bu farkındalık çok değerli olsa da bunca tatmin edici duruma rağmen kendinizi iyi hissetmiyor olabilirsiniz. Tüm koşullar idealken adlandıramadığınız bu huzursuzluğun ve boşluk hissinin neden ortaya çıktığını merak ediyorsanız şu anda doğru yerdesiniz. Bu yazımızda, hedeflerinize ulaştığınızda tam olarak beklendiğiniz huzur dolu duygunun gelmemesine yol açabilen durumları sizler için kaleme aldık.

Her şey yolundayken bile kendinizi iyi hissetmemenizin dört potansiyel sebebi

Her şey yolunda giderken bile kendimizi yeteri kadar iyi hissetmiyor oluşumuz aslında insanlığın en büyük paradokslarından biri. Bu yaygın durumun arkasında çeşitli psikolojik, sosyal ve bireysel sebepler bulunuyor.

Sosyal medya ve sürekli karşılaştırma dürtüsü

Yeteri kadar iyi hissedememeniz, sosyal medyanın hayatınız üzerindeki etkisinden kaynaklanıyor olabilir. Instagram ve TikTok gibi sosyal medya platformları, genellikle özenle tasarlanmış anlara ev sahipliği yapıyor. İnsanların kusursuz tatillerini, mükemmel ilişkilerini ve sansasyonel başarılarını gördüğünüz zaman kendi hayatınızdaki ‘’sıradan’’ anları sorguluyor olabilirsiniz. Bu sorgulama da ister istemez başarılarınızı fark etmenizi zorlaştırabiliyor ve kendinizi mutsuz hissetmenize yol açabiliyor.

Sosyal medyanın aslında güzel şeylerin sergilendiği bir vitrin olduğunu aklınızdan çıkarmadan bilinçli bir kullanıcıya dönüşebilirsiniz. Bu sayede, kendi değerinizi azaltmanıza yol açan başkalarıyla kıyasa girme döngüsünü kırabilirsiniz. Başkalarının çoğu zaman uydurma olan mükemmelliğine sosyal medya kullanımınızı sınırlandırarak da baş kaldırabilirsiniz.

Mükemmeliyetçilik

Ne yazık ki, modern yaşam mükemmeliyetçiliği bir erdem olarak sunuyor. Bu durum, insanları en iyi versiyonlarına erişmeye teşvik ediyor. Bahsi geçen teşvik ilk etapta motive edici olsa da bir süre sonra mükemmeliyetçiliğin altında ezilmeye neden oluyor.

Hatasız olmayı hedeflerseniz en küçük yanlışlık veya eksiklikte öz güveninizi sıfırlayabilirsiniz. Bu yüzden, herhangi bir işi başardığınız zaman ‘’Daha iyisini yapabilirim.’’ düşüncesini geliştirmekten ziyade kendinizi tebrik etmeye özen göstermelisiniz. Benliğinizi takdir ederek sürekli başarıyı aramak yerine içinde bulunduğunuz anın tadını çıkarabilirsiniz ve kendinizi yeterli hissedebilirsiniz.

Anın dışında yaşamak

Gelecek kaygısı ve pişmanlıklar, sürekli olarak bir sonraki adımı, hedefi ve başarıyı düşünmemize yol açıyor. Bu düşünme hali de içinde bulunduğumuz anın güzelliğini ve elimizdekilerin değerini fark etmemizi zorlaştırıyor.

‘’Ya sonra ne olacak?’’ sorusunu düzenli olarak kendinize sormak yerine gerçek huzurun anın içinde saklı olduğunu kabullenmelisiniz. Aynı zamanda, sahip olduklarınızın değerini bilerek ve onlarla barışık olarak gerçekten kendinizi iyi hissedebilirsiniz. Kısacası, tam şu anda sahip olduklarınıza sırtınızı dönüp geleceğe doğru koşmak yerine anı kucaklamalısınız.

Benliğe yabancılaşma

Her şey yolundayken bile yeteri kadar iyi hissedememenizin en derin sebebi ise duygularınıza ve iç sesinize yabancılaşmış olmanız olabilir. Bu yabancılık, başarı, statü veya para arayışındayken sizi siz yapan temel değerleri, ilgi alanlarınızı ve tutkularınızı ihmal etmeniz durumunda ortaya çıkıyor. Bahsi geçen yabancılık doğrultusunda, başarılı bir yaşam sürmenize rağmen içsel bir boşluk hissiyle mücadele etmek zorunda kalabilirsiniz.

Kendinize yabancılaşmamanız için ‘’Kim olmak istiyorum?’’ ve ‘’Neler beni mutlu ediyor?’’ sorularını benliğinize sormalısınız. Bu soruları detaylı bir şekilde cevaplandırarak kalbinizin sesini dinleyebilirsiniz. Kalbinize kulak verdiğiniz zaman sadece dışsal ve yüzeysel başarılar için yaşamayı arkanızda bırakabilirsiniz.

Yeterince iyi hissetmek için içinize bakmaya başlamalısınız. Daha fazlayı kovalamak yerine sahip olduklarınız için düzenli olarak şükretmelisiniz. Bununla birlikte, farkındalık pratiklerini, meditasyonu ve nefes egzersizlerini de günlük hayatınıza dahil edebilirsiniz. Son olarak, kendinizi başkalarıyla kıyaslamayı bırakıp kendi yolunuzda yürümelisiniz ve kusurlarınızı kabul etmelisiniz.

İlginizi çekebilir: İyi yaşam ve iyi hissetmek için dünyadan popüler wellness podcastleri

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale