X

Neden bazı insanların diğerlerine kıyasla daha fazla uykuya ihtiyacı var?

Uyku ihtiyaçları, çocukluktan yaşlılığa kadar yaşam boyunca değişiyor. Örneğin, yenidoğan döneminde bebeklerin gelişebilmeleri için günde 16-18 saat arası uyuması gerekiyorken 6-13 yaş aralığındaki çocukların ise 9-11 saat uyuması yeterli oluyor. Yetişkinlik döneminde ise uzmanlar tarafından 7-9 saatlik uyku referans noktası olarak belirtiliyor.

Her ne kadar uzmanlar belirli dönemler için spesifik uyku sürelerini ön plana çıkarsa da bazı insanlar daha kısa süreli uykuyla hayatına devam edebilirken bazıları da daha fazla uyumaya ihtiyaç duyabiliyor. Peki, bazı insanların diğer bireylere göre daha fazla uykuya ihtiyaç duymasının arkasında nasıl sebepler bulunuyor? Gelin, bu sorunun cevabını birlikte keşfederek uyku dinamikleri üzerine derinlemesine yoğunlaşalım.

Uyku ihtiyacını artırabilen durumlar nelerdir?

Şimdi, bazı insanların diğerlerine göre daha fazla uykuya ihtiyaç duymasına sebep olan faktörleri sizlerle paylaşmak istiyoruz:

Cinsiyet

2013’te yayınlanmış bir araştırma, kadınların erkeklere göre biraz daha fazla uykuya ihtiyaç duyduğunu ifade ediyor. Bu araştırmaya göre, kadınlar erkeklere göre ortalama 11 dakika daha fazla uykuya ihtiyaç duyuyor. Uzmanlar, bu farkın kadınlara özel çeşitli durumlardan kaynaklanabildiğini belirtiyor. Bu durumlar arasında regl döngüsü, menopoz ve hamilelik yer alıyor. Ayrıca, fiziksel ve zihinsel yorgunluğa yol açabilen çocuk bakımını ve rutin ev işlerini erkek partnerlerinden daha çok omuzlanan kadınların yine daha fazla uykuya ihtiyaç duyabildiği vurgulanıyor.

Her ne kadar kadınların ilgilendiği ve sahip olduğu özel durumların uyuma ihtiyacını doğurabildiği belirtilse de uyku yardımı uygulaması SleepSpace’in CEO’su Dan Gartenberg buna zıt bir söylemde bulunuyor. Gartenberg, kadınların çocukları tarafından sürekli uyandırıldıkları için daha fazla uykuya ihtiyaç duyabileceklerini fakat genel olarak bu ihtiyacın doğmasında cinsiyetin etkisinin az olduğunu söylüyor.

İnsomnia

Dünya genelinde her üç yetişkinden biri hayatının herhangi bir döneminde insomniaya yani uykusuzluğa yakalanıyor. Kronikleşebilen bu rahatsızlık, temelde üç kategoride değerlendiriliyor; başlangıç insomniası uykuya dalmakta zorluk çekilmesine yol açarken sürdürme insomniası gecenin ortasında uyanılmasına neden olabiliyor. Geç insomnia ise çok erken uyanmayı ve tekrar uykuya dalamamayı açığa çıkarıyor. Depresyon, anksiyete, kronik ağrı, reflüuykusuzluğa yakalanıyor. Kronikleşebilen bu rahatsızlık, temelde üç kategoride değerlendiriliyor;, aile bireylerinin uyku sorunu geçmişi ve yüksek stres gibi birçok durum insomniayı somutlaştırabiliyor.

İnsomniaya sahip insanlar, diğer insanlara göre daha az dinlenebildikleri için daha uzun süre yatakta kalma ihtiyacı duyabiliyorlar. Gece vakti çok fazla bölünen uyku, gün içinde şekerleme yapma ihtiyacını artırabiliyor.

İnsomniayla başa çıkmak için her gün aynı saatte yatıp aynı saatte kalkma çabasıyla birlikte bir sağlık profesyoneline danışmak büyük bir önem taşıyor. Aynı zamanda, yatağa gitmeden önce televizyon ve telefon gibi uyarıcılardan uzaklaşma, akşam duş alma, rahatlatıcı müzik dinleme ve meditasyon gibi pratikler de insomniayla mücadele sürecinde etkili olabiliyor.

Uyku apnesi

En yaygın uyku bozuklukları arasında bulunan uyku apnesi, uyku sırasında solunumun tekrar tekrar kesilip geri başladığı bir solunum bozukluğu olarak tanımlanıyor. Horlamaya neden olan bu bozukluk, yorgun uyanmaya ve dikkatsizliğe yol açabiliyor. Bu bozukluk temelde ikiye ayrılıyor; obstrüktif uyku apnesi boğazın arkasındaki kasların gevşeyip çökmesi sonucunda nefes almanın engellenmesine deniyor. Merkezi uyku apnesi ise beynin solunumun gerçekleşmesi için merkezi sinir sistemine sinyal gönderememesine sebep oluyor.

Erkeklerde kadınlara göre daha çok rastlanan uyku apnesi, insanların daha fazla uyumaya ihtiyaç duymasına yol açabiliyor. Bu ihtiyaç, bozukluk yüzünden gece boyunca yaşanan uyanmaları telafi etme amacını taşıyor.

Dengesiz sirkadiyen ritim

Sirkadiyen ritim yani vücudun doğal uyku-uyanıklık döngüsü, yapay ışıklar ve elektronik cihazların yaydığı mavi ışık gibi modern yaşam tarzının unsurları yüzünden bozulabiliyor. Bu bozulma da daha fazla uyuma ihtiyacını doğurabiliyor.

Sirkadiyen ritim bozukluğunun önüne geçmek adına düzenli uyku saatleri, günün erken saatlerinde egzersiz yapmak, yemeklerin belirli saatlerde tüketimi ve yatmadan hemen önce herhangi bir şey yememek gibi pratikler öneriliyor. Bunlara ek olarak, ekran süresini sınırlamak da bu ritmin düzene sokulmasına yardımcı olabiliyor.

Genler

Bazı insanlar dört buçuk saatlik uykuyla yetinebiliyor ve bu kişilere kısaca ‘’kısa uyuyanlar’’ deniyor. Kaliforniya Üniversitesi’nden bazı araştırmacılar, kısa uyuyanların uykuyu ve ruh halini düzenlemede rol oynayan yedi gende bir mutasyona sahip olduklarını belirtiyor.

Kısa uyku durumu bazı insanların DNA’sında yazılı fakat bu durum pek yaygın değil; günümüze kadar, kısa uykuya yol açan genlere sahip sadece 50 aile olduğu tespit edildi.

Uyku kalitenizi artırabilecek ipuçları

Eğer gün içinde çok fazla uyku ihtiyacı duyuyorsanız aşağıdaki ipuçlarını değerlendirebilirsiniz:

  • Alkol uykuya dalmaya yardımcı olsa da alkollü içeceklerin uyku kalitesini düşürerek derin uykuyu azalttığını belirtmeliyiz. Bu nedenle, ölçülü bir şekilde alkol tüketmeye özen göstermelisiniz.
  • Gün içinde fiziksel hareket gerektiren aktivitelere dahil olarak geceleri daha rahat bir şekilde uykuya dalabilirsiniz ve kesintisiz uyuyabilirsiniz. Her gün aynı aktiviteyi yapmak yerine çeşitliliği benimseyerek uyku kalitenizi artırabilirsiniz. Örneğin, bir gün bisiklet sürüp ertesi gün yürüyüşe çıkabilirsiniz.
  • Doğal uyku döngünüzü keşfetmeye özen gösterebilirsiniz. Bunun için belirli bir saatte kalkmanız gerekmeyen günlerde alarm kurmayın ve aynı saatte yatağa gidin. Bu uygulama, ideal şartlar sağlandığında vücudunuz yeterli olduğunu belirtene kadar uyumanıza yardımcı olacak. Bu sayede, ne kadar uykuya ihtiyacınız olduğunu net bir şekilde fark edebileceksiniz.

Sonuç olarak, her insanın uyuma ihtiyacı cinsiyet, genetik yapı ve yaşam tarzı gibi pek çok faktöre bağlı. Önemli olan ise yenilenmek için ne kadar uykuya ihtiyaç duyulduğunu anlamak ve buna uygun bir uyku düzeni oluşturmak.

İlginizi çekebilir: Uyku sağlığını iyileştirmeyi hedefleyen bir wellness trendi: Sleepmaxxing nedir?

Uplifers: Kaliteli ve mutlu yaşam koçunuz!

Kıyafetlerinize özen gösteren teknoloji: Siemens iQ500 ile tanışın

Evde zamanımızın büyük bir kısmı, farkında olmasak da rutin işlere gidiyor. Pek çoğumuz için bu rutinde en çok vakit alan işlerden biri de şüphesiz ki çamaşır yıkamak ve kurutmak. Çamaşırlar için uygun programı seçmek, deterjanı ayarlamak, ıslak çamaşırların kurumasını beklemek ve ütü… Tüm bunlar bazen günün temposu içinde küçük ama rutinde bir yük haline dönüşebiliyor. Hayatı kolaylaştıracak birçok yenilik ise Siemens’ten geliyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makineleri ile rutininiz artık hiç olmadığı kadar kolay ve pratik. Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makinesinde çamaşırlarınızı sizden önce düşünen, her adımı sizin yerinize planlayan bir teknoloji var. Size ise bu teknolojinin keyfini çıkarmak kalıyor. 



intelligentDry: “Ben ne yapacağımı bilirim” diyen çamaşır ve kurutma ikilisi 

Pamuk tişörtler, hassas bluzlar, okuldan gelen kalın eşofmanlar… Normalde hepsi için ayrı ayrı düşünüp doğru programı aramanız gerekir. Ama artık değil. Gün içinde onlarca şeyle uğraşırken bir de çamaşırın “fazla mı kurudu, az mı kurudu, ya buruşursa?” stresi yaşamıyorsunuz. Çünkü makineler zaten kendi arasında konuşup sizin yerinize karar veriyor.  

Çamaşır ve kurutma makineniz sadece yan yana duran iki cihaz değil; birbirini anlayan, sizin yerinize düşünen bir ikili. Siemens iQ500’ün intelligentDry teknolojisi sayesinde “Acaba doğru programı seçtim mi?” stresi tamamen bitiyor. Yıkama bittiği anda çamaşır makineniz tüm detayları (kumaş türü, yük miktarı, ıslaklık seviyesi, hatta ısı toleransını) tek tek kurutma makinesine iletiyor. Kurutma makinesi de tüm bu bilgileri alıp kıyafetlerin için en doğru programı otomatik olarak seçiyor ve başlatıyor. 



Evinizde görünmez bir iş ortağı varmış gibi… Sessiz, hızlı ve tamamen sizin konforunuz için çalışan. Tek yapmanız gereken çamaşırları makineye atmak; gerisini teknolojinin kendisine bırakmak ve keyfini çıkarmak. 

Mini Yük Özelliği: “Şunu bir hızlı aradan çıkarayım” dediğiniz anlar için 

Spor sonrası sepette sırasını bekleyen bir tişört, “yarın tekrar giyeceğim” diye bir kenara ayırdığınız gömlek ya da akşam dışarı çıkmadan önce anında yıkanması gereken bir bluz. Makineyi tam dolduracak kadar birikmesini beklemek istemezsiniz; ama tek parça kıyafet için makinenizi çalıştırmak istemezsiniz. Siemens iQ500 çamaşır makinesinin mini yük özelliği tam da bu anlar için tasarlandı. Yarım kiloya kadar olan birkaç parça çamaşırı, kısa sürede ve düşük enerji tüketimiyle yıkayabilirsiniz. 



Günlük hayatın koşturmacasında en güzeli de şu: Siemens Home Connect uygulaması üzerinden bir dokunuşla mini yük programını açıyor, çamaşırlarınızı dakikalar içinde temiz ve mis gibi alıyorsunuz. Pratik, hızlı ve o küçük yükleri büyük bir mesele olmaktan çıkaracak kadar akıllı. Siz temponuza devam edin; o, çamaşırlarınız için detayları halletsin.  

20’den fazla yıkama ve 15’den fazla kurutma programı ile gardırobunuzdaki her kıyafete ayrı bir seçenek 

Her kumaş, her kullanım, her kıyafetin ayrı bir dili vardır. Siemens çamaşır ve kurutma makinesi işte bu yüzden onlarca akıllı programla kıyafetlerinizin ömrünü uzatıyor. Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma Makineniz, tüm ihtiyaçları bilir ve sizin için en uygun seçeneği sunar. Siemens Home Connect uygulaması sayesinde tüm programlara tek dokunuşla erişebilir, hatta yeni çıkan programları indirerek makinenizi kişiselleştirebilirsiniz. Böylece makineniz yıllar geçse bile zamana ayak uydurmaya devam eder.  

Program Asistanı: “Sen söyle, ben ayarlarım” diyen yardımcı 

“Hangi program daha doğru? Çamaşır az mı çok mu? Bir kere giydim ama uzun programa atsam mı?” diye düşünmenize gerek kalmadan Program Asistanı tüm bunları size en doğru programında çalıştırır. Kumaş türünü, çamaşırın ağırlığını, kirlilik seviyesini analiz eder ve size en uygun yıkama-kurutma programını önerir. Bu sayede yalnızca doğru programı bulmakla kalmaz; suyu, enerjiyi ve zamanı en verimli şekilde kullanır. Siz de makinelerin işini yapmasına izin verip, geri kalan zamanınızı kendinize ya da sevdiklerinize ayırabilirsiniz. 

SmartFinish: Ütüye ayırdığınız süre artık size kaldı 

Kim ister çamaşırların başında ütüyle saatlerini harcamayı? SmartFinish teknolojisi buharın gücünü kullanarak kırışıklıkları daha makineden çıkmadan %50’ye kadar azaltıyor. Sonuç? Daha az ütü, daha çok kendinize ayırdığınız zaman. Teknolojinin keyfini çıkarmak için Siemens Home Connect uygulamasıyla SmartFinish’i açmanız yeterli. Ütü masası açmadan, güç harcamadan, zaman kaybetmeden kıyafetleriniz giyime hazır hale gelir. Bir toplantı öncesi, spontane bir plan öncesi ya da sadece rahatlık istediğiniz bir anda SmartFinish teknolojisi sizin için çalışır.  

Program İndirme: Makineniz hep güncel, hep “yenilikte” 

Siemens iQ500 Çamaşır ve Kurutma makinesi, güncel yeni programları kolayca indirip tek dokunuşla kullanabilirsiniz. İhtiyaç değiştikçe çamaşır makineniz de sizinle birlikte kendini güncelliyor. Siemens’in en sevilen yanlarından biri, cihazların statik kalmaması. Yani bugün aldığınız çamaşır makinesi birkaç yıl sonra bile yeni özellikler kazanabiliyor. 



Siemens Home Connect üzerinden cihaza özel yeni yıkama ve kurutma programları indirebiliyorsunuz. Mevsimsel ihtiyaçlar, moda olan yeni kumaş türleri, spor kıyafetlerin gelişmesi… Ne değişirse değişsin, makineniz hep güncel kalıyor. 

Tıpkı telefonunuza uygulama güncellemesi indirir gibi çamaşır ve kurutma makineniz de güncellemelerle değişen yaşam tarzınıza ayak uyduruyor. 

Akıllı deterjan yönetimi: i-Dos ile her yıkamada doğru ölçü 

Makineyi tamamen doldurunca veya tek parça kıyafeti makineye attığınızda ne kadar deterjan koyacağınızı bilemiyor olabilirsiniz. İşte tam bu noktada i-Dos Deterjan Tarama teknolojisi devreye giriyor. Siemens Home Connect üzerinden şişelerin barkodunu okutup su sertliği ve deterjan yoğunluğunu makineye iletiyor, i-Dos ise her yıkamada doğru miktarı otomatik olarak ayarlıyor. Üstelik Siemens Home Connect uygulaması, deterjan seviyesini takip ederek deterjanınız tükenmeden önce size haber veriyor. Tek yapmanız gereken uygulamayı telefonunuza yüklemek ve çamaşır makinenizi uygulamaya bağlamak. 

stainRemoval teknolojisi: Zorlu lekelerle inatlaşmayı unutun 

Çay, yağ, makyaj, çikolata lekeleri… Gün içinde fark etmeden üzerinize bulaşan lekeler artık kâbus olmaktan çıkıyor. Siemens iQ500 çamaşır makinesi ile stainRemoval teknolojisi devreye giriyor. Tek bir dokunuşla çay, yağ, kozmetik veya günlük hayatta karşılaştığınız diğer zor lekeler için özel programları aktif edebilirsiniz. 

Siemens Home Connect uygulaması sayesinde daha fazla leke türünü ve bunlar için geliştirilmiş özel programları keşfetmek de mümkün. Yani sadece “lekeyi çıkar” demekle kalmıyor, sizin için en doğru yıkama programını da otomatik olarak öneriyor. Böylece hem lekelerle uğraşmak zorunda kalmıyor hem de giysilerinizin ömrünü koruyorsunuz. 

Artık çocuğunuza yemek yedirirken dökülen yemek lekeleri, kahve kazaları ya da mutfakta sıçrayan yağ lekeleri sizi endişelendirmiyor. stainRemoval, günlük hayatın getirdiği küçük sürprizlere karşı en güvenilir yardımcınız oluyor. 

Siemens iQ500 çamaşır ve kurutma makineleri, artık sadece kıyafetlerinizi temizleyen makineler değil; size zaman, konfor ve güven veren akıllı iş ortaklarınızdır. Ütüye harcadığınız vakti kendinize ayırın, lekelerle uğraşmayı unutun ve teknolojinin yaşam alanınıza uyumunun keyfini yaşayın.

*Bu yazı Siemens’in katkılarıyla hazırlanmıştır. 





İlgili Makale