X

Yerel yönetimler teknolojiyi vatandaşların yararına nasıl kullanmalılar?

Birbirine bağlı, müşteri merkezli dünyamızda müşteriler, özellikle şehirlerde ihtiyaçlarını hızlı ve sorunsuz bir şekilde gidermek istiyorlar.

Yerel hükümetler buna rağmen size farklı bir deneyim yaşatıyorlar: Basılı belgeler kullanma, sadece nakit olarak ödeme yapılabilmesi, randevu aldığınız kişilerle sadece 09:00-17:00 arası görüşülebilinmesi…v.b. Bu deneyimler Bitaksi, Getir, Uber gibi uygulamalarla tezat bir görüntü ortaya çıkarıyor; çünkü bu uygulamalar şehir sakinlerine hızlı çözümler sunuyorlar.

Böylelikle insanların barları devlet okullarına göre daha kolay karşılaştırabildiği, otelleri hastanelerden daha rahat kıyaslayabildiği bir dünyanın içerisinde buluyoruz kendimizi. Bu durumu hükümetler adına insanlara daha iyi hizmet sunma, onlara değer verdiğini gösterme ve yurttaşlarla bağ kurma olarak şansının kaçırılması olarak değerlendirebiliriz.

Bazı yenilikçi yerel yönetimler bu durumun farkına varmış olacak ki, teknolojiyi kullanarak ve müşteri odaklı bir bakış açısıyla vatandaşlara ehliyetlerini hızlıca yenileme ya da iş kurma gibi servisleri inovatif bir biçimde sunuyorlar. Deneyimlerimize göre yerel yönetimler dijital/teknoloji sektöründeki 5 önemli özelliği anlamalıdırlar:

Ölçeklendirme önemlidir

Sosyal medyadaki mecralarda üye sayıları artıkça giderek daha değerli hale geliyorlar

Bu oldukça açık görünüyor; ancak aslında sadece söylenmesi bile önemlidir. İnternet sektöründen öğrendiğimiz kadarıyla büyük bir topluluk aslında her şeydir. Sosyal medyadaki mecralar insanlar üye oldukça giderek daha değerli hale geliyor ve web siteleri ne kadar çok insan orada vakit geçirip yazılanları okursa, o kadar çok insanı etkilemeye devam ediyor.

Bu azımsanmayacak etki yerel yönetim servislerinin önemli dinleyici sayısına ulaşmasını gerektiriyor. Mesela; yerel bir yönetim balıkçılık ehliyetlerinin alınabildiği, yerel vergilerin ödenebildiği yeni bir platform oluşturduğunda farklı insanların farklı ihtiyaçlarını karşılayacağından dolayı etki daha büyük olacaktır. Birçok yerel yönetim etkiyi indirme ve etkileşim sayısına göre hesaplamaktadır, kazandığı paraların sayısına göre değil. İnovasyonun peşinde koşanlar hep büyük olanı hedeflerler.

Online ve offline entegrasyon sağlanmalı 

Başarılı bir yerel yönetim organizasyonunda dijital kitle için hem offline hem de online temas noktaları oluşturulması gerekmektedir. Dijital kitleyle çağrı merkezleriyle, müşteri hizmetleriyle, halk festivalleriyle ve kendi sosyal medya hesapları sayesinde iletişime geçmelidir. Web sitelerini optimize ederek ziyaretçilerin ilgi alanlarına göre içeriklerini yenilemelidir.

Mesela; kar ihtimalini öğrenmek için yerel hükümetin web sitesine kayıt olan insanlar için Minneapolis şehri GovDelivery alarmını devreye sokarak sosyal medya hesaplarından, billboard’lardan ve e-posta yoluyla kar ihtimalini halkla paylaşmıştır. Tek bir bilgi öğrenmek için üye olan vatandaşlar kar hakkında anlık bilgi alabilirken, aynı zamanda park yasakları gibi farklı konularda da bilgi alabilmişlerdir.

Vatandaşlar yerel yönetimlerdeki hesaplarına sorunsuzca ulaşabilmelidir. Beklenenden daha fazla bir şekilde, şehir yönetimlerinin vatandaşlara vergilerin ödenmesi, çöp vergilerinin yatırılması gibi farklı sorumlulukları için farklı hesaplar yaratması veya tüm servislerin aynı hükümet web sitesinde yer alması gerekir.

Veya geniş alanlarda, bireylerin park ücretlerini ödeyebilecekleri park uygulamaları olmalıdır ve bu aletler şehirdeki yoğun nüfuslu alanlarda yaygın olmalıdır.

Yerel hükümetlerin sanal ortamda kuracakları platform sayesinde vatandaşlar birçok işlemi tek bir noktadan yapabilirler

Bu alan hükümetin özel şirketler üzerinden kar elde ettiği alanlardır. Belediyeye bağlı kuruluşlar birbirleriyle ortaklık kurarak, bilgi paylaşarak ve müşterilere uygun veri paylaşımını sağlayarak onlara sorunsuz bir deneyim yaşatabilirler. Mesela; platformda bir network oluşturarak kullanıcılar kayıt olup  yerel yönetimin bir organizasyonu hakkında bilgi aldıklarında, bir sonraki ekranda benzer servisler hakkında veya fiziksel yerleşimler hakkında bildirim alabilirler. Böylelikle tek bir platformdan birçok bilgiye ulaşabilirler.

Etkileşim akıllı segmentasyona bağlıdır

Bağlılık yaratma konusunda özel sektörün standartlarına ve dönüşümüne ulaşıldığı zaman, hükümet organizasyonları vatandaşlarının özeline saygı göstererek hedef kitle belirlemesi ve segmentasyonu yapmak zorundadır. İletişim kitlenin ilgi alanlarına uygun hale gelmelidir, yani iletişim onların ilgisini çekmeli ve bağlılık yaratmasına yardımcı olmalıdır.

Örneğin; daha koordineli sağlık hizmetleri sunmak için Lousville hurda eşyalar için toplamak için şehir sakinlerine GovDelivery aracılığıyla lokasyon bazlı, hatırlatma verme teklifi yapmıştır. 12.000’den fazla ailenin başvurduğu sistemde size hurdalarının alınmasında bir hafta ve bir gün önce mesajla hatırlatma yollanıyor ve bu sayede hurdanızı çıkarmanız gerektiğini hatırlıyorsunuz. Bu proaktif iletişim sayesinde Lousville’in çağrı merkezi verimliliği artış göstermiştir.

İnfluencer pazarlama bağlılığı artırır

 Doğru insana doğru mesajı vermek viral etkisi yaratır ve hükümetler de bu fenomenden yaralanmalıdırlar. A 2014 Pew Research’ün yaptığı bir araştırmaya göre yetişkinlerin sadece %30’undan azı yaygın dijital hükümet servislerini gerektiği gibi kullanabiliyor. Buradaki en önemli noktanın birçok vatandaşın dijital fırsatlardan ve tekliflerden haberlerinin olmamasını söyleyebiliriz. İşte bu noktada pazarlamayı desteklemek için kilit öneme sahip kişileri bularak mesajı aktarmak gerekir.

Tüm dünyadaki yerel yönetimler giderek daha çok teknoloji odaklı servisler vermeye başlıyorlar. Doğru teknoloji ve doğru iletişim stratejileriyle özel sektörün yarattığı modern ve istikrarlı deneyimi yerel yönetimler de vatandaşlarına yaşatabilir.

Kaynak:

hbr.org

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale