X

VR sağlık pazarında öne çıkan şirketler

Gerçek dünya ile hayali dünyayı bir araya getiren sanal gerçeklik (VR) teknolojisi, hız kesmeden gündelik hayatımıza entegre olmaya devam ediyor. Bu teknoloji, başta oyun sektörü olmak üzere pek çok sektörle bağlantı kurarak yükseliyor. Bu sektörlerin arasından da insan hayatına olan etkisinden dolayı sağlık sektörü öne çıkıyor.

VR teknolojisi, fiziksel ve zihinsel sağlığı iyileştirmek adına yenilikçi ve etkileşimli yöntemler sunuyor. Teknolojinin bu özelliği sayesinde geleneksel sağlık anlayışının sınırları aşılarak yeni teşhis ve tedavi yöntemleri ortaya konuyor. Bu yazımızda, sanal gerçeklik yardımıyla sağlık sektörünün geleceğine etkili bir şekilde yön veren beş tane şirketi derinlemesine analiz ediyoruz.

MindMaze

Görsel: mindmaze

2012 kuruluşlu MindMaze, nörolojik hastalıkların tedavi sürecine dijital teknolojileri entegre ediyor. Temelde beyin sağlığına odaklanan bu şirket, protokollü terapilerle motor, bilişsel ve kardiyovasküler fonksiyonlara odaklanıyor. Şirketin sunduğu terapiler, VR teknolojisi başta olmak üzere yapay zeka (AI), hareket analitiği ve bulut teknolojisiyle destekleniyor.

Alzhemier, Parkinson, inme ve demans gibi hastalıklara çözüm üreten MindMaze’in popüler iki tane çözümü bulunuyor. Üç binden fazla hastanın kullandığı MindMotion GO, kullanıcıları oyun tabanlı dijital terapilerle buluşturuyor. Hastalar, hem anlaşmalı sağlık kuruluşlarında hem de evlerinde MindMotion GO’yu deneyimleyebiliyorlar. MindMotion PRO ise hemipareziden yani kas güçsüzlüğünden muzdarip hastalar için geliştirilmiş bir çözüm olarak karşımıza çıkıyor; bu çözüm de MindMotion GO’ya benzer bir şekilde kullanıcılara oyun tabanlı nörorehabilitasyon sunuyor.

2022’deki finansman turunda 105 milyon dolarlık bir yatırım alan MindMaze, toplam fon miktarını 340.7 milyon dolara yükseltti. Şirket, VR teknolojisiyle geliştirdiği çözümleri MindMaze Labs isimli araştırma ve geliştirme merkeziyle desteklemeye devam ediyor.

Osso VR

Görsel: ossovr

2016’da kurulmuş olan Osso VR, cerrahi eğitim ve hazırlık için geliştirilmiş bir VR eğitim platformu sunuyor. Bu platform, cerrahların, cerrahi asistanların ve diğer sağlık profesyonellerinin cerrahi prosedürleri sanal bir şekilde uygulamasına olanak tanıyor. Bu uygulama sayesinde sağlık çalışanları tıbbi becerilerini etkili bir şekilde geliştirebiliyorlar.

Osso VR’ın yüksek çözünürlüklü ve gerçekçi VR simülasyonlarında tıbbi aletler ve cerrahi alanlara ait tüm detaylar vurgulanıyor. Bu sayede, kullanıcılar gerçek bir ameliyat ortamının karmaşıklığını ve dinamikliğini hissedebiliyor. Tıbbi simülasyonlara ek olarak, şirket ortopedi başta olmak üzere farklı uzmanlık alanlarını içeren geniş bir cerrahi prosedür kütüphanesi de sunuyor. Ayrıca, Osso VR’ın altyapısı kullanıcıların performanslarını gerçek zamanlı olarak takip etmesine ve diğer kullanıcılarla aynı simülasyonda çalışmasına olanak tanıyor.

Seri C finansmanda bulunan Osso VR, son yatırım turunda 66 milyon dolarlık bir yatırım alarak toplam fon miktarını 109.2 milyon dolara yükseltti. Şirket, Meta’nın sanal gerçeklik gözlükleriyle çözümlerini destekleyerek farklı coğrafi konumlardaki kullanıcılara ulaşıyor.

AppliedVR

Görsel: appliedvr

2015 kuruluşlu AppliedVR, kronik ağrı ve anksiyete gibi durumların yönetimine odaklanarak çeşitli faydalar sunuyor. Bu şirket, hem klinik ortamlarda hem de evde kullanıma uygun VR deneyimleri geliştiriyor.

AppliedVR’ın çözümleri arasında klinik olarak test edilmiş programlar ve rahatlatıcı sanal ortam deneyimleri bulunuyor. Hastalarla empati yaparak bilimsel olarak kanıtlanmış çözümler geliştirdiğini vurgulayan şirketin en bilindik ürünü RelieVRx. Hastaların kronik ağrıya karşı bilişsel, duygusal ve fiziksel tepkilerini ayarlamalarına yardımcı olan bu ürün, sekiz haftalık bir VR deneyimi sunuyor. Sesli bir rehbere sahip olan ürün, kullanıcıları adım adım ilerletiyor. Örneğin, hastalar ilk olarak gevşeme evresiyle başlıyorlar ve diğer aşamalar rehber aracılığıyla takip ediliyor. FDA onaylı ilk ve tek evde VR ağrı tedavisi olarak tanımlanan RelieVRx, genellikle kronik bel ağrısı için tercih ediliyor.

Seri B finansmanda bulunan AppliedVR, 2021’deki yatırım turunda 26 milyon dolarlık bir yatırım alarak toplam fon miktarını 71 milyon dolara yükseltti. Şirket, kronik ağrının bir halk sağlığı krizi olduğunu belirterek yaşam kalitesini iyileştirmeye odaklanıyor.

Oxford VR

Görsel: oxfordvr

2017’de kurulan Oxford VR, mental sağlık problemleri için bilimsel olarak kanıtlanmış terapi çözümleri geliştiriyor. Oxford Üniversitesi tarafından yürütülen 25 yıllık bir araştırmayla ortaya konulan bu çözümler, 285’ten fazla klinik çalışma analiziyle destekleniyor.

Başta sosyal fobi olmak üzere pek çok psikolojik rahatsızlığa odaklanan Oxford VR, Social Engagement isimli bir program sunuyor. Bu program, sosyal anksiyeteye sahip insanların bu durumu VR teknolojisiyle etkileşime girerek aşmalarına yardımcı oluyor. Social Engagement’a ek olarak, şirketin gameChange isimli projesi de oldukça ilgi görüyor. Dünyanın en büyük çok merkezli klinik denemesi olan projeyi deneyimlemek için sadece bir tane sanal gerçeklik gözlüğüne ihtiyaç duyuluyor. Kullanıcılar, bu gözlüğü taktıktan sonra sanal bir terapist tarafından yönlendiriliyorlar.

Oxford VR, 2022’de zihinsel sağlık tedavilerine uygun VR tabanlı çözümler geliştiren BehaVR ile birleşti. Şirket, psikoz hastalarının son teknolojilerle yeni davranışlar denemesi için güvenli bir alan oluşturmaya devam ediyor.

Medical Realities

Görsel: medicalrealities

2015’te cerrahların, tasarımcıların ve teknoloji uzmanlarının oluşturduğu bir ekip tarafından kurulan Medical Realities, tıbbi eğitime odaklanan bir şirket olarak karşımıza çıkıyor. Bu şirket, geleneksel iki boyutlu müfredatın eksikliklerini tespit ederek tıp eğitimini son teknolojilerle geliştirmeyi amaçlıyor. İnteraktif 360° video ve fotoğrafçılıktan yararlanan şirket, VR teknolojisi ve cerrahi eğitim arasında bir köprü kuruyor. Dünyanın en büyük sanal gerçeklik tabanlı cerrahi video içerik kütüphanesini oluşturan Medical Realities, dünyanın ilk VR ameliyatını yayınlayarak sağlık sektörüne adını altın harflerle yazdırdı.

AI ve genişletilmiş gerçeklik (XR) teknolojilerinden de yararlanan Medical Realities, temelde interaktif öğrenme deneyimleri sunuyor. Hedef kitlesi sağlık profesyonelleri ve tıp öğrencileri olan şirketin çözümlerine akıllı telefon ve tablet gibi mobil cihazlar aracılığıyla ulaşmak mümkün. Kullanıcılar, şirketin geliştirdiği platform sayesinde cerrahi prosedürleri, tedavi yöntemlerini ve hasta bakımını kapsayan senaryoları sanal bir şekilde öğrenebiliyorlar. Örneğin, bu platform aracılığıyla simüle edilmiş hastalarla etkileşim kurulabiliyor ve aktif bir şekilde cevap veren akıllı avatarlar üzerinde çalışılabiliyor.

Geçtiğimiz sene Ağustos ayında 475 bin dolarlık bir yatırım alan Medical Realities, hızla gelişen teknoloji dünyasına odaklanarak tıbbi eğitimi ve cerrahi hazırlığı yeniden şekillendiriyor. Şirketin sunduğu çözümler, eğitimi erişilebilir yaptığı gibi öğrenme deneyimlerini de kişiselleştiriyor.

Kaynak: Crunchbase, Inven, VentureRadar, MedicalStartups

İlginizi çekebilir: Yapay zeka tabanlı 5 sağlık girişimi

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Gelenekten geleceğe: 20 yıldır değişmeyen Türk kahvesi lezzeti, Arçelik Telve’de

Şüphesiz ki en keyifli sohbetlerimizin, en duygusal anlarımızın, en unutulmaz kavuşmalarımızın en güzel eşlikçisi olan Türk kahvesinin yeri, kültürümüzde olduğu kadar, gönlümüzde de ayrı. Her yudumunda ya nostaljik bir hikaye saklayan ya da misafirperverliğin, samimiyetin, sıcak sohbetlerin simgesi olan ve geçmişten günümüze her gün daha da anlamını katlayarak hayatlarımızda yer edinen Türk kahvesi, pek çoğumuzun vazgeçilmezi. Mükemmel köpüğü ise hepimizin gözdesi. Çünkü kabul edelim Türk kahvesi dendiğinde hepimizin gönlünden geçen bol köpüklü ve tam kıvamında hazırlanmış olması.



Neyse ki bize 20 yıldır değişmeyen bir lezzet sunan Arçelik Telve, her defasında damaklarımızda mükemmel bir tat bırakmayı başarıyor. 20 yıldır hiç bitmeyen bol köpüklü ve tam kıvamında Türk kahvesi lezzeti, Arçelik Telve’de!

Telve, 20 yaşında!

Arçelik, yıllardır mutfaklarımızda yeniliği ve dönüşümü, yüksek kalite standartlarıyla buluşturarak getiren ve ilk otomatik Türk kahvesi makinesini üreten bir marka olarak geleneksel Türk kahvesi lezzetini de en üst seviyeye taşımayı başarıyor. Üstelik, bunu 20 yıldır değişmeyen mükemmel sunumu ile yapıyor. Ve her fincanda aynı lezzeti yakalamamızı sağlıyor. İşte bu yüzden 20 yıldır “Türk kahvesi” dendiğinde akla ilk Arçelik Telve geliyor. Tüm kahve severlerin vazgeçilmezi olan Arçelik Telve, köpükten ve kıvamdan asla ödün vermiyor.

Su püskürtme ile karıştırmayı sağlayan Spinjet Teknolojisi sayesinde Türk kahvesi, en mükemmel haliyle hazır oluyor. 1,5 litre kapasiteli su tankı ve otomatik su alımı pratik bir kullanım sunarken, her fincan için ayrı ayrı su doldurma zahmetinden de bizi kurtarıyor. Ayrıca, İndüksiyon Isıtma Teknolojisi, geleneksel ısıtma yöntemlerine kıyasla kahvenin en ideal derecede pişmesini sağlıyor. Ne de olsa bu kadar hassasiyet, ancak geleneksel bir lezzetimize yakışırdı.

Kalabalık sohbetler, ideal köpük ve tam kıvam

Samimi ve sıcak sohbetlerin en güzel eşlikçisi olan Türk kahvesinin, kalabalıkları birleştiren bir gücü olduğu da kesin. Bazen kendimizle baş başa geçirdiğimiz keyifli anlara eşlik etse de bazen de birlikte olmanın tadına varmamızı sağlayan en lezzetli eşlikçi. Neyse ki 6 Fincan Kapasitesi ile herkese yetecek kadar lezzet Arçelik Telve’de.



Üstelik, Cooksense teknolojisi; her fincanın ideal ve tam kıvamda olmasını sağlayarak tüm damaklarda eşsiz bir tat yaratmayı da başarıyor. Kalabalık dost buluşmalarında bile Arçelik Telve ile herkesin kahvesi tam istediği gibi, tam kıvamında.

İlklerin unutulmaz olduğunu hepimiz biliyoruz… Arçelik’in de ilk otomatik Türk kahvesi makinesinin mucidi olarak, en az Türk kahvesinin kendisi kadar gönlümüzdeki yeri bambaşka. Siz de yıllara meydan okuyan ve geçmişten günümüze aynı mükemmel lezzeti her fincanda korumayı başaran Arçelik Telve ile kahve keyfinizi ikiye katlamak istiyorsanız hemen tıklayın.

En mutlu, en keyifli, en duygulu anlarımızda, iyi ki varsın Telve!

*Bu yazı Arçelik katkılarıyla hazırlanmıştır.



Sıra dışı bir gelecek: Otomobil dünyasında bizi neler bekliyor?

Teknolojinin, yapay zekanın ve çevre bilincinin hızla geliştiği günümüzde otomotiv dünyası da bu gelişmelerden geri kalmıyor ve inovasyonlarla ve merakla dolu bir sektöre dönüşüyor. Son yıllarda elektrikli araçlar, otonom sürüş özellikleri, akıllı yol çözümleri gibi konularla pek çok gelişime imza atan otomobil dünyasında gelecekte bizi daha nelerin beklediği büyük bir merak konusu. Hepsi çok heyecan verici olsa da en çok merak edilen sorulardan ve benim de heyecanla beklediğim gelişmelerden biri; uçan arabaların hayatımıza girip girmeyeceği 🙂 Uçan arabalar yakın zamanda hayatımıza dahil olur mu bunu bilmiyorum ama otomotiv endüstrisinin geleceği hakkında kendi perspektifimden ele alacağım pek çok konu var. Gelin, benim de bir parçası olduğum bu sıra dışı gelecekte bizi neler bekliyor olabilir birlikte bakalım.



Elektrikli otomobillerin hızlı yükselişi

Geçtiğimiz yıllarda pek çok otomobil markası, yakın gelecekte elektrikli araç üretimine ağırlık vereceğini açıklamıştı, hatta dünya çapında tamamen elektrikli araç üretimine geçmeyi planladığını belirten markalar da var. Elektrikli araçların hayatımıza dahil olması çok yeni bir gelişme olmasa da yaygınlaşması ve popülerliğinin artması son zamanlarda daha bir artış gösterdi. Gelecekte de elektrikli araçların üretiminin ve kullanıcısının artması sektörünün en beklenen gelişmeleri arasında.

Bildiğiniz gibi ben de elektrikli otomobil tutkunlarından biriyim ve sık sık sizlerle Instagram hesabımdan %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E ile olan maceralarımı paylaşıyorum 🙂 Konumuza dönecek olursak; fosil yakıt tüketimini azaltmak ve karbon emisyonlarını düşürmek için ülkelerin elektrikli araç kullanımına yönelik teşviklerini artırması da beklenenler arasında. Ayrıca, batarya teknolojisinde yeni ilerlemeler, elektrikli araçların menzillerinin artırılması, şarj altyapılarının geliştirilmesi de yine yakın gelecekte bizimle olacağa benziyor.

Sürdürülebilir ve çevre dostu çözümler

Elektrikli araçların yükselişi, otomobil dünyasının geleceğinde beklenen tek çevreci haber değil. Doğa dostu yaklaşımlar ve sürdürülebilir çözümlerle dolu yenilikler de ufukta. Pek çok sektörün son yıllarda önemli bir gündem maddesi haline gelmiş olan çevre bilinci, otomotiv dünyası için de önemli bir konu. Geri dönüştürülmüş malzemelerden üretilen iç dizayn ekipmanları, doğa dostu kumaşların kullanımı, üretim aşamasında yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı, daha az karbon salımı yapan motor teknolojileri ve daha nice gelişme, otomotiv dünyasının beklenenleri arasında.

Sektörde yeşil devrim adını verebileceğimiz daha pek çok gelişmenin damga vurması da olası. Araçların iç tasarımdan üretim süreçlerine kadar geniş bir yelpazede sürdürülebilir çözümler, otomobillerin gelecekteki dünyasını ve tabii ki dünyamızı taçlandıracak gibi. Bir çevreci olarak hızla yaygınlaşmasını görmek istediğim gelişmelerden birisi kesinlikle sürdürülebilir çözümler.

Otonom sürüş özelliklerinde ilerlemeler

Ve tabii ki otonom sürüş özelliklerinden bahsetmemek olmaz. Beni belki de en çok heyecanlandıran konulardan bir diğeri. Hani şu sürücüsüz giden otomobiller var ya, işte tam da onlardan bahsediyorum. Yakın bir gelecekte belki de araçların şoför koltukları hep boş kalacak. Olamaz mı? Bu, çok gerçekçi bir senaryo olmasa da şu an için benzer senaryolarla sık sık karşılaşacağız gibi. Çünkü pek çok dünya devi otomobil ve teknoloji firması, otonom araçlar alanında büyük yatırımlar yapıyor. Ancak, tam otonomiye ulaşmak için biraz daha geleceği beklemek gerekecek. Çünkü birtakım zorlukları aşabilmek için yeni teknolojilerin geliştirilmesi bekleniyor.

Özellikle büyük şehirlerdeki yoğun ve karışık trafik senaryoları, yasal düzenlemeler, kişisel hakların korunması, uygun yol ve altyapı çalışmalarının tamamlanması gibi pek çok faktör var. Yine de bu konudaki çalışmaların hız kazanması ve otonom sürüşün farklı seviyelerinin piyasaya sürülmüş olması, otonom sürüş teknolojilerinin potansiyelini gösteriyor. Gelecekte tam otonom seviyeye de erişilmesi mümkün.



Otonom özelliklerin yanı sıra farklı sürüş modları da ufukta. Hatta, ben şimdiden %100 Elektrikli Ford Mustang Mach-E  ile bu modları deneme fırsatına sahibim 🙂 Mustang Mach-E, sürüş deneyimini kişisel isteklere göre uyarlıyor; Aktive, Whisper ve Untamed modları sayesinde motor seslerini, ortam aydınlatmasını ve hatta aracın tepki verme hızını kişiselleştirmek mümkün. 

Akıllı şehirlerin kurulması

Otonom sürüş özellikleri, farklı sürüş modları, otomobil ve yapay zeka teknolojisindeki gelişmeler, yalnızca bireysel kullanımla sınırlı kalmayacak muhtemelen. Ve önemli bir toplumsal gündem haline de gelecek. Bu da akıllı şehirler gibi bir konseptin hayatımıza girmesi anlamını taşıyabilir. Şehirlerin, otomobillerin geleceği ile ne ilgisi var ki diye düşünmeye başlamadan hemen araya gireyim. Eğer başta otonom sürüş özellikleri olmak üzere otomobiller kendi başlarına -bir sürücünün aracı sürmesine ihtiyaç kalmaksızın- yolda gidebilecekse, bu şehirlerin de birtakım düzenlemelerden geçmesi anlamını taşıyor. Yollardaki alt yapı çalışmalarının bu doğrultuda düzenlenmesi, akıllı şarj istasyonlarının kurulması ve otonom araçların kendi kendini şarja takabilmesi için uygun çevresel yapılanmaların tamamlanması gibi pek çok gelişmeyi de beraberinde getirebilir. Belki de gelecekte şehirlere akıllı taksi durakları kurulacak ve birtakım mobil uygulamalar üzerinden bağlantıya geçilebilecek.

Sosyal dünya ile bağlantı sağlayan araç özelliklerinin geliştirilmesi

Bir düşünelim; otomobiliniz size en yakın kafeyi önerse ya da zevkinize uygun bir restoranda sizin için rezervasyon yaptırsa, nasıl olur? Ya da arkadaşlarınızla buluşma ayarlasa, arabaya bindiğinizde en sevdiğiniz dizinin kaldığınız bölümünü başlatsa? Siz keyifle buluşmalarınıza hazırlanırken veya dizinizi izleyip, müziğinizi dinlerken sizi istediğiniz yere götürse? Yani adeta bir eğlence merkezine dönüşse? Tüm bunlar, yakın gelecekte hayallerimizi süslemenin ötesine geçebilir. Bağlantılı araçlar, yani kendi internet erişimi olan ve verileri başka cihazlarla da paylaşabilen araçlar, otomobil dünyasının belki de gelecekte en çok parlayan yıldızı olabilir. Yalnızca yolculuk vadetmenin ötesinde bağlantılı araçlar, adeta kişisel mobil cihazlarımıza dönüşebilir.

Çoğu macerama tanıklık ettiğiniz Ford Mustang Mach-E de adeta benim eğlence merkezim. Araç içi iletişim ve eğlence sistemi olan Ford SYNC 4A ile konuşma, ses tanıma, kablosuz akıllı telefon entegrasyonu, sezgisel 15,5″ dokunmatik ekran ve çok daha fazlasını deneyimleyebiliyorum. Halihazırda gelişmiş teknolojinin keyfini sürebiliyor olsam da gelecekte bağlantılı araçlar bizi daha pek çok özelliği ile şaşırtacak diyebilirim.

Kısacası, otomobil dünyasının sıra dışı geleceğinde bizi bekleyen yepyeni heyecanlar var. Uçan arabalar yalnızca filmlerin unutulmaz bir parçası olarak mı hafızalarımızda kalır yoksa gerçekten de hayatımıza dahil olur mu bilinmez ama kesin olan bir şey varsa o da otomobil dünyasının hiç olmadığı kadar yenilik dolu olduğu. Kim bilir belki bir gün gökyüzünde bulutların arasında sıkışıp kaldığım bir trafikteyken size yazarım 🙂 Daha fazlası için yazılarımı ve Instagram hesabımı takip etmeyi unutmayın.

İlginizi çekebilir: Virtual Influencer’lar: Kim bu sıra dışı influencer’lar? Takip etmeniz gerekenler?



Lezzetli ve eşsiz tatlarla dolu bir deneyim: Macroonline’da keşif dolu bir yolculuk

Şüphesiz ki söz konusu sofralarımız olduğunda hepimiz ‘en iyisi’nin peşindeyiz. Market alışverişlerimizi yaparken de gözümüz, elimiz hep en iyisinde, en kalitelisinde. Her şeyin en iyisini aldığımızdan emin olmak istiyoruz. Ancak, böylesi bir çabanın çok fazla zaman ve enerji gerektirdiği de aşikar. Hele ki büyük şehirlerde yaşıyorsak, iş çıkış saatinde markette olmak; kalabalıklar, trafik, koşturmaca gibi dertleri de beraberinde getirebiliyor. E peki bunca yorgunluk ve zamansızlığın içerisinde mesai bitimine dakikalar kalmışken her gün zihnimizde dönen o ‘Akşam ne pişirsem’ sorularına nasıl yanıt bulacağız? Hele bir de evde hazırlamak istediğimiz tarifin malzemeleri yoksa.



Güzel haber; artık bu soru da zihnimizi kurcalamayacak, yorgun argın market sırasında beklemek zorunda da kalmayacağız. Macroonline ile yorucu market gezileri, ev konforunda keşifler yapabileceğimiz bir fırsata dönüşüyor.

Macrocenter ayrıcalıkları aynı hizmet anlayışıyla Macroonline’da

Macrocenter’ı tercih edenler bilir; Macrocenter’da alışveriş yapmak, eşsiz bir deneyimdir. Ürün çeşitliliği, yeni keşifler, taptaze lezzetler, baş döndüren kokular ve başka yerde olmayan ürünler… Macroonline da tüm bu deneyimi, bizlere online olarak sunuyor. Aynı uzmanlık, aynı lezzet ve aynı hizmet anlayışıyla tüm Macrocenter ayrıcalıkları, artık Macroonline’da. Kısacası, hayatı güzelleştirecek her şey Macroonline’da. Peki siz neredesiniz; yoksa hala kasa sırasında mı? 🙂 Gelin, Macroonline’Macroonline’Macroonline’da neler neler var biraz daha yakından bakalım… (Ne yok ki! demek serbest.)

Ev konforunda kaliteli bir alışveriş deneyimi

Hangimiz istemeyiz ki raflardaki en taze meyve-sebzeler yer alsın mutfak tezgahımızda, kendi ellerimizle seçtiğimiz.. Ama zamanımız ve enerjimiz yoksa ne yapacağız? Merak etmeyin, en iyilerden vazgeçmek zorunda değiliz. Macroonline, her şeyin en iyisini bizim için seçip evimize kadar getiriyor. İhtiyacımız olan her şey, sanki raflardan kendimiz seçiyormuşuz gibi aynı titizlik ve özenle seçilip bize ulaştırılıyor. Ev konforunda kusursuz ve kaliteli bir alışverişi deneyimi, Macroonline ile artık kapımıza geliyor.

Benzersiz tatlar, otantik lezzetler, yeni keşifler



Macroonline’da dilediğimiz ülkenin lezzetlerini bulmak mümkün. Bugün İtalyan, yarın Fransız Mutfağı, haftaya ise Japon, ne dersiniz? Macroonline dünyasında alışveriş yapmak, adeta geniş bir coğrafyada gezintiye çıkmak gibi. Uzak Doğu’nun egzotik sosları, ithal çikolatalar, artizan ürün çeşitliliği, her yerde bulunmayan lezzetli atıştırmalıklar, profesyonellere özgü ürün seçkileri, taptaze deniz ürünleri ve çok daha fazlası… Hepsi, premium hizmet kalitesi, zengin ürün çeşitliliği ve kolay erişim imkanıyla Macroonline’da. Tek yapmamız gereken bir tıkla sepete eklemek.

Şeflerin özgün tarifleriyle hazırlanan Homemade lezzetler

Dünya mutfağının yanı sıra Türkiye’nin özgün tatlarını da sunan Macroconline’da Homemade lezzetler de var. Şeflerin özgün tarifleriyle hazırlanan Homemade lezzetler, Macroonline’ın beklentileri aşan hizmet kalitesini evlerimize taşıyor. Hep ne pişireceğimizi düşünecek değiliz ya bazen de ne yiyeceğimizi düşünelim, öyle değil mi… Sağlıklı, lezzetli ve zahmetsiz alternatifler arayanların en gözde seçimleri, Macroonline Homemade kategorisinde.

Keyifli, pratik ve konforlu bir alışveriş deneyiminin yanı sıra keşiflerle dolu bir yolculuğa da hazırsak; istikamet: Macroonline. Üstelik, Macroonline’dan verdiğimiz siparişler 45 dakikada teslimat seçeneğiyle ve +4 dereceli araçlarla soğuk zincir kırılmadan dilediğimiz saatte bize ulaşıyor. Macrocenter’ın ayrıcalıklı dünyasını ev konforunda keşfetmek ve Macroonline’da ilk alışverişlerinize özel indirimden de faydalanmak için siz de hemen tıklayın.

*Bu yazı Macrocenter katkılarıyla hazırlanmıştır.



İlgili Makale