X

Yeme bozuklukları: Bulimia nervoza nedir? Nasıl tedavi edilir?

Yeme bozukluğu, kişinin fiziksel ya da zihinsel sağlığını olumsuz yönde etkileyen anormal yeme alışkanlıkları şeklinde tanımlanabilecek bir zihinsel bozukluktur. En yaygın bilineni anoreksiya nervoza olsa da, bulimia nervoza, aşırı yeme bozukluğu, ortoreksiya nervoza (sağlıklı yeme takıntısı), OSFED (Adlandırılamayan Beslenme veya Yeme Bozuklukları), kaçıngan/kısıtlayıcı gıda alım bozuklukları, Pika (yabancı madde yeme bozukluğu), ruminasyon bozukluğu, laksatif bozukluk (sürekli müshil ilacı içme) gibi bozukluklar da oldukça tehlikeli hastalıklardır.

Yeme bozukluklarının sebebi tam olarak belli değildir. Hem biyolojik hem de çevresel faktörlerin etkisi olabilse de zayıflık idealinin kültürel olarak yüceltilmesinin büyük bir etkiye sahip olduğu düşünülmektedir. Pek çok yeme bozukluğunda, terapi, uygun bir diyet ve makul ölçüde egzersiz eşliğinde tedavi etkili olmaktadır.

Bulimia nervoza nedir? Belirtileri nelerdir?

Kısaca bulimia olarak da bilinen bulimia nervoza, kısa sürede aşırı yemek yiyip sonrasında kusarak ya da müshil ilacı içerek yediklerinden kurtulmaya dayanan bir yeme bozukluğudur (idrar söktürücü kullanmak, su orucu tutmak, aşırı egzersiz yapmak da bu yöntemlere dahil edilebilir). Kişinin kendini kusmaya zorlaması nedeniyle parmak boğumlarında deri kalınlaşmasına, diş çürüklerine sebep olabilir.

Bulimia, aynı hastalıktan mustarip bir yakın akrabası olanlar arasında daha yaygındır. Genetik sebeplere bağlı bulimia riski %30 ile %80 arasındadır. Hastalığın diğer risk faktörleri ise, stres, belli bir vücut tipine yönelik kültürel baskı, zayıf özgüven gibi psikolojik ve kültürel faktörlerdir. Örnek vermek gerekirse, Fiji’nin Nadroga eyaletinde 1995 yılında (eyaletin televizyonla tanışmasından birkaç hafta sonra) liseli genç kızlar arasında, kusarak yediklerini boşaltma oranı %0 iken bu oran 1998’de %11,3’e kadar çıkmıştır.

Bulimia nervozanın belirtileri nelerdir?
Tanı kriterleri

DSM-5’e göre bulimia nervozanın tanı kriterleri aşağıdaki gibidir:

  • Tekrar eden aşırı yeme dönemleri. Bir aşırı yeme dönemi şu iki unsurdan oluşur:
    (1) Ayrı bir zaman diliminde (örneğin iki saat içerisinde), çoğu insanın aynı zaman dilimi içinde, benzer koşullarda yiyeceğinden çok daha fazla yemek yemek.
    (2) Bu süre zarfında yemek konusunda kontrol duygusunu kaybetme.
  • Kilo alma korkusuyla, kendini kusturmak, laksatif ya da diüretik ilaç kullanımı, oruç tutma, aşırı egzersiz gibi tekrarlayan telafi davranışları.
  • Aşırı yemek yeme ve uygunsuz telafi davranışları üç aylık sürede en az haftada bir kez ortaya çıkar.
  • Öz-değerlendirme aşırı derecede vücut şekline ve ağırlığa bağlıdır.
Duygusal ve davranışsal belirtiler
  • Genel olarak kişinin tutum ve davranışları kilo vermeyi, diyet yapmayı, gıda kontrolünü öncelikli bir kaygı haline getirdiğine işaret eder.
  • Aşırı yemek yeme: Bir yakınınızın bu hastalıktan mustarip olduğunu düşünüyorsanız, kısa sürede büyük miktarda yemeğin ortadan kaybolmasından, hızla boşalan saklama kaplarından şüphelenebilirsiniz.
  • Yemeği boşaltma: Yemek sonrası sık sık tuvalete gitme, laksatif ya da diüretik ilaçların kullanımı gibi tutumlar gözlemlenebilir.
  • Başkalarının yanında yemek yerken rahatsız hissetme;
  • Yemek ritüelleri geliştirme (örneğin sadece tek bir gıda ya da gıda grubunu tüketme, aşırı çiğneme vb.);
  • Öğün atlama ya da küçük porsiyonlar yeme;
  • Tuhaf yerlerde yemek aşırma veya yemek biriktirme;
  • Aşırı su ya da kalorisiz içecek tüketimi;
  • Aşırı ağız bakım suyu, nane ve sakız tüketimi;
  • Vücudu bol kıyafetlerle saklama;
  • Hava koşullarına, yorgunluğa, hastalığa ya da sakatlanmaya rağmen kalori “yakma” ihtiyacı nedeniyle aşırı ve sert bir egzersiz düzenini sürdürme;
  • Çalkantılı ruh hali.
Fiziksel belirtiler
  • Yanak ya da çene bölgesi gibi tükürük bezlerinin bulunduğu yerlerde anormal şişlik
  • Kendini kusturmaktan kaynaklı, ellerin arkasında ya da parmak boğumlarında nasır;
  • Rengi solmuş, lekeli dişler, diş minesinde bozulma, çürükler, diş hassaslığı;
  • Vücut ağırlığında gözle görülür hızlı değişimler;
  • Mide krampları, sindirim sistemi ile ilgili şikayetler (kabızlık, reflü, vs.);
  • Konsantrasyon problemleri;
  • Anormal laboratuvar bulguları (anemi, düşük tiroit ve hormon düzeyleri, düşük potasyum, düşük kan sayımı, kalp atım hızında yavaşlama, vs.);
  • Baş dönmesi;
  • Bayılma;
  • Sürekli üşüme;
  • Uyku problemleri;
  • Kuru cilt;
  • Kuru ve kırılgan tırnaklar;
  • Saç tellerinin incelmesi, kuru ve kırılgan saçlar;
  • Kas zayıflığı;
  • Soğuk, alacalı el ve ayaklar, şişmiş ayaklar;
  • Adet bozuklukları;
  • Yaraların zor iyileşmesi;
  • Bozuk bağışıklık fonksiyonu.

Bulimianın tedavisi

Bulimianın tekrar eden aşırı yeme-boşaltma döngüleri tüm sindirim sistemini olumsuz yönde etkiler; vücutta kimyasal ve elektrolit dengesizliklere yol açar. Bu da kalbi ve başka büyük organların işlevlerini etkiler. Öte yandan insan vücudu genel olarak yeme bozukluğu davranışlarından kaynaklı stresle başa çıkmada dirençlidir. Yüksek ölüm riskine sahip olan bir kişi bile laboratuvar testlerinde mükemmel çıkabilir. Elektrolit dengesizlikler hiçbir uyarı vermeden öldürebilir. Bu nedenle bulimia gibi hastalıkların tedavisi oldukça önemlidir.

Bulimia hastalığının en etkili tedavi yöntemi psikoterapi ve antidepresan kombinasyonudur. Tedavide genel olarak hasta, hastanın ailesi, bir zihinsel sağlık profesyoneli ve yeme bozukluklarını tedavi etmede deneyimli bir diyetisyenden oluşan bir ekip bulunur. Bulimia’nın tedavi yöntemleri aşağıdaki gibidir:

Psikoterapi

Konuşma terapisi ya da psikolojik danışmanlık olarak da bilinen psikoterapide hasta, bir zihinsel sağlık profesyoneliyle birlikte hastalığını ve alakalı sorunları tartışır.

  • Bilişsel davranışçı terapi hastaya, yeme modellerini normalleştirmesine, sağlıksız, olumsuz inanış ve davranışları tespit edip yerlerine sağlıklı ve olumlu olanları getirmesine yardımcı olur.
  • Aile temelli tedavi ebeveynlere, çocuklarının sağlıksız yeme davranışlarına engel olmalarına yardımcı olur.
  • Kişilerarası terapi hastanın yakın ilişkilerini hedefler, iletişim ve problem çözme yeteneklerini geliştirmesine yardımcı olur.
İlaç kullanımı

Psikoterapi eşliğinde antidepresan kullanımı bulimianın belirtilerini azaltmaya yardımcı olabilir.

Beslenme eğitimi

Diyetisyenler, hastanın açlık krizlerinden kaçınması ve iyi beslenmesi için sağlıklı yeme alışkanlıkları kazandıracak bir yeme planı oluşturabilir. Düzenli beslenmek ve gıda miktarını sınırlandırmamak, bulimianın üstesinden gelmede önemlidir.

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale