X

Uykunuzda kullanabileceğiniz muhteşem güçleriniz

Tarih boyunca pek çok araştırma yapılmıştır uyku üzerine. Öncelikle, vücudumuz yani biz neden uyumaya ihtiyaç duyarız?

Uykuyu bu derece farklı kılan, bu derece ihtiyaç kılan nedir? Hani besin almayan vücudumuz nasıl erir giderse, yapılan araştırmalar gösteriyor ki uzun süreli uykusuzluk da bizleri o şekilde eritiyor.

Uzun süre uykusuz kaldığımızda dikkat kaybı kaçınılmaz oluyor.

En önemlisi ise uzun dönem beyinsel fonksiyonlarımızın etkilenmesi. Yani uzun süre uykusuz kaldığımızda öncelikle dikkat kaybı kaçınılmaz oluyor, daha sonra anlamak ve analiz etmek ile ilişkili beyin fonksiyonlarımız etkileniyor ve sonunda ise evet bilinç ile kontrol etmiyoruz diyeceksiniz ama iç organlarımızın çalışma düzeni etkileniyor.

Uykumuzu nasıl alıyoruz?

İşte tüm bu sihri ile uyku, tarihte bir “ızdırap” aracı yani işkence aracı olarak da kullanıldı. Birçok kaynakta uykusuz bırakmanın kişinin kontrolünü kaybetmesine, dayanıklılığını yitirmesine ve özellikle beyinsel fonksiyonları açısından savunmasız ve kontrolsüz kalmasına sebep olduğu açıkça belirtilmektedir. Peki şimdi bir soruna daha birlikte dikkatle bakalım, ne kadar uyumamız gerekiyor? Gerçekten dinlenmek için uzmanlar en az altı saat günlük uyku ihtiyacımızın olduğunu belirtiyorlar. Bu çok yorgun geçen dönemlerde sekiz saate kadar çıkabiliyor.

Bu durumda şunu sorgulayalım, uykumuzda hiçbir şey olmuyor mu, yani büyük icatların sahipleri, büyük düşünürler, büyük yazarlar, liderler hayatımızda bu derece fazla yer tutan (düşünecek olursak yirmi dört saatimizin dörtte birini uyuma aktivitesi ile geçirmekteyiz ve bu haftada yedi gün olduğunu düşündüğümüzde en az kırk iki saatimizi uyuyarak geçirmemiz anlamına geliyor, ve bunu toplam yaşam zamanımız ile çarptığımızda ergenlikte veya olgunluk döneminde 18 yaşımız ertesinde yaşayacağımız elli yıllık bir dönem alacak olursak hayatımızın gerçekten önemli bir bölümünü uyku aktivitesi kaplamaktadır) “uyumak” eylemini kullanabilir miyiz, yani uyumak anında hayati fonksiyonlarımız nasıl bozulmadan devam ediyorsa düşünsel fonksiyonlarımız, evrene gönderdiğimiz mesajlarımızı yaymakta olduğumuz enerjimiz aynı şekilde devam edebilir mi?

Bu sorumuzun cevabı ise muhteşem bir “evet”. Hemen yeni sorunuzu duyar gibiyim; ‘nasıl yani’ diyeceksiniz, gelin birlikte inceleyelim. Bizler uyku anında uykunun farklı fazları (derin uyku tamamıyla bilinçaltının yönettiği ve hafif uyku bilincin daha yüksek olduğu) arasında geçişler yaparken aslında düşünsel anlamda eylemlerimiz halen devam etmektedir. Bunu çok daha önce çözmüş olan büyük düşünürler ve icat sahipleri işte bu yüzden uykuyu bu muhteşem buluşları “anladıkları”, adeta “cevapların kendilerine gönderildiği” ve işte birden uyandıklarında “uzun süre uyanıklık döneminde aradıklarını bilir şekilde” uyanabildikleri muhteşem bir hazine dünyası olarak benimsemişlerdir.

Uykunun yaratıcı gücünü nasıl kullanabiliriz?
Uyku ilahi bir yasadır; birçok sorunun çözümünü de derin uykudayken buluruz.

Peki uyku eyleminin bu muhteşem yaratıcı gücünü nasıl kullanacağım diye soracaksınız, yani ben büyük bir düşünür, lider veya bilim adamı değilim nasıl uyku akışımı hayatımı şekillendirmek için aradığım cevapları bulmak için veya sadece uyandığımda kendimi çok daha zinde hissetmek için kullanabilirim?

İşte bu sorumuzun cevabı ise bilinçaltımızdan geçiyor, tüm bu uykuda gelen mesajlar, özellikle uykuya dalmadan önce rahatlayarak bir konuya odaklanmamızı gerektiriyor.

Odaklandığımız konuyu ve cevap almak istediğimiz soruyu böylece çokça kez düşünüyorum, uyku anımızdan hemen önce bilinçaltımız çok daha açık oluyor ve aradığımız cevapları bize getirmek için uykumuz boyunca çalışıyor. Bu uzun süredir yapmayı düşündüğünüz bir konuda gerçekten hangi tercihin sizin için daha doğru olacağından, bir türlü sorununu çözemediğiniz teknik bir işleme kadar veya hayatınızda tezahür eden bir sevginin sizin için hangi yollardan geçmesinin daha doğru olacağına kadar geniş yelpazede konuları kapsayabilir. Burada asıl olan, gerçekten gevşeyerek soruyu ve konuyu aradığımız cevaba yoğunlaşarak uykumuza ve uykumuzda bizim için çalışacak olan bilinçaltımıza bırakmak.

Sevgili Joseph Murphy değerli eseri Bilinçaltının Gücü ile bakın uykunun muhteşem dönüştürücülüğünü, uykunun bizlere sağladığı bu gizli güçleri nasıl tanımlıyor:

“…Yirmi dört saatin sekizini ya da hayatınızın üçte birini uyuyarak geçirirsiniz. Bu hayatın değişmez bir yasasıdır. Uyku ilahi bir yasadır; birçok sorunun çözümünü de derin uykudayken buluruz.

…Uykuda hiçbir şey dinlenmez. Kalbiniz, ciğerleriniz ve bütün hayati organlarınız çalışmaya devam eder. Eğer uyumadan önce yemek yerseniz, yiyecekler sindirilir ve asimile edilir. Deriniz ter salgılar. Tırnaklarınız ve saçlarınız uzamaya devam eder.

Aynı şekilde bilinçaltınız da hiç dinlenmez ve uyumaz. Her zaman faaldir ve bütün hayati güçlerinizi kontrol eder. İyileşme süreci uykudayken daha hızlı gerçekleşir; çünkü bilincin müdahalesi yoktur. En önemli cevaplar size uykudayken verilir.

…Gün boyunca, bilinciniz aksiliklerle, çatışmalarla, çelişkilerle meşgul olur. Zaman zaman katı gerçeklerden ve nesnel dünyadan uzaklaşması, bilinçaltının iç benliği ile sessizce iletişim kurması gerekir. Hayatınızın bütün aşamalarında rehberlik, güç ve daha büyük bir zeka talep ederek, zorlukların üstesinden gelebilir ve günlük sorunlarınızı çözebilirsiniz.

…Uyumadan önce bilinçaltınıza bir sorununuza çözüm geliştirme görevi verin; size çözüm sunacaktır.

…Bir çözüme yönelik isteğinizi uyumadan önce bilinçaltınıza devredin. Buna güvenir ve inanırsanız, cevabı bulursunuz. Bilinçaltı her şeyi bilir ve görür…”

Hayatımız boyunca birçok kez deneyimledik, rüyamızda bir gerçek ile karşılaştık, çok etkilendiğimiz bir kişi ile ilk konuşmamızı gerçekleştirdik, aklımızı meşgul eden, ‘bu yaz nereye gitsem’ sorunu ile ilişkili belki muhteşem bir kumsalda olduğumuzu görerek rotamızı bu yöne çevirdik; evet bunların hepsi bize uykumuzda verilmiş olan cevaplardı… Bizim “uyku” deyip de geçtiğimiz zamanımız aslında olağanüstü bir “yaratım” sürecidir, bu yazımda bana eşlik eden sizler; bugünden itibaren her uykunuzu harcadığınız altı – sekiz saatlik çok değerli zaman aralığını hayatınızı dönüştürmek, sorularınıza cevaplar bulabilmek ve yepyeni fikirler ile ilham dolmak üzere kullanın, uykunuz sizin gizli hazinenizdir, muhteşem güçlerinizi ortaya çıkartmak sizin elinizde…

Bilinçaltınız da hiç dinlenmez ve uyumaz

İşte sevgili Joseph Murphy’den uykusuzluk sorunu yaşayanlara ve bir türlü huzurlu uyuyamayanlara güzel bir öneri, dilerim huzurla uyuyun ve keyifle uyanın:

“…Bunu uyumadan önce yavaşça, sessizce ve sevgiyle tekrarlayın:

Ayak parmaklarım gevşiyor, ayak bileklerim gevşiyor, karın kaslarım gevşiyor, kalbim ve ciğerlerim gevşiyor, ellerim ve kollarım gevşiyor, boynum gevşiyor, beynim gevşiyor, yüzüm gevşiyor, gözlerim gevşiyor, bütün zihnim ve bedenim gevşiyor.

Herkesi tamamen ve özgürce affediyorum. Onlar için uyum, huzur hayatın nimetlerini diliyorum. Ben huzurluyum, dengeliyim, sakin ve soğukkanlıyım. Güvenlik ve huzur içindeyim. İçimdeki ilahi varlığı hissederken, üzerime bir durgunluk çöküyor, bir sükunet tüm varlığımı sakinleştiriyor. Hayatı fark etmenin ve sevginin beni iyileştirdiğini biliyorum.”

Pınar Özeken (Ulus): 2007 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik bölümü ile Kimya bölümlerini bitirdi. Aynı üniversitede Biyomedikal Mühendisliği ve İspanya Pompeu Fabra üniversitesinde master derecelerini aldı. Özellikle 2011’den bu yana moda ile ilgili çalışmalara ağırlık verdi ve hala moda üzerine yazı dizileri, farklı moda kaynaklarında yayınlanmaktadır. Yoga eğitmeni olma yolunda ilerleyen Pınar, bir Arjantin Tango aşığı. Gerçek tutkularından bir diğeri ise seyahat etmek."Dünya üzerinde ayak basılmadık toprak kalmasın" mottosu ile dünyayı dolaşmaya devam ediyor.

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 

Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale