X

Yemeklerinize lezzet ve sağlık katacak taze otlar

Yemeklerimize kattığımız otların lezzetleri kadar şifalı yanlarıyla da güçlü olduğunu biliyor musunuz? Psychology Today yazarlarından Dr. Barbara Koltuska-Haskin,danışanlarını kendi otlarını yetiştirmeye teşvik ettiğini, böylece yemeklerine lezzet eklerken sağlıklarını da desteklemeleri için fırsat yaratabileceklerini paylaşıyor. Üstelik, küçük saksılarda fazla zahmete girmeden çeşit çeşit otlar büyütmenin de mümkün olduğunu ekliyor. Ama favori otlarının hem lezzet hem de şifa deposu açısından biberiye ve kişniş olduğunu belirtiyor. 

Biberiye ve kişnişin yanı sıra hem lezzet hem de şifa açısından zengin, tıbbi özelliklere sahip farklı bitkiler de var. Üstelik, yoğun tatları ile yemeklere, salatalara lezzet katarken sizi ekstra sos hazırlama zahmetinden kurtarmak konusunda da oldukça başarılılar. İşte yemeklerinize lezzet ve sağlık katacak taze otlardan bazıları:

1. Fesleğen

Fesleğen mutfakta en fazla kullanılan bitkilerden biridir. Bu harika bitki, meyan kökü ve karanfil kokuludur. Fesleğen özellikle Fransa’nın güneyinde pistou yapımında kullanılır; İtalyan kuzeni ise pesto sostur. Soslarda, sandviçlerde, çorbalarda ve salatalarda sıklıkla kullanılan bu bitki domates, mozzarella peyniri ve zeytinyağı ile yapılan Capri Adası’nın ünlü salatası Insalata Caprese’de olduğu gibi domatesle birleştiğinde en lezzetli halini alır.

2. Nane

Nane, sadece sunum tabaklarını süsleyen bir bitki değildir. Aslında oldukça çok yönlüdür ve hem tatlı hem de tuzlu yemeklerde kullanılabilir. Akdeniz’de nane, kuzu etine eşlik eden bir değer olarak değerlendirilir ve genellikle meyve ve sebze salatalarında kullanılır. Pek çok çeşidi olmasına rağmen, yemek pişirmek için de tercih edilir. Kuzu eti, bezelye, havuç, dondurma, çay, nane ve mojito gibi bir dizi yemek ve içeceğe düşünmeden nane ekleyebilirsiniz.

3. Biberiye

Biberiye Akdeniz’e özgü bir bitkidir. Tüm bitkiler arasında tadı en aromatik ve keskin olanıdır. İğne benzeri yaprakları, kavrulmuş kuzu eti, sarımsak ve zeytinyağı ile iyi uyum sağlayan belirgin bir limon-çam aromasına sahiptir. Biberiye ayrıca elmalı turta, domates sosu, pizza ve et yemekleri için de güzel bir ilave olabilir; ancak aroması güçlü olduğu için miktarına dikkat etmekte fayda var.

4. Kekik

Kekik, İtalya ve Yunanistan dağlarında yabani ot olarak yetişir. Yunanlılar bu lezzetli bitkiyi salataların üzerine serperken, İtalyanlar pizzanın üzerine döküp domates soslarının içine koyarlar. Siz de kekiği salatalarınıza ekleyebilir veya kümes hayvanları, av hayvanları veya deniz ürünleri içeren yemeklerinizde kullanabilirsiniz. Kekik ve mercanköşk, görünüş ve tat bakımından o kadar benzerdir ki, genellikle karıştırılırlar. Ancak kekik daha güçlü bir tada ve aromaya sahiptir; mercanköşk daha tatlı ve narindir.

5. Kişniş

Kişniş veya Çin maydanozu olarak adlandırılan bu bitkiyi, muhtemelen ya çok seviyor ya da ondan nefret ediyorsunuz. Güney Avrupa ve Orta Doğu’nun yerlisi olan kişniş, hafif bir anason tonuyla keskin bir tada sahiptir. Yaprakları genellikle düz yapraklı maydanozla karıştırılır, bu nedenle alırken dikkatli olmak gerekir. Çok yönlü bitkilerden biri olan kişniş, salatalara, çorbalara, güveçlere, köri soslara, sebzelere, balık ve tavuk yemeklerine ayrı bir lezzet katar.

6. Maydanoz

Hiçbir buzdolabı maydanozsuz kalmamalıdır! Maydanoz bitki dünyasının baş tacıdır ve pişirdiğiniz hemen hemen her yemeğe eklenebilir. Maydanozun hafif, çimenli tadı, diğer bileşenlerin tatlarının geçmesine izin verir. Kıvırcık maydanoz, kardeşi düz yapraklı maydanozdan (genellikle İtalyan maydanozu olarak adlandırılır) daha az iddialıdır. Yassı yapraklı maydanoz, ısıya daha dayanıklı olması nedeniyle yemek pişirmede tercih edilirken, daha dekoratif olan kıvırcık maydanoz daha çok süsleme amaçlı kullanılır. Yemeğinize biraz renk katmak istediğinizde her ikisini de kullanabilirsiniz. Kavrulmuş kuzu eti, ızgara biftek, balık, tavuk ve sebzelerin üzerine kıyılmış maydanoz ve sarımsak karışımı serpebilirsiniz.

7. Frenk soğanı

Frenk soğanı veya yaprak soğanı olarak anılan bu bitkiyi yemeğin pişmesine yakın eklemelisiniz. Çünkü ısı, onun narin soğan lezzetini bozabilir. Tadını en üst düzeye çıkarmak için ince ince dilimleyin veya garnitür olarak kullanın. Frenk soğanı, soslara ve ve fırında patatese çok yakışabilir.

8. Dereotu

Antik Roma döneminden beri dereotu, canlılığın simgesi olmuştur. Orta Çağ’da cadılara karşı koruma sağladığı düşünülmüş ve birçok sihirli iksirde bileşen olarak kullanılmıştır! Mutfakta ise tüylü yaprakları her türlü yiyeceğe taze, keskin bir tat verir: Süzme peynir, krem ​​peynir, keçi peyniri, omlet, deniz ürünleri (özellikle somon), soğuk yoğurt çorbaları, patates salataları ve her türlü salata… Elbette tüm yemekler de buna dahildir.

9. Adaçayı

Adaçayı, yemek pişirirken sıklıkla kullanılan kuzey Akdeniz kıyılarına özgüdür. Adaçayının uzun, dar yaprakları belirgin bir şekilde tüylü bir dokuya ve okaliptüs, sedir, limon ve nane kokulu küflü bir tada sahiptir. İtalyanlar onu dana eti ile birlikte kullanırken, Fransızlar dolmalara, tütsülenmiş etlere ve sosislere ekler. Siz de çeşitli yemeklerde adaçayı kullanabilirsiniz ancak yoğun tadı nedeniyle kullanırken dikkatli olun. Her tür yemeğe yakışmayabilir.

10. Tarhun

Bu bitki Sibirya ve Batı Asya’ya özgü olsa da esas olarak Fransa’da kullanılır. Genellikle beyaz şarap sirkesine eklenir; tatlı, narin meyan kökü benzeri bir koku ve tat verir. Balık, omlet ve hardalla pişirilmiş tavukla iyi uyum sağlar; bearnez sosunun çok önemli bir bileşenidir. Taze tarhun bulmak her zaman kolay değildir, ancak onu aldığınızda verdiği acı-tatlı, biberli tada bayılacaksınız. Isı, lezzetini azaltır, bu nedenle yemek pişirirken sonuna doğru eklemeyi düşünün veya garnitür olarak kullanın.

Taze otları nasıl saklarız?

Yukarıda yemeklerinize sağlık ve lezzet katacak taze otlardan bazılarını sıraladık. Peki bu taze otları nasıl saklarız?

  • Bitkileri nemli bir kağıt havluya gevşek bir şekilde sarın, ardından havayla dolu fermuarlı plastik bir torbaya alın. Beş güne kadar buzdolabında saklayabilirsiniz. Bazıları birkaç gün sonra lezzetini yitirebileceği için her gün kontrol edin.
  • Bitkileri demetler halindeyken tıpkı bir buket gibi saklayın. Sapları aşağıya doğru, gövde uçlarının yaklaşık 3 cm’i suda kalacak şekilde bir kavanoza koyun. Ardından üstü fermuarlı (ziploc) büyük bir plastik torbaya alın ve her gün suyunu değiştirin. Çoğu şifalı bitki bu şekilde bir haftaya kadar saklanır.
  • Birçok süpermarket, ürün reyonlarında şifalı bitkiler satar. Taze otlar uzun süre dayanmadığı için ihtiyacınız kadarını almanız en doğrusudur.
  • Gevşek otları yeniden canlandırmak için gövdelerini 3-6 cm kadar kesin ve birkaç saat buzlu suda bekletin.
  • Bitkileri kullanmadan hemen önce yıkayın ve kağıt havluyla kurulayın.
  • Çoğu durumda, ısı taze otların lezzetini öldürür, bu nedenle yemeklere pişmeye yakın, en son eklediğinizden emin olun.

İlginizi çekebilir: Anksiyeteyi tetikleyen gıdalar ve iyi oluşu destekleyen şifalı bitkiler

Kaynaklar: psychologytoday, cookinglight

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale