X

Yeni bir yılda yeni bir dilek için hazır mısın?

Aklınıza gelen her güzel şeyi duaya dökün… Niyet olur… Nasip olur… Yol olur… Hal olur…” Mevlana Celaleddin Rumi

Geriye dönüp baktığımızda odaklandığımız, “isteyip de” yapamadıklarımızdır. Sıklıkla çevremizde de örneklerini görürüz; “X almak istedim olmadı”, “Y’ye gitmek istedim yapamadım”, “Z ile evlenecektik kısmet değilmiş” veya “A pozisyonu için görüşmeler yapmıştım gerçek bir sonuca ulaştıramadım”, “B kadar para biriktirmek niyetindeydim bu limite çok yaklaşmama rağmen bir türlü bu parayı biriktiremedim”, “Tam borcumu kapatıyorum derken bu yıl yeniden borçlandım”, “Sağlıklı olmak istedim fakat bu ağrılar bir türlü peşimi bırakmadı”.

Yeni yılda gerçekleşmesini istediğiniz bir dileğiniz var mı?

Örnekleri paragraflar boyunca çoğaltmamız olasıdır. Ben bugün yazımda sizlerle birkaç gün sonra geride bırakacak olduğumuz 2017’ye bakalım istiyorum. Fakat bu öyle yapamadım, edemedim, yetişemedim, başaramadım mesajına odaklanmasın. Bakış açımız, biz belki evet istediğimiz 5 şeyden 3’ünü yapamazken, aslında 2 tane “iyi” yaptığımız yani en azından azimle yapmak için çabaladığımız o 2 muhteşem “ben bunları başardım” diyebileceğimize odaklansın…

Hemen kendimden bir örnekle başlamak istiyorum. Bizler her ne zaman yapamadıklarımıza “odak” verecek olursak hayatımızda çoğaldığını görürüz. “İlişkilerde güvenmiyorum, güvenli bir ilişkiye rastlayamıyorum, çevremdeki insanlar karşıma çıkan insanlar tamamen bana güven vermiyor, kendimi açamıyorum. İlişkilerimde hep başarısızım”. Bunu düşünecek olduğumuzda aslında bu “düşünce” ve “güvensizlik” hayatımızda artarak çoğalır. Evliliğimin bittiği dönemin ertesinde neredeyse 3 yıl boyunca bir erkek ile aynı masaya bile oturamamıştım.

Evet, çok ama çok güvensizdim. Kimsenin hiçbir şekilde (hatta normal bir arkadaş olarak bile) “güvenilebilir olduğunu” düşünmüyordum. Fakat hayatımda yanımda olan tüm arkadaşlarımın öyle güzel “güven” ilişkileri vardı ki, bir gün kendimi tam tersini düşünürken buldum. Ben aslında sadece kendi kendime kendi başarısızlığımı (ki bu hepimizin başına gelebilecek ve sadece bir insana mahsus bir sonuçtu) kendime tekrarlıyordum. 

2018’de yeni bir sayfa açın ve “yapamadıklarım” diye düşündüklerinize odaklanmayın.

Sonra benim “yapamadığımı” yapanların etrafımda ne çok olduğunu dehşetle fark ettim. Hayat bana tekrar tekrar örnekler sunarak, bunun yani benim inanmadığım “güvenli ve mutlu bir evliliğin” nasıl olabileceğini “heyecanla” ve vazgeçmeden göstermeye devam etmekteydi.

Ben iste ayrı bir noktada “takılmış” kalmıştım. Bir adım atmam, bakış açımı değiştirmem gerekiyordu. O gün, yani bu durumu fark ettiğimde adeta beynimden vurulmuştum. Aslında benim kendi kendime tekrarlamakta olduğum, başarısız olduğum durumu bir gerçek değildi. Ben kendi kendime buna “inanmayı” seçerek denemekten bile aciz hale gelmiştim. İnancımdaki olumsuzluk benim “katı” kurallarım olarak hayatıma yansımıştı…

Ve gün geldi ben bu inançla muhteşem bir birlikteliğe başladım. Sevilebileceğimi, evet güvenli bir ilişkinin varlığının mümkün olduğunu, bunun benim için de mümkün olduğunu ve en önemlisi başarısızlık olmadığını sadece akışta “dersler” almamız gerektiğini bildim…

Bugün 2018 için bir dilek tutmak istiyorum ve bu yazımda bana eşlik eden sizlerin de bu dileği tutmasını diliyorum.

Hayat bu bilinçte bana öyle muhteşem duygular ve durumlar gösterdi ki, şu an benimle olmayan bu kişiyi bugün bu kelimeleri yazarken muhteşem bir şükran ile anmaktayım. Bir sevginin ne kadar “çok” olabileceğini, her zaman bir ikinci şans olduğunu ve biz istedikten sonra hayatın bize o “istediğimiz”, o “odaklandığımız” şeyleri mutlaka getirecek olduğunu bir kez daha gösterdi…

Bu yüzden bugün 2018 için bir dilek tutmak istiyorum ve bu yazımda bana eşlik eden sizlerin de bu dileği tutmasını diliyorum. Bunu yaparken 2017’ye kısaca bir bakmak çok iyi olacaktır. Neleri şu anda kendi kendinize “yapamadıklarınız”, “edemedikleriniz” belki “yetişemedikleriniz” belki isteyip de “olduramadıklarınız” olarak görmektesiniz? Hangilerini değiştirmek için halen fırsatınız var? 2018’e girerken ve size her gün her an “değişim” fırsatı verilmişken siz “neye inanmayı” tercih ediyorsunuz?

Neleri şu anda kendi kendinize “yapamadıklarınız” olarak görmektesiniz? Hangilerini değiştirmek için halen fırsatınız var?

Gelin muhteşem bir dilek tutalım birlikte, içinde aşk olabilir, içinde para olabilir, kim bilir kimimiz için tatlı bir bebek olabilir, kimimiz için bir kısmet olabilir veya sadece keyifle geçirebileceğimiz bir hafta sonu tatili bile olabilir… Siz bugün 2018’den “odaklanarak”, “güzeli görerek”, “2017’de emek verdiğiniz ve büyüttüğünüz her şeye şükrederek” ne istemektesiniz?

Bugün bu yazımı okuyorsanız, dilerim mevcut durumda pişmanlıklarınıza, başarısızlık olarak nitelendirdiklerinize, belki kendi kendinizi benim örneğimde olduğu gibi adeta “cezalandırdığınıza” ve bunu hiç farkında bile olmadan kocaman bir 2017 boyunca yapmaya devam ettiklerinize, isteyip de söyleyemediklerinize, belki kıskandıklarınıza, belki değiştirmek istediklerinize, belki hayatınıza dâhil etmekte istediğiniz kadar başarılı olamadıklarınıza, kayıplarınıza, belki annenize belki babanıza vermek isteyip de veremediklerinize, gururunuzun size engel olduklarına, hastalıkların gelip de aldığı seyahat planlarınıza ve en önemlisi kalbinizin ta derinliklerinde yatan o “bir tek arzuya” güzellikle, başarmak sevinciyle, gerçek olmak olasılığının muhteşemliğiyle bakın…

Bu bakışa biraz sevgi dâhil edelim, biraz “umut” ve biraz da aşk… 2018’de bugün dilediğiniz bu dileğinizin en güzel zaman ve şekilde size ulaşabilmesi dileklerimle…

Bu da benim dileğim olsun…

 

İlginizi çekebilir: İnanmak ve sonuna kadar sonsuz bir inançla gitmek güzeldir

Pınar Özeken (Ulus): 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini aldı. Özellikle 2011’den bu yana moda ile ilgili çalışmalara ağırlık verdi ve hala moda üzerine yazı dizileri, farklı moda kaynaklarında yayınlanmaktadır. Yoga eğitmeni olma yolunda ilerleyen Pınar, bir Arjantin Tango aşığı. Gerçek tutkularından bir diğeri ise seyahat etmek."Dünya üzerinde ayak basılmadık toprak kalmasın" mottosu ile dünyayı dolaşmaya devam ediyor.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale