X

Yeni Dünya için: Yeni Dişil ve Yeni Eril, Yeni İnsan

Dünya büyük bir dönüşümün eşiğinde. Kolektif bilinç hızla değişirken, insanlığın içsel dinamikleri de köklü bir şekilde yeniden şekilleniyor. Bu hızın yaratacağı değişimleri anlamak ve buna doğru yükselmek bu yüzden önemli… 

Tarihçi ve Davranış Bilimci, aynı zamanda İyi Yaşam Girişimcisi Dr. Nil Keskin 2019 yılında çıkan Kadınlığına Sahip Çık, 2022 yılında yayınlanan Yeni Dişil ve raflarda yeni yerini alan Yeni Eril kitaplarıyla tam da bu konuları adım adım anlatıyor. Kadın ve erkek beden formlarının yeni dünyaya fiziksel, ruhsal ve duygusal olarak nasıl hazırlanacağının yollarını ve uygulamalarını…

Sevgili Nil Keskin, kadın ve erkek sizin bulgularınıza göre nasıl evrimleşti ve günümüz ruhsal ve fiziksel sorunlarına bu nasıl etki ediyor? 

Tüm Uplifers okuyucularına tekrar merhaba… Bu konu üzerinde uzun zamandır multidisipliner bakış açısıyla çalışıyorum. Ekip olarak da yaptığımız envanter, anket ve betimsel analiz sonuçları bizi ortak bazı verilere ulaştırdı. Şöyle ki; tarihsel olarak baktığımızda anayanlı toplumlardan ataerkil diyebileceğimiz toplumlara geçişle beraber 4000 yılı aşkın bir süredir tüm cinsiyetler patriarkal kurallar ve kaideler içinde evrimleşti. Tüm bu süreç tabii ki kadın ve erkek beden formları üzerinde gerek duygusal gerek de fiziksel olarak farklı etkiler yarattı. İki beden de fabrika ayarlarından uzaklaştı.

Dünya Ekonomik Forumu’nun her sene yayınladığı Cinsiyet Farkı raporuna göre ekonomik, sosyal, politik ve sağlık açısından iki cinsiyet arasında 131 yıllık bir fark var. Doğal olarak bu farkın yarattığı yine Dünya Sağlık örgütü sonuçlarına göre kadınlarda % 50 oranında daha fazla depresyon, %30 oranında daha fazla kronik rahatsızlıklar oluşuyor. Bunlar meme rahatsızlıklarından rahim hastalıklarına doğru giderken bir de doğal döngülerden çıkan kadınlık söz konusu. Yani infertiliteden, erken menopoza, adet dengesizliklerinden kadın beden formunun kendi biyolojik ritminden çıktığını görüyoruz. Yaptığımız çalışmalar ataerkil yanılgıların içinde varlık sürdürmeye çalışan kadınların özellikle psikosomatik kaynaklar ile bu ve benzeri sağlıklı olma hallerinden çıktığını işaret ediyor bize.

Psikosomatik başlığını açtığımızda ise kadın bedeninde daha yüksek oranda bulunmasını beklediğimiz dişil enerji halinin (durağanlık hali) ya yetersiz halde olduğunu ve eril enerji tükettiğini  (hareketli) ya da aşırı yüksek halde olduğunu görüyoruz. Yetersiz olduğunda eril taklidi yapar haldeyken de doğal olarak infertilite, adet dengesizlikleri yada erken menopoz gibi sorunsalları daha çok yaşayabiliyor. Amazon Sendromu diye adlandırdığım bu konuyla ilgili bulgularımı makalelerimde bulabilirsiniz. 

Diğer uçta ise aşırı dişil olma hali var. Bu da özellikle bizim topraklarımızda da çok gördüğümüz saçını süpürge etme hali. İşte özellikle bu davranış modelini benimsemiş kadın bedenlerinde de meme hastalıkları, tiroid vb. rahatsızlıkları görüyoruz. Alma-verme dengesindeki kayıplar kadının şefkat merkezi olan meme alanında ve iletişim merkezi alanı olan boğaz bölgesinde böyle hastalıklara sebebiyet verebiliyor. 

Diğer taraftan erkek beden formuna baktığımızda orada da eril enerjinin kullanımı ile ilgili yine dengesizlik ve bunun yarattığı ruhsal ve fiziksel etkilerini görüyoruz. Ataerkil yapılar özellikle aşırı erilliği toplumda cesaretlendirirken dişilin dengesizleşmesi ve sonrada onunla etkileşim halinde erilin de yetersiz erilliğe giden yolculuğu söz konusu. 

Binlerce yıl boyunca evrimleşen eril ve dişil olma hali arasındaki bu dengesizlik, bireysel ve toplumsal düzeyde doğal olarak da çatışmalara yol açtı. İlişkilerdeki rekabet kaynaklı çatışmaların kaynağı genellikle bu dengesizlik. Doğal sonuç ise ruhsal yorgunluklar. Yavaşlama ihtiyacı…

Açıkçası yavaşlamayı seçenler, yükselen farkındalıklarla, eski paradigmalar yerini yeni anlayışlara bırakıp, günümüzde, yeni bir bilinç seviyesine yükselirken, bu dengenin yeniden kurulması için arzu duymaya başladılar. Bu yüzden küresel olarak İnsanlığın dişil ve eril enerjiler arasındaki dengeyi yeniden keşfetme sürecinde olduğunu gözlemliyoruz. 

Peki, bu denge bizi gerçekten yeni insan bir başka deyişle “üst-insan” formuna taşıyabilir mi? Daha bilinçli, daha dengeli ve ruhsal olarak daha gelişmiş bir insanlık mümkün mü? Biz aydınlanma çağı ile birlikte bu dengeyi yakalarsak ve ruhsal yükselişimizi bu zeminin üzerine kurarsak mümkün olduğunu düşünüyorum. 

Yeni İnsan’ a dönüşüm sizce nasıl başladı ve bizi neler bekliyor?

Dişil enerjideki dönüşüm en yoğun bir şekilde 2012 yıllarında hızlanarak etkisini tüm kolektif bilinçte göstermeye başladı. Pandemi döneminde iyice yükseldi. Bu dönem aslında hepimizin bildiği gibi insanların içsel dünyalarıyla yüzleşme fırsatı buldukları, dolayısıyla kolektif bilinçte daha radikal değişimlerin yaşandığı bir dönem oldu. Evden çalışma, kadın-erkek arasındaki ev işleri dengesizliği ve toplumsal yapıları etkileyen teknolojik faktörler, hepimizin dünyayla iletişimlerini yeni lensler üzerinden sorgulamamıza yol açtı.

Toplumsal rollerin, virüsün kadın-erkek demeden insana gerçekleştirdiği bir tehdit insanları birleştirerek dişil ve eril enerjilerinin yeniden şekillenmesine yol açtı. Tarih boyunca da aslında bu hep böyle olmuştur. Göçebe toplumlarda kadın ve erkeğin birlikte doğal iş bölümü yapmaları, hayatın zorluklarına birlikte göğüs germeleri gibi… Pandemi süreci de yine bu yüzden mevcut toplumsal paradigmaların sorgulanıp, yeni bir dengeye doğru adım atılmasına yön verdi. 

Bu rüzgarın içinde bizde özellikle akademik çalışmalar ve ekipçe tasarladığımız mobil çözümlerle sürece global anlamda destek vermeye çalışıyoruz. Açıkçası bu uyanışlarla birlikte insanların, içsel farkındalıklarını artırarak daha dengeli, karanlıklardan arınmış, uyumlu, daha ruhsal ve fiziksel anlamda sağlıklı  olmalarını kolaylaştırmaya çalışıyoruz. Bütünsel tekniklere hem teknolojik olarak tek bir platformda hem de ekonomik anlamda rahatlıkla erişebilmelerini sağlıyoruz. Bu dönüşüme baş koyan ve yaşayacağı derin farkındalıklarla kendini yukarıya taşıyan herkes için, yeni insana dönüşmek mümkün olmalı. Yeter ki içindeki o sonsuz kaynağa ulaşmayı istesin.

Yeni Dişil ve Yeni Eril kitaplarını okuyanlar bu vizyonda nasıl çözümlerle buluşabilecekler?

Kitapları okurlarımız şöyle hayatlarına alabilirler. Yeni Dişil hem kadın beden formunda eril ve dişilin birliğini bulma hem de bu bedene uygun enerji seviyesine gelme (dişilin daha yüksek olduğu doğal hali) için 9 kodla yolculuk içeriyor. Yeni Eril de aynı şekilde erkek beden formu için yazıldı. Ancak bir kadın yada erkek her iki kitabı da okuduğunda hem empati, hem şefkat hem de içsel uyumun pekişip dışarıya yansıması için yine yüksek farkındalıklar yaşayabiliyor. Aynı zamanda sağlığını korumaya alıyor… 

Açıkçası ben özellikle hem kişisel tam ve bütün olmak anlamda ikisinin hem de partnerlerin iki kitabı da okuyup ilişkilerine daha anlam katabileceklerini düşünüyorum. 

Her iki kitapta detaylı birer yolculuk ve her bir adım için uygulamalar içeriyor. Böylelikle gerçek dönüşümler sağlanıyor. 

Bunlarla birlikte Uplifers okurları Yeni Dişil kitabında da uygulamalar için yönlendirdiğimiz Goddess aplikasyonuna, Yeni Eril kitabında da yine yönlendirdiğimiz Gent uygulamasını indirebilir, kişiselleştirilmiş yolcuklarına ulaşabilmek için Arketip Testlerini çözerek süreçlerini başlatabilirler.

Her iki aplikasyon ve içerikler danışman kurulumuzdaki hekimler, bütünsel uzmanlar ve tamamlayıcı tekniklerle iyi oluş halinize bütünsel olarak hizmet eder. Gönül rahatlığı ile applerin size sağladığı koçluğa kendimizi teslim edebiliriz. 

Bu eşi benzeri olmayan yolculukta ve size özel çözümlerde buluşmak üzere…

İlginizi çekebilir: Wellness dünyasının öncüleri ile günlük rutinleri üzerine: Nil Keskin ile keyifli bir sohbet

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale