X

Yalnız tatil yapmanın yaşamınıza ve ilişkinize kattığı 7 fayda

Bir sevgilinizin olmasının en iyi yanlarından biri, tek başınıza tatil planı yapmak zorunda kalmamak olabilir. Dumanı üstünde bir ilişkinin ilk tatili için belirlenen rotalar, yapılan planlar, acaba tatil anlayışlarınız ve rutinleriniz birbirine uyacak mı, diye hafif bir endişe… Tatlı heyecanlar bunlar. Peki ya zaman geçtikçe ve ilişki devam ettikçe?

Tek başına hareket etme beklentisi ilişkiden ilişkiye farklılık gösterse de, ilişkide biraz mesafenin zarardan çok fayda sağladığı malumunuz. Başarılı bir ilişkinin sırrı, partnerlerin sürekli beraber olup sıkılmamasından çok, birer birey olmaya devam etmelerinde saklı. Yani biz’in içinde kaybolmamaya… Dolayısıyla, arkadaşlarla program yapmaktan yalnız başına tatile çıkmaya uzanabilen istekleriniz, ilişkinizin kötü gittiğine işaret değil. Özellikle de yalnız yapılan tatillerin hem size, hem de ilişkinize pek çok faydası var.

Tek başınıza tatil yaparak:

Sizi birey yapan özelliklerinizi tekrar fark edersiniz.
Tek başınıza zaman geçirmek, sizi birey yapan, size özgü özellikleri hatırlamanıza ve bağımsızlığı tekrar hissetmenize yardımcı olur.

“Sen ve ben”den hızla “biz”e geçen arkadaşlarınızda önceden farklı bir hal olabildiğini hiç fark ettiniz mi? Belki aynı şey sizin için de geçerlidir, artık partnerinizle bir bütün olarak varlık gösteriyorsunuzdur ve bunun farkında değilsinizdir… Tek başınıza zaman geçirmek, sizi birey yapan, size özgü özellikleri hatırlamanıza ve bağımsızlığı tekrar hissetmenize yardımcı olur.

Partnerinizi özleme fırsatı bulursunuz.

Uzun açıklamalara gerek yok: Partnerinizle birbirinizi biraz özlemek iyi fikirdir. Sevgilinin burnunuzda tütmesi düşüncesinden kaçmak yerine, o duyguyu kucaklayın ve birini özleyebildiğiniz için ne kadar şanslı olduğunuzu hatırlayın.

Küçük sorunları unutursunuz.

İyi giden bir ilişkiniz varsa, günlerdir görmediğiniz, kilometreler ötedeki sevgilinize dair hatırlayacağınız ilk şeyin çoraplarını çıkardığında etrafa atıvermesi olmayacağını garanti ediyoruz. Yalnız başınıza tatil yaparak, her gün gördüğünüz ve artık size batmaya başlayan huylardan bir süreliğine uzaklaşır, sevgilinizin hoşunuza giden yönlerini ve mutlu zamanları daha çok anma fırsatı bulursunuz.

İlişkinize yeni bir soluk katarsınız.
Uzaktayken de birini her gün düşündüğünüzü, onu her gün tekrar “seçtiğinizi” göstermek, ilişkinizi sağlamlaştırır.

“Uzaktan uzağa nasıl olacak bu?” demeyin. Uzaktayken de birini her gün düşündüğünüzü, onu her gün tekrar “seçtiğinizi” göstermek, ilişkinizi sağlamlaştırır. Üstelik, dip dibe iken pek de hatırlamadığınız iletişim yollarını kullanma fırsatı bulursunuz: Sevgiliye kart atmak ya da mektup yazmak gibi (kalem kullanmayı unutanlarınız e-posta da gönderebilirler).

Mutlu olmak için birine ihtiyacınız olmadığını hatırlarsınız.

Hayattaki tek mutluluk kaynağının gönül ilişkisi olmadığını tatilde, hayat normalden çok daha hafif ve rahat akıp giderken hatırlamak daha kolaydır. Partnerinizden başka neleri seviyordunuz? Yeni yemekler denemeyi, yeni insanlar tanımayı, kimsenin sizi tanımadığı bir yerde istediğiniz müzikleri dinleyip kimse izlemiyormuş gibi dans etmeyi… Buyrun, işte fırsat.

Daha iyi hizmet alabilirsiniz.

Kesin alırsınız, demiyoruz. Ancak, tek başına tatile çıkmış insanlara belli bir anlayış, özveri, hatta belki -hiç ihtiyaçları olmayan- bir acıma duygusuyla daha iyi hizmet verilebiliyor. Müsait olmadığı iddia edilen odaların “madem yalnızsınız” diye açılması ya da bir mekanda tek başınıza otururken barmenin bir içki ısmarlayıvermesi, gibi.

Zamanı sadece kendi keyfinizce harcarsınız.
Zamanı sadece kendi keyfinizce harcarsınız.

“Bir insanı tanımak için beraber tatile çıkmak gerekir” sözünün ne denli doğru olduğu, tatil anlayışı size hiç uymayan birileriyle yolculuk yaparken anlaşılır. Siz sabah erken uyanıp müze gezmek ya da sokak arşınlamak niyetindeyken, o kırk yılda bir tatile çıktığında öğleye kadar uyumak ya da sabahlara kadar kurtlarını dökmek istiyor olabilir. Bu durumda genelde iki taraf da bazı isteklerinden feragat eder ve orta yol bulunur… Ama ya gitmeyi yıllardır hayal ettiğiniz o yerle ilgili sizin kafanızda dakika dakika program varsa, ya bu kez özveride bulunmak istemiyorsanız? O zaman tek başınıza valiz hazırlama zamanı!

İlginizi çekebilir: Seyahate çıkmadan önce kurtulmanız gereken 5 ön yargı 

Kaynaklar:
Travelettes
Brit.co
LifeHack

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale