X

Yeni yılın ışıltısı: İçimizdeki çocuğa iyi gelen gizli şifa

Aralık ayını hep severim. Hatta coşkusu bende daha Kasım’da kıpırdanmaya başlar.

Yeni yılı kutlamak elbette güzeldir ama asıl güzel olan hazırlıklarıdır: Süslemelerin o parıltısı, her yeri saran kırmızı-yeşil renklerin cümbüşü, içimizi ısıtan küçük hediyeler, bitmesini istemediğimiz yeni yıl filmleri…

Fakat yeni yılın bize iyi gelmesinin belki çok daha önemli bir nedeni var: Yavaşlamaya ve içimizdeki çocukla buluşmaya izin vermesi.

Gün içinde sürekli koşan yetişkin zihni, bu dönemde birden duraksar.  Sanki içimizden bir ses uyanır: “Bir bak etrafına… Her şey düşündüğün kadar karanlık değil.”

Ve sonra o tanıdık şey olur. Çocuklaşırız. Sıcak çikolata içmek için can atar, atlı karıncalara binmek isteriz. Evde sevdiğimiz insanlarla sıcak bir köşede sohbet etmenin tadı bir başka gelir.

Neden yeni yılda çocuk halimize döneriz?

Işıklar, renkler, tanıdık filmler, tekrarlanan minik ritüeller… Hepsi sinir sistemimizde aynı kapıyı aralar: Güven.

Nörobilim de buna cevap verir: Işıklar, müzik… Dopamin ve oksitosini artırır; keyif, neşe ve motivasyonu yükseltir. Tanıdık ritüeller vagus sinirini sakinleştirir; nefes yavaşlar, kalp ritmi düzenlenir, “güvendeyim” hissi güçlenir. Bu güven duygusu da çocukluğun doğal modu olan oyun halini yeniden aktive eder.

Belki de bu yüzden yeni yılda şehir daha nazik görünür. İnsanlar yumuşar, gülümser. Biz de kendimize karşı daha anlayışlı oluruz.

Peki gerçekte ne arıyoruz?

Yılın son günlerinde hepimizi aynı çekim sarıyor: Işıklar, süslemeler, yılbaşı pazarları, kurabiye kokulu sokaklar ve eğlenceli aktiviteler…

Ama aslında aradığımız dışarıdaki ışıltı değil, içimizdeki karanlığın biraz aydınlanması.

Avrupa’daki yılbaşı pazarlarının büyüsü de buradan geliyor olabilir. Oralardaki ambiyans sadece bir tatil değil; çocukluğa açılan bir geçit gibi adeta.

Hızdan yorulmuş zihnimiz basit olana, parlak olana, oyun hatıralarına doğru yürümek ister.
Çünkü orada hep aradığı şeyi bulur: Kendini.

Yeni yılın asıl hediyesi

Bir yıl daha geride kalırken hepimiz içimizde aynı soruya yaklaşırız: “Bu sene bana ne iyi gelir?”

Belki de yeni yılın en büyük hediyesi, bize kendimizi sorma fırsatı vermesidir. 

Koşturmanın içinde unutulan bir yanımız, bu dönemde sessizce ortaya çıkar ve fısıldar: “Ben buradayım. Bana da özen göster.”

Işıklara duyduğumuz çekim bu yüzdendir: Kendimize yeniden dönme arzusunun ışığa bürünmüş hali.

Işığı içeri almak

Yeni yıl aslında hayatı değiştirme vaadiyle gelmez. Daha anlamlı bir davet taşır: “Koşuşturmayı bırak ve biraz etrafına bak.”

Dışarıdaki ışıklar parlıyor olabilir, ama gerçek ışık her zaman içimizdeki bir yerden yükselir.

Belki de bu yıl kendimize şöyle demeliyiz: “Bırakayım, ışık biraz içeri girsin.”

Çünkü ışık içeri girdiğinde çocuk yanımızı hatırlarız. İçimizdeki çocuk bizi özümüze götürür.
Özümüz ise, en saf haliyle öz sevgiye çıkar.

Yeni yılın en büyük mucizesi tam olarak budur: Kendimizi yeniden hatırlamak.

İlginizi çekebilir: “Hadi hadi” kültürü: Hız baskısının yorduğu insanlar, yavaşlamayı unutmuş organizasyonlar

Berna Gedik Asal: Merhaba ben Berna, 17 yaşından beri kendi ruhunun dedektifliğini yapan, içindeki labirenti sabırla dolaşan, karanlıklarını inkâr etmek yerine onlarla çalışmayı seçen biriyim. Bir zamanlar konuşmaktan çekinirken, bugün kalabalıkların karşısında tüm varlığımla yer tutmaktan büyük bir keyif alıyorum. 15 yılı aşkın kurumsal çalışma hayatımın son 10 senesini İnsan Kaynakları Eğitim ve Gelişim alanında geçirdim. İnsanların potansiyellerini performansa dönüştürmelerine, kurumların öğrenen ve gelişen yapılar hâline gelmesine katkı sundum. Aynı zamanda bir nefes koçuyum. Nefesi merkeze alan bireysel seanslar ve atölyelerle hem bireylerin hem kurumların dönüşüm yolculuklarına eşlik ediyorum. Dünyayla kurduğum ilişkinin, iletişim aracı yazmak. Hem içinden geçtiğim hem de merakla araştırdığım konuları; öz farkındalık, beden, zihin ve ilişkiler üzerinden harmanlayarak paylaşıyorum. Yazılarım, hayat üzerine düşünceler ya da araştırılmış bilgilerden öte, yaşanmışlığın içinden damıtılmış hikayeler, içsel gözlemler ve nefesin rehberliğinde dönüşüm notları… Yan yana yürümek, bazen birçok şeyi mümkün kılar. Yazılarım aracılığı ile sizinle tanışmış olmaktan büyük bir mutluluk duyuyorum.

Temizliğin Geleceği: Dyson V16 Piston Animal Hayatımızda Neleri Değiştiriyor?

Hafta sonu yapılan huzur dolu kahvaltının ardından, sandalye altına dökülen ekmek parçaları, fark etmeden yere damlayan çay izleri… Keyif dolu bir başlangıcın ardından göze batan detaylar, günün devamını dinlenerek değil temizlikle devam ettirebilir. Dyson V16 Piston Animal tam da bu anlar için zamanınızı maksimum verimlilikle, güçlü temizlemeyle hayatınızı kolaylaştırmak için geliştirilmiş.  



Dyson teknolojisini daha da iyileştirerek, yeni ürünü V16 Piston ile bugüne kadarki en güçlü ve en akıllı süpürge teknolojisiyle süpürmeyi yorucu bir zorunluluktan çıkarıp, yaşam kalitenizi yükselten bir ritüele dönüştürür.  

En güçlü çekim gücü 



Motoru ve tasarımı itibariyle Dyson’ın en güçlü süpürgesi olan V16 Piston Animal, evinizde temizlik yapmayı bambaşka bir deneyim haline getiriyor. Halılarınızın derinliklerine sinmiş tozlar, tatil dönüşü toz kaplanan zeminler… Üstün emiş gücü ve performansı artıran tasarımı sayesinde tek bir geçişte en etkili şekilde temizler. Her detay, maksimum performans ve kullanıcı konforu göz önünde bulundurularak tasarlanmış.  Zemindeki incecik tozları bile çekip yerleri adeta silinmiş gibi yapan Dyson V16 Piston Animal’ı kullanırken parkelere de hassas davrandığından emin olabiliyorsunuz. 



Tek başlıkta zeminler arası kesintisiz geçiş      

Salonun yumuşak halısından mutfağın soğuk zeminine geçerken genelde başlık değiştirmek, eğilmek, ayarlamak gerekir. Ama Dyson V16 Piston Animal, bu geçişleri sizin için hızla algılar. Koni biçimli özel başlığıyla halı ilmeklerindeki inatçı tozları söküp çıkarırken, parke yüzeylerdeki tozu zahmetsizce toplar. Yeni başlığı sayesinde derinlemesine temizlik sağlarken, yeşil ışık teknolojisiyle çıplak gözle göremediğiniz mikro partikülleri bile aydınlatarak görünmez kirleri görünür hale getirir. 

Islak zemin temizliğinin en kolay hali 

Zahmetsiz ve etkili bir süpürmeden sonra ıslak temizliğe geçmek sadece anlık bir hareket. Yeni Submarine başlık ile kurumuş kahve, kurumuş soya sosu lekesi ve sertleşmiş yemek lekeleri gözünüzde büyümeyecek… Submarine başlığa eğilmeye bile gerek kalmadan geçebilir, lekenin zorluğuna göre normal ve Max ıslaklık modlarından birini seçebilirsiniz. İster Normal mod ile sabah işe gitmeden önce yere damlayan sütü temizleyin, ister akşam gelince Max modu ile kurumuş lekeleri zahmetsizce çıkarın. Üstelik temizlik rulosunun her seferinde temiz su kullandığını bilerek!  

Akıllı temizlik partneri 

Dyson V16, sadece güçlü değil; aynı zamanda evinizin akıllı yardımcısıdır. Farklı zemin türlerini otomatik olarak tanır, gücünü saniyeler içinde ayarlar. Siz salonu süpürürken, o halıdan parkeye geçtiğinizi algılar ve performansını buna göre optimize eder. MyDyson uygulaması sayesinde temizlik verilerinizi anlık olarak takip edebilirsiniz; ne kadar süre temizlik yaptığınızı ve hangi kirleri topladığınızı görebilirsiniz. Dyson V16 Piston Animal, temizlikte sezgisel bir ortağınız değil, akıllı bir asistanınız haline gelir. 

Dyson V16 Piston Animal dokunuşu: Dolanmadan, takılmadan, kusursuz temizlik 

Banyo zeminine dökülen diş macunu lekesi, yatağınızın içine işleyen tozlar, koltuğun üzerine yapışan evcil hayvan tüyleri… Dyson V16 Piston Animal’ın konik tasarımlı başlıkları ile, uzun saçları ve tüyleri fırçaya dolamadan doğrudan hazneye yönlendirir. Böylece başlığa dolanan saçları kesme veya çekiştirerek çıkarmaya çalışma zahmetini ortadan kaldırıyor.       



Eğilmeden başlık değişimi  

Temizliğin akışına kaptırmışken, koltuk veya masa altı için eğilmek zorunda kalırsınız. Ancak Dyson V16 Piston Animal,Dyson Dyson  altındaki ikonik kırmızı halka sayesinde tek bir dokunuşla kuru temizlikten ıslak temizleme Submarine başlığa veya borunun içine gizlenmiş aralık temizleme başlığına geçiş yapmanızı sağlar. Böylece temizlik ritmi hiç bozulmaz; koltuk altları, mobilya kenarları ve dar köşeler bile zahmetsizce temizlenir. Tek hareketle başlık değişikliği, eğilmeye gerek olmadan hızlı ve pratik bir deneyim sunar. Dyson V16 Piston Animal, sadece güçlü bir emiş gücü sunmakla kalmaz; temizliği konforlu, kesintisiz ve keyifli bir ritme dönüştürür. 

​​Daha küçük hazne ile daha fazla kapasite​​​​  

   ​​ 

Dyson V16 temizliği derinlemesine yapmasının yanında yeni hazne sistemi ile kirlerin daha fazla depolanabilmesini sağlıyor. Toplanan kirleri, tek bir hareketle sıkıştırmaya yarayan mandal sayesinde hazne kapasitesi üç katına kadar çıkabiliyor. Bu sayede 30 güne kadar toz saklanabilecek kapasite sağlanabiliyor.       

Dyson V16 Piston Animal,Dyson Dyson  yalnızca bir süpürge değil; evinizde hijyenkolay kullanım ve güçlü performans sunan bir teknoloji. Temizlik artık zahmet değil, konforun bir parçası. Dyson V16 ile farkı keşfedin ve her köşeyi zahmetsizce temizleyin.

*Bu makale Dyson’ın katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale