X

Yemeğinizle sağlıklı bir ilişki kurmak için, vücudunuzun beyninize yetişmesine izin verin

Birçoğumuz yemeklerimizi hızlı ve dikkatsizce yiyor. Hızlı hayat temposu, gün içerisinde uzun süren toplantılar derken beş dakika içinde bir yemeği yiyebilecek durumdayız. Ancak çok hızlı yemek yediğimiz zaman, vücudumuzun beynimizle olan iletişimini engellemekteyiz. Peki, bunun olmaması için ne yapmalıyız diyorsan cevabı çok basit; yemeğimizle sağlıklı bir ilişki kurmalıyız.

Vücudumuzun besinlerle ilişkisi

Hayatımızdaki her türlü önemli ilişki gibi, yediğimiz gıdaları nasıl yediğimiz ve daha sonra nasıl hissedeceğimiz arasında güçlü bir bağ vardır. Hızlı yemek yediğimiz zaman vücudumuz ve beynimiz arasındaki hormonal ve nörolojik sinyaller bozulur.  Bu da aşırı yemeye, hazımsızlığa, mide bulantısına neden olabilir. İhtiyacımızdan çok yemek yememiz ise daha fazla kalori alımına  dolaysıyla kilo almamıza yol açar.

Yeme zamanı ve vücut kompozisyonu arasındaki yapılan birçok çalışma, daha hızlı yeme oranının yüksek vücut kitle indeksine ve yağ oranına neden olduğunu göstermektedir. Ayrıca yapılan başka bir çalışma,  hızlı yemek yiyen kişilerin yavaş yemek yiyenlere göre iki kat daha fazla tip 2 diyabet olma ihtimalini göstermiştir.

Tüm ilişkilerimiz gibi, gıdaları nasıl yediğimiz ve hislerimiz arasında güçlü bir bağ vardır.

Yavaş yemek yemek bize ne kazandırır?

Vücudumuzla diyalog kurmaya başlamanın bir yolu, yavaş ve dikkatli yemektir. Yavaş yeme gerçekten ihtiyaç duyduğumuz şeyleri almak için zihnimize ve bedenimize sinyalleri iletmenin en iyi yollarından biridir. Beynimizin, midemizin dolduğu sinyalini alması 20 dakika kadar sürer. Bu yüzden bu süre zarfında, bilinçsizce yiyebiliriz. Ancak, yavaşlarsak, vücudumuza beynimize yetişme ve doğru miktarda yemeyi yeme şansı verebiliriz.

Yavaş yemek yediğimiz zaman kolesistokinin (CCK), peptid YY (PYY) ve glukagon benzeri peptid-1 (GLP-1)  hormonları beynimize mesaj göndererek, yediğimiz besinlerin emildiğini bildirir. Ayrıca yağ hücreleri tarafından leptin hormonu salgılanır. Bu tokluk hormonlar iştahımızı azaltır ve yemeyi bırakmamıza yardımcı olur.  Bu sayede açlık hissimiz azalır ve doygunluk hissimiz artar.

Daha yavaş yememize yardımcı olacak adımlar

Daha fazla çiğneyin: Sağlıklı bir sindirim ağızda başlar. Çiğneme vücudumuzun sindirim hazırlıklarına başlaması için sinyaller gönderir. Bu sinyaller tat reseptörlerini aktivite eder, mide asidinin salgılanmasını sağlar, hormonların salgılanmasını başlatır ve enzimler salgılaması için pankreası hazırlar.

Birçok çalışma, yemeğimizi 30 ile 50 kez çiğnememizi öneriyor. Yemeğimizi 30 ile 50 kez çiğneyerek ve dikkatli bir şekilde yiyerek günlük olarak daha az yiyecek tüketebiliriz; bu da daha az kalori almamıza ve kilo kontrolü sağlamamıza yardımcı olur. Yapılan bir çalışmada, uzun süre çiğnemenin bir sonraki yeme olayını etkileyip etkilemediği araştırılmıştır. Bunun sonucunda  yiyeceklerin çiğnenmesi  uzun süre devam ederse, daha sonraki  atıştırma miktarının azaltıldığı görülmüştür.

Normalde yediğimiz bir lokmayı kaç kez çiğnediğimizi sayın ve sonra bu miktarı iki katına çıkarak çiğneme sayımızı arttırabilirsiniz.

Vücudumuzla diyalog kurmaya başlamanın bir yolu, yavaş ve dikkatli yemektir.

Porsiyon kontrolü yapın: Porsiyon boyutlarını değiştirmemiz, yemeklerimizi daha yavaş yememize yardımcı olur. Daha küçük tabakları kullanarak, tabağı daha dolu görmemizi veya tabağa daha az yemek eklememizi sağlayabiliriz. Lokmalar arasında çatalımızı masaya bırakmamız yemek yemeyi yavaşlatmanın başka bir yoludur. Porsiyon kontrolü sağlamak için bir başka yol ise beslenme günlüğü tutmaktır. Sadece yediğimiz gıdaları değil, aynı zamanda neden yediğimizi de fark edebiliriz.

Dikkat dağıtıcıları kapatın: Dikkatimizi dağıttığımızda vücudumuzun yiyecek ve diğer ihtiyaçları hakkındaki sinyallerini dinlemek zorlaşır. Televizyon, akıllı telefon gibi dikkat dağıtıcı unsurlardan uzak durarak dikkatli yemek yiyebiliriz.

Bir zamanlayıcı kullanın: 20 dakikalık bir süre ayarlamalı ve yemek boyunca yavaş yemeyi hedeflemeliyiz. Eğer yemeğimiz 20 dakikadan önce biterse, yemek için daha fazla ihtiyacımızın olup olmadığına karar vermeden önce 20 dakika geçinceye kadar beklemeliyiz.

Sabırlı olun: Yeni bir alışkanlık edinip, benimsemek için zamana ihtiyacımız vardır. Kendimize yemek yemenin bir yarış olmadığını hatırlatmalı ve yiyeceklerin tadını çıkarmak için zaman ayırmalıyız.

Aşırı yememek veya kilo almamak için birçok yolu denedin. Artık yavaş ve bilinçli yemek yiyerek bunları önleyebileceğini biliyorsun. Bu beş adımla yemek yemeye dikkat edersen, bilinçsiz yeme alışkanlıklarını kırabilir ve sağlıklı yemeyi yaşam biçimi haline getirebilirsin.

Diyetisyen Selvi Akman: Kurucusu olduğu Beşiktaş Dietista Diyet Merkezi'nde diyetisyen. Okan Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik bölümünde yüksek lisansına devam etmekte. Trakya Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik bölümünden 2014’te mezun oldu. Kilo verme, kilo alma, ideal kiloyu koruma, sporcu beslenmesi, anne-çocuk beslenmesi, hastalıklarda beslenme, vegan-vejetaryen beslenme, iyi yaşam gibi birçok konuda bireysel ve kurumsal beslenme danışmanlığı veriyor. Bir diyetisyen olarak sağlıklı ve bilinçli beslenme ile ilgili bilimsel verilerin doğrultusunda yazılar yazıyor. Farklı lezzetler denemeyi, sağlıklı tarifler oluşturmayı, farklı şehirler ve ülkeler görmeyi ve yüzmeyi seviyor. Daha detaylı bilgi için kendisine diyetisyenselviakman.com sitesinden ulaşabilirsiniz.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale