X

Yaş gruplarına göre çocuk yogası: 5-8 yaş

Çocuk yogası serimizin ikinci basamağı olan 5-8 yaş grubu çocuk yogası, çocukların hem duygusal hem de gelişimsel açıdan en önemli dönemlerinden birine denk gelmektedir. Bu yaş aralığındaki çocuklar, fiziksel olarak bazı yoga hareketlerini yapmak için daha müsait olmalarının yanı sıra, zihinsel ve duygusal olarak da birçok aşamadan geçmektedirler.

5-8 yaş aralığındaki çocuklar, koşabilir, tırmanabilir, zıplayabilir, sallanabilir, top atabilir ve tutabilirler. Akranlarına nazik olabilir, yaptıkları şeylerin görülmesinden keyif alabilir, duygularını kontrol edebilir, yeni bir şey öğrenirken mükemmel olmak için heyecan duyabilirler. Onlarca soru sorabilir, kuralları net belirlenen grup oyunlarında oynayabilir, takım oyunları ve fiziksel aktivitelerden keyif alabilir, kendilerine karşı bazen acımasızca yorumlar yapabilir ve son olarak enerjilerini kontrol etmekte zorlandıklarını için aşırı yorgunluktan dolayı agresif tutumlar sergileyebilirler. 

Duyguların geçici olduğunu öğrenmek onlar için son derece önemlidir

Öte yandan eğlenmekten son derece keyif alan ve üzüntü veya öfke ile sıklıkla baş etmek durumunda kalan bu yaş grubu için duyguların geçici olduğunu bilmek son derece önemlidir. Zira duyguların geçici olduğunu bilmek duygularla baş etmeyi kolaylaştıracaktır. 

Dinledikleri hikayeler ile bağ kurarlar

Bu yaş grubu, dinledikleri hikayeler ile kendi hayatları arasında paralellik kurabilirler. Ebeveynler bu yaş grubuna hikaye anlatırlarken anlattıkları hikaye ile kendi hayatları arasında bağ kurduklarını bilmelidirler. Örneğin, en yakın arkadaşı ile anlaşamadığını gördüğünüz çocuğunuza, akşam yatmadan önce iki en yakın ama küs arkadaş ayının hikayesini anlatmak ve bunu uygulanabilir bir sonuca bağlamak son derece önem taşır. Böylelikle çocuğunuz bu hikayeden kendi hayatına pay çıkarabilecek ve hatta uygulayabilecektir.

Son derece maceracı olan bu yaş grubundaki çocuklar çok cesur olanlar ve hiç cesur olmayanlar olarak ikiye ayrılmak durumunda kalabilirler. Burada amaç çok cesur olan çocukları olası tehlikeler karşısında korkutmadan uyarmak ile cesur olmayan çocukları hayatın çok da korkunç bir yer olmadığına inandırmaktır. 

Bu yaş grubu çocuklar kendi seçimlerini yapmak isterler ve aslında gerçekten de kendi seçimlerinin sonuçlarını görmelidirler. 5-8 yaş arası çocuk yogasında nefes egzersizleri yaparak rahatlamayı ve zihinlerini boşaltmayı deneyimleyebilir, ayrıca stresin azalması ile birlikte beyin fonksiyonlarını hızlandırabilirler.

Son olarak 5-8 yaş aralığında yapılan çocuk yogasının faydalarından bahsedelim:

  • Fiziksel gelişime destek olur; kas gelişimini destekler.
  • Esnekliği artırır.
  • Bağışıklık sistemini kuvvetlendirirken aynı zamanda sinir sistemini rahatlatır.
  • Mindfulness tekniklerini öğrenmek, çocukların kendilerine karşı daha anlayışlı olmalarını sağlar.
  • Kendine karşı anlayışlı olan çocuk, çevresine de aynı esnekliği göstermeyi öğrenir.
  • Çocuğun kendine güveni artarken aynı zamanda farkındalığı yükselir. 
  • Çocuk kendini sevmeyi ve kabul etmeyi öğrenir.
  • Zor zamanlarda nefes egzersizleri kullanmaya ve kendini rahatlatmaya alışır.

Yaş gruplarına göre çocuk yogası: 2-5 yaş yazısını okumak için tıklayın.

Andi Hodara: Andi Hodara, derece ile girdiği Boğaziçi Üniversitesi Felsefe bölümünden 2010 yılında mezun oldu. Bu süreçte psikoloji dersleri de alarak Evlilik ve Aile Danışmanlığı programını tamamladı. Aynı zamanda Boğaziçi Üniversitesi’nde Film Çalışmaları Sertifika programını bitirdi. Mezun olduktan sonra çeşitli yayın kuruluşları ve uluslararası firmalarda editör, içerik üreticisi ve içerik yöneticisi olarak çalıştı. Daha sonra Boğaziçi Enstitüsü’nden Yaşam Koçluğu, Harvard Üniversitesi’nden Building Personal Resilience: Managing Anxiety and Mental Health; Kişisel Dayanıklılığı Oluşturma, Kaygı ve Zihinsel Sağlığı Yönetme eğitimlerini aldı. Halen düzenli olarak yaşam koçluğu teknikleri, yoga ve psikoloji alanında yazılar yazmakta ve önemli isimlerle röportaj yapmakta. Psikolojiye bir bütün olarak yaklaşan yazarımız, eğitimini aldığı psikolojik tekniklerden ve filmlerin büyülü dünyasından faydalanmaktadır. Kendisi aynı zamanda Uluslararası yin yoga eğitmeni, çocuk yogası eğitmeni ve Reiki uygulayıcısı olup, aile dizimi açmaktadır. Kendisini yinyoga.andi Instagram hesabından takip edebilirsiniz.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale